hesabın var mı? giriş yap

  • neredeyse tüm batı avrupa'nın çalışma şartlarında, hatta daha fazla, çalışıp 2500 lira para kazanmaktır. bir de buna asalaklık, rahatlık, tembellik, ücretli işsizlik diyen çıkabilir bu memlekette. çünkü bizim ülkemizde patron arkadaşlar bir insana üç kuruş maaş veriyorsa gece gündüz, haftasonu çalıştırmalı, asgariden sigorta yapmalı - ya da hiç yapmasa daha iyi, 2500 lira verdiği için ruhunu bile satın alabilmeli. yoksa ne olur? hop başka ülkeye taşınır, sizi işsiz bırakır, ekmek vermez. ekmek parası kazanacaksanız evinize makul saatte dönmeyi, ailenizle de vakit geçirmeyi düşünmeniz asalaklıktır, tembelliktir, işe yaramazlıktır.

  • başlık: otobüsle memlekete gidiyorum.

    entry: otobüste wi-fi yokmuş ben de telefonu modem olarak açtım adına arabanın plakasını yazdım. millet sürekli muavine wi-fi şifresini soruyor adam delirecek az kaldı aq.

  • şöyle de bir vecizenin sahibidir:

    " çok satanları yargılayacaksak tanrıdan başlayalım. dört kitabı var ve müthiş bir grafik çiziyor."

  • turgut uyar şiiri

    ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    bu evleri atla bu evleri de bunları da
    göğe bakalım

    falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
    herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
    herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
    nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    beni bırak göğe bakalım

    senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
    bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    bana dönesin diye bir bir kapattım
    şimdi otobüs gelir biner gideriz
    dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
    seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    durma kendini hatırlat
    durma göğe bakalım

  • - neden hiç evlenmedin?
    - tercih meselesi.
    - bekarlığı mı tercih ettin?
    - hayır. kimse beni tercih etmedi.

    kaynak: incicaps

  • ceviz kurdu, cevize gireceği kadar bir delik açar ve cevizin içine girer. cevizin içi insan beynine benzer, kurt başlar cevizi yemeye. elbette ki buraya kadarı normal. yedikçe şişmanlar şişmanladıkça karnı büyür. yeterince doyunca yükünü tutunca! gitmek ister ama girdiği delikten çıkması mümkün değildir istese de çıkamaz. işin enteresan ve daha da kötü tarafı; içi yenilen cevizin kabuğu da kurumuş ve iyice sertleşmiştir. artık o deliği genişletmek de imkansızdır. kurtçuk oturup etrafına bakar, düşünür taşınır delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır; zayıflamayı beklemek. aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner. ve bir gün bitap düşmek üzere ilk başladığı gibi cevizden çıkar. ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile bir içsiz bomboş bir ceviz kabuğu kalmıştır.
    kimi insanlardaki para ve mal-mülk hırsı da ceviz kurdundaki iştaha benzer. hırsı yenip, artık yeter dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur.

  • bu vesileyle artık şu köy güzellemelerini de bırakalım artık, köy cehalettir, dedikodudur, körlüktür. küçük yerlerde insanlara nasıl acımasızca lakaplar takıldığını hatırlayın.