hesabın var mı? giriş yap

  • bu adam büyük adam be. geçenlerde iz tv de bir belgesel izliyorum, yeşilçam ile ilgili.. röportaj yapıyorlar yeşilçam'ın emektarlarıyla, tarık akan'a sıra geldi, ben hayatımda böyle mütevazı bir adam görmedim. konuşması şu şekildeydi;

    komedi oyuncusu olmak çok zor, ben hiçbir zaman bir komedi oyuncusu olamadım, etrafımdakiler, kadroda bulunan arkadaşlarım iyi birer komedi oyuncusuydu, kemal sunal, zeki alasya, metin akpınar, adile naşit, münir özkul. ben onların sayesinde bu kadrolarda parladım.
    yani adam demiyor ki ben olmasam bunlar hikaye, ben başrol oyuncusuyum, benim egom tavan vs. tarık akan'ın oynadığı yüzlerce başrol filmi vardır ama adamdaki saygıya bakarmısın, eski devrin filmleri bir başka olduğu gibi, oyuncuları da çok kıymetli ve çok efendi. tarık akan hala yaşıyor ve yaşıyorken bu adamın kıymetini bilelim.

  • insanlari anlamiyorum.

    bir futbol takimi dusunun, 50bin kisilik stadyum yaptirip, 400bin kisiye kombine bilet satsin. sonra bir de stadyum onunde 80bin bilet satsin. tepki gostermez misiniz? 'senin 480bin kisi icin yerin yoksa neden bu satisi yapiyorsun?' demez misiniz?

    peki internet servis saglayicilar, milyonlarca insana abonelik satip, aboneler bu hizmetten faydalanmaya calisinca 'yalniz hepiniz birden tam kapasite kullanamazsiniz, biz sistemi oyle kurduk' deyince neden tepki gostermiyorsunuz? neden 'aa evet adil kullanim olmali' diyerek kabulleniyorsunuz? mal misiniz la siz?

    milyonlarca insana 'saniyede 8mbit'e kadar' veya 'saniyede 8mbit' diyerek satilmis paketler icin uygun altyapi olup olmadigini denetlemeyen devlet, sirketin gotu sıkısınca caymasina neden goz yumuyor? utanmaz bakanlar cikip 'birileri somursun, digerlerine bant genisligi kalmasin, oh ne ala' dediginde cok mu normal. ulastirma bakaninin cikip 'hizmet satiyorsan, dayanagi olacak arkadasim' demesi gerekmiyor mu?

    adil kullanimmis, kicimin adilleri sizi...

  • 80 desibelin altındaki seslere düzenli olarak maruz kalmak kulaklarımıza fiziksel olarak zarar vermez ancak beynimiz ve bedenimiz üzerinde uzun vadeli etkileri olabilir.

    trafik ve uçak gürültüsü, konsantrasyon eksikliği, öğrenme güçlüğü, hafızaya sorunlarına ek olarak kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir. bir çalışma trafik gürültüsündeki her 10 desibellik artışın koroner kalp hastalığı riskini yüzde 8 arttığı sonucuna ulaşmıştır.

    komşunuzun çıkardığı gürültüler gibi gürültü türlerinin sağlığı nasıl etkilediği hakkında çok daha az şey bilinmektedir ancak çok katlı konutlarda yaşayan yaklaşık 4.000 danimarkalı yetişkin üzerinde yapılan 2019 tarihli bir araştırma, komşuların gürültüsünden rahatsız olduklarını bildiren kişilerde anksiyete, baş ağrısı, uykusuzluk, depresyon ve benzeri sorunların görülme olasılığının daha yüksek olduğu sonucuna ulaşmıştır.

    (komşumuzun çıkardığı) gürültü bizi uyandıracak kadar yüksek olmasa bile uyku kalitemizi düşürebilir ve kalitesiz uyku sonucu ruh halimizi bozabilir, konsantrasyon problemlerine neden olabilir ve vücudumuzun strese karşı tepkilerini tetikleyerek uzun vadeli zararlara yol açabilir.

    bununla birlikte, hollanda'daki araştırmacılar, komşu kaynaklı gürültünün eklem ağrısı, yorgunluk ve kardiyovasküler hastalık insidansının artışı ile (insidans: bir hastaligin 100000 kisi içinde görülme olasılığı) ilişkili olduğunu gördüler.

    ezcümle; gürültücü bir komşunuz var ise imkanınız varsa taşının ya da komşunuzu uyarın.

    kaynak: science focus
    _
    konuya bir de kişisel yorum: komşunuzun gürültüsünden önce ses ayarı asla sağlık kuruluşları tavsiyesine, diyanet işleri başkanlığı ve belediye gürültü yönetmeliğine uygun olmayan hoparlör ile ezan okunması problemine de değinmek gerekiyor. (bkz: #119167375)

    ek olarak komşunuzu uyarırken öldürülme riskiniz olduğunu da maalesef belirtmek zorundayım. ülke enteresan bir süreç içerisindeyken önce kendinizi koruyacak şekilde davranın. komşunuzun laftan anlamayacak biri olduğunu düşünüyorsanız taşınmak için imkân yaratmaya çalışın.

  • geç bile kalınmış, herkesin hayatına mutluluk getirecek gereklilik. yapın artık bunu abi. akıllı telefonlar wifi ye bağlıyken bir yandan internet depolasın, telefonu şarj eder gibi telefona internet şarj edebilelim artık.

    hazır 4g teknolojisine geçeceğimiz şu günlerde kurumuş dimağlara limonata gibi gelecektir. tamam belki internet sağlayıcıları biraz zam yapacak ama imkansız değil. mesela devlet kurumlarındaki kablosuz ağlardan yükleyemeyelim. kamu dairelerinde kısıtlama olsun.

    onun dışında kendi evlerimizdeki veya şirketlerdeki kablosuz ağlardan internet yükleyebilelim. ya da günlük belli bir kotaya kadar depolayabilelim.

    edit: evet galiba linç başlıyor.

    edit 2: tamam arkadaşlar güldük, eğlendik yeter artık vurmayın. sağ gözüm seğirmeye başladı.

    edit 3: lan cidden herkes ne kadar asabi ya! yahu altı üstü buraya bir fikir beyan ettim, olur mu olmaz mı tartışılır. teknoloji bu nihayetinde sonu yok. olmadı diyelim ama nerede olursanız olun evdeki bağlantınızı kullanarak erişim sağlanabilir o da olumlu. zavallı diyeni mi ararsın, özel mesajdan çemkireni mi ararsın.... neyse gün gelecek yediğim her linç için ağıtlar yakacaksınız vizyonsuz nutellacılar. ve son olarak beni galileo'nun yanına gömün. aasdfgkjh!

  • 1.90 boyunda zeki, yakışıklı, aylık en az 10bin tl maaşı olup devamlı türkiyeden kurtulmaktan bahseden mühendisler.

  • 17.06.2021 tarihine aşı randevusu alıp normal vatandaşların yaptığı gibi randevu saatinde hastaneye gittim. aşı olmak için geldiğimi söylediğimde biontech aşısının kalmadığını öğrendim. sabahtan beri gelen randevusuz kişiler aşılandığı için ellerinde bulunan biontech aşısını bitirmişler. aşı yapan sağlık görevlileri de haklı olarak mecburen kimseyi geri çeviremediklerini, randevululara öncelik tanınsa tepkiyle karşılaştıklarını belirttiler. madem randevu almadan aşı yapılıyor randevu sistemi tamamen kaldırılsın. her şeyi olduğu gibi aşılama işini de ellerine yüzlerine bulaştırdılar. üstelik 6 aydır çoğu ülke günde bir milyon aşı yapıyor bunlar kadar şovunu yapana rastlamadım.