hesabın var mı? giriş yap

  • “savaş bir halk sağlığı sorunudur.”

    düşünebilen her birey, doktor olmasına gerek yok, savaşta tek kaybedenin halklar olduğunun farkındadır. savaşın hem psikolojik hem bedenen halk sağlığını tehlikeye attığının bilincindedir.

    düşünebilen dedim.

  • "komşudan gelen kısır tabağının "boş göndermek olmaz" denilerek kısır koyulup geri gönderilmesine kısır döngü denir."

  • annem ve dayım bodrum'da kitap satarlarmış yirmili yaşların başında. cumartesi günleri annem çalışmayıp çiçek toplarmış dağlarda. bir gün yine yüksek bir rakımda çiçek toplarken bir kadın annemi yanına çağırmış. "paşam sizinle tanışmak istiyor" demiş. annem de anlamamış fakat "tabi" demiş. karşısında oturan kişi zeki müren olduğu için epey şaşırmış. sesini çok beğenirmiş. hala dinler.
    -kızım çok yorgunum yanına gelemedim. benim bahçemdesin. çiçek toplarken gördüm seni.
    -evet, çiçekleri çok severim.
    -hadi gel o zaman.

    saatlerce bahçede dolaşıp, en güzel çiçekleri seçip anneme vermiş. sahafa da gelmiş ondan sonra çay içmeye. öyle de kıymetlidir benim için. masada ne zaman zeki müren sohbeti açılsa annem sessizleşir. bir tek ben anlarım o an hissettiklerini. nur içinde yatsın.

  • bayraktar ile uzaktan yakından alakasının olmadığını düşündüğüm durum.

    ukrayna para verdi de aldı bayraktar'ı.

    ab ülkeleri ücretsiz javelinler, nlawlar yolluyor. uçaklar veriyor. bu açıklama onlara karşı olmalı.

    d: ukrayna ile savaştan önce bir işbirliği yapıldı. ukrayna motor verecek, kendisi de üretebilecekti. rusya'nın yaptığı açıklama savaş başladıktan sonra onlara temin edilen silahları kapsamakta.

  • memnun kaygısız tiplemesini türkiye'de ondan daha iyi oynayabilecek kimse yok, doğuştan boşvermiş bir tipi var.

  • ben buradaki herhangi bir kimsenin fikirlerini belirtmesine, istediği her şeyi eleştirebilme hakkının olmasına falan tamamen destek veriyorum da şurada saçma sapan şeyler yazan trollerden bıkkınlık geldi, keşke bunlardan arındırılsa şu ortam.
    gılgamış destanı gibi yazıyorlar bir de nicklerini de alta inmeden göremiyorsun.
    bunların bir de hayran kitlesi var bunları zeki falan zanneden. ne güzel yazıyor ya falan diyorlar, onlar pek güzel yazmıyor da siz ''avelsiniz'' arkadaşlar.

    edit; ekleme

  • bu gün dışarı çıktım, birkaç işim vardı. kalabalık bir sokakta 4-5 yaşlarında bir çocuk denk geldi, annesi birkaç metre ötedeki büfenin akbil sırasındaydı sanırım. çocuk yere çömelmişti, elindeki bir parça koli şeridini yere uzatıp sokaktaki diğer insanlara "atla" diye sesleniyordu. kimse üstünden atlamadı, sıra bana gelince ben atladım. arkamı dönünce gülümsedi, annesinin yanına koşup "abi atladı" dedi.

    siz de atlasaydınız ya ibneler, neyiniz eksilirdi?

  • cihan kolivar: kimse korkmasın söyleyeceğini söylesin silivri soğuk değil. benim evde kalorifer yanmıyor burada yanıyor” demiş.

    'türk milletini alenen aşağılama’ suçlamasıyla gözaltına alınan ancak ‘cumhurbaşkanına hakaret’ten tutuklanıp silivri cezaevi’ne konan ekmek üreticileri sendikası başkanı cihan kolivar, “neye göre yargılanıyorum, anayasaya göre mi, cumhurbaşkanının anayasasına göre mi?” dedi. kolivar, insanların cesaretli olması gerektiğini belirterek, “silivri soğuk diyorlar, ama hiç soğuk değil. benim evde kalorifer yanmıyor burada yanıyor” demiş.

    link

  • rivayettir;

    derviş baba dağ başında tek başına oturmakta, zikretmekte, tefekkür etmekte imiş. bir adam gelmiş ve demiş ki "be hey derviş! burada bir başına ne yapmaktasın?"

    derviş baba usulca kaldırmış başını, adama bakmış ve cevaplamış "sen geldin, yalnız kaldım."

  • "karadenizliyim" deyince akla temel geliyorken "kuzeyliyim" deyince akla jon snow geliyor. bu tür bir anıştırmadan ekmek yemek isteyen çakal karadenizlilerin yapacağı bir iştir.