hesabın var mı? giriş yap

  • başa geldiğinde yapılmaması gerekenleri sayalım. zira herkes birşeyler yapıyor...

    - üzerine basılmamalı, hemen doktora gitmekten imtina edilmemeli, evde ezbere iş yapılmamalı,
    - sakatlanan bilek kurcalanmamalı, oynatılmamalı, bileğe, olay anında (ve doktorlarca belirtilen halin gidişine göre belli bir süre daha) ve ilk anlarda buzdan başka birşey konulmamalı, sıcak su vs. değmemeli, zeytinyağlı bilmemneli sıvılarla masaj yapılmamalı (bunu kim önermiş ilk acaba...), ovulmamalı,
    - lasonil, bengay gibi bölgedeki sıcaklığı daha da artıracak merhemler sürülmemeli,
    - bilek aşağı çok sarkıtılmamalı ki ödem büyümesin (bir defasında irice bir elma kadar şiştiğini bilirim), ayağa pek kalkılmamalı,
    - bilek sarsılmamalı, hemen bandaj yapılmalı ve doktorun vereceği ağrı kesici merhem sürme haricinde bandaj açılmamalı, merhem de tabii langır lungur sürülmemeli,
    - hemen ve hatta olayın vahametine göre 1 hafta veya daha uzun bir süre o ayak üzerine basılmamalı, illa yürünmesi, sokağa çıkılması gerekiyorsa, kol değneğinden destek almadan hareket edilmemeli.

    dolayısıyla,
    - en başta saat başı 15 dakikalık buz kompresten şaşılmamalı,
    - ayağın şişmesinin nedeni, burkulma anında iç kanama / ödem yapmasıdır. şişliğin varlığı devam ettiği sürece, ayak mümkün olduğunca çok dinlendirilmeli, uzanılarak kalp seviyesinden yukarı seviyede tutulmalı ve çok sarkıtılmamalıdır,
    - sakatlık süresince ve hatta ağrısız sızısız yürüyecek kadar iyileşildikten sonra belli bir süre daha, ayağı destekleyecek, elastik bandajsız durulmamalı, sokağa çıkılmamalı...
    - tedavi atlanmamalı. ayak, sakatlık geçtikten sonra tedavi edilmeli, güçlendirilmeli, egzersizler ihmal edilmemeli, öyle ağrıların geçtiğiyle bırakılmamalı.

  • - kütüphaneci kız!
    - la olum niye yere atıyon kitapları?
    - oh evet kütüphaneci kız!kız bana! daha fazla kız bana!
    - olum bak hepsini toplatırım allahıma
    - ooovhh oovh! söv bana!evet!evet!
    - mna koyim zaten alıyon alıyon getirmiyon kitapları
    - aaah geliyoooruuum geliyooruuum!
    - kitapları da getir

  • karnesini gösteren ilköğretim öğrencilerine yeter ki okusunlar diye ücretsiz kitap dağıtan bir şirkette, elinde pek de parlak olmayan bir karne ile gözüne kestirdiği bir masaya yaklaşıp son derece mahçup bir eda takınarak ''sadece takdir ve teşekkür belgesi alanlara mı kitap veriyorsunuz?'' diyen bir çocuğun; çalışanın ''olur mu öyle şey? ver bakalım karneni? hmm...fena değilmiş. ama bence sen seneye daha çok çalışıp takdir belgesi alacaksın, bana öyle geliyor. al bakalım kitabını.'' demesi üzerine yüzünde açan güllerin sayısına ve elinde kitabıyla sekerek uzaklaşmasına şahit olmak.

  • akp'nin değiştirdiği sistem. akp'den önce ölünün arkasından konuşulmazdı, akp iktidarından sonra yaşayanın arkasından konuşulmaz, ölünün arkasından konuşulur oldu.

    çünkü yaşarken herhangi biri hakkında konuşunca hapse giriyoruz. öldükten sonra söveceğiz mecbur.

  • örnek bir sınav sorusu şu şekildedir:

    fındık en çok hangi bölgemizde yetişir?
    a)friedrichlerin bahçede
    b)klise'nin yanında
    c)otobüs durağında
    d)büyük ağacın altında

  • herkes sağdan dönerken türk kızının soldan dönmesi, acemi askerlik günlerimi hatırlatarak yarmıştır.

  • italya başbakanı giuseppe conte şu açıklamayı yaptı

    --- spoiler ---
    salgının kontrolünü kaybettik, en başından türklerin yaptığı gibi konut satışında peşinatı %10'a indirmeliydik, çok geç kaldık. türkler bu metotla virüsü 1 hafta içinde yenecektir.
    --- spoiler ---

    kaynak gelince editlerim.

    yahu corona'dan önce zaten pek iyi değildiniz, şimdi toptan tırlatmışsınız. arkadaş burayı kariyer yapacak bir yer mi zannettiniz. nedir buraya atfedilen ciddiyet? mesajlar yağıyor. "çaldın" diyorlar. espriyi çalmışım? kafayı mı yediniz. whatsapp grubundan gelen sikko bir espriyi buraya koydum ki gülelim. manyak mısınız ulan. nasıl da zorlarına gitmiş :))) ulan burada fav alsam ne olur almasam ne olur. fav alınca ne oluyor.

  • süper marketlerdeki manav reyonunu hatırlatan kafedir. marketlerde de hıyarların, maydonozların üzerine aralıklarla su serpiliyor, bu kafelerde de.