ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mansur yavaş'ın rte'yi havalimanında karşılaması
-
mansur yavaş ankara'ya hizmet edecek, uzun da herşeyin karar vericisi, iyi geçinmek zorunda.
en azından denemek zorunda.
uzunla kapışarak istediklerini yapması zor.
adamın derdi hizmet! kesin şu gizli akp'li mi geyiklerini de bırakın adam işini yapsın.
14 temmuz 2015 new horizons plüton geçişi
-
batı uygarlığı 5 milyar km öteden gelen pluto fotoğraflarını incelerken türklerin gündemi allah yazılı pide ve mucizevi atatürk silüetiydi.
yakışıklı erkek görünce verilen tepkiler
başıma bir iş gelmeyecekse atatürk'ü sevmiyorum
-
bunu savunan nedense şunları savunmadı:
- başıma bir şey gelmeyecekse islam dışına bir dinin din görevlisi olmak istiyorum...
(bkz: trabzon santa maria kilisesi papazinin oldurulmesi)
- başıma bir şey gelmeyecekse islam dışında bir dinin sempazitanı olmak istiyorum...
(bkz: 18 nisan 2007 malatya yayinevi baskini)
- başıma bir şey gelmeyecekse ramazan ayında gündüz yemek yemek istiyorum...
(bkz: oruc tutmayan genclere dayak)
- başıma bir şey gelmeyecekse saçımı uzatıp küpe takmak istiyorum...
(bkz: universite hocasina uzun sac ve kupe dayagi)
- başıma bir şey gelmeyecekse kısa etek giymek istiyorum...
(bkz: kisa etekli ogrencilere kezzap atilmasi)
- başıma bir şey gelmeyecekse kürek takımına girmek istiyorum...
(bkz: tayt giyen milli kurekciyi dovmek)
- başıma bir şey gelmeyecekse sokakta sevgilime sarılmak istiyorum...
(bkz: sarilarak sohbet eden gencleri uyarma timi)
- başıma bir şey gelmeyecekse laik bir hukukçu olmak istiyorum...
(bkz: 17 mayis 2006 danistay'a yapilan saldiri)
- başıma bir şey gelmeyecekse cumhuriyet gazetesinde yazmak istiyorum...
(bkz: cumhuriyet gazetesine el bombasi atilmasi)
- başıma bir şey gelmeyecekse tayyip erdoğan'ın karikatürünü çizmek istiyorum...
(bkz: tayyip erdogan'in penguen'e tazminat davasi acmasi)
- başıma bir şey gelmeyecekse tayyip erdoğan'ı eleştirmek istiyorum...
(bkz: akp'lilerin basbakani elestiren vatandasi dovmesi)
objektif olma adına aradım ancak atatürk'ü sevmediği için dayak yiyen ya da öldürülen birileriyle ilgili bir bkz bulamadım...
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: fatih tekke deki inanılmaz mantık hatası
entry : piçler fatih tekke diyo ama iki tane k var lan. şaşkınlık içerisindeyim amk
hayali alman vatandaşı olmak olan çocuk
-
bu ülkede liyakatin, aklın değil de nepotizmin iş yaptığını iliklerine kadar kavramıştır.
(bkz: şeyda çavuşoğlu)
ertem şener
-
az evvel bilgisayardaki işlerime yönelmeden bir tv'ye bakayım dedim. ülke tv'de kendisini gördüm.
"ne demek ya polise karşı gelmek?"
"çocukken polis görünce saygı duruşunda bulunurdum."
"türkiye'de demokrasinin bu kadar ilerlediği başka bir dönem olmamıştır."
filan gibi şeyler söyledi. bilin bakalım ben ne söyledim?
250 bin km'lik araba almak
-
yalan yok hiç bu kilometrede bir araba almadım... ama sattım bu kilometrelerde arabalar. alır mıyım? evet kesinlikle alırım. çünkü kilometreden çok bakımları ve bakımların ne kadar düzenli yapıldığı önemlidir. aynı şekilde arabanın kullanıldığı güzergah ve nasıl kullanıldığı da çok önemlidir.
iki örnek verelim;
mesela 244 bin kilometrede bir arabamı sattım geçen sene, arabayı 205 bin kilometrede almıştım ve araba tamamen yetkili servis bakımlıydı ve aşırı pimpirikli ve arabasını çok çok seven birinden almıştım. çift turbo kullanan bir arabaydı ve aracın üzerindeki turbolar fabrikanın taktığı turbolardı. sattığım kişiyle de hala görüşüyorum, 260 bin kilometreyi gördü araba yaklaşık ve evet hala fabrikanın taktığı turbolar arabanın üzerinde.
diğer yandan yine aynı markanın 60 bin kilometredeki başka bir modelini alan birini tanıyorum. kilometresi düşük diye bir dünya para vererek ve çok güvenerek aldığı arabasının turbosunu 85 bin kilometrede değiştirmek zorunda kaldı. çünkü bir önceki sahibi yağ değişimlerini düzenli yapmamış ve arabayı durunca hiç beklemeden direk stop etmiş... e turbo yağsız kalmış ve iyi bile dayanmış! sonuç; 4.000tl turbo değişimi için ödenen para..
kilometre hiç ama hiç önemli değildir. nasıl kullanıldığı ve ne denki bakıldığı önemlidir.
hayata dair gülümseten detaylar
-
geçenler de yaşlı bir çift geldi. elektrik süpürgesi ihtiyacı varmış teyzenin eskisi yıpranmış bozulmuş senelerce kullanmaktan. fırsat ürünüydü son bi tane kalmış. aldılar makineyi garantisini falan imzaladık. 100 küsur lira bişiydi işte. tam kapıdan çıkarken teyzenin yüzünde koca bir mutluluk, durdu, kocasına döndü; "bu ay sana çok yük oldum her istediğimi aldın allah senden razı olsun hakkını helal et" dedi.
adam karısını alnından öptü "helal olsun be ömrüm feda olsun" dedi. len kasada bi duygulandım marketin arka tarafına koşar adımlar yürüyüp gözyaşlarımı sildim. gülümsedim ne güzel bir şeysin sen aşk.
edit: olm şaka maka bir hayal ürünü olan bu yalanımı fena yediniz lan kdaskljda cezmi kalorifer bile paylaşmış ahahaha.
sağ gösterip sol vuracakmış gibi yapıp sağ vurmak
-
sağ gösterip sağ vurmak ya da kısaca sağ vurmak şeklinde özetlenebilecek vuruş şekli fazla tahmin edilebilir hale gelince sağ gösterip sol vurmak taktiğini geliştiren vurucuların, bu taktiğin de tahmin edilebilir hale gelmesiyle geliştirdikleri taktik. başa dönüş. kulağını tersinin tersinden gösterme.
özellikle sinema, edebiyat alanlarında boy gösteriyor. diyelim bir filmde yönetmen gözümüze katilin uşak olduğu yönünde birçok ipucu sokuyorsa, ilk etapta şöyle düşünüyoruz: "sağ gösterip sol vuracak pezevenk, şüpheler çok fazla uşağa çekiliyor, aslında katil uşak değil oğlum". fakat daha sonra yönetmenin tam olarak biraz önceki şekilde düşünmemizi isteyip istememiş olabileceğine kafa yoruyoruz ve düşüncemiz şu hale evriliyor: "oğlum düşündüm de katil aslında gerçekten uşak. yönetmen özellikle şüpheleri uşağın üzerine çekerse katilin uşak olmadığını düşüneceğimizi biliyor, vay ipne".
fakat anlaşılacağı üzere bokunun çıkarılmasına çok müsait bir denklem bu. sağ gösterip sol vuracakmış gibi yapıp sağ vuracakken birden sol vurmak gibi. bir kademe ilerisi ise resmen terbiyesizlik. örneğin bir futbolcu bu kadar feyk atarsa ya rakibi kafa göz girişir, ya da bir noktadan sonra kontrolünü kaybedip topu kaybeder. yapmayın. yolunuz yol değil.