• gurur meselesinin aslında ne kadar kırılgan olduğunu sergilemiş filmdir.

    bugün o ünlü tirad aklıma gelince ben de bağırarak "istemem eksik olsun." diyecek oldum. ama isterim, neden eksin olsun? özür dilerim be cyrano abi, insan tek başına olunca gurur hiç para etmiyor. bir sarmaşık olup arşa uzanacağına güdük ama hür bir ağaç olarak kalayım. kalayım tabi fakat artık yapraklarım güneş almıyor be cyrano abi.

    ayrıca sen değil miydin 100 silahşörü yere serip bir balkonun altından kafasını çıkarıp sevdiğin kıza yüzünü gösteremeyen? sen yine de söylediklerime bakma. sana da hak vermiyor değilim. yeri geliyor ebedi bir yalnızlığa katlanmak, 100 silahşörü yere sermek, savaş meydanına korkusuzca atılmak bir kızın yüzüne bakmaktan daha kolay oluyor.

    bazen çelik bir duvar gibi yükselen bir cesaret timsali, paramparça oluyor, ürkek bir kuşa döndürüyor insanı. ne yapayım en içli şiirleri yazdırsa da ihtiyaç duyduğum anda tutukluk yapan bu dili ben?
  • (bkz: l'autre monde)
  • "dehrin hay ve huyu karşısında başınızı dimdik tutmak mı istiyorsunuz? eğilmekten kambur, sürünmekten kötürüm olmak hoşunuza gitmiyor mu? hak bildiğiniz şeye âşık, batıl dediğiniz şeye düşman mısınız? o halde cyrano'yu seveceksiniz, çünkü onda kendinizi bulacaksınız. belki onun gibi 'istemem, eksik olsun!' demeyeceksiniz, fakat onun bu meskenete indirdiği tokatta, pespayeliğe karşı duyduğunuz gayzın zaferini ve bu zaferin lezzetini duyacaksınız. cyrano, size kendini feda etmenin ve bu feragatte ölçü ve hudut tanımamanın esrarengiz sihrini hissettirecek ve bir kelimeyle cyrano, bizi alelâde bir insan olmanın dar beşeriyetinden, daha yüksek, daha tam ve daha ideal bir insanlığa götürecek." - sabri esat siyavuşgil, cyrano çevirisinin önsözünden
  • "yıl 1945 - cyrano de bergerac'ı yer yer aslından da güçlü veren bir çeviri mucizesi türk seyircisini şehir tiyatrolarına koşturmaktadır." der bir yazısında haldun taner.

    (milliyet, 22 mart 1981, s. 4)
  • senaryosu güzel, ama uzunluğuyla onu törpüleyip aynı seviyeye getirecek kadar yoran oyun.2 sene önce ankara devlet tiyatrosunda gitmiştim sevmişti çünkü mükemmel oyunculuktaki başrol alıp yürümüştü.ve dekorlarının nasıl o kadar her sahnede farklı ve büyük olabildiğine hala çok şaşırırım.oyundan aklımda kalan kelime * 3 saatlik oyunda bi 100 kere banko kullanılmıştır.
  • neredeydin be güzel abicim sen,neden lisede okumadım seni,neden o zamanlar izlemedim filmini.ah ah.geç oldu biraz sanki.
  • edmond rostand'ın çok büyük bir burnala karakterize ettiği fransız oyun yazarı, şair ve asker.
  • "tirat nasıl atılır?" sorusuna verilebilecek en güzel cevaplardan birini barındırıyor.
  • kendisinin hayatını konu alan 1990 yapımı filmin adıdır da ve oldukça güzeldir.

    türkçeye çevrilmiş hali ile bile bu kadar etkileyici sözleri varsa fransızcasında bu sözlerin oluşturduğu etki muazzam olmalı. derken hemen iki üstteki entry sayesinde tiyatrodaki çevirisinin zaman zaman aslından daha güçlü olduğunu öğreniyorum. belki filminde de böyledir, bilemiyorum.

    bir liberal ve bence sonuna kadar romantik bir adam. filmi izlerken aldığım keyif çok fazlaydı, tiyatrosuna denk gelirsem koşarak gideceğim. üzerine bir kitap falan da varsa bir ara bulup okunmalı.
  • sezonda ibb şehir tiyatroları'nda izleyebileceğimiz oyunlardan biri. yiğit sertdemir de oyunun bonusu...

    http://www.sanatindibi.com/…n-hakkinda-konustu-5458
hesabın var mı? giriş yap