• evlenmeyi hayatı boyunca istememiş ve çocuk yapmayı da asla istememiş biri olarak yaşadığım durum. o kadar zor ki anlatmam olanaksız. hiç evlenmemiş biri olarak evliliği ve boşanmayı yaşamak, hiç doğurmamış biri olarak ebeveyn olmak çok zor. hem de bunları hiç istememek, hayatında asla uygulamaya sokmamaya karar verdikten sonra bunları yaşamak zorunda bırakılmak büyük bir travma.
    hadi oldu ya biri aklımı çeldi ve evlenmeye ve çocuk yapmaya karar verecektim bir gün niye bana bunu yaptınız ki!
    sevmiyorum artık insanları.
    hümanisttim ben ama ya. şimdi nefret yüklüyüm. yeni ergenliğe girmiş çocuklar gibi sorunlarım var. bunalımım hep. kimse beni anlamıyor modundayım. büyüdüm, büyüdüm, büyüdüm. bir anda ufacık oldum. erken büyüyenlerin sonu hep, birden küçülmek oluyor. illa o evreyi yaşayacak insan. hani ölsen bile 20lik diş mezarında çıkarmış ya. işte öyle bir şey.

    aslında öyle tamamen çocuk benim değil. yani annesi bakıyor besliyor (anneanne dayatmasıyla o da ki zaten asıl anneanne bakıyor). babası haftada bir geliyor ve sadece süt, mama, birkaç tane minik yoğurt ve pudinglerden alıyor. bu anne-babanın başka yaptığı hiçbir şey yok. geleceğini, konuşamamasını, kıyafetini vs düşünen yine annem ve benim en çok. atsan atılmıyorlar, satsan satılmıyorlar deyimini şarkı ettik dilimize. konuşsan, konuşulmuyor da.

    2 yaşına geldi birtanem benim. boklum. sırıtık muşmulam. bir gün bırakıp kaçıcam ben bunları vicdansızlık ilacı bulayım bir hele diye düşünürken faka bastım. elimi daha çabuk tutmam gerekiyormuş demek ki. şimdi annesi, babasının saçma sapan baskılarından yıldığı için kaçmayı düşünüyor ki haklı bence de, gitmeli bir süreliğine uzaklara. hayatında biri varsa veya olursa seni de onu da öldürürüm diye tehdit etmeler. işe gitmeyeceksin, çalışmaycaksın, evden çıkmayacaksın diye baskı yapmalar da cabası. sanki maaşını o verecekmiş gibi. her neyse artık kaçmalı bence de başka türlü, kanunla falan olmuyor bu iş çünkü. burası türkiye ve kanunlar malum yani. ama annesi başladı "ben yurtdışına gidiyorum, kızı da babasına bırakıcam siz de kurtulacaksınız işte bizden, istediğiniz oluyor" demeye.
    yalvarırım yapma böyle güzel ablam. 2 yıldır kendimi nasıl size adadığımı gör, hayatımdan, aşkımdan, dostlarımdan, hobilerimden, fobilerimden ne kadar feragat ettiğimi hatta ve hatta tamamen elediğimi gör artık. ben vermiyorum yeğenimi o psikopat babasına sen nasıl veriyorsun anlat bana.

    tamam gitsin. zaten nasılsa ben ve annem bakıyoruz miniğime. nasılsa nerdeyse iki senedir hemen hemen tek başıma bakıyorum ben bu eve. hem babayım hem anneyim. annemle evliyim. bir çocuğumuz var ikimizin. ben büyütürüm onu hem de misler gibi, sizden daha iyi. size çocuk veren allahın belasını verecek bir mercii arıyorum.

    hayatımın amına godunuz lan.
  • artık bir yığın anneanne adayı tarafından desteklenmeye başlamış hadise:
    - kızım senin de çocuğunu görsem..
    - anne, adam gibi adam yok ki!
    - biliyorum, biliyorum... ama o senin çocuğun olacak ya...
    - tamam anne. bana orospu ve torununa orospu çocuğu demeyeceksen, babasını da sormayacaksan 9 ay sonra kucağında. bakacak mısın?
    - heheheee... yok ben sevmek için demiştim. anası olacak orospu ile babası olacak orospu çocuğu baksın torunuma.
    - oha felan oldum ya anne...
    - bak şu dolapta senin eski zıbınların duruyor. çıkar bakayım onları
    - ??
  • evlenmeden çocuk sahibi olmak her zaman yalnız ya da tek ebeveyn olmayı gerektirmez. anne, baba, çocuk öğelerini oluşturan herhangi bir aile olabilir bu. evlenmek istememek sadece bir tercihtir bu çift için.

    (bkz: fark göremiyorum ya siz)
  • sonradan evlenildiği takdirde çok daha güzel evlilik fotoğraflarına sahip olacak olmak: http://bleubirdvintage.typepad.com/…g-part-two.html

    (fotoğrafçının, mekanın, dekorun ve kıyafetlerin rolünü de böyle yok sayarım.)
  • eğer burada kastedilen bir kadın ve bir erkeğin evlenmeden aynı çatı altında çocuk yetiştirmeleri ise tercih meselesidir kimse karışamazdır ancak bir kadının çocuk sahibi olup kendi tercihiyle onu tek başına yetiştirmesiyse kastedilen anlamsızlığın, manasızlığın, saçmalığın daniskasıdır. artık her ne sebeple böyle bi saçmalığı yaptıysan yaptın da o çocuğu hiç mi düşünen yok, kim bilecek onun babası akşam eve gelmediğinde neler yaşayacağını, kim bilecek aynı sofrada oturup "ailece" yemek yemenin hayalini kuracağını ya da bir arkadaşını babasıyla oynarken gördüğünde yaşayacağı kıskançlığı ve sonrasında hayatın ne kadar adaletsiz olduğuna inanacağını... kimse bilmiyor anlaşılan ki, bu kadar hayati bir meselede atıp tutabiliyor insanlar. ne kadar kolay küçücük hayatları harcamak yaa. işte sadece kendi ekseninde düşünen bu insanlar yüzünden çocuk yetiştirme kurumları ağzına kadar mutsuz yavrularla dolu. evlenmeden çocuk yetiştirecekmiş, peh... sanki kedi besliyecek!
  • çocuk sahibi olmanın önkoşulu sekstir, evlilik değil. evlilik bir cinsin cinsel tercihi doğrultusunda bir başkasıyla birleşmeyi, ömrünü iki kişi olarak yaşamayı taahüt etmesidir. ikisi arasında doğrudan bir ilişki olmadığı gibi doğan çocuk da babasız kalmaz. onun biyolojik olarak bir babası vardır zaten. ha, babanın babalık yükümlülüklerini yerine getirmesi evlilik koşuluna bağlı sanılıyorsa eğer, zihniyeti değiştirin. baba da tıpkı anne gibi sahip çıkar çocuğuna zira sevmesi ve bağlanması kaçınılmazdır. öte taraftan sorumluluk alamayacak birinden ise çocuk, o adamla evlenilse de bir numara olmaz. adam eninde sonunda çekip gider.

    evlilik değil, anne-baba-çocuk ilişkisidir kutsal olan ve her ne olursa olsun süre giden.
  • az önce aklıma gelen müthiş fikir. mantık şu;

    30 yaşıma kadar evlenemezsem -ki önümüzdeki yıla denk gelir- hemen evlenmeden çocuk sahibi oluyorum, ilkokulu bitirir bitirmez kadın kuaförünün yanına çırak olarak veriyorum, kadın kuaföründe ortam çok olur, ordan kendisine eli yüzü düzgün, helal süt emmiş bir anne seçiyor, arada biz de evlenmiş oluyoruz. bu hesaba göre 45 yaşında evleniyorum ama sorun değil. tıp çok ilerledi, nerden bakınırsan bakın 3 yılbaşı kırmızı donu çekerim aga!
  • bir kadının çocuk istemesi en doğal insani ya da hormonsal hakkıdır. bunun için neden bir yerlerden izin alınması gerektiğini bir türlü anlayamıyorum. ha bulunduğumuz toplumdan dolayı aile fertlerinin yok millet ne der yok çocuğuna piç mi desinler yok öyle yok böyle baskılarını biraz da olsa anlıyorum çünkü ebeveynlerin büyüdükleri yıllardan bu yana çok zaman geçti. gelmişiz 2011'e. kimin eli kimin cebinde zaten kimsenin bildiği yok. yahu kime ne diğer insanların cinsel hayatından, yaptığı çocuktan ya da nerde içip tıksırdığından. hangi aile geçinebiliyor aldığı maaşla? hangi insan evladı mutlu yaşadığı hayattan? bırakın insanları kendi haline. ister çocuk yaparım ister yalnız yaşarım ister gider onla bunla gezerim.. insanların hayatı neden diğer insanları bu kadar ilgilendiriyor bir anlasam.. bu kadar mı sorunsuz bu kadar mı boş bu kadar mı ilgilenecek bişiler yok hayatınızda da evlenmeden çocuk yapan kadına takılıyor kafanız? aşın.. geçin.. kendi dertlerinizi bu kadar düşünseniz valla çözüm bulursunuz. en azından rte gibi tıksıranların boyunduruğunda olmayız..
  • bir gun sirkete gelmisim ekipteki arkadaslar kahvalti icin avm tarafina gecmisler bakiyorum kikirdiyorlar.
    -hayirdir gencler
    -yok abi gel
    -mevzu nedir
    -bizim pazarlamadaki xx hamileymis dogum iznine cikiyor
    -ee
    -evli degil olm kiz
    (bkz: cibiliyetinizi sikeyim)
    (bkz: erkegin orospusu)
  • insanların kendi hayatları için verdikleri kararları sorgulamak yabancılara düşmez elbette ama başkaları adına karar vermek de en az kararlara karışmak kadar abes bir davranışdır. bu yüzden evlenmeden çocuk sahib olmak isteyen kadının ne istediğine net olarak karar vermesi ondan sonra girişimde bulunması şartdır. çünkü sırf anne olmak için partnerinden habersiz bebek yapmak, çocuk sahibi olup evlenmemek gibi ciddi kararlar sadece annenin değil babanın ve tabiki bebeğin de hayatını etkilemektedir. birçok insanı etkileyecek ve dönüşü olmayan bir karar vermeden önce tüm ihtimalleri göz önüne almak gerekir. böyle bir kararı alırken yaşanılan topluma ve değerlere sırt dönmek de çok akıl karı değildir. çünkü çocuk o toplumda yaşayacakdır. ileri görüşlü bir aileye sahip olmak çocuğun toplum içinde yaşayabileceği sıkıntıların çözümü olmayacaktır. anne kendi doğrularının izinde herşeyi göğüsleyebilir ama peki çocuğun dayanma kapasitesi nedir bu nasıl bilinecektir, sadece bu soru bile böylesine hayati bir kararın bir defa daha düşünülmesine sebepdir.
hesabın var mı? giriş yap