• 2001 krizini aşmamızı sağlayan reçeteyi hazırlayanların başında gelen ekonomist. bugün hayatını kaybetmiş.

    benim için bir teoriyi ispatlayan insanlardan birisidir. bu ülkede kim gerçekten faydalı işler yapıyorsa çok bilinmiyor, daha çok o faydalı işi kendi yapmış gibi gösterenler biliniyor. hani olur ya iş yerinde saatlerce çalışırsınız bir proje üretirsiniz, toplantıda sadece ufak bir değişiklik yapan x kişisi öyle bir konuşur ki siz bile şüpheye düşersiniz “ulan acaba ben bir şey yapmadım mı?” diye. işte kemal derviş saatlerce çalışan projeyi hazırlayan kişiydi.
  • türkiye'de bankacılık sistemini çok iyi bir hale getiren, yıkılmaz bir sistem kuran. türkiye'yi 2001 krizinden kurtaran, güçlü bir ekonomist. aynı zamanda akp'nin önünü açan ve türkiye'de parlak bir 10 yıl geçirmesini sağlayan bir ekonomist.
  • kemal derviş, 19 şubat 2001 krizi'nden bir hafta kadar sonra apar topar türkiye'ye geri çağırılarak dünya bankası başkan yardımcılığı görevini bırakıp ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı görevini üstlenmiştir.

    balık hafızalı olanlar için yeniden hatırlatmakta fayda vardır: 19 şubat 2001 krizi, türkiye cumhuriyeti hazinesi'nin almakta olduğu borçları ödeyememesinin eşiğine geldiği, piyasalarda hazine'nin biriken borçları ödeme kapasitesine olan inancın yok olduğu ve dolayısıyla gerek piyasadan çıkmak isteyen yabancı yatırımcıların, gerekse carry trade'de yanlış tarafta yakalanan yerli mâli kurum ve spekülatörlerin pozisyonlarını kapamak için apar topar döviz almaya çalıması sonucu kur çıpasının işlerliğinin kalmadığı, hazine kağıtlarındaki açık pozisyonlarını finanse etmek isteyen bankalarınsa gecelik faizleri astronomik rakamlara fırlatmaları neticesinde tetiklenmiştir.

    ödeme güçlügü çekilen bu borçlar senelerdir türkiye cumhuriyeti hazinesi tarafından, kit'lerin görev zararını karşılamak için, devlet bankalarının batan kredilerini telafi edebilmek için, binbir türlü sikorsky'ler ve f-16'ların alımını finanse edebilmek için, sosyal güvenlik kurumlarının dağ gibi büyüyen mali açıklarını kapayabilmek için, her seçim öncesi bol keseden memura zam işçiye teşvik ödeyebilmek için, falan için ve filan için tamtakır edilen kamu mali dengesini yerine oturtabilmek için alınmıştır. kisacası, bu borçları kemal derviş ve kayınçosu sahte imzalı çek yazarak aldılar sanıp kendisine hakaret seviyesine varacak eleştiriler yöneten zevatın endiseleri pek yersizdir.

    tabii ki gözcü gazetesi'nin ekonomi sayfalarının herkes okuyabilsin diye 24 punto manşetle atılan haberlerinde ve o haberlerin gazıyla çalakalem yazılan entry'lerde bu borçların kökeni ve türkiye ekonomisi'nin 1950'lerin sonlarından beri sürekli kıyısında bulundugu ödemeler dengesi krizlerinin altında yatan sebeplerle ilgili beylik laf cümbüşünden gayri herhangi bir ciddi veriye ve istatistiki analize rastlamak mümkün değildir. yine de ilgilenenler için 1994 yılından itibaren kamu'nun konsolide bütçe dengesi
    http://www.treasury.gov.tr/…inansmani_1994-2003.htm
    adresinde kolayca bulunabilir, borçlanmaların ne olduğu ne zaman yapıldığı görülebilir, hain kemal derviş'in ve kayınçosunun nelerin müsebbibi oldukları bir kez daha anlaşılabilir (!)

    daha detaylı bir etki analizi yapmak isteyenlerse, kamu tahvil ihraçlarının kemal derviş öncesi iskonto fiyatlarını ve kemal derviş'in uygulamaya başladığı ve akp hükümeti'nin de 2002 sonrasinda devam ettirdiği ekonomik istikrar politikası sonucu tahvillerde oluşan iskonto fiyatlarını karşılaştırabilirler. ev ödevi: tahvil numarası hazine'nin websitesinden öğrenilip bloomberg'den aylık fiyatlama bilgilerine bakılacak.

    hâlâ doymayanlar, hâlâ bilgiye susayanlar ise, türkiye'nin kamu net borç stoku'nun gayri safi milli hasıla'ya olan oranının kemal derviş'in ekonomik programının uygulanmaya başladığı 2001'den itibaren nasıl değiştiğini yine hazine'nın ayrıntılı zaman serilerinden öğrenebilirler (websitesinde aramak size kalmış artık). kopya çekmek isteyenler için (bkz: türkiye'nin borcu leblebi çekirdek/@leave)

    sonsöz: türkiye gibi, insanların zerre kadar akıllarının ermediği konularda ahkam kesmeyi görev bildikleri bir ülkede, insanların tigana'yı eleştirirken çifte kupalı teknik direktör, anayasa mahkemesi kararlarını eleştirirken hukuk fakültesi dekanı, orhan pamuk'un nobel edebiyat ödülü konuşmasını eleştirirken de edebiyat yorumcusu kesilivermeleri elzem oldu neredeyse. bilgi sahibi olan fikirlerin daha da artabilmesi dilegiyle.

    tanım: "esas ülkesi"nde yaptıklarının değeri, abd'ye dönmesinden sonra anlaşılan ekonomist, reformcu, siyaset adamı.
  • zaten soylenmis, kendisi 2001 krizini o doneme kadar ozal, demirel ve tansu ciller tarafindan vatandasi sikmek icin en kolay soylenen "kemer sikma politikasi" ile cozmeye calismis, nice sahtekar politikalarin aksine mantikli kemer sikma politikasi meyvelerini vermis ve ve o krizden oyle bir turkiye cikmistir ki, 2009 global krizinden guclu banka yapisi sayesinde etkilenmemistir. bazi embesil ergenler hatirlamaz tabii, "sevgii vatandaslar, kemer sikiyoruz" diye vatandasin amina koyan sagci partileri, en ufak kriz ruzgarinda batan bankalari, kapisinda bekleyen magdur mudileri.

    ha, bu ergenlerin bugun bok attiklari ekonomik modelin kaymagini "teget gecti" diyen rte yemistir, ancak o da yillardir "calisiyorsa hic bozmayalim" diye hic bir guncelleme yapmadigindan bu model bugunlerde yarragi yemis bir sekilde demokles'in kilici gibi turkiye'nin ustunde sallanmaktadir, yani akp yonetimi, dervis'in bu yaraya tuz banan ama tamamen iyilestiren recetesini, herhangi bir sekilde guncellemedigi icin, yaranin amina koymustur.

    pardon, bir de amina koyma hikayesi, su dervis imf'nin kucagina oturttu hikayesinde var. dervis'in ekonomik modeli belirli kurallar cercevesinde (ki ekonomik surdurulebilirlik icin bu kurallar gereklidir) imf'ten dusuk faizli borc almayi esas alirken, rte sirf "imf'ye borcumuz kalmadi" demek icin yuksek faizli dis borclarla imf borcunu kapatmistir.

    "artik imf'nin kucaginda degiliz" demek, "bankaya borcum vardi, gittim tefeciden daha yuksek faizli borc alip kapattim" demek kadar gerizekalicadir.

    zaten ulkede bu kadar gerizekali olmasa, bir basbakan vatandasi tokatlayamaz, bizimki de laf tabii..
  • ali babacan'ın, üzerine binip de kendisinin uçurduğunu zannettiği süpürgenin asıl sahibi olan şahıs.

    öldüyse rahmet dileriz.
  • onu anarken hakikaten 2000'lerin başında akp yerine ismail cem'in iktidara gelebileceğini sanan, bunda kemal derviş'in nerde durduğunun önemi olduğunu iddia edenler geziyor aramızda.

    size biraz dsp, ecevit ve derviş bağlantısını hatırlatayım. 80 ve 90'ların dsp'si hiç bir zaman iktidara oynayamayacak, 70'lerin karaoğlan nostaljisi ile %10 kemik oyu olan bir partiydi. 1995 seçimlerinin ilk üç partisi ise her biri aşağı yukarı %20 oy almış olan refah, dyp ve anap'tı, dsp %14 ile 4. partiydi, o da chp'nin 91-95 döneminde dyp ile koalisyonda fazlaca yıpranmasından dolayıydı. fakat 98'te post modern darbe (28 şubat) olmuş, askerin müdahalesiyle refah'sız bir iktidar formülü dayatılmış ama sonra kurulan anasol-d koalisyonu da yaşayamayınca yerine dsp azınlık hükümeti kurulmuştu. azınlık hükümeti parlamenter sistem içersinde en son tercih edilen çözümdür, çünkü kafası atan hükümeti devirir. 1977'den beri hükümet kuramayan ecevit o dönem böyle bir hükümeti kurabildi çünkü 3 aya seçim vardı ve asker refah'ı veto ediyor, dyp ile anap ne birbiriyle bir araya gelebiliyor ne de diğerinin 1 adım öne geçmesine katlanabiliyordu. çünkü aynı tabana dayanıp aynı politikaları savunuyorlardı. bu durumda olabilecek tek formül meclisteki 4. partiye hükümeti verip seçime gitmekti. hadi 3 ay kampanya olsun da seçimden sonra yeniden koalisyon kurulsun diye beklerken abdullah öcalan kenya'da türk istihbaratına teslim edildi ve haliyle ecevit popülarite patlaması yaşadı. o milliyetçilik dalgasında mhp de öne çıktı ve 99 seçimleri sonunda dsp-mhp-anap koalisyonu kuruldu.

    bu hükümet türkiye'nin bence en beceriksiz hükümetlerinden birisi oldu. rahşan affı, hayata dönüş operasyonu, gölcük depremindeki aciziyet, içleri boşaltılan bankalar ve elbette necdet sezer'le girilen bir münakaşa sonucu kendi kendilerine çıkardıkları 2001 krizi ile kendilerini bitirdiler. dünya bankası'nda yüksek yönetici olan kemal derviş'i hükümete almak krize karşı dış yardım karşılığı türkiye'ye dayatılmıştı, ve ecevit bunu hiç bir zaman sindiremedi. kemal derviş de hükümetten bağımsız davranıp kendi bildiği veya dış finans merkezlerinin istediği politikaları uyguladı. sonuçta bu politikalar kuru sabitlemek, kronik enflasyonu düşürmek, krizden çıkmak gibi amaçlarına ulaştılar fakat bu kadar kötü yönetimden sonra dsp bu sonuçlar görülmeden çok önce siyasi mevta olmuştu. sadece tarih sahnesinden silinmek için bir sonraki seçimleri bekliyordu. o sırada bir umut, dış politikada parlayan ismail cem ve dsp'nin gölgeler prensi hüsamettin özkan, medyanın da desteğiyle ecevit'i ekarte edip kemal derviş'i de katarak dsp'nin küllerinden bir şeyler çıkartmayı denediler ama olmadı. dsp de, ismail cem'in yeni türkiye partisi de 2002 seçimlerinde ancak %1 oy alabildiler. hatırlatayım, yasal sorunlar yaşayan ve siyasete atılarak pazarlık gücünü arttırmak isteyen cem uzan'ın %8 oy aldığı seçim bu. kemal derviş ise o seçimden önce yeni türkiye ile bağını koparmış, akp'nin arkasından ikinci parti olacak olan chp'ye geçmişti.

    yani kısacası bir ekonomist olarak başarısına rağmen ne kemal derviş halkta ağırlığı plan bir politikacıydı ne de o kadar başarısızlıktan sonra dsp içersinden gelen herhangi bir siyasi hareketin başarı şansı vardı. eğer aksi olsaydı zaten akp yerine derviş'li kadrosuyla chp kazanırdı 2002 seçimini. derviş'in türk siyasetine katkısı oluşturduğu ekonomik programı uygulayan akp'nin içeride düşen enflasyon ve dışarıda oluşan güven sonucu türkiye'ye akan sıcak para sayesinde oluşturduğu ekonomik başarı görünümü oldu.
  • hayatini kaybeden guzel insan.. 2000lerden sonra ulkeye buyuk katkilari oldu. akp denilen orgut tarafindan programina sahip cikilmistir. huzur icinde uyusun.
  • akp'nin yatıp kalkıp dua etmesi gereken insan. bunu da akp içinde galiba sadece ali babacan anlar.
    akp'yi yaratan ve katıldığı ilk seçimde tek başına iktidar olmasını sağlayan 2002 krizinden çıkış formülünün hazır yazılmış halini kaleme alan kişiydi kemal derviş.

    kemal derviş olmasa, dünyadaki nakit bolluğunun getirdiği sıcak para ile krizden çıkış, akp ile mümkün değildi. tek başına iktidar falan havadır. krizden çıkış eforu (1)merkez bankası bağımsızlığı, (2)mali disiplin ve (3)bankacılık düzenlemeleri üzerinde ayakta duruyordu ki üçünün de başındaki adamdı. mimarı da, dış dünyadaki etiketi de kemal derviş'tir.

    o günlerde, ilk yıllarda akp'li bakanların, bürokratların kapalı kapılar ardında yabancı/avrupalı ekonomi bürokratlarına, bakanlara "- sayın derviş'in programına sıkı sıkıya bağlıyız..." sözleri verdiğine emin olabilirsiniz.
  • bu ülke dönem dönem ya işbilir adam buldu, ya da düzgün adam buldu.

    bu ikisinin bir arada olduğu çok az sayıda insandan biri kemal derviş'ti.

    bu ülke bu adamı kaçırdığı için ne kadar kafasını taşa vursa yeri var.
  • cok iyi almanca, ingilizce ve fransizca bilip yillarca yurtdisinda yasamasina ragmen tane tane ve cok duzgun turkce konusabilen ekonomist.

    ataturk'un hayalini kurdugu aydin, cagdas ve laik cumhuriyet cocugunun vucut bulmus hali oldugunu dusunuyorum. tayyip ve comarlarinin monser elit diye akillarinca yerdikleri ama cagdas bir turkiye'nin en cok ihtiyaci olan insan tipi ayni zamanda.
hesabın var mı? giriş yap