• kova olmasina kovaydi ama bir kac derby macinda kaplan kesilmisti. lucescu'ya at hirsizi diyenler, jurkovic'e ne der merak ediyorum..
  • kisa boylu, sisko, sekilsiz bir kaleci idi. 87 yilinda denizlispor macinin seksenkusuruncu dakikasinda besiktas 1-0 onde iken, konuk takimin kazandigi freekick icin baraji ayarlamak uzre diregin dibine gecmis, golden sonra topu kaleden cikarmak icin direk dibinden ayrilmistir.
  • sisko ve kisa boylu olmasına ragmen tam bir deblek'ti dengesiz atlayışları vardı cogu da basarısızdı. antrenmanda bir yan topa yükseldigi esnada 2 si agır 4 arkadasını sakatlamıstı.
  • sisko, kova, kısa boylu ve beceriksiz bi zat-ı muhteremdi, bi macta üstten farklı cıkan bi top sırasında tek elle üst direge asılmak istemi$ ancak muvaffak olamayıp kıc üstü dü$mü$tü.
  • (bkz: jurkoviç)
  • 29 şubat 1956 yugoslavya doğumlu kaleci. futbola 1977 yılında sarajevo da başlamıştır. 1986-87 sezonunda beşikştaşa transfer oldu. ligi o yıl beşiktaş ikinci bitirince , fatura jurkoviçe çıkarıldı ve ülkesine yollandı. 1988-89 yılında adanademirspora transfer oldu.
  • 1986-1987 sezonunda yugoslav zelezniçar takımında oynarken adı şike olayına karıştığı için yugoslavya'yı terketmek zorunda kalmış ve kapağı türkiye'ye atmış kalecidir. zalad da aynı nedenle yugoslavya'yı terketmiştir. daha doğrusu her ikisi de kovulmuştur.

    medyadaki lakabı "çuval", takım içindeki lakabı "maymun" olan oyuncu. o dönem bir kolej takımı disiplinine sahip olan beşiktaş'ta sakal bırakmak yasaktı. buna rağmen yüzü çok çirkin ve çopur olduğu için jurkoviç'in sakal bırakmasına izin verilmişti. ancak sakal da vaziyeti kurtarmaya yetmedi. çirkin olduğu yönündeki esprileri hep gülerek ve espri yaparak karşılamıştır.

    1986-1987 sezonunda beşiktaş'ta oynamış, 36 maçta 26 gol yemiştir. birkaç maç haricinde çok kötü bir performans göstermemiştir. sezon başı yere göğe sığdırılamayan lukovcan'ın fenerbahçe'si 39 gol yiyerek +7 averajla, zalad'ın kalesini koruduğu eskişehirspor ise 31 gol yiyerek +4 averajla ligi bitirmiştir. jurkoviç'li beşiktaş 26 gol yiyerek +41 averajla, simoviç'li galatasaray ise 24 gol yiyerek +31 averajla ligi bitirmiştir. yani beşiktaş defansı ve kalecisi çok iyi iş çıkarmıştır o sezon. ama şampiyonluk kaçmıştır ve günah keçileri kurban edilmelidir. şahsi kanaatim ise o sezon simoviç haricinde bütün kalecilerin birbirine yakın ve vasatın altında olduğu idi.

    sezonun ilk yarısında oynanan fenerbahçe maçında hayatının kurtarışlarını yapmıştır. (bkz: 7 aralik 1986 fenerbahçe beşiktaş maçı)

    sezon sonunda beşiktaş'ın zalad sevdası nedeniyle gönderilmiştir. kabul etmek gerekirse o dönem ligde oynayan kalecilerden (simoviç hariç) pek bir farkı yoktu. fizik olarak çuval lakabı uygun görülmüştür. bunun nedeni o dönemde tercüman gazetesinde çıkan bir röportajdır. bugün gibi hatırlarım, röportaj istanbul'da dolaşan iki yugoslav turist ile yapılmış ve turistler "jurkoviç mi? o da kim? haa şu çuval lakaplı kaleci mi? o adam düşünce yerden bile kalkamaz" dedikleri için tercüman gazetesi "jurkoviç çuval gibidir" diye manşet atmıştı. ve yugo'nun lakabı o gün bugündür çuval kalmıştır.

    aynı dönemde gazeteler zalad ve lukovcan'ı yere göğe sığdıramıyorlardı. fenerbahçe - eskişehirspor maçından sonra zalad ve lukovcan'ın yanyana yürürken fotoğraflarını çekip "harika devler" diye manşet atanlar da yine aynı gazetecilerdi sonuçta. demem odur ki jurkoviç kötü kaleci olabilir ama şampiyon galatasaray'ın gerçeken süper kalecisi zoran simoviç'in 24 gol yediği sezonda 26 gol çok kötü bir performans değildir. jurkoviç'in simoviç'le neredeyse aynı sayıda gol yemesinin nedeni beşiktaş'ın defansif oyunu da değildir. tam tersi o dönem beşiktaş galatasaray'dan daha hücümcu bir takımdı ve o sezon galatasaray 55 gol atarken beşiktaş 67 gol atmıştı. simoviç'in jurkoviç ile aynı sayıda gol yemesinin kabul edeceğim tek özürü önünde oynayan erhan önal dır.

    istanbul'daki hava muhalefeti nedeniyle izmir atatürk stadı'nda oynanan dinamo kiev maçında 5 çocuk golü yemiştir ama bu skor sadece jurkoviç'in değil, blochin'i her gördüğünde altına işeyen samet ve ulvi'nin, topu her ayağına alışında bütün dinamo kiev'i çalımlamaya kalkışan fikret'in de eseridir.
  • kisa boylu sisman bir kaleci oldugu az once karga ortamlarinda ispatlanmis kalecidir. anilarimizi tazeledik.
  • hep denizlisporlu erol’dan yediği golle hatırlansa da , 7 aralık 1986 tarihli fenerbahçe maçında gösterdiği performansla hafızama kazınmış kalecidir. fenerbahçe’ye belirgin bir üstünlük kurduğumuz , maçları genelde farklı skorlarla kazandığımız döneme denk gelen bu maçta fenerbahçe çok daha üstün oynamış , tabiri caizse bizi ezmişti. futbol çevrelerine bir türlü kendini beğendiremeyen jurkoviç ise bu maçta devleşmiş ve maçı 1-0 kazanmamızı sağlamıştı. benim kişisel futbol tarihimin başlarına denk gelmesine rağmen gördüğüm en iyi kaleci performansıydı. aradan geçen 25 yıllık süreçte ise daha iyisini ise –ona da bir on beş yıl oluyor- sensible soccer’da zayıf bir litvanya takımının 25k değerindeki kalecisinde gördüm. sensible’da fırtına gibi esip gelene 3 gidene 5 attığım dönemde 25k değerindeki bu kaleci tüm gol girişimlerimi engellemiş ve maçın 0-0 tamamlanmasını sağlamıştı.

    tekrar jurkoviç’e gelirsek 7 aralık 1986 tarihli fenerbahçe maçında gösterdiği performans ile gazetelerin yıldız verme standartlarını da alt üst etmişti. vasat oynayanın 2, iyi oynayanın 3, çok çok iyi oynayanın 4 yıldız aldığı, 5 yıldızın kimseye verilmeye kıyılamadığı dönemde, hürriyet gazetesi jurkoviç için herkesten esirgediği 5 yıldızı bile az bulmuş, isminin yanına (süper) yazmıştı. bir daha da yıldız tablolarında böyle bir olaya şahit olmadım.

    miloş milutunoviç yönetiminde iyi bir sezon geçirdiğimiz, göğsümüzde beslen makarna reklamını taşıdığımız güzel formamızla şampiyonluğa koşarken denizlispor maçında erol’dan yediğimiz gol ne yazık ki hem şampiyonluğu kaybettirmiş, hem de benim kahramanlarımdan jurkoviç’in takımdan ayrılmasına neden olmuştu. bir ne yazık ki daha ekleyeceğim, ne yazık ki jurkoviç’ten kaleyi devralan isim ise rade zalad olmuştu.

    bir yıl aradan sonra jurkoviç ikinci türkiye macerası için dönüş yapmıştı. ne güzel bir tesadüftü ki jurkoviç’in adresi adana, takımı ise adana demirspor olmuştu. böylece çok sevdiğim jurkoviç yine çok sevdiğim, beşiktaş’tan ayırmadığım ikinci takımıma gelmişti.

    geçmiş ile ilgili bana en çok keşke dedirten oyunculardan biridir jurkoviç. keşke o golü yemeseydi, keşke o yıl şampiyon olsaydık, keşke zalad gelmeseydi…

    (bkz: 7 aralik 1986 fenerbahçe beşiktaş maçı)
    (bkz: 31 mayıs 1987 beşiktaş denizlispor maçı)
  • hazırlık kampında şişko vücuduna geçirdiği üzerinde ''beslen makarna'' reklamı bulunan forması ile aklımdan çıkmayacak dombili kaleci. lakabı ''uçan çuval'' idi. atatürk stadında skorbord tarafındaki kalede kapattığı köşeden yediği 4. golden sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım da otobüse binene kadar durduramamıştım kendimi.
hesabın var mı? giriş yap