25950 entry daha
  • öyle çok gizli bir bilgi değil ama adolf hitler'in atom bombasına tanıklık etmemiş olması bana ilginç gelmiştir hep. biz bunu niye yapmadık ulan diye birkaç yüz kişiyi bir yerlere sürüp öldürürdü herhalde görseydi. ayrıca ölümüyle ilk atom bombasının hiroşima'ya atılışı arasında 99 gün varmış.
  • - domates (dolayısıyla salça), patates gibi türk mutfağının vazgeçilmezi olan sebzelerin türk mutfağına amerika'nın keşfinden sonra girmiş olması. (bazı kaynaklarda 1800'lerden bahsediliyor.)

    - kızılderili kültürünün ve kovboyların sembolü olan atların, amerikanın keşfinden sonra (1519) amerika'ya götürülen atlar olması. (daha önce kıtada bulunması muhtemel atların soyunun bir şekilde tükenmiş olduğunu düşünülüyor.)
  • eski babil’de insanlar henüz çok tanrılı dinlere inanırken vefk denilen bir takım formül ve yöntemler kullanarak bir takım doğa üstü kuvvetleri kontrol ettiklerine inanırlardı. bu vefkleri hazırlarken kullandıkları yöntemler her harfin esasında bir sayıya tekabül ettiği bir takım karmaşık matematiksel hesaplardı. velhasıl bugün kulağımıza “ebced hesabı” olarak gelen hesap yönteminin atası babil uygarlığıdır. babilliler ebced hesabı benzeri bir yöntem kullanarak kendi tanrılarına bu yöntemlerle şifrelenmiş isimler koyarlar ve vefkleri hazırlarlardı. biz bu yöntemlere bugün “büyü” diyoruz. kadim bu yöntemler hala kullanılmakta ve adına büyü demekteyiz. örneğin babil tanrılarından iştar’ın i-ş-t-a-r harflerine tekabül eden sayılsal bir değeri de vardı 94 gibi…

    yeri gelmişken antik yunan alfabesi ve babil alfabesi ortak noktaları bulunan, işaretleri benzer isimlendirilmiştir (alfa, omega, gama gibi). aslında ortadoğu alfabelerinin tümünün kaynağı antik yunan alfabesidir… zaten bu kadar yakın coğrafya içerisindeki medeniyetlerin birbirinden etkilenmemesi beklenemez. insanlık tek tanrılara geçtikten sonra musevilik ve hristiyanlık inancı gereği tüm diğer tanrılar reddedildi ve bu tüm diğer tanrıların doğaüstü güçleri, mistik özellikleri tek bir yaratıcının bünyesinde toplandı. incil’de bu duruma atıfta bulunarak yaratıcının ağzından “ben alfa ve omegayım” sözü geçer. yani sizin tüm diğer tanrıları isimlendirirken kullanabileceğiniz sayılar, harf kombinasyonları, aklınıza gelen yada gelebilecek herşey benim. herşey benle başlar (alfa), benle biter (omega)...

    devam eden yüzyıllar içinde insanlar kadim geleneklerinden vazgeçmediler. kitleler halinde tek tanrılı dinlere geçmelerine rağmen vefkler ve büyüler yapmaya ve ebced hesabı kullanmaya devam ettiler, babilliler bu kadim yöntemleri romalılara öğretti, araplara öğretti ve islamiyet öncesinde de bu yöntemler kullanılmaya devam ettiler. islamiyet ile birlikte bu büyüler kesin bir biçimde yasaklanmıştır.
    bu kadar yazıyı niye yazdım?

    eğer ecnebi filmlerinde, megaaazinlerinde, çizgi romanlarında falan kahramanlardan birinin ağzından “ben alfa ve omegayım” sözünü duyarsanız, kahraman o platformdaki tek tanrının kendi olduğunu iddia ediyordur, bu yukarıda yazdığım hikayeye gönderme vardır. ve umarım bundan sonra dikkat ederseniz göreceksiniz ki bu popcorn bebelerinin popüler kültüründe bu laf inanılmaz sıklıkla kullanılır.

    ikinci ve daha önemli konu, büyü yapan, yaptıran, kalben inanan, hatta korkan, kişi bu vefklerin yukarıda anlattığım çok tanrılı dinlere yaptığı göndermeler sebebi ile tek tanrılı tüm dinlerdeki en büyük günah olan “şirk” içerisine düşer. bilerek yada bilmeyerek tevhid inancı sarsılmıştır. büyülerin “düğümlere üfleyenlerin” kuran-ı kerim’de geçme nedeni bu safsataların gerçek olmasındansa, inananları şirkten sakınmak içindir...
  • osmanlı devletinin kurucusu osman bey in gerçek adı ataman dır islami isim olarak osman ı kullanmıştır. bu yüzden batılılır ottoman(ataman) empire demişlerdir.
  • babasının, "firdevs" adıyla bilinen bir bağın bahçıvanı olması sebebiyle şahnâme şairi kendine mahlas olarak "firdevsî"yi seçer. sonuçta o da babasının bağında bir meyvedir.
  • ufkum falan iki katına çıkmadı ama vikingler olacak o çizgi filmdeki sarı saçlı velet kızmış. beni sarstıydı.
  • hipokrat'a göre insanın karakterini vücudumuzda bulunan 4 çeşit sıvı belirler.bunlar sarı safra,balgam,kara safra ve kandır.kara safrası fazla miktarda olan kişilerin üzüntüye ve acıya meyilli olduğunu savunur.melankolik de melana ve kolik kelimelerinin bir araya gelmesi ile oluşur.latince'de melena siyah,kolik de safra demektir.
  • flörtün psikolojisi. nasıl flört ettiğimize dair araştırmalar yapılmış ve bazı ilginç sonuçlara ulaşılmış. çalışmaların hepsi insanların flört dönemindeki davranışlarıyla ilgili.

    1971'de yapılan bir çalışmada dört çift arasındaki flört etme davranışları gözlemlenmiş. bazı davranışların dört grubun hepsinde de ortak olduğu görülmüş. bunlar genellikle kaş parlaması denen saliselik kaş kaldırma, gülümseme, başını sallama ve karşısındakine yakın hareketlerde bulunmaktan ibaret. bu davranışların en önemlisi arasında, en yaygın flört davranışlarından birinin kaş parlaması olduğu keşfedilmiş. kaş parlamasının, tanınmayı ve sosyal teması başlatma isteğini belirtmek için kullanılan sosyal bir sinyal olabileceğinin, hem platonik bağlamda hem de flörtte yaygın şekilde kullanılan istemsiz bir hareket olduğunu keşfetmişler.

    2018'de yapılan bir meta-analiz önceki davranış ve cazibe çalışmalarıyla benzer sonuçlara ulaşmış. karşısındakinin gülümsemesine eşlik etmek, göz teması kurarak gülmek ve giderek artan fiziksel yakınlıkların bir flörtte en çok kullanılan davranışlar olduğu sonucuna varılmış. ancak bu davranışlar romantik bir çekicilikle sınırlı değil; bu davranışlar, katılımcılar romantik veya platonik bağlamda olsun, sadece karşısındaki kişi hakkında olumlu hisler duyduğunda meydana gelmiş. bu, neden birisine ilgi duyduğumuzda bu davranışları gösterme eğiliminde olduğumuzu cevaplayan, güven oluşturmak ve ilişkiyi güçlendirmek adına yapılan, genellikle kendiliğinden gelişen davranışlar olarak görülmüş.

    2010'da flört dönemini bitiren 5.000'in üzerindeki çifte, flört dönemlerini değerlendirmelerini ve bu dönemi nasıl tanımladıkları sorulmuş. çalışmanın sonunda 5 farklı flört tarzı olduğu sonucuna varılmış. bunlar; geleneksel, fiziksel, samimi, eğlenceli ve kibar olarak kategorize edilmiş.

    geleneksel tarz, geleneksel toplumsal cinsiyet rollerini izleyen, ülkemizdeki en bilindik flört tarzı. bu flört tarzında karşılıklı yaklaşım yerine, erkeklerin kadınlara yaklaşması bekleniyor.

    fiziksel flört tarzına yatkın insanlar, ilgilerini açıkça karşısındaki kişiye belli ediyor. bu flört tarzı aynı zamanda dışa dönüklükle ve sosyallikle ilgili. bu insanlar kendilerini gayet sosyal, çekingen olmayan kişiler olarak tanımlıyorlar.

    samimi flört tarzına yatkın insanlar sadece duygusal bir bağlantı kurmakla ilgileniyor. arkadaşça davranışlarda bulunmaya özen gösteriyorlar ve karşısındaki kişiyi tanımakla ilgileniyorlar.

    eğlenceli flört tarzı kullanan insanlar, flört etmeyi eğlenceli buluyor. genellikle ilişki kurmak yerine zevk almak için flört ediyorlar. diğer tüm tarzlarda kadınlar çoğunluktayken, sadece eğlenceli flört tarzında erkekler çoğunlukta çıkmış. yani erkeklerin ciddi bir bölümü eğlenceli tarzda flört ediyor.

    kibar flört tarzını kullanan insanlar, sosyal normları dikkatlice takip eden flört davranışları sergiliyor. özellikle ihtiyatlı davranıyorlar ve uygunsuz sayılabilecek davranışlardan kaçınmaya çalışıyorlar.

    bu tarzlar arasında kadınlar kendilerini, eğlenceli tarzlar dışındaki tüm stillere daha yakın görmüş. bu tarzların geçerliliği üsluplar, ilişkiye başlama davranışları ve geçmiş ilişki deneyimleriyle ilişkilendirilmiş. fiziksel, samimi ve eğlenceli stiller daha çok mutlu sonla bitmiş ve ilişki başlamış. fiziksel ve samimi tarzdaki flörtlerle, daha fazla duygusal bağlantı ve daha fazla fiziksel yaklaşım oluşmuş ve hızlı bir şekilde ilişkiye geçilmiş.

    sözsüz yani sadece davranışlarla flört eden insanlarla ilgili yapılan başka bir araştırma da 70 çift "doğal" bir şekilde (evet röntgencilikle) gözlenmiş. kadınların flörtün başlamasında ve devamlılığını sağlamada hafif ama önemli bir rol oynadığını görülmüş. erkeklerle karşılaştırıldığında, kadınların eşlerine bakmaları, pozitif yüz ifadeleri sergilemeleri, kısa süre dokunmaları, jestleri kullanmaları ve kapalı vücut duruşları göstermelerinin erkeklere nazaran daha fazla olduğu görülmüş. erkekler ise kadınlardan daha samimi davranışlarda ve tensel etkileşimlerde bulunmuş. flört ilerledikçe cinsiyete bağlı farklılıklar da zaman içerisinde değişmiş; kadınlar, tensel etkileşim başladıktan sonra olumlu veya olumsuz anlamda flörtü kısa kesme yoluna giderken erkekler, kadınların bu kararına göre hareket etmişler. yani flörtün zamanını belirleyen tarafın genellikle kadınların olduğu sonucuna ulaşılmış. çiftler ayrıca daha erken flört aşamasının aksine, flört uzadıkça sürekli ve samimi tensel-duygusal etkileşimlere, sözlü flörtten daha fazla önem vermeye, zaman ayırmaya başlamış.

    bu araştırmalara bakarak nasıl bir flört tarzına sahip olduğunuzu az çok kestirebilirsiniz.
  • (bkz: öğrenildiğinde mide bulantısını iki katına çıkaran şeyler)
  • doğada ateş yakmak her kampçı için sancılı(yanınız da kolay yanıcı bir materyal yoksa kağıt-çıra gibi ve bu sizin zaman kaybınıza neden olur) bir süreçtir.

    üst bilgi: kontrol edemediğiniz her güç gibi ateşte tehlikelidir, onun için ateş yakacağınız alanı iyi seçmelisin. ağaçlara, kolay tutuşabilecek diğer orman materyallerine yakın olmadığından en olunuz(çevresi ve ateşin üstü) bir önemli kriterde ateşi direk şekilde yere yakmayın toprak üstü materyaller hızlı bir şekilde yanarken, toprağın altındaki humus ve kökler yavaş yanar. bu durumda farkında olmadan bir ağacın ölümüne sebebiyet verebilirsiniz. bu durumdan kaçınmak için hazırlayacağınız ateş alını çevresine ve zeminine taşlar döşeyin zemin taşları üzerini toprakla örtün ve ateşinizi daha sonra yakın.

    ateşi oluştururken her zaman şu sıraya dikkat edin 1-kav(tutuşturmayı sağlayacak en küçük parçalar örnek kuru bir ot veya çalı topağı)2-küçük yakacaklar(bunlar ince ve kuru dallardır)3-asıl yanacaklar(bir kol kalınlığındaki dallar)4-daha büyü yanacaklar(büyük kütük parçaları)

    diyelim ki kampa gittiniz bir çakma ve bir bıçağınız var.
    yaz gibi kuru ve sıcak mevsimdeyseniz işiniz çok kolay çünkü etrafta çok miktarda kav oluşturabilecek kuru otlar ve çalılar mevcuttur.
    fakat ıslak veya karlı bir yerde kamp yapacaksanız işler biraz değişebilir. eğlenceden çok eziyet haline dönüşürbilir. şimdi size kendi tecrübelerimden bahsedeceğim ki gittiğiniz her kamp eğlenceli olsun.kar varsa direk kar üzerine ateş yakmayınız toprağı görene kadar kazın ve zemine kalın odunları koyun ve onun üzerine yakın eğer çok nemli(ıslak) bir yerdeyseniz zemini taş yerine büyük odun parçaları ve kumla oluşturun yoksa zemindeki taşlar patlayabilir. neyse bunları öğrendikten sonra ateşimize geçelim.

    ilk önceliğimiz etrafımızda ki kolay tutuşabilecek yani kav oluştura bilecek malzemeleri bilmek kısaca anlatacağım.
    1-huş ağacı1 ve çam2 ağacı gibi kuru gövdeli ağaçlar. bu ağaçlardan kav oluşturabilirsinizhuş kavı gibi

    2-kuru bazı mantarlar. kav mantarı gibi12

    3-kuru yosunlar hemen hemen her ağacın ve kayanın üstünde bulunur.liken gibi

    4-bunları bulamadıysanız kuru bir daldan bıçak sayesinde talaş üretebilirsiniz.1

    kav kısmını geçtikten sonra gelelim asıl yakacak ve ateşi büyüteceklere :
    burada en önemli şey her taraf ıslak ve donmuş olduğunda dolayı yerden bir şey toplamayın. her zaman ağaç üzerinden ya da devrilmiş ağaçların üzerindeki kuru dalları toplayınız.
    'ama kuru dallar yüksekte' onun için yanınızda her daim 15-20 metrelik bir halat bulun sun ki ağaca çıkmada dalları halat yardımıyla kırabilirsiniz.
    eğer bir çam ormanındaysanız kuru kozalaklar küçük bir alevi büyütmenizde işe yarabilir(dikkat kozalakların kuru olmasına dikkat edin yoksa patlayarak kilometrelerce uzağa uçabilir ve bir yangın başlatabilir)
    topladığınız odunları hiç bir zaman yere koymayınız çünkü yerden nemi çekip ıslanırlar veya donabilirler. onun için iki büyük kütük parçasının üstüne dizin ve üzerini kapata biliyorsanız kapatın.
    küçük bir bilgi daha topladığınız bazı odunlar nemli veya donmuş ise ateşin etrafına şu şekilde dizerseniz; hem odunlarınız hızla kurur, hem de bir yansıtıcı görevi oluşturarak daha iyi ısınmanızı sağlar.
15817 entry daha
hesabın var mı? giriş yap