• film dyatlov geçidi vakası'nı değil vaka hakkında belgesel çekmek isteyen amatör beş amerikalı öğrencinin başından geçenleri anlatıyor. bu bilinçle izlemekte fayda var.

    --- spoiler ---

    gerçek vakadan ayrı düşünürsek ekibin tırmanıştan önce ziyaret ettikleri eski arama kurtarma ekibinde üyesi yaşlı kadın 11 cesete ulaştıklarını ancak 9 tanesinin rapor edildiğini ve bahsedilen son iki cesedin garip bi makineye* sahip olduklarını söylüyor. -trende 59 ekibini gördüğünü iddia eden bir kadın da ekibin aslında 11 kişiden oluştuğunu rivayet etmiştir-. filmin sonunda kızıl ordu askerleriyle münakaşa eden genç ruslardan biri bu kadın, diğeri ise yine arama ekibinde olan abisidir.

    görevli subay iki cesedi içeri aldırırken gayet serinkanlı ve ne yaptığını biliyor. sadece kıyafetleri ilginç geldiği ve 'diğerleri'nden farklı olduğu için cesetlerin incelenmesini emrediyor, böylece sığınakta buna benzer olayların daha önce de defalarca yaşandığı sonucuna varılıyor.

    sığınağa ilk girdiklerinde ölü bulunan asker 2012'de sığınağı kontrol için gönderilmiş muhtemelen, kapıyı açık bırakan da yine asker. askeri öldüren ve açık kapıdan çıkarak karda ayak izleri bırakanlar da 1959'dan beri içeride olan mutant holly ve jensen. insan holly ve jensen içeri girdikten sonra onlara zarar vermemelerinden bu çıkarımı yapmak kolay. portala ulaştıktan sonra da ne yaptıklarını biliyorlardı, bunu kaçıncı kez denediler 59'dan beri belli değil.

    1959'da rus dağcıların esrarengiz ölümü ile radyasyon, ölen sayısının resmi rakamlardan fazla olması gibi birkaç spekülatif bilgi dışında herhangi bir ilişki kurulmuyor filmde. araya da birkaç philadelphia deneyi, uss eldridge, soğuk savaş, beş amerikan vatandaşının rusya'da ölmesi ne demek biliyor musun şımarıklığı, sığınakta mansi yerlilerine ait izler ekleyelim zengin göstersin demişler.

    filmde geçen ''everything is all right, and everybody has to do exactly what he does.'' -herşey yolunda ve herkes onun yaptığını yapmak zorunda.- filmi de çekilmiş olan slaughterhouse-five romanından yapılan alıntıyı da iliştirmek lazım buraya, okuyan-izleyen yazarlar bu filmle ilişkilendirir belki.

    bildiğim kadarıyla amatör dağcıların bölgeye girişi yasak, karakterlerden biri hariç grubun amatörlerden oluşması tırmanmalarına engel değildi, çünkü bu bir amerikan filmi.

    --- spoiler ---

    tavsiyem dyatlov geçidi vakası'na ilgi duyan ve bilgisi olanların izlemesi, ilgisi olmayanların sinema adına bir kazancı olmayacaktır.
  • dyatlov geçidi vakası'ndan haberdardım ama konuya ilişkin bir film çekilmiş olduğunu 6altı'dan öğrendim. filme dair incelemeyi izlemek isterseniz linkini bırakıyorum.
    https://youtu.be/7uars4bgbgu
    geçiyorum konuya

    --- spoiler ---

    filmin sunduklarını gerçek kabul edersem varabildiğim en akla yakın açıklamayı paylaşmak istedim.*
    *

    kronolojik olarak ilerleyeyim. kholat syakhl dağında evvelden beri bir portal var. portal ilk nasıl oluştu yahutta kim-ne açtı bilinmez. bu portalda ve civarında yoğunlaşan enerji, manyetik ve nükleer özellikte ve son derece düzensiz. bu yüzden pusulalar, navigasyon cihazlarıyla telefon sinyalleri bozuluyor ve aletler çalışması gerektiği gibi çalışmıyor. geiger sayacının bölgede sapıtması da aynı sebepten. bu ayarsız enerji, zamanı ve mekanı bükmeyi mümkün kılıyor, lakin maruz kalanlarda da kaçınılmaz olarak mutasyona sebep oluyor.

    mansiler portalı çok eskiden beri biliyorlar ve hem dağ hem de portal hakkında efsaneler ve inanışlar türetiyorlar.*

    2. dünya savaşının bitişiyle dünya çift kutuplu hale gelmiş ve soğuk savaş başlamıştır. abd'nin philadelphia deneyi'ni duyan sovyetler, mansilerden öğrendikleri portalı ışınlanma deneylerinde kullanabileceklerini düşünüyorlar. böylece ışınlama teknolojisi geliştirerek, abd ile olan rekabetlerinde geride kalmamayı hedefliyorlar.

    portalın çevresini kapatıp filmin sonunda holly ile jensen'in girdiği fasiliteyi inşaa ediyorlar. burada holly kaz kafalısının bulduğu 1940'lardan başlayıp* 1950'lerde dyatlov geçidi vakası yaşanana kadar devam eden ve 'eğitim zayiatı' olarak raporlanan askerler, aslında deney yapmak amacıyla portala sokulan askerler. portalın ışınlanmayı sağladığı biliniyor ama nereye, hangi zamana, nasıl bir fiziksel formda ışınladığı üzerinde sovyetler kontrol sahibi değil. bu kontrolü sağlamak için 1940'lardan dyatlov olayına kadar portalı eğitimli askerlerle denemeye devam ediyorlar. lakin hiçbir denek başarılı olamıyor ve her çıkan asker, mutant formunda peydah oluyor. raporlara da 'eğitim zayiatı' olarak geçiyorlar. holly ve jensen salağının mağarada bulduğu dişleri uzamış ve birbirine yapışmış iskeletler, muhtemelen bu mutasyona uğramış askerlerin cesetleriydi. hakikatten de kemiklerin orda, asker günlüğüne benzeyen bir kitapçık da buluyorlar.

    gelelim 1950'lere... bir grup genç dağcı, hiçbir şeyden habersiz, askeri fasilitenin orada kamp kuruyorlar. grubun lideri igor dyatlov, fasilitenin kapısını keşfedip açıyor. zaten fasiliteye sadece igor girdiği için bir tek onun cesedinde yüksek radyasyona rastlanıyor. igor dyatlov bir şekilde fasilitedeki mutasyona uğramış askerlerden biriyle karşılaşıyor, yahut mutantı yanlışlıkla serbest bırakıyor. can havliyle fasiliteden kaçsa da yaratık da peşinden geliyor. yaratığı gören diğer ekip üyeleri, giyinmeye bile vakit bulamadan korkudan çadırlarını parçalayarak dışarı çıkıyorlar ve kamp yerine geri dönmeye cesaret edemedikleri için de donarak ölüyorlar. yaratık sadece kıza direkt olarak saldırıyor ve bu yüzden de sadece kızın cesedinde mücadele izlerine rastlanıyor. mutant, kızın dilini koparıp kayıplara karışıyor. diğer dağcıların kemiklerinde ve iç organlarında hasar varken dış dokularda zedelenme olmamasını ise açıklamıyor. belki de yaratık sadece elini insan vücudunun içine ışınlayarak dış dokulara zarar vermeden kemik ve ciğerleri parçaladı, bilemiyorum altan...

    dağcıların kayıp olduğu ortaya çıkınca sovyet yetkililer "ulan bu deneyler iyice boka sardı, zaten bi bok keşfedebildiğimiz de yok, bari fasiliteyi kapatalım da başımıza iş açılmasın" diyor. mutasyona uğramış holly ve jensen'in bedenini kancaya asıp fasiliteyi mühürlüyorlar. ikisinin de mutanta dönüşeceğinden haberdarlar. bunu da bir askerin "bunların da ötekilerden farkı yok, neden aynı yere koymuyoruz" repliğinden anlıyoruz. ama cesetlerin canlanacak olması umurlarında olmuyor nedense. belki de mutantların fasilite dışına ışınlanamadığını önceden keşfetmişlerdi. ya da fasilitede açlık ve susuzluktan öleceklerini düşünmüş de olabilirler. bu kısım yoruma açık.

    bundan yaklaşık 60 yıl sonra holly ve jensen, öbür yarıları tarafından dyatlov geçidi'ne çağrılıyorlar. bu çağrı, bilinçaltında vuku buluyor. holly uykusunda bilinci kapalıyken, mutant benliğinin hayatını hala sürdürmekte olduğu yeri görüyor ve kendi beyanatına göre de zaten tüm hayatı boyunca, mıknatıs gibi bu bölgeye çekildiğini hissetmiş. jensen de yine bilinci kısmen kapalıyken, yani kafası güzelken, mutant benliğinin çıkardığı sesi işitmiş ve nedense bu olaydan müthiş etkilenmiş. zaten dikkat edilirse, ilk önce holly ve jensen birbirini bulup şu sözde 'belgesel'i çekmeyi akıllarına koyuyorlar. ses teknisyeni denise ile diğer iki abaza dağcıya yazık oluyor.

    neyse bunlar "neden bir dağ başına gidip teker teker ölmüyoruz?" dedikten sonra gerekli ödeneği denkleştirip rus yetkililerden izin alıyorlar. sonra da yola koyuluyorlar. rusya genç amerikalılara izin veriyor. muhtemelen karlarla kaplı ve 60 yıldır mühürlü fasiliteyi bulamayacaklarını ve bölgeden birkaç görüntü aldıktan sonra siktirolup memleketlerine döneceklerini düşünüyorlar. yine de tedbiri elden bırakmamak için peşlerine asker takıp her hareketlerini takip ediyorlar. bu arada başka bir askeri de 'ne olur ne olmaz' diye fasiliteyi kontrol etmeye ve belki de delilleri yok etmeye gönderiyorlar. ben bu noktada rus yetkililerin fasilite içinde bıraktıkları iki mutantın hala hayatta olmadığına inandıklarını düşünüyorum. çünkü aksini düşünseler oraya sadece tek bir asker göndermezlerdi herhalde.

    bu asker 60 yıldır karla kaplı olan fasilitenin kapısının önünü bir güzel temizleyip kapıyı açıyor ve anında mutant holly ve jensen'ın hışmına uğruyor. daha kapıyı arkasından kapatamadan askerin dilini koparıp herifi harcıyorlar. ölüsünü de kafadarlarımızın sonradan keşfettiği o mahsene, diğer mutantların kemiklerinin oraya yatırıyorlar. "burası bir infaz odası" deniyordu filmde, duvardaki mermi izleri görülünce. muhtemelen mutant askerler bu odada kurşuna dizilerek imha ediliyordu. efendim nerde kalmıştık... artık fasilitenin kapısı açıktır ve mutoşlarımız rahatça dolaşmakta özgürdürler.

    kamp etrafında hiç yoktan peydahlanan uzun ayak izleri bu iki şapşiriğe ait. harcadıkları askerin dilini de tutup o rüzgar gözlem zımbırtısının içine bu arada atıyorlar. nasıl ki normal holly ve jensen, mutant yarılarının olduğu bölgeye doğru çekiliyorlarsa; mutant holly ve jensen da normal yarılarının yanına çekiliyorlar. habire kamp civarlarında dolanmalarının sebebi bu.

    askeri harcayıp dilini de rüzgar ölçüm zımbırtısının içine atan mutantlar, ev bildikleri fasiliteye geri dönüyorlar. lakin soğuyan hava, açık olan fasilite kapısını bu sefer de dondurarak mühürlüyor. holly fasilitenin kapısını, üzerini örten kar örtüsünün inceliği sayesinde keşfediyor. çünkü mevta olan askerimiz, daha evvel kapı önünü kardan temizlemiş. akşama doğru holly ve jensen kapıyı bulunca, bunların peşindeki rus askerlerinin götü tutuşuyor ve dağcıları hemen o gece çığ ile öldürmeye yelteniyorlar. sonrası malum. sağ kalanlar can havliyle fasiliteye sığınıyorlar, geride kalan belgelerden olayın kabasını çözüyorlar ve bütün film boyunca "burda ne haltlar dönüyor?" diye pel pel bakan jensen gerizekalısı, adeta müneccim boku yemiş gibi çat çat her şeyi açıklamaya başlıyor. ışınlanacakları mekanı hayal etmeyi akıl etseler de, zamana odaklanmayı akıl edemiyorlar. sonuç olarak enerjisi düzensiz olan portal, bunları 1950'lerdeki dyatlov olayının patlak verdiği zamana gönderiyor ve iki kafadar, 'garip makineleri' ile filmin başında röportaj yaptıkları alya tarafından bulunuyor.

    --- spoiler ---

    üşenmezsem devam edicem...
  • çok da fena olmayan film.

    rus oyunculukları amerikalı oyunculuklarından daha iyiydi kesinlikle. şöyle de bir şey var; rusya'nın özellikle o bölgelerinde ingilizce bilen insan bulmak oldukça zor. bu herifler önce barmen buluyorlar-hadi bu en olası olan, sonra barda onların servisini çekecek bir abi buluyorlar, sonra bir de olaya şahit olan onun halasını buluyorlar ve hepsi çatır çatır ingilizce konuşuyor. hem tercümeye yardım edecek hem de gruba katılacak bir rus dağcısı daha mantıklı olurdu.

    filmin içerisinde bir çok kopukluk var, üzerinde durmaları gereken ya da daha ayrıntılı vermeleri gereken yerlerde üstün körü geçiyorlar. karakterlerin kendi içlerindeki ve grup içindeki çatışmalarını çok zayıf vermişler. hızlı akmış yani film. özellikle başındaki gereksiz sahneler kısa kesilip olaya daha bodoslama girilebilirdi.

    her ne kadar çok eksiği olmuş olsa da kurgu hoşuma gitti. bu olayla ilgili bir çok efsanevi hikaye var. philadephia deneyi ile bağdaştırıp, gerçek fotoğraflar ve kimlikler kullanmaları başarılı olmuş ama arkadaş gidiyorsan oraya alfabesini öğren en azından, kelimeler nasıl okunur bil de git. ben 15 gün tatile gitmeden önce alfabeyi öğrendim iki günde, basit cümleler kurmayı öğrendim de gittim. gittiğin coğrafya hakkında bilgi edin öyle git, bu nokta film boyunca itici geldi.

    yazılı bir romanı var mıdır bilmiyorum da bu kurgunun yazılı hali görsel halinden çok daha başarılı olur kanımca.
  • korku filmi diye izledim, korkutucu hiçbir unsur yoktu lakin enteresan bir konuya bağlanması güzel olmuş.

    biraz daha para harcasalar efektler falan daha güzel olabilir, bazı sahneler daha iyi yansıtılabilirdi. çünkü bağlandığı nokta yaratıcı. fakat kötü yansıtılmış. imdb'deki düşük puanını hak etmiyor diyemem, +1'i olabilir maksimum. onun dışında hak ettiği bu, fakat hak ettiği puandan daha fazla izlenesi bir film. öyle saçma sapan bir film.

    illa izlenilmesi gerekmez de, izlenilirse hayatınızda hiçbir değişiklik olmadan devam edebilirsiniz. ne mod düşürür ne yükseltir.

    --- spoiler ---

    daha önce yazıldığı gibi kameranın açık kalması garip. olacak iş değil daha doğrusu.

    ruhları böyle yapacaklarına hiç yapmayıp, sadece siyah gölge yapsalarmış daha iyi olurmuş. lakin çok komiktiler. öyle ki gerçek hayatta karşıma çıksalar gene gülme ihtimalim söz konusu.

    ilk köyde eskiden kurtarma ekibinde çalışmış kadının demesiyle beraber +2 diye bir durum yaratılıp, onun nedenini loopla açıklamak güzel.

    film hakkında gene de kafamda her şey çözülmüş değil, oturup nasıldı diye pek kafa da yormadım ama günümüzdeki sahnede bunları kovalayan adamlar nereden çıktı, tamam 1959'a dönüldüğünde kızılordu askerlerini görüyoruz, fakat şimdikiler kimdi?

    --- spoiler ---
  • baz aldiklari olayi suslemeden anlatsalar yine ayni derecede korkunc olabilecek film. yer yer kliseleri senaryoya sokmasalar daha iyi olabilirmis.

    --- spoiler ---
    aksiyonun hizi cig olayindan sonra cigrindan cikiyor resmen. fakat bundan sonra mukemmel kliseleri arka arkaya vermeseler olmazdi sanki. aralarindaki en tipi duzgun iki kisinin devamli sevismesi ve elbette cig olayinda once bu ikilinin olmesi. bir kisi kayip ve digeri can cekisirken kalanlarin sacma sapan kavga etmeleri falan anlamsizdi. ayrica amerika`dan universite fonuyla baska bir ulkeye ekonomi konferansina bile gitseniz binlerce guvenlik mevzusu, dokumani falan onaylatmaniz gerekir. elemanlarin rusya`da kontak kisisi bile yoktu gittikleri kasabada, oyle sanki babalarinin parasiyla maceraya atilir gibi gittiler. neyse iste film sonucta, ben de nineler gibi filmde kan gorsem yok o salca diye takilcam bu gidisle.
    --- spoiler ---
  • filmin sonunda çalan pek güzel şarkı için:

    http://www.youtube.com/watch?v=20ddyr-vr-a
  • mevzu zaten korkunç; yıl 1959, 9 dağcı ural dağları'nda esrarengiz bir şekilde kayboluyo. aradan 56 sene geçmiş gizemi çözülememiş. yap işte bunun üzerine fazla açılmadan güzel bir gerilim di mi? yoook, hollywood diil mi illa bokunu çıkaracak arkadaş.

    --- spoiler ---

    yok efendim philadelphia deneyi'ni sovyetler çalmak istemişmiş de, yok efendim solucan deliği ile zamanda yolculukmuş da, yok portalmış da.. ulan "baltalı adamı görme ihtimali baltalı adamı görmekten daha korkutucudur" diye bir gerçek var. sen adım adım bizi gereceğine napıyosun, ışınlanabilen çemçük ağızlı yaratıkları gözümüzün içine içine sokuyosun. olmaz..

    --- spoiler ---

    tüm süresi boyunca klişelere boğulup filmin sonunda orijinal bir nokta yakalamaya çalışırken iyice eline yüzüne bulaştıran bir film olmuş.
  • dyatlov vakasını lise yıllarından beri merak eden, bunun hakkında teoriler üretip duran şüpheci, açıklanamayan fenomenlere ilgi duyan biri ve sıkı bir (bkz: the blair witch project) fanı olarak bir kaç amatör sekans dışında beğendiğim film... ve filmin en beğendiğim kısmı ise dyatlov ve ekibine ne olmuş olabilir sorusunu cevaplamaktan ziyade vakayı gerçekte olabilecek sayısız teorilerden daha efsunlu ve girift bir hale getirmesiydi...
  • izlemeden once kesinlikle on arastirma yapilip olayin ne oldugu hakkinda fikir sahibi olunmali.

    yoksa bu ne sacma, klise film der anlamadan izlersiniz ve begenmezsiniz dogal olarak.

    beni, daga cikmaya basladiklari andan itibaren germeyi basardi ve her ustune koydugunda gerilim seviyesini arttirdi.

    finali de bence cok basarili sekilde baglandi.

    --- spoiler ---

    ilave iki kisi olayi cok iyi baglanmis filmin sonunda.

    ayrica kameranin bulunmasi ve 59’da “bir makina” bulundu iki cesetle aciklamasi cok basariliydi.

    etkileyici sahnelerden biri de daha 5 sn once yasadiklari olayi bulduklari kamerada izlemeleriydi.

    --- spoiler ---

    kesinlikle underrated kalmis ve mutlaka izlenmesi gereken bir film. pisman olmazsiniz.
  • hiç değinilmemiş bi konunun filmi değildir aksine gerçek hayatta ölen 9 dağcının, ölümü üzerine gerçek hayattaki deliller doğrultusunda, üretilen bütün teorilerin pratiğe döküldüğü filmdir. film, finalde de kendi teorisini üreterek son buluyor. çekimler ve atmosfer gayet güzel. gerçek hayatta yaşanan dyatlov geçidi vakası'nda olduğu gibi filmde sonuna kadar gizemini koruyor.
    ayrıca takılmayın o kadar kameranın açık kalmasına. daha olayın gizemi çözülemedi.
hesabın var mı? giriş yap