• turkiye'de üretilen tüketim malı.*
    (bkz: made in turkey)
    (bkz: yerli malı)
    (bkz: yerli seri)
  • türkiye'nin ilk on ekonomi arasına girmesi için kesinlikle üzerinde durması gerekendir.

    hayalim, aklımdaki ürünlerin yerli üretimini yapıp piyasa sunmaktır. çok zengin olmak, lüks arabalara binip villada oturmak filan değil hayalim, geleceği olan bu ürünleri, tamamını yurt dışından aldığımız bu ürünleri, burada, türk mühendisleri ile kafa kafaya vererek yerlileştirmek, yerlileştirirken ülkemiz şartlarını ve yurdum insanının özelliklerini düşünerek üretmek benim hayalim.

    ürünün uzun ömürlü olması için pazarda yer edinebilmesi, alıcı/kullanıcı arasında bir kalite değeri olması gerekmektedir. eskiden türk malı dendiği zaman, akılda kalitesiz ürünler belirirdi. bunda elbette kalitesiz ürün yapıp insanları dolandırmayı amaçlayan insanların katkısı büyük. ama bu algı değişiyor, farkediyorum. artık ben ve çevremdeki insanlar herhangi bir ürün için 'yerli üretim' dediği zaman, 'hadi ya çok iyi' tepkisini veriyoruz. bu iyi bir gelişme.

    kalite konusunda kesinlikle problemlerimiz var. inşaatta çimentodan çalan bir toplum idik. canları hiçe sayan..

    kaliteden ödün vermemek, kullanılan malzemenin ve yapılan işçiliğin üst seviye olması için çaba harcamak gerekiyor. bunlar başta zorlayan şeyler olacaktır ama standartlar oturduğu zaman kendi kendine olacak şeylerdir. kaliteli bir yerli üretimin, hangi alanda olursa olsun, türkiye'de tutmaması için hiçbir sebebi yoktur. heleki türkiye konumu itibariyle, dünyanın önemli pazarlarına çok yakın bir konumdadır ve ortadoğu, afrika, kuzey avrupa, batı asya gibi bir çok ülkeye doğrudan dalabilir.

    ayrıca üretimin ülke içinde yapılması da gerekmiyor. ar-ge, tasarım çalışmaları ülkemizden çıktıktan sonra, ürün pek tabii ki çin'de de yapılabilir, dünyanın geri kalanının yaptığı gibi.

    kesinlikle üretmemiz gerekiyor. bir yerlerden başlamamız gerekiyor. (bkz: güney kore)
  • türkiye cumhuriyeti'nde işsizliğin ve borçların azalmasını, yeni istihdam olanaklarının artmasını kısaca devletin gelişmesine katkı sağlayacak en büyük girişimlerden biridir.
  • milli kalkınmanın şartlarından biri.

    mermer pazarında türkiye'nin yerine dair dikkat çekici bir söyleşi var.

    http://mobil.hurriyet.com.tr/…ta-kalmamali-40478526
  • son 10 yıldır pek bir önemi kalmayan şey sanki. çoğu batı ülkesi artık üretim departmanını elden çıkarmaya (diğer ülkelerdeki iş ortaklarına satarak veya onları üretim kısmına direkt ortak yaparak) başladı. artık arge, tasarım yani patent daha çok getirisi olan şeyler. hem öyle hadi yerli araba yapalım ehuehuehue deyip yapamıyorsun. girişimci lazım risk alan firmalar lazım, araba belki uç örnek, boruyu düşünün, boruyu adam üretmiyor artık. arge tasarım patentten para kazanıyor, üretimini fakir ülkelerdeki firmalara devrediyor, tabii tasarımını kendisinden alması koşuluyla.

    bu konu çok değişik tek bir sonucu yok.
  • yüksek teknoloji ürünlerinde pek de görülmeyen üretimdir.

    yerlilik oranı ile bağlantılı olarak, yüksek teknoloji üreten ülkelerin bu teknolojileri ihraç oranının da artacağını düşünebiliriz. dünya bankası sınıflandırma sistemine göre türkiye için, yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ihracatı içindeki payı 2000 yılında %4,8 seviyesindeyken, 2016’da %2,02’ye indi (kaynak: dünya bankası).

    detay: http://dogrulukpayi.com/…digi-manifestoyu-inceledik
  • yerli üretim, ülke içinde üretilen ürüne denir. bunun içinde yabancı firmaların ülke içinde ürettiği ürünler de dahildir. yerli ve milli üretim demiş olsaydı burada hem ülke içinde üretim hem de türkiye cumhuriyeti vatandaşı kişilerin ürünleri yer alırdı. yabancı firmaların ülke içinde ürettiği tüm ürünler, ülkemizin ihracat kalemlerine bir artı olarak geçer. yani yerli kategorisinde kendine yer bulur.
  • yerli üretim: organik hosaf?
  • "abbas mirza, gayem megam farahani ve mirza salih şirazi'den esin alınarak gerçekleştirilen bu reformların büyük kısmı saray menşeliydi. on dokuzuncu yüzyılın en önemli reformcu şahsiyeti olan mirza taki han emir kebir (1807-52) iran'ı modern bir ulus-devlete dönüştürmeye kendini adamış, görülmedik dürüstlükte bir başbakandı. (...) meslek yaşamına diplomatlıkla başlayan emir kebir hem ruslara hem osmanlılara karşı kaçar toprak bütünlüğünü mükemmel şekilde korumayı becerdi. kaçar hukunun idari aygıtının ıslah edilmesi, vergi toplama, gelir dağılımı ve hukuk yönetiminin sisteme oturtulması; kaçar yöneticilerinin haksız gelir ve güç elde etmesinin kanunen engellenmesi bizzat onun başarılarıdır. hükümet için merkezi bir bütçe oluşturup düzene sokan emir kebir yerli üretimi ve dış ticareti de destekledi. iran ordusunu radikal bir şekilde modernleştirerek, yabancı elçiliklerin iran'daki nüfuzunu ciddi ölçüde azaltırken, bir yandan da tahran'da büyük bir kentsel gelişim başlattı ve (mirza salih'in izinden giderek, ilk kez 6 şubat 1851'de yayıma başlayan) ilk ulusal gazeteyi kurdu. (...) elbette, yozlaşmış kaçar aristokrasisi bu faydalı hizmetlerin hiçbirini cezasız bırakmadı; emir kebir 10 şubat 1852 pazar günü nasreddin şah'ın* emriyle öldürüldü." hamid dabashi - iran ketlenmiş halk
  • bu slogan her zaman tutar.sıkıştınız mı? hemen yerli üretim deyip toparlayın.alkış bile gelir.acayip bi sinerji var bu söz de.cafede,parkta,kürsüde her yer de yerli üretim deyin.muhalifi de yerli üretim diyor yandaşı da.biri de çıkıp bilinçli tüketim desin be.şu tüketimi bilinçli yapmayı bir öğrensek zaten ithalat azalacak bir çok şey de yoluna girecek
hesabın var mı? giriş yap