hesabın var mı? giriş yap

  • "avrupa'da yaşasam beni dinlemek için evime misafir olarak gelip dinlemek isterler" kısmından sonrasını okumadım. okumuş cahil gerçekten bir başka oluyor.
    piyanoya da klasik müziğe de bayılırım ama herkesten aynı yaklaşımı bekleme hakkınız yok. apartmanda yaşıyorsanız apartman hayatı kurallarına uyacaksınız ya da buyrun müstakil eve geçin.

  • 2017 itibariyle hiçbir starı popülaritesini günümüze kadar ulaştıramamış yarışma. 2003'te ilkokula yeni başladığımda bu program da yeni yeni başlıyordu, elemelerini tv'de hayal meyal hatırlıyorum. ana yarışmada 12 kişi vardı ve her hafta bir kişi elenmekteydi, belki de güzel sesler harcandı ilk elenenler arasında.

    abidin özşahin'in birinci olduğu yarışmanın ardından 12 kişi arasından sadece 4 kişiye ercan saatçi destekli doğan music company çıkışlı albümler yapıldı: abidin özşahin'in aşktan yana, firdevs güneş'in firdevs, bayhan gürhan'ın hayal edemiyorum ve eser bayar'ın aşkımı itiraf ediyorum albümleri. (ilk çıkan albüm tabiki de birinci olan abidin'in nisan 2004 çıkışlı albümüydü, onun albümünü aynı yıl ağustos'ta çıkan bayhan'ın, aralık'ta çıkan eser'in ve mart 2005'te çıkan firdevs'in albümleri takip etti.) bu albümler genellikle ortalama ve popüler kitleye hitap eden soundlara sahipti, ki künyelere bakıldığında bu 4 albümde müzisyen kadrosunun pek değişmediği, gitarların, vurmalıların, yaylıların hemen hemen aynı müzisyenler tarafından çalındığı anlaşılabilir, keza kayıt, mix, mastering konusunda da aynı şey geçerlidir, hemen hemen aynı kişiler çalışmıştır (serdar ağırlı, orbay zobi gibi isimler). 4 albümde şarkılar ağırlıklı olarak ercan saatçi eserlerinden oluşmaktaydı. aranjör kadrosunda ise başrolde yine ercan saatçi vardı, piyasadaki en eski arkadaşlarından eski ortağı ufuk yıldırım'ı ve doğan music company albümlerinde aranjörlük yapmış, yine saatçi'nin yakın dostu ve hali hazırda iki albüm de çıkarmış (biri dmc'den) kanun sanatçısı reha falay'ı yanına alarak. iskender paydaş, mustafa ceceli, genco arı, ümit kuzer gibi kimisi genç kimisi tecrübeli isimler de bu albümlerin aranjör kadrosunda bulundular.

    bu 4 isim dışında, dmc'ye ve ercan saatçi'ye bağlı kalmadan albüm çıkaran isimler de oldu, serkül kan dokuz sekiz müzik'ten alın yazısı, selçuk yapar ise şahin özer'den 10'da 10 albümlerini çıkardılar (ikisi de 2005 senesi içinde çıkarılmış), 2007'de ise barış kömürcüoğlu armoni müzikten iz albümünü çıkardı. geri kalan yarışmacılardan ise hiç albüm çıkarmayanlar da oldu, aydan kaya, müge ökten, alpay kulay gibi taa 2010'lu yıllarda albüm çıkartanlar da.

    abidin özşahin birkaç sene önce rock tarzında bir albüm yaptı, bayhan gürhan en son evlendirme programında bulunmaktaydı, eser bayar'ın amerika'da yaşadığı yazılmıştı sanırım sözlükte, firdevs güneş ise acaba nerelerde ne yapmakta bilinmemekte. diğer şarkıcılardan da sadece müge ökten o ses türkiye'de yarışmacı olarak göründü. sonuç olarak bu yarışmamızın hiçbir starı popülaritesini günümüze kadar ulaştıramadı.

    edit: firdevs uzun süredir amasra'da bir barda çıkıyormuş.

  • benim için şu sıralar; yemek yedikten sonra üstüne sigara içmekten vazgeçip, yemek yedikten sonra üstüne yemek yemek olarak devam eden olgu. güzel bırakamadım sanırım.

  • bogota'da böyle bir olay olmuş yıllar önce. ikiz doğuran iki annenin bebekleri bir şekilde karışmış. farkında olmadan ikizlerden birer tane almışlar. çocukların dördü de erkek.

    http://imgur.com/a/bio6a

    sosyal statüleri ve ekonomik durumları farklı bu ailelerde çocuklar büyümüşler ve ancak 26 yaşında ikizler kardeşlerini bulabilmişler. ikizlerden biri kasap, diğeri muhasebeci. diğer ikizler ise kasap ve mühendis.

    kasap olanlar zorlu hayat geçirmişler. muhasebeci ve mühendis olanlarsa daha çok dirsek çürütmüşler. tek yumurta ikizleri olsalar da, genetik olarak aynı olsalar da ikizler tıpkısının aynısı değiller. birisinin et dövmekten elleri kocaman olmuş, kopyası olanınsa daha iyi beslendiği için boyu daha çok uzamış. diğer ikizlerin durumu daha vahim. 12 yaşında okuldan alınan ve kasap yapılan kardeş, okumak için hayat boyu uğraş vermek zorunda kalmış. biliyor ki eğer karışmasalardı ve biyolojik ailesiyle büyüseydi mühendis kardeşi gibi hiç zorlanmadan okumuş olacaktı. doğarken lotoyu tutturup bileti kaybetmek gibi.

    farklı hayatlarının farklı yansımalarını fotoğraflarda görmek mümkün.

    mühendisin aynı yumurtadan kardeşi çocukluğu zor da geçse okumak için uğraşmış. diğer kasap kardeşin kendisiyle aynı zorlukları yaşamadığı yumurta kardeşi ise muhasebeci olmuş. kariyer seçimleri bile enteresan.

    uzun ama hayli merak uyandırıcı hikayeleri:

    http://www.nytimes.com/…-up-brothers-of-bogota.html

  • kendi ülkemizde gezmeyelim görmeyelim diye biçilen fiyattır.

    kişi başı giriş 60 tl, ilk girişten travertenlere kadar olan uzuun yolu mini arabalarla geçmek 6tl, içeriye yiyecek içecek sokmak yasak olduğundan içeride satılan küçük boy su 15tl. —fiyatlar günceldir—

    gerçekten bunun tek adı soygunculuktur. kendi vatanımızda kendi değerlerimizi gezemeyeceksek ne diye yaşıyoruz biz burada? turiste indirim yapıp kendi milletine dayamak hangi aklın ürünü?

    herkes 18bin maaş almıyor herkes zengin değil. asgari ile çalışıp çocuklarına burayı göstermek isteyen anne/baba nasıl bu ücreti karşılayacak? bu fiyatların asla mantıklı bir açıklaması yok!

    sizin ticari zekanız zikriniz fikriniz batsın. soyguncular. 100 tl yapın 500 tl yapın girişleri açıktan sokun millete. size yakışan bu...

    dokunmayın yakarım editi: içeride gezgin olarak türk yok zaten, yüzde 90ı suriyeli arap kuveytli. onlar oranın içine sıçacağına giriş daha ucuz olsa da biz sıçsak aq. fiyat politikası kendi insanımızı etkiliyor sadece. elin ortadoğulusu yine giriyor yine suya çişini yapıyor...

    müzekart edit: herkes tutturmuş bir müzekart müzekart. çok sevdiğiniz müzekart 70 tl. bu verdiğiniz parayla koskoca türkiyede bir elin parmağını geçmeyecek sayıda müzeyi anca gezersiniz. sanıyorlar ki müzekart olunca bütün müzelerde depar atacağız..

    su editi: herkes ‘pamukkalede su kalmadı fiyatlar artmalı’ demiş. bunu diyen saftirikler pamukkale’nin termal suyunun çevredeki otellere aktarıldığını bilmiyor, kendi kendine gezen yerlilerden dolayı azaldı sanıyorlar yau... o otellerle yapılan rezil anlaşmalar olmasa pamukkale şu an fışır fışır suyla doluydu halen. insan önce araştırmalı...

  • korku duvarını aşmış haberci.

    bu kadar cesur söylemleri ancak artık kelle koltuğa almış birisi yapabilir. demek ki silivri falan çok takmıyor.
    takdir ediyoruz.

  • muhtemelen müyap tarafından kapattırılmıştır. fizy'nin engellenmesiyle aklım başıma geldi. hemen gidip bir sürü albüm alacağım.