hesabın var mı? giriş yap

  • çok güzel bir şey...

    uzun zamandır kendi tercihimle asosyal bir yaşam sürüyorum. dünyanın düzenine karşı umudumu kaybeder gibi olmuştum, insan içine karışmayı bıraktım. baktım ki ben dışarı çıkıp dünyaya karışmak istemiyorum, o zaman dünya benim evime gelsin diye düşünerek gezginleri ağırlamak üzere bu siteye kaydoldum.

    ilk misafirimi ağırlıyorum. iskoç bir gezgin. geçtiğimiz yıllarda bir süre iskoçya'da yaşadığım için konuşacak pek çok ortak nokta bulduk. dün sultanahmet'i falan gezdirdim, bugün de haritayı eline tutuşturup tek başına yolladım, yarın da gidiyor zaten...

    bir sürü şey öğrendim, inanılmaz seyahat anıları dinledim. her insan yeni bir dünya derler ya, misafirimin bana kattığı şey de "later is now" mottosu oldu. bir de çekilişten kazandığım kahve makinasını nasıl çalıştıracağımı öğretti. hediye olarak getirdiği glenfiddich whisky ise bonus.

    tabii bir de couchsurfing'i sarmış olan -şahsi fikrimce- hıyarlar var. çiftleşmek için dating site gibi kullanmaya çalışıyorlar. geçenlerde biri şöyle yazmış:

    "avrupa yakasında oturuyorum, cumartesi anadolu yakasına geçeceğim, önce bir yemek yeriz, sonra bir kulübe gideriz, saat geç olacağı için gece sende kalırım ;) ertesi gün öğleden sonra kahvaltının ardından eve dönerim. telefon numaram: ..."

    bu özgüven nereden geliyor cidden bilmiyorum. bildiğim tek şey misafirimin de dediği gibi insanların çoğu aslında iyi, dünya düşündüğümüzden daha yaşanılası bir yer ve seyyahlar da çoğunlukla pozitif insanlar. masaya koyacağınız bir sıcak kap çorba ve vereceğiniz bir oda ile dünyanın öbür ucundan gelen bir insanı hayatınızda misafir ediyorsunuz ve onun da hayatına misafir oluyorsunuz.

    dünya büyük ve görülecek çok şeyin olduğu bir sahne... bölüm sonu canavarlarına rağmen bu oyunun sonunda iyiler kazanacak.

  • bizim millet kadar goygoycusu olmadığını göstermiştir.

    2 gündür gavi'nin annesi muhabbeti dönüyor.
    hiç bir ispanyol kaynakta gavi'nin annesi olayı geçmiyor.
    sadece shakira'nın başka eve taşındığı yazılıyor bunun da sebebinin pique'nin kendisini aldattığını düşündüğü için yaptığı tahmin ediliyor diyor.

    yıllar önce revivo ne güzel demişti:
    "türk gazetelerinde doğru olan tek şey gazetenin üstünde yazan tarihtir"

  • millet iran olacağız diye boku bokuna tırsıyor, ben tutucu bir iç anadolu kentine dönmekten korkuyorum. (zaten bence daha kötü)

    kent çarşısındaki lisede müdür muavinliği yaptığı için hürmet gören bıyıklı merkez sağ kodamanı deyince, aklımda direkt bülent arınç canlanıyor artık mesela.

    öfff, ne rezalet bir şey şu türk-islam sentezi. birinden birini olmayaydınız keşke ağa.

  • ampute milli takımı ankara büyükşehir belediye başkanı mansur yavaş'ın daveti üzerine 8 kasım'da kendisini makamında ziyaret etmişti.

    geçtiğimiz ay tarihinde ilk kez dünya şampiyonu olan ampute milli takımı oyuncuları, ankara büyükşehir belediye başkanı mansur yavaş'ı ziyaret edince disiplin kurulu'na sevk edildi.

    kaynak

    türk halkının seçimiyle başa gelmiş, başkentin belediye başkanını ziyaret etmek neden suç unsuru ? mansur yavaş yabancı bir ülkenin belediye başkanıda bizim mi haberimiz yok ?

    yada ekmek üreticileri sendikası genel başkanı (bkz: cihan kolivar) “ekmek aptal toplumların temel gıda maddesidir. dediği için neden hapiste ?

    aynı şekilde türk milletinin oyu ile seçilen türkiye'nin en büyük şehirinin belediye başkanı (bkz: ekrem imamoğlu) neden siyasi yasak davası görüyor?

    son soru akp ne yapmak nereye varmak istemektedir?

  • sultanahmet meydanı'nda bir bankta oturmuş vakit öldürmeye çalışırken hemen yanımdaki banka, ellerinde kap dondurmaları ile iki adet bıçkın tipli genç * oturur ve başıma geçen güneş sebebiyle ben uydurmadıysam şu diyalog gelişir:

    x: naptın lan kızı? oldu mu bir şeyler?
    y: fena yazıyorum oğlum, öyle böyle değil.
    x: yatmadınız yani?
    y: sana bir şey diyim mi?
    x: de
    y: zerafetten uzaklaşıyorsun şu an.

    * *

  • ogrenilmesi ve ogretilmesi aslinda o kadar zor olmayan, ancak ogrenildikten sonra da ogrenciler arasinda asiri kullanima maruz kalan tense. ben bu zamani ogretirken 4 bolume ayiriyorum. hepsinin ortak noktasi, bitmeyen, devam eden bir surec. bu bitmeyen olgu zaman da olabiliyor, eylem de. ogrenci bunu sonradan kendi kesfederse sorun kalmiyor.

    1- kisisel deneyimler. have you ever been to london, have you ever eaten sushi, i have never made a cake, i have been to istanbul twice, vb. burada ogretilen soru kalibi ise how many times sorusudur.
    bu kategoride ogrenciler hayatlarinda olmus ya da olmamis eylemleri anlatiyorlar. sorun eylemlerin bitip bitmedigi degil, zaman kavrami olarak algiladigimiz hayatin surmesi. tecrube edilen eylemleri ve icinde bulundugumuz hayatta kac kere meydana geldigini bu tense ile aktariyoruz. burada past tense ile arasinda olan ayrimi yapmak icin when sorusu durumu da netlestirir. for example,

    + have you ever been to paris?
    - yes, i have.
    + how many times have you been to paris?
    - i've been there three times.
    + when did you last go to paris?
    - i went there two years ago.

    when sorusu bitmis eylem ve zaman dilimini bize gostermektedir. gecmiste kalmistir ve past ifadelerle kullanilmasi gerekir.

    2- eylem bitmis, etkisi hala devam etmekte olan durumlarda present perfect tense kullanilir. bu kavram belki de en cok karistirilandir. sonucta eylemin bittigi asikardir, neden past tense kullanilmadigi ogrenciler tarafindan irdelenmektedir. ogrencilere "henuz bitmis eylemin" zaman olarak nasil ifade edildigini sorarsak bu "henuz"un kisiden kisiye ve durumdan duruma goreceli bir zaman oldugunu aciklamis oluruz. burada ogretilen "just" ifadesidir. bu kategori resimlerle ogretilirse daha uygun olacaktir. for example,

    daginik mutfak, elinde pasta ile poz veren bir adam. "he has just made a cake". eylem bitti, etkisi devam etmekte. etki olarak daginik mutfak. eylem ne zaman bitti, henuz. henuzden kastimizin ne oldugu yukarida da belirtildigi gibi degisken. bes dakika da olabilir, 30 saniye de. bu yuzden bu tense kullanilir aciklamasi yeterli olabilir.
    ancak, "just" zaman ifadesi ogretilirken yeni bitmis eylemler icin kullanildigini soylemekte fayda var. mesela, ayagi kirilmis, alciya alinmis bir adam icin "he has just broken his leg" denemez. eger "just" deseydik adam agridan kivraniyor olmasi gerekiyordu. onun icin he has broken his leg deriz. burada neden perfect tense kullanildigi sorulur ogrenciler tarafindan. belli bir zaman ifadesine referans edilmedigi, eylemin bittigi etkisinin devam ettigi, ancak eylemin henuz yapilmadigi, uzerinden goreceli bir zaman gectigini soylemek aydinlatici olabilir.

    3- belli bir zaman dilimi icersinde yapilmis ya da yapilmamis eylemler icin kullanilir. onemli olan zaman diliminin hala icinde bulunmamiz gerektigidir. eylemler eger yapilmissa already, just, recently vb. zarflar kullanilir. yapilmamissa "yet" kullanilir. yet, ayni zamanda sorularda kullanilir. wh questions olarak bilinen sorularda daha cok so far tercih edilir.
    bu tensein bu kategorisi genelde gunluk rutin islerimiz uzerinden orneklerle gosterilir. mesela, read a newspaper, have dinner, speak to mum, brush teeth, talk on the phone, drink coffee, vb. gunluk rutin eylemlerin ogrencilere hangilerinin yapilip hangilerinin yapilmadigini sorarsiniz. daha sonra biten ve de daha yapilmamis eylemler icin kullanilan uygun zaman zarflarini sunarsiniz. burada aciklamaniz, zaman dilimimiz olan gunun halen devam ettigidir. bu kategori sadece gun degil, icinde bulunan yil, ay, hafta, mevsim gibi bitmeyen zaman dilimlerinde yapilan ya da daha yapilmamis eylemlerde kullanildigi hatirlatilmalidir. bu yonuyle 1. kategori ile benzerlik tasimaktadir.

    4- gecmiste baslayip, hala devam eden eylemler icin kullanilir. mesela live in turkey, have a car, be a student/a worker gibi eylemlerin gecmiste basladigi zamanlar sorulur. eylemin hala bitmedigi, gunumuzde de surdugu icin present perfect tense kullanildigi aciklanir. zaten ogrenci diger uc kategoriyi gordukten sonra bunu kolayca kavrar. burada ogretilen zarflar "since" ve "for" zaman zarflaridir. wh sorusu da "how long" dur. since icin baslangic zamani, for icin de bir zaman periyodu oldugunu aciklamak ve ayni ornek uzerinden gostermek faydali olur. for instance,

    i've had a car since 2003. (since kullanilmistir cunku 2003 bir baslangic zamanidir.)
    i've had a car for 6 years. (for kullanilmistir cunku 6 yil bir baslangic zamani degil, bir tarih araligidir.)

    aralarda bir yerlere been/gone ayrimi sikistirirsaniz daha acik olur. been, gitti geldi, gone, gitti henuz gelmedi olarak kisa sekilde uzerinden gecilir. for example,

    where have you been? you are late : been kullanilmistir cunku konusmaci karsimda. bir yerlerde bulunmus, gitmis gelmis.
    where is ali? he's gone to the supermarket. : gone kullandik cunku ali yok burada. gitti supermarkete, su an burada degil.

    goruldugu gibi belli basli 4 kategorisi var. hepsinin de ortak noktasi devam eden, bitmeyen eylem ve zamanlar arti goreceli bir zaman olgusu. ogrenciler bu zamana biraz tedirgin yaklasiyorlar, ancak iyi yontemlerle ogretilirse sorun kalmiyor. diger tenselerin aksine, birden fazla durumda kullanildigi icin gereksiz kullanima acik bir tense. yani bitmis olaylar icin de kullaniliyor, past tense yerine.