hesabın var mı? giriş yap

  • o değil de, bu nihal ilerde avukat falan olursa nasıl savunma yapacak çok merak ediyorum*

    -müvekkilimin toplumdaki itibarını zedelemek için tamamen delilsiz suçlamalar yapılarak iftira atılmaktadır !

    -paaardooooon ? sen müvekkilini çok "popi" bir yaşam formu falan sanıyosun gaaalllbaa

    -?????!!!!

    -hakim bey görüyosunuz, terbiyesizlik online..kih kih kih

  • haberi duyduğumda ilk aklıma gelen, yeni bulunan aşıların mutasyona uğrayan bu virüse etki etmeyeceği ve herşeye sıfırdan başlayacağımız oldu ve moralim oldukça bozuldu. allahtan bunu öğrenmek için okuduğum kaynaklarda yeni aşıların mutasyona uğramış virüslere karşı da koruma sağlayacağına kesin gözü ile bakılıyormuş. bbc'nin websitesinden ilgili kısmı ingilizcesi yeterli olmayanlar için kısaca çevireyim:

    aşılar yeni virüs varyasyona karşı işe yarayacak mı?
    neredeyse işe yarayacağı kesin, en azından şimdilik öyle. öne çıkan üç aşı da şu an var olan türlere karşı bağışıklık geliştiriyor. aşılar bağışıklık sistemini virüsün birden fazla bölgelerine saldıracak şekilde eğitiyor. yani virüs kısmen mutasyona uğrarsa da aşının işe yaraması beklenir. ancak mutasyonlar artarsa işte o zaman kaygılanmamız gerekebilir.

    bu virüs potansiyel olarak aşıdan kaçmanın yollarını arıyor ve şimdilik bu yolda ilk bir kaç adımı attığı söylenebilir. virüs değiştikçe aşıdan kaçınma oluşur ve böylece aşının tam etki göstermesini engelleyerek bulaşıcı olmaya devam eder. işte virüste oluşan değişimle ilgili en kaygı verici durum da bu. bu değişim virüsün insanlara bulaştıkça uyum sağlamaya devam ettiğinin son göstergesi. glasgow üniversitesinden prof david robertson'a göre virüs eninde sonunda aşılardan kaçabilen mutant varyasyonlarını oluşturacaktır.

    bu da grip hastalığında olduğu gibi, covid için de her sene sürekli güncellenen aşı üretimine gereksinim duyulacağı anlamına gelmektedir. şansımız var ki eldeki aşılar çok kolay bir şekilde mutasyonlara göre yenilenebilmektedirler.

  • hoşlandığınız çocuğu okulda görmek. evet bu kadar basit. 26 yıllık ömrümde bu kadar heyecandığım an sayılıdır.

    üniversitedeyim o zamanlar.

    yıllar evvel baya* hoşlandığım çocuğa uzun bir stalking sürecinden sonra bulup facebooktan mesaj atmıştım. o zamanlar facebookta ekli olmadığın kişilerin mesajları diğer kutusuna düşüyordu ve okuyup okumadığını bilemiyordun, tik işareti ya da okundu bilgisi yoktu. neyse. ben buna biraz komik biraz romantik bir şeyler yazmıştım kendimce. üzerinden bir gün geçti tık yok.

    mesajı gönderdiğimin ikinci günü okul çıkışında gördüm ben bunu uzaktan ama mesajını almadan onu görmeye hazır değilim ve hiç olmadığı kadar heyecanlıyım. nabız 120-130 kesin. kalbimin sesinden başka ses duyamıyorum. ondan başka kimseyi de seçemiyorum, önüme koca bir duvar koysalar duvara tek başıma girerim o derece. ayaklarımın bağı çözüldü titriyor resmen, topuklu da giymişim zar zor yürüyorum. bayılıp kalacam ondan korkuyorum, kaldı ki ben soğukkanlı diye geçinirim ama inme geldi o an. neyse ki farketmedi bu beni arkadaşlarıyla geçip gitti yanımdan.

    ama şimdi evliyiz ve çok mutluyuz. iyi ki atmışım o mesajı.. demek isterdim ama diyemiyorum amk. acayip g.t oldum, bir insan ne kadar g.t olabilirse ben daha büyük g.t oldum. yıllar geçti üstünden hala gelen giden mesaj yok. mal. mal diyorum çünkü o mesaja ancak bir mal kayıtsız kalabilirdi.

    debe editi: ay yine bi heyecanlandım. sayesinde ilk debem. bi işe yaradı sonunda :)

  • 2 yıl aradan sonra ilk ve son entryi giriyorum.

    ilk seferinde beceremedim ama bu sefer tecrübeliyim. aylarca içkiden uzak durdum sırf bana cesaret vermesin ve yapamayım diye ve bu uzaklığı atladığım ilk an bu noktada bulunuyorum.

    ne kurtulmaya ne de yaşamaya gücüm var. sadece mutlak huzura ermek istiyorum. türümüzün devamını sağlayamıyorum. belki de aşırı evrimleşip berbat canlılara dönüştük kim bilir. ama ben evrim halkasından çıkarak daha güçlü canlılara yer vermek istiyorum.

    sizleri tanımak, bu ortamın bir parçası olmak güzeldi. mutlulukla kalın. matrixteki bir 1 artık 0 oldu :)

  • çocuklar açısından hiç hoş olmasa da sorumlusu yine annedir. sen karara istinaden güzellikle çocukları versen ne onlar yıpranır ne de sen.

    ed: fikrime istinaden birkaç mal beyanda bulunup mesaj kutumu kalabalık etmiş, tek tek uğraşmayacağım.
    ben fikrimi burda yazdım, siz de bana mesaj atana kadar yazın zira ben okumuyorum mesajlarınızı da.

  • annemle babamın mutfak robotu diye bir şey çıktığından söz etmelerine kulak misafiri olduğumda ufkum çağ atlamıştı. düşünsenize, mutfakta bir robot ve her şeyi yapıyor!
    daha sonra dayımların mutfak robotu alıp çok memnun kaldıklarını da konuştular, iyice heyecanlandım.

    dayımlara gitmeyi iple çektim ve gittik de. girdiğim gibi mutfağa yöneldim robot arıyorum, yok. başka odalara gitmiştir(!) diye bakınıyorum, yok. sonunda yengeme robot nerede diye sordum. buzdolabının üstünde yavrum dedi. mutfağa gidene kadar, "herhalde şarj oluyorken oraya kaldırdılar" diye düşündüm.

    sonra onu gördüm o tipsiz aleti. duygularımla hayallerimle* oynadınız mühendizler, alt tarafı doğrayan makine icat etmişsin bu kadar iddialı bir isim koymak nedir?

  • takıldığım tek nokta, bu islam aşığı insanlar neden peygamberler şehri urfa gibi yerlerde yaşamayıp gavur izmir dedikleri yerlerde yaşıyorlar?

  • bir erkek, bir erkeği ortada bir kız meselesi olduğu her zaman satabilir. erkekler arasında bu durum sorun olmaz, halden anlarız.

  • biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız...hepimiz heba oluyoruz...bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş...reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz...nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz... bizler tarihin ortanca çocuklarıyız..bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık...bizim savaşımız ruhani savaş... ve bunalımımız kendi hayatlarımız...
    -fight club
    -chuck palahniuk