hesabın var mı? giriş yap

  • halk arasında kendisine kum kelebeği de denir. bu ismi yassı ve yayvan görünümden dolayı alır. fiziki görünümüne baktığımızda vücut uzunluğu 6-12 mm genişliği ise 0,8-3 mm arasında değiştiğini görmekteyiz. karmaşık bir yaşam döngüsüne sahiptir ve son konakçısına vara kadar iki farklı konakçı daha değiştirir. çoğunlukla son konakçı koyun, keçi ve sığır gibi ruminantlarda (geviş getiren)olsa da, domuz, at, köpek ve nadir olarak da biz insanlarda enfekte edebilir. vücut içinde safra yolları ve safra kesesine yerleşerek organ yetmezliğine neden olur.1

    yukarıda da dediğim gibi yaşam döngüsünde 2 ara konak kullanmaktadır; birinci ara konak kara sümüklüleri, ikinci ara konak karıncalardır. işte asıl hikayede burada başlamaktadır. last of us dizisi izleyen veya oyununu oynayanlar bilirler, konu içresinde kişileri zombileştiren bir mantar türü olan cordyceps bulunmaktadır.

    işte bizimde dicrocoelium dendriticum olan bu küçük parazit arkadaşımız ara konakçılarından biri olan karıncaların beyinlerine yerleşerek onları kontrol ederler. tam bir zombiye dönüşen karınca son konakçısı olan hayvanların otladıkları yere gider ve otun en üst noktasına çıkarak kıskaçlarını ota kilitler. son konakçı da bu otu yiyerek hastalığı almış olur. ayrıca (bkz: toxoplasma gondii), (bkz: diplostomum pseudospathaceum) ve (bkz: plasmodium falciparum) gibi türlerde buna benzer bir hayat döngüsü izlemektedirler.

    video

    kaynak:(bkz: zagalar bir veteriner hekim)

  • 2001 yılında açılan, 2004 yılında popüler olan servis sağlayıcı. şimdinin türknet'i gibi telekom'dan toptan internet bağlantısı alıp perakende satıyorlardı. bakkallarda görsel bunun gibi paketleri oluyordu. saatlik veya yıllık internet alabiliyordunuz. türk telekom'un kendisi üstünden internete çıkmaktan daha uyguna geliyordu.

    içerisinde okey, ücretsiz webmail, kadın, spor, otomobil, finans, astroloji gibi onlarca kategori ve hizmet bulunanda bir sitesi vardı. hatta sloganı bile yılladır aklımda :

    hayatın bir tık önünde.

    2005 ve sonrasında evlere adsl'in gelmesiyle insanlar telefon hattı üstünden çevirmeli bağlantıyla internete girmekten vazgeçmeye başladı. e-kolay'da bunun üzerine internet satmaktan vazgeçip mynet tarzı e-posta hizmetide sunan magazin ve haber portalı gibi bir site oldu.

    2015'e kadar site kör topal zorlaya zorlaya geldi. insanlar alışkanlık olduğundan hala giriyordu.

    2015 yılında tasarım ve bu defa içerik baştan sona değişti, kategoriler değişti; usta, inşaat, temizlik, nakliye, otomotiv, teknik servis, sigorta, ve özel ders ana kategorilerinin olduğu bambaşka bir site karşımızdaydı artık.

    https://webrazzi.com/…n-seri-ilan-sitesine-donustu/

    ancak oynadıkları hamle yöneticilerin düşündüğü gibi iyi gitmedi ve 2013 yılında hitleri tekrar yükselmeye başlayan e-kolay 2015 den itibaren 2016-2017 yıllarında aşırı şekilde hit kaybına uğradı. 2018'in başında ise sitenin hitleri o kadar kötüydü ki, ancak 2004 yılında aldığı kadar hit almayı başarabilmişti.

    2018'in ilk aylarında site hit alamadığı için kapatıldı. şuan http://e-kolay.net/ adresine girmek isteyince bir hoşgeldiniz sayfası bile çıkmıyor.

  • eğer evinize kargo,posta benzeri bir şey gelmesini bekliyorsanız, ya da herhangi bir beyaz eşya servisi gelecekse evde onları beklemek zorundasınızdır. sizin yerinize kapıyı açacak kimse yoktur onlara.

  • sizin ben adaletinizi si.eyim!

    allah belanızı versin...

    lan geçtim artık malum kişiyi... milyar dolarlık israflarını; dünkü belediye başkanı bile artık hangi tüyü bitmemiş yetimin hakkını yediyse 500 araçlık konvoylarla görüntü veriyor, golf sahalarından tarım kurtarıyor. sokaklar ultra lüks alman arabaları ile dolu, ki hepimiz en çok da o şerefsizler biliyor ki biz bu kadar zengin bir ülke değiliz, artık hırsızlık organize hale gelmiş tabana yayılmış, lan resmen hırsızlıkta sosyalist davranılmaya başlanmış... herkes bir yerden adilik peşinde ama bu adamı böyle yakalıyorsunuz...

    bu ülkenin yasalarını çıkaran milletvekilleri, bu ülkenin adalet sisteminin kilometre taşları hakimleri, savcıları, yüksek veya alçak! yargı organları... güvenlik güçleri kolluk kuvvetleri... lan bu adamı böyle kıskıvrak sakatlarcasına yakalayan bu düzene çanak tutan bu ülkenin sözde vatandaşları... sizin ben adaletinizi cibiliyetinizi sileyim! allah topunuzun yedi bin türlü belanızı versin!

    e mi?

  • bitirdiği bölümle alakalı bir işte çalışamayan onlarca insandan biriyken, tam da deneyimsiz insanları işe alıp eğiten bir seyahat acentası bulmuştum ikda. hemen başvurdum tabi. görüşmeye çağrıldığımda elime o sayfalar uzunluğundaki başvuru formlarından biri sıkıştırıldı.
    formu doldurup bekleme odasında diğer insanlarla kanka olacak kadar uzun süre oturup, yaklaşık 8 ayrı görüşmeden geçtikten sonra; genel müdürün karşısına çıkmaya hak kazanan sınırlı sayıdaki insandan biriydim.
    müdür sıfatını taşıyan adam, önce uzun uzun başvuru formumu inceledi. 3-5 genel sorudan sonra sordu:
    "baban ne iş yapıyor"
    kitapçık halindeki başvuru formunda tabii ki aile fertlerinin adları, meslekleri, bitirdikleri okul gibi sorular da mevcuttu ki; o zamanlarda takriben 8 sene önce ölmüş babamın adından başka bişey yazmak saçma olurdu forma.
    "babamı 8 sene önce kaybettik efendim"
    "hmm. başınız sağolsun.ne iş yapardı"
    "heykeltraştı"
    "nerden mezundu peki"
    "tatbiki güzel sanatlar"
    "deden ne iş yapardı "
    (allah allaahh. adam sülalemi araştırmaya başladı...)
    "ressamdı efendim"
    "tabii yaa. doğru"
    (ne ki şimdi bu?)
    "vay bee. vefat etti demek.
    (nası yani??)
    ...biliyo musun biz senin babanla arkadaştık. hatta bi ara beraber bir serigrafi atölyesi bile açmıştık"
    !!! (dumur)
    "ciddi misiniz? ne zaman?"
    "78-79 seneleriydi. daha bitirmemişti baban okulu. sonra çok iş yapamadık kapattık. nası vefat etti peki?"
    " şimdi şööle ki...."
    muhabbet burdan sonra uzar, gider. işle ilgili tek bir cümle bile kurulmaz. ne nerde okuduğumla ilgilenir, ne amaçlarımla ne de ideallerimle - babamın eski arkadaşı. iş görüşmesi yerini eski günlere yapılan bi yolculuğa bırakır. gitme zamanının geldiğinin hissedildiği anda iki tarafın da gözleri yaşlı, sesleri tirektir.
    teşekkür edip ayrılmak için kalktığımda gözünden sevinçle karışık üzüntü okunur müdür insanın. bense çıktıktan sonra muhasebesini yaparım babamın o eski ama hayatını kariyer uğruna sanatından mahrum bırakmış arkadaşıyla; istediği gibi yaşayıp bu dünyadan göç etmiş sevgili babamın hayatının...

    yıllar sonra gelen edit: arada hikayenin sonunu merak edip işe başladın mı diye soranlar oluyor. cevabım hayır çünkü mevzu bahis yerden haber geldiğinde, başka bir yerde çalışmaya başlamıştım bile çoktan..