hesabın var mı? giriş yap

  • tahir.

    onu hiçbir sınıf arkadaşı sevmiyordu. çünkü aptal ve bön bir çocuktu. özellikle öğretmeni "beni delirtiyorsun" diye hep kızıyordu tahir'e.

    bir gün tahir'in annesi okula geldi. öğretmeni ile görüştü. öğretmen dürüstçe "çocuğunuz aptal bir çocuk, notları da düşük, hayatımda bunun kadar aptal bir öğrenci görmedim" dedi. annesi çok şaşırdı, tahir'i okuldan aldı ve kayseri'ye taşındılar.

    aradan 25 yıl geçti. öğretmen de kayseri'ye tayin olmuştu. bir gün öğretmen ağır bir kalp krizi geçirdi. bütün doktorlar ameliyat olması gerektiğini söylediler. bu zor bir ameliyattı ve kayseri'de ameliyatı yapabilecek tek bir cerrah vardı.

    öğretmen ameliyat oldu. gözünü açtığında karşısında yakışıklı cerrah ona gülümsüyordu. öğretmen tam teşekkür edecekti ki suratı morarmaya başladı. bir şey söylemek için elini kaldırdı ama söyleyemeden küt diye öldü. doktor şaşırdı. ne olduğunu anlamaya çalışırken bir baktı ki o da ne? tahir, solunum cihazının fişini çekip elektrik süpürgesini takmış.

    cerrahın tahir çıkacağını sandınız di mi? komik olmayın.

    ------------

    yazarın notu: ben sadece çevirdim.

  • ben de bu olayı forum istanbul decathlon çıkışında yaşadım.

    aynen anlatıldığı gibi. benimki arabaya binecekken önümü kesti elim kolum dolu yeğene paten falan fıstık aldık iki büklüm haldeyim kapıyı açmaya uğraşıyorum. havaalanı kartını falan gösteriyor bana ben sormadan. dedim canım benim bende o kartın aslı var al sana kart.

    çıkar bakayım parfümü dedim, telefondan barkod okuma uygulamasını açtım okuttum barkodu, hani orjinaldi lan parfüm dedim. git zenciler gibi 20 liraya sat ama çakma olduğunu söyleyerek sat böyle şerefsizlikle para kazanmaya çalışma dedim, beyaz renault symbol şirket arabasına binip sktr oldu gitti.

  • su sekil oluyor: kakaniz gelmis. hatta gelmemis, hucum etmis. ama ayni anda cok cisiniz de var. biliyorsunuz ki ikisi de ayni anda yogun bir sekilde gelebiliyor. iste trajik durum: cisinizi yapacak alana sahipsiniz, ama kakanizi yapacak ortam yok.

    iste bu anda gelen kaka cis tutma kakasidir. cunku bilirsiniz ki cisinizi yaparsaniz kakayi tutmak mumkun olmayacak. yani bir mincik da olsa kacacak. o yuzden kakanin hatrina cisinizi tutuyorsunuz. oncelikler, hiyerarsiler ve yuzyilimiz 150 bin yildir dunya uzerinde yasayan, evrimi milyarlarca yil surmus bir canli turunu, insani bu duruma soktu. bu cis kaka tutma mecburiyeti cok ciddi sorun diyorum, kimse dinlemiyor. ''bu ne boktan konu allansen?' diye herkes bu meseleleri savsaklarsa ohoo.

  • kentsel dönüşümde yıktığı evlerin parasını peşin verip (isteyene para, isteyene yeni ev,ev isteyip parası yetmeyene ev gerisini taksit) bütün evi ücretsiz (belediye fen işleri ile) yıktıktan sonra pencere,kapı,baca,demir gibi para eden şeyleri ev sahibine verip molozu 5 kuruş almadan kaldırıyor ise belediye chp'lidir.

    100 binlik eve 47 bin fiyat çıkartıp üstüne 8 binde (hafriyatçı taşerona) ev yıkma ve moloz taşıma parası alıyor ise akp'lidir.

    edit: tomalara su vermiyor ise de chp'lidir.

  • titanik'in o gece buzdağına çarptığı bölge tam bir buz dağı tarlasıydıq. yani titanik o buz dağına çarpmasa bile bir diğerine çarpması oldukça yüksek bir ihtimaldi. bunun sebebi de titanik'in ilk seferini çok talihsiz bir zamanda yapmasıdır. kışın kuzey kutbunu kaplayan buzlar kışın bitmesiyle mart ayı gibi erimeye başlar. ama tamamen erimez, aksine ana kütleden kopan büyük buz parçaları denize düşer, ki biz bunlara buz dağı deriz. bu büyük buz kütleleri nisan ayında kuzey atlantik'e kadar inmiş olur, yani tam titanik'in yolu üzerine. titanik'in battığı gece california adlı yolcu gemisi titanik'in battığı buz tarlasına rastlamış ve motorlarını durdurarak geceyi geçirip buz bölgesini gün ışığıyla daha rahat geçme kararı alır. bu tehlikeyi de kablosuz radyo aracılığıyla titanik'e bildirir. titanik'in radyo operatörleri o gün boyunca bozuk olan radyoyu tamir etmişler, radyo akşama doğru çalışmaya başladıktan sonra ise birikmiş olan yolcu mesajlarını iletmeye başlamışlardır. tam bu sırada gelen kulak tırmalayan yüksek frekanslı california'nın mesajına titanik radyo operatörü "kapa çeneni, meşgulüm" cevabı verir.
    fakat titanik yolculuğu boyunca çeşitli gemilerden buz dağı uyarıları almıştır. mürettebatın bu uyarıları ciddiye almayıp titanik'in hızını düşürmemelerinin sebebi şüphesiz dönemin muazzam gemi inşa tekniğidir: kompartman tekniği denilen bu yolla gemi su hizasının altından kompartmanlara bölünür ve bu kompartmanların arası su geçirmez duvarlarla bu duvarlar arasında ki geçiş ise su geçirmez kapılarla sağlanır. eğer gemi bir yere çarpar ve su almaya başlarsa su geçirmez kapılar kapatılacak ve yalnızca darbeyi alan kısım suyla dolacak, dolayısıyla gemi iskele veya sancak tarafına hafifçe yatsa dahi batmayacaktır ve yardım gelene kadar bekleyecektir. işin ilginç yanı sadece bir kaç ay önce titanik'in kardeş gemisi olimpik bir savaş gemisiyle çarpışmış ve iki kompartmanı suyla dolmasına rağmen yüzer vaziyette kalarak limana geri dönmüştür. bu sırada titanik inşa aşamasındaydı ve olimpic'in tamiri için bazı parçaları sökülerek olimpic'e takılmış bu da titanik'in ilk seferini daha geç bir tarihe ertelemiştir. buzulların kuzey atlantik'e indiği nisan ayına.

    titanik gibi olimpik sınıfı gemiler 4 kompartmanı suyla dolsa dâhi su üzerinde kalabilecek şekilde tasarlanmıştır. bu ve henüz bir kaç ay önce ki olimpik örneği şüphesiz mürettebatın bu gemiye güvenini arttırmış ve buz tarlasına girerken hız kesmemişlerdir. geminin batması ise temelde buz dağına çarpma şekliyle alakalıdır. çünkü titanik buz dağını muhtemelen 45 saniye kadar önce farketti ve dönüşünü yapmaya çalıştı. ancak dönüşünü tamamlamadan buz dağına sancak tarafından çarpar ve bu çarpma buz dağına paralel gidildiği için uzun bir süre devam eder. yani titanik buz dağına sürte sürte tam 5 kompartmanı hasar alarak buz dağını geçer, oysa gemi buz dağına baştan çarpsa bu kadar kompartmanın hasar alması olanaksız olur ve titanik yüzer vaziyette kalabilirdi. ama tabiki mürettebat o anda bunu düşünemezdi, tek düşünce çarpışmanın önlenmesiydi, bunun için yapılan manevra ise talihsiz bir şekilde geminin su altındaki kısmının boydan boya yarılmasına ve tam 5 kompartmanın suyla dolmasına neden oldu. ne demiştik? yalnızca 4 kompartman...

    bu arada şunu da ekleyeyim ki titanik batarken yardıma gelen carpathia adlı yolcu gemisi titanik'in girdiği buz tarlasından geçerken buzlar yüzünden zikzak çizerek, hızını düşürerek ve buz dağlarına bakan bir sürü gözcü ile titanik'in battığı noktaya ulaşır. titanik'in o mayın tarlasına tam yol ileri girmesi aslında felaketin habercisiymiş.

  • tepkilere alışmış artık şaşırmayan insanlardır. çünkü bizim ülkemiz böyledir. bir şeyi doğru yapıyorsan hakarete mahkumsun. kitap okursun otobüste kitap okuyan artist tip derler. konuşmana, oturuşuna, davranışına dikkat edersin (ki bu sadece karşıdakine değil kendine de saygıdandır.) kasıntı derler. kibar olursan aptalsındır mesela. kurallara uyarsan korkak. olması gereken budur çünkü. bu kadar insan haklı da bir biz mi haksızız?