hesabın var mı? giriş yap

  • ciddi ciddi istanbul trafiğinin nedenini yavaş giden arabalar olarak gören, bu nedenle hız sınırlarının kaldırılmasından tutun da yavaş giden arabaların trafiğe çıkmasını engellemeye kadar muhtelif cin fikirlere sahip olan insanlar var. benim önerim de bu insanların trafikten men edilmesi mesela, trafiğe çözüm olur mu bilmiyorum ama sürücülerin ortalama zeka seviyesini yükselteceği kesin.

  • sürekli pet şişeyle su alıp yeni yeni "çöpler" çıkaran insandan (kadın-erkek fark etmez) çok daha bilinçli kızdır. en azından daha az çöp çıkarır.

    sırf abd'de 3 haftada atılan pet şişelerle ucuca konsa ay'a varacak zincir oluşturulabileceğini biliyor muydunuz?

    "fakir kızdır ehere mehere" diye aklınca süper espirikler yapan trolleri, çevre kirliliğinden ötürü aç susuz geberme noktasına geldiklerinde de görmek isterim.

  • meksika'nın bimi. iki blokta bir mutlaka bulunur. 70'li yılların sonunda kurulmuş, tekel tarzı bir mağaza iken, çok kısa sürede ülkenin her yerine süpermarket olarak yayılması ilginçtir. teknoloji şirketlerini saymazsak, son otuz yıldaki dünyadaki en kuvvetli büyümelerden biri olabilir.

  • motor yağı alırken aracınızın kitapçığında yazan yağı kullanırsınız. bu yağlar 10w-40, 5w30 gibi numaralarla belirtilir. ancak bu numaraların ne anlama geldiğini bir çoğumuz bilmez. öğrenelim:

    10w-40 yağı örnek alalım. burada w, winter'ı yani kışı temsil eder ve soğuk çalışma sırasındaki değeri belirtmek için kullanılır. 10 ve 40 ise yağın viskozitesi yani akışkanlığıdır.

    yani 10w-40 motor yağının ilk çalışmada viskozitesi 10 iken motor normal çalışma ısısına ulaştığında viskozitesi 40 olur.

    bu değerler düştükçe yağın akışkanlığı artar.

    5w-30 yağ ile 10w-30 yağ arasındaki fark motor normal çalışma ısısına gelene kadar 5w-30 olanın akışkanlığının daha yüksek olmasıdır.

    10w-30 yağ ile 10w-40 yağın farkı ise motor ideal çalışma ısısına ulaştığında 10w-30 yapın akışkanlığının daha yüksek olmasıdır.

    yağ çeşitleri ise mineral, yarı sentetik ve (tam) sentetik olarak üç çeşittir.

    mineral yağ: en ham motor yağıdır. geniş bir sıcaklık aralığında işlev görmek üzere işleme tabi tutulan rafine petrol yağlarıdır. günümüzde, eski araçlarda ve motosikletlerde kullanılırlar. (yeni nesil motosikletlerde de artık sentetik olanları tercih ediyor üreticiler.)

    bu yap ile en büyük sorun yağlanmanın çok az olması ve sürtünme kaynaklı ısıya karşı koruma sağlamamasıdır. düşük sıcaklıklarda verimsiz çalışır, yüksek sıcaklıkta kullanımda ise stabil değildir. sentetik veya yarı sentetik yağlara göre daha sık değiştirilmesi gerekir.

    yarı sentetik yağ:
    mineral yağ ile sentetik yap arasında konumlandırılmış yağ çeşididir. mineral yağın fiyat avantajını, sentetik yağın performansı ile beraber sunmak üzere üretilen yağlardır. fiyatı mineral yağdan yüksek, sentetik yağdan düşük, koruma oranı sentetik yağdan düşük ancak mineral yağa göre üç kat fazladır.

    az miktarda sentetik yağ ve mineral yağ karışımıyla üretilir. düşük sıcaklıklarda mineral yağa göre daha iyi performans sunarken, yüksek sıcaklıklarda daha fazla koruma ve daha yüksek aşınma direnci sağlar.

    (tam) sentetik yağ:
    motor yağı teknolojisinin en son noktasıdır. laboratuvarlarda kapsamlı çalışmalar sonucunda üretilirler.

    mineral yağlar moleküllerine ayrılıp laboratuvar ortamında tekrar bir araya getirilmesi ile üretilirler. üretiminde baz yağlar da kullanılırız. bunlar polialfaolefinler (pao) ya da esterlerdir. (poliol ya da diester)

    bu, motor yağı teknolojisindeki en son teknolojidir. tam sentetik motor yağı, mükemmel koruma sağlar ve daha fazla yakıt verimliliğine katkıda bulunur.

    sentetik yağlar soğuk ya da sıcak kullanımda ve stres altında stabil olmak üzere ürtilmişlerdir. sentetik yağın molekülleri şekil ve boyut olarak da çok tutarlıdır ve verimli yağlama ile koruma sağlar. üretiminde kullanılan bilim sentetik motor yağlarının pahalı olmasına neden olmaktadır.

    peki hangi tür ve viskozitede yağı kullanmalısınız?
    sorunun cevabı basittir; aracınızın üreticisinin tavsiye ettiği viskozitede ve türde yağı kullanmalısınız. ancak tavsiye ettiği markayı kullanma gibi bir zorunluluğunuz yok. kişisel tecrübelerinize dayanarak marka seçimi yapabilirsiniz.

    ayrıca araç üreticisi 2 farklı tür yağ tavsiyesinde bulunmuşsa; örneğin 5w-40 ya da 10w-40 olsun bu değerler. bulunduğunuz yerin iklim koşullarına göre seçim yapmalısınız.

    soğuk bir iklimde yaşıyorsanız 5w-40 olanı, daha sıcak bir iklimde yaşıyorsanız 10w-40 olanı tercih edebilirsiniz.

  • akp hukumeti'nin basbakan yardimcisi bulent arinc'in fikri.
    kendisine gore anayasa'daki değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri nitelikli çoğunluk ile degistirmek mümkün olmali.

    konsensus kelimesini duysa eli silahina giden bu ulkenin nitelikli çoğunluktan anladigi sey de, meclis'te 367 tane sandalye ve onlarin uzerinde oturanlardir.

    değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler arasinda ulkenin demokratik, laik bir hukuk devleti oldugu, insan haklarina saygili oldugu gibi temel ifadeler var.
    sayin arinc'a gore 367 tane el oyle isterse bunlari degistirmek mumkun.

    mesela yarin obur gun teror azarsa "bu insan haklari nanesi de cok ayak bagi oluyor" diyerek insan haklari kavrami tamamen anayasa'dan silinebilir.
    367 tane elin kalkmasi yeter.
    "bu zindiklar yuzunden hepimiz cehennemlik olucaz" diyerek islam'a aykiri kanun yapilmasi yasaklanabilir.
    367 tane elin kalkmasi yeter.
    "hukuk devleti de nedir ulan; hakliyi haksizi halkin sectigi meclis belirler" diyerek yargiclar savcilar dogrudan meclise baglanabilir.
    367 tane elin kalkmasi yeter.

    ki bu secim sisteminde, o 367 tane eli secmek icin, secmenlerin yalnizca %35'inin oy vermesi dahi yetecektir!

    "cogunlugun tahakkumu nasil kurgulanir" filmini rusya'da ortadogu'da vizyondayken goremediyseniz, gec kalmadiniz!
    trt ekranlarindan canli yayinlaniyor su siralarda.

  • şöförler her fırsatta kornalarına basıyorlar, sarı ışık yanar yanmaz, birbirlerine trip yapmak için, minibüsçüyse müşteriyi yoklamak için falan, sürekli korna zırt zırt zırt. eğer dışarıdaysanız bunu çok iyi görüyorsunuz ama araçlar dış seslere karşı iyi yalıtıldığından ve şöförlerimiz yayalara saygı göstermek için fazla öküz olduğundan kornaya abanan öküz oranı da sürekli artıyor.

    peki bu öküzleri yola getirmek için ne yapıyoruz? tabi ki korna sesinin bir kısmını aracın içine veriyoruz, eğer başkalarını rahatsız etmeye / kendisi de rahatsız olmaya değecek bir husus varsa, bassın kornaya. ama eğer sokaktilerin keyfini boş yere kaçırmaya niyetliyse, araç içinde birazcık kendi keyfinin bozulmasını da göze almalı.

    beyinciği hedef alışıyla olsun, türk insanının anladığı dilden konuşuşuyla olsun, bence eşsiz bir plan.
    teşekkürler ben, büyüksün türkiye.