hesabın var mı? giriş yap

  • öyle çok parlak değildir, hatta bazen bulunması epey zor olur. bulmak için önce büyük ayı alınır, kendisine "cezve" benzetmesi yapılır. bu cezvenin sap değil de ağız kısmını oluşturan 4 yıldızdan en dışa bakan ikisi seçilir, bir çizgi oluşturulur. bu çizgi üzerinde iki yıldız arasındaki mesafenin 5 katı kadar yukarı çıkılır (yukarıdan kasıt cezvenin ağzının baktığı yöndür) kutup yıldızı orda bulunur, o civarda başka da yıldız görünmez zaten.

  • turist: türko sigara verelim mi?
    türk: ver abim, siğala ver.
    turist: şu fransıza küfret sana sigara verelim.

  • herhalde 3. köprü ve 3. havaalanı inşaatı durmayacaktır, e marmaray da açık olduğuna göre bu ülkenin başına ne gelebilir ki? bunlarla dünya lideri olmamış mıydık?

  • rotring kırmızı halka demek olduğundan, aslında anlaşılabilir halkadır
    [edit: ulan zamanında azuth bu başlığı açmış böyle bir makale yazmıştı bir sayfalık yok o kırmızı halkanın ne fonksiyonu varmış da bütün kalemlerde varmış filan.. ben de altına bunu girivermiştim. sonra silmiş. sonra yeniden canlandırmış ama sanırım ikinci entrisini canlandırmış benimki de sap gibi ilk entri olarak kalmış]

  • rushmore dağ anıtı keystone yakınlarında güney dakota'da, rushmore dağının granit yüzünün oyulmasıyla meydana getirilmiş devasa bir büsttür.
    heykeltıraşlığı, ilk gutzon borglum tarafından ve daha sonra da oğlu lincoln borglum tarafından yapılmıştır.

    ***rushmore anıtına ait bazı özellikler***

    i)birleşik devletler başkanları (soldan sağa doğru); george washington, thomas jefferson, theodore roosevelt ve tüm dünyanın sempatisini kazanmış, abraham lincoln'ün heykellerinin kafalarının yüksekliği 18 metredir.

    ii)tüm anıtın kapsadığı alan 5,17 km^2'dir.

    iii)anıtın deniz seviyesinden küsekliği 1,745 metredir.

    iiii) baş kısımlarının inşası 1927'de başlayıp 1939'da tamamlanmıştır. heykeller omuzlara kadar yapılmak istenmiş fakat fon bulunamadığı için 1941'de çalışmalar durdurulmuştur. o günkü işçilerden yalnızca bir tanesi şu an hayattadır.

    aldığım capsleri de koyayım tam olsun.

    caps1

    caps2

    caps3

  • okul yıllarında hiçbirşey beni matematik dersleri kadar sıkmayı başaramadı. bu matematikle değil, tamamen öğretmenimizin yaklaşımıyla ilgili bir durumdu. kendisi yaşamı normal hayat ve matematik hayatı olarak ikiye ayırmış olan bir kişilikti. derste kımıldamanıza bile izin vermezdi. yere düşen kaleminizi eğilip alamazdınız mesela. öyle yani.
    herneyse benim sıra altından kitap okuma, yanımdakilerle konuşma, yazışma ve hatta camdan dışarıyı izleme girişimlerimin hepsi başarısızlıkla sonuçlanmıştı. atatürkün gençliğe hitabesinde ve istiklal marşımızda kaç harf olduğunu sayalı 2 hafta kadar oluyordu. sınıfımızın zemini enine 84 boyuna 132 parça taştan oluşuyordu. ben dakikada 14 kez nefes alıyor ortalama 18 kez göz kırpıyordum. deli pösteki sayar gibi lafı benim için artık sadece pösteki sayar gibi şekline dönüşmüştü. hiç işinize yaramayacak şeyleri saymak delilik değildi, aksine akıl sağlığınızı koruyan uykunuzu kaçırıp zihninizi dinç tutan yararlı bir aktiviteydi ama sınıfta sayılabilecek şeylerin sayısı giderek azalıyordu. günlerden bir gün bir harita method yaprağında kaç kare var sorusu zihnimde bu yapraktan kaç adet kağıt gemi yapılabilir şekline dönüştü. evet işte aylardır aradığım, ihtiyacım olan şey buydu... origami.
    ilk denemeler tabi ki başarısızlıkla sonuçlandı. sevgili öğretmenim uzunluğu 5 cmyi geçen her gemiyi fark ediyor, yapım işlemi tamamlanır tamamlanmaz kaçak mal taşıyan bir gemi tespit etmiş sahil güvenlik botu gibi yanıma yanaşıyor ve el emeği göz nuru eserlerime el koyuyordu. daha küçük gemiler yapılmalıydı evet daha küçük, çok daha küçük. sene sonuna doğru kareli defterin bir karesinden gemi yapabilir hale gelmiştim. bu gemiler büyükleri kadar rahat tanımlanamıyor, öğretmenimin radarında tespit edilse bile ne oldukları çıkarılamadığından büyük bir tehlike atlatılmıyordu. sene sonunda matematikten geçmiş, akıl sağlığımı korumuş ve final sınavının soru kağıdından yapılma 286 parçalık bir filoyu matematik öğretmenime hediye etmiştim.
    öğretmenleri seviniz arkadaşlar. onlar içinizdeki yaratıcılığın aynasıdır.

  • ülkedeki insanların yaya'ya bakış açısı bu. gaza basacaksın geri çekilecekler, yol vermek mi? güldürme beni. şöförlerin yaya görünce hızlandığı anlayış bitmedikçe bunların başımıza gelmesi oldukça olası.