hesabın var mı? giriş yap

  • derneğimizde iki çeşit üye grubu var diyebiliriz.

    cnbc-e e2 eşliğinde uyuyabilen entel kesim ve "ntvspor olsun gerekirse curling olsun" diyerek fransa ligi özetleriyle uyuyabilen grup.

    geçenlerde bir araştırma yaptık, derneğimizin üyelerinin büyük bir kısmının 2. öğretim okumuş ya da nba maçlarını gözleri kapana kapana izleyenlerden oluştuğunu gördük.

    en kısa sürede toplanıp, "flash tv eşliğinde uyuyoruz" zirvesi düzenleme planlarımız var.

    edit: çokça soru aldım, ilginiz için teşekkürler. kısaca derneğimizle ilgili, katiyen aşamadığımız bir kuraldan bahsetmek istiyorum. "ben televizyon karşısında uyuyorum, olur mu?" diye gelen sorular çoğunlukta. cevap, hayır! bu derneğe üye olan ve dernek şartlarına uyan profil, tekrar etmek istiyorum, "neyse ben yatayım artık çok uykum geldi" deyip, televizyonu açan insan profilidir. tv karşısında sızan insan halimizden anlamaz, anlayamaz. tsubasa'nın dripling yaparken elips topa her vurduğunda gelen o dup dup dup sesi, bizim için ninniden ötedir, lütfen bu bilinsin.

  • bence daha fazla vakit kaybetmeden bilim sanayi ve teknoloji bakanı fikri ışık'tan yardım istenmelidir.

    bu karmaşık durumu çözse çözse o çözer. ben kendisinin hislerine güveniyorum.

  • amerika birleşik devletleri'ni anayasasından, ekonomik sistemine kadar derinden etkilemiş, iskoçya'nın 18. yüzyıldaki entelektüel kazanımlarını ifade eden süreçtir.

    17. yüzyılda dinerki, şarki ve cenubi avrupa memleketlerinde nasıl güçlüydü ise iskoçya'da da o kadar güçlüdür. blasfemi ciddi bir suçtur ve iskoçya parlamentosu'nda "act against blasphemy 1661" adlı bir yasa mevcuttur. blasfemi yasasının aldığı bir can ise thomas aikenhead'dir, aikenhead henüz 20 yaşında iken asılmıştır. neyse ki aikenhead, adada bu suçtan asılan son kişi olmuştur. zira iskoçya yeni bir süreci kucaklıyordur: iskoç aydınlanması.

    iskoç aydınlanmasının en iyi bilinen figürleri arasında david hume, james watt,
    francis hutcheson, adam smith, james clerk maxwell, kelvin gibi entelektüeller vardır. hareketin çok boyutlu yönü buradan anlaşılabilir. modern buhar makinesinin mucidi watt, elektromanyetizma teorisiyle öne çıkan maxwell, modern ekonominin babası adam smith, david hume gibi büyük bir filozof: hepsi iskoç aydınlanmasının birer parçasıdır.

    özellikle hume, felsefesi ile öyle büyük bir etki bırakacaktır ki utilitaryanizmin kurucusu bentham'ı ve mill gibi liberalizmin mühim bir öncüsünü, kant gibi dev bir düşünürü etkileyecek, adeta domino taşı etkisi ile kendisinden sonra gelecek pek çok yabancı aydınlanma figürlerine de tesir edecektir.

    iskoçya'daki aydınlanma hareketinin abd'yi etkilemesinde ise yapılan göçler ve benjamin franklin rol oynamıştır. zira franklin iskoç filozoflarıyla tanışmış ve yeni nesil amerikalıların britanya'da eğitim görmesine yardımcı olmuştur.

    dahası, federal cumhuriyet için plan, hume'un önerisi üzerine yazılmıştır. smith'in the wealth of nations'ı ile "ticaret ve özgürlük" tezi ortaya atılmış, böylece iskoç aydınlanması abd anayasasının yapımına ve amerikan ulus inşasına doğrudan sağlam bir zemin hazırlamıştır. (bkz)

    buna ek olarak, entelektüel seçkinlerin buluştuğu mason localarının iskoçya'daki aydınlanma dönemi ile paralel olarak sıra dışı bir gelişim gösterdiği görülebilir. iskoç riti mason ritleri arasında önemli bir yere sahiptir. ne var ki kitaplarında kendilerini eski bir monarklığın üyeleri gibi göstermek için kullanacakları düşünülen bazı uydurma hikayeler (kral ii. charles'ın mason olduğu uydurması gibi) akademiden tepki alacaktır.

    "iskoç aydınlanması neden bu kadar başarılı oldu?" sorusunun cevabı ise dini faktörler olabilir.

    protestanlar, katoliklere göre avantajlıdır. max weber'in die protestantische ethik und der geist des kapitalismus adlı eserini bilmeyen yoktur. buna ek olarak, protestanlarda okur yazarlık halk tabanının geneline cinsiyetten ve meslek grubundan bağımsız olarak daha erken yayılmıştır. bu da bir nevi iskoç aydınlanmasının hızına katalizör olmuştur.

  • bak dostum. bir isin yetkisini alan onun sorumlulugunu da alir.

    enkazi ben kendim kepceyle kazayim siz yetisemiyorsunuz deyince ne diyor olmaz diyor bu benim isim. o zaman yapacak. yapamiyorsa insanlari magdur etmeyecek.

    ben yemek dagitirim cadir dagitirim, esya dagitirim, su dagitirim deyince olmaz ben dagitirim diyorsa onu duzgun dagitacak.

    kime hesap soracagiz peki aksakliklardan dolayi cehape'ye mi kizalim.

    kapasitesi yoksa ki yok. biz yetisemiyoruz herkes basinin caresine baksin diyecek. 48 saat enkaza mudahale etmeyip edilmesine de izin vermiyorsa ne dememizi bekliyorsunuz.

  • 1 saat yürüsem 5 km. bu sırada 2 sigara içsem 75 kuruş. 75 bölü 5 desek kilometrede 15 kuruş yakıyorum, toyota gibi adamım

  • pederi kaybedeli 2 gün olmuş, yan apartmandan gelin alacakları için gelmiş ahali. zurna davul hepsi hazır. bizim apartmana giren çıkan kalabalığı görünce düğün sahiplerinden birisi kapıyı çaldı. hiç tanımıyorum ben adamı. (orda yaşamıyorum) rahmetli de sadece selam sabah o kadarmış. (sonradan öğrendik).

    komşu: oğlum selam, hayırdır bişey mi var? ayakkabılar, giren çıkanlar dikkatimi çekti de.

    ben: abi 2 gün önce babamı kaybettik, o yüzden birazdan kuran okunacak, * eş dost geliyor.

    k: ya başın sağolsun, bilmiyordum. kim ölen, adı ne?
    b:........
    k: hadi ya, köydeydik 2 haftadır, haberimiz yoktu. neyse, rahatsız ettim kusura bakmayın. bizim de kızı alacaklar, davul zurna vs gelmişti. söyliyim de çalmasınlar.
    o sırada annem gelir.
    a: aa hiç olur mu öyle şey, kız bi kere evleniyor. adet buysa iptal etmeyin. olmaz. biri ölecek, biri evlenecek, biri doğacak. biz camı kapıyı kapatırız.

    komşu teşekkür etti, ayrıldı.
    normalde yarım saatten fazla süren olay 5 dk da, kız babası tarafından bitirildi, tekrar kapıya gelip özür diledi ve gittiler.

    bazen böyle duyarlı komşuların, insanların olması güzel geliyor insana.

    aslında hep olması gereken bu ama birbirimizi o kadar umursamaz olmuşuz ki, bu güzel şeyler yaşanınca güzel geliyor insana.

    insanın cenazesi mi var, hastası mı var vs soran insanlar varsa sorun olacağını sanmıyorum. benim açımdan olmadı, üstelik acı bir günde.

    ama sormadan hurra diye başlayana ben de söverim.

    debe edit: ankarada maddi imkanı olmayan bir kardeşimiz için akülü tekerlekli sandalye ihtiyacı vardır.
    detaylar için

  • türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılayacak uydudur.

    misal turksat 4a/b kapasiteleri yetmediği için turksat, yeni uyduları atılana kadar geçecek süre için avanti'den hylas2'nin kapasitesini 3 yıllığına kiraladı geçtiğimiz yıl.

    acil durumlar için kullanılacak uydu internet şuan çoğu devlet kuruluşunda mevcut. bireysel kullanımdan ziyade acil bir durumda devletin organları arasındaki iletişim buralardan sağlanacak. sınır birlikleri, siha ve iha'lar, sismik gemilerimiz, libya, suriye ve karabağ'daki askeri elementler, kapsama altındaki konsolosluklar, büyükelçilikler hep bu uydudan gelecek iletişime bağlı.

    tv yayınlarını bir kenara bırakın. onların konumuzla bir ilgisi yok.

    edit: aq 2 seferdir açıklıyorum altta sığırın biri hala ne faydası olacak diye yazıyor.

  • gören de sıkılıp bezmedi çalıştı çabaladı dişinden tırnağından artırıp başlattığı işini büyütüp sektörde lider hale gelip aldı zanneder.

    "dünya kadar malın olacağına fındık kadar .mın olsun" diye demeç verse daha şık ve samimi olurdu kendine göre bence.

    edit: fındır'ı fındık olarak düzelttim nickmiodanemis'e teşekkürler :)

  • kaslar, alıştıklarından fazla yüke maruz kalırlarsa, kas yapısında mikro yırtıklar oluşur. ağrıya sebep olan bu yırtıklardır. kasın gelişimi isteniyorsa bu iyi bir şeydir. çünkü kas kendini onararak daha kuvvetli hale gelir. kas yüke maruz bırakıldıkça bu süreç böyle devam eder. tez zamanda kurtulmak isteniyorsa, kas gevşeticiler iş görebilir ancak çok tavsiye edilmez. (bkz: cataflam)

  • gercek maliyeti 76 milyon lira, aradaki 800 milyonu sen ben cengiz insaat aramizda kirisiriz. ooooh ooooooh. paramiz teroristlere gitmiyor, milletin evladina gidiyor!! kutuphaneyi de partili aydinlarimizin (!) kitaplariyla doldururuz, memurlari da partililerden seceriz oooooooh. bu ekonomik krizde iyi geldi, kitap bile okumayalim istiyorsunuz, hepiniz vatan haini teroristsiniz.

  • gerçek gs gurmeleri bilir ki, rakibi uça kaça gidiyorum havasında iken kendi rolantide giden gs rakibi tökezleyince yılın topunu oynar ve rakiplere ızdırap olur öyle bi akşam bekliyorum.