ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
vahdettin
-
son osmanlı padişahı vahdettin'i, bütün tarihi gerçekler ortadayken, hakandı, halifeydi, şahbabamızdı, milletine aşıktı vs.. diyerek övmenin tek sebebi kendisinden sonra kurulan cumhuriyetten, ve özellikle ülkenin laik bir karakterde olmasından nefret etmek olmalı. yoksa kendisine en büyük sempatiyi duysanız bile hakkında yapabileceğiniz en insaflı objektif yorum 'hiç beklemediği halde kendini oturur bulduğu tahtı dolduracak kapasitede biri değildi' olabilir.
sığındığı ingilizlerin himayesinde yaşasaydık, bağımsız olmayaydık da yine de başımızda bir halifemiz bulunaydı gibi düşüncelere kapılan arkadaşlara ingilizlerin aynı dönemde (birinci dünya savaşı sonrası) hindistanda yaptıklarını, çin'de japon-ingiliz çekişmesini ve çinlilerin çektiklerini okumalarını tavsiye ederim. eğer hala ingilizlerin insaflı efendiler olacağını düşünüyorsanız belki şu anektod o dönemde batının osmanlıyı nasıl gördüğünü anlatır size:
vahdettin ingiltere'ye sığındıktan sonra ünlü amerikan şovmeni, barnum&baily sirkinin sahibi p. t. barnum ingiliz kralı 5. george'a telgraf çeker, 'size sığınan padişah ve karılarını sirkimde sergilemek istiyorum, kendileri için çok iyi ücret öderim' der. kral george buna çok güler, telgrafı pek çok insana okutur, epey eğlenir. (kaynak: lord kinross'un osmanlı tarihi)
bugün barnum'un sirki yok, ama vahdettin'in peşinden şevkle gitmek isteyenler kendilerini internette sergileyip kimilerine eğlence kaynağı yaratmaya devam ediyorlar.
en hüzünlü cümle
-
evdeki tüm perdeleri taktıktan sonra duyulan;
- oğlum güneşlikler içeride olacaktı ama, yanlış olmuş bunlar.
beyler :(
aşkım şarjım az kaya beni bırakacak sabah ararım
-
+ aşkım şarjım az kaya beni bırakacak sabah ararım
- tamam aşkım, kaya'ya söyle annesi yanımda geç kalmasın.
25 haziran 2015 edirne'de vurulan bekçi köpeği
-
ya hakikaten bir $ey diyemiyorum, demek de istemiyorum. yoldan gecen iki tane geberene kadar dovmek istedigim serserinin ozel bir firmanin bahcesinde duran kopegi motordan inip pompali tufekle vurmasidir.
hala mi cezasi yok simdi bunun $imdi ?
eger hassas bir yapiniz varsa izlemeyin;
https://www.facebook.com/…4/videos/902166213172394/
entry'mi editliyorum, ve lutfen icinizde bu canlilara karsi biraz sevgi varsa (hayvan demeye dilim varmiyor) haklarinin savunulabilmesi, onlarin esya kategorisinden cikarilip , hakettikleri degerin verilmesi icin
asagidaki dilekceyi destekleyin.
https://www.change.org/…ition-no_msg&fb_ref=default
bir daha affiniza siginarak editliyorum;
bu igrencligi yapan ki$ilerin e$gali $urada mevcut; eger suc duyurusunda vs. bir sekilde yardimi olabilmesi acisindan bunu da ekliyorum. desmond david hume a te$ekkurler.
https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/…54027_o.jpg
düğün salonuna kayıkla inerken yere düşen çift
-
videoyu 3-4 kez izledim gulmek icin. ilk izledigimde tam; "gulme lan senin de basina gelir melir" derken, nereden basima gelecek boyle bir mallik deyip, kahkahayi bastim ve hala guluyorum alabora oluslari gozumun onune geldikce...
resmen batan geminin malları olmuslar, ya da alabora olan.
kedi
-
gece uyandığınızda ulan nerde ki bu, üstüne basmayayım diye yürürken salonun camından sessiz sakin şekilde dışarıyı seyrettiğini gördüğünüzde alıp sıkıca sarılıp içinize katmak istediğniz dosttur.
ulan uyandıysan uyandırsana oyun oynayalım. sıkılmıyor musun öyle...
jenerik marka
-
(bkz: daksil)
nedendir anlayamasam da bunu sanki bir tek ankaralilar anliyor. istanbullu ve izmirlilere ise tipp-ex demek gerekiyor. zamaninda farkli sehirlerin pazarlarinda bu seyi farkli firmalar saglamis olsa gerek.sey diyorum cünkü o benim icin hala daksil, sanirim zaten tam bir adi da yok, var mi ki? hata kapatici denebilir belki.
2023 hakim-savcı maaşlarının erimesi
-
ulkede hukuk ve adalet olmadigina gore bence maas anlaminda da sorun yok.
ne kadar ekmek o kadar kofte.
lost ne lan
-
lost aşşa lost yukarı diye histeri krizine giren gençler arasında lost hakkında eşsiz yorumlar yapmam için bana yönelmiş bir soru karşısında, soruya karşılık sorduğum soru.
"peder bey, baba, lost mükemmel bir dizi değil mi? eşsiz bir yapım. valla ben tüm vaktimi lost'a ayırıyorum"
"lost ne lan?"
bunu dediğim anda gençlerden birisi bayıldı, birisi de hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. ağlayanı teselli ettik, bayılanı da gazozla ayılttık. ülker çamlıca gazozla.
sonra topladım hepsini çevreme ve şöyle dedim: "bakınız çocuklar, tamam lost most bunlar iyi şeylerdir ama bu kadar bağımlı olmayın. elin amerikalısı bundan para kazanıyor be size ne? biraz dersinize bakın, ya da çıkın dışarılarda gezin, bu kadar esir olmayın böyle dandik şeylere. veya kitap okumayı deneyin, nasıl olur?"
ondan sonra hepsi yıkandı, tertemiz, pasparlak oldular ve bir daha lost mudur, most mudur ne karın ağrısıysa izlemediler onu. ama cillop gibi oldular, saçları da yana taradılar, bir yakışıklı oldular ki, görme.