ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
para verilip üstüne bir de dert sahibi eden şeyler
-
(bkz: tarık çamdal)
lost'tan öğrenilenler
-
sonunu düşünen senarist olamaz.
ileri satranç teknikleri
-
en az 10 yillik satranc tecrubesine sahip profesyonel oyuncularin uyguladigi, siradan oyuncular tarafindan uygulamasi tehlikeli olabilen teknikler butunu.. bilinenleri $unlardir:
sadece sah'iniz kalmi$sa kuytu bir ko$eye saklanin.. vezir ve filleriyle ortalikta fink atan rakip sizi goremeyince "bu yone gitmi$ olmalilar!" deyip tahtanin yanindan gecip gidecektir.. karanlik bastirinca atiniza atlayip kacin..
instagram'ın zengin türk çocukları
-
"bentley içinde simit" ve "ferrari içinde nargile" fotoğrafları ile türk zengini'ni özetleyen fotoğraflardır.
hastası olunan sözler
-
"şayet yumurta dış bir güçle kırılırsa yaşam sona erer. içerideki güç ile kırılırsa yaşam başlar. büyük şeyler her zaman içeriden başlar."
kedi sahiplerinin gariplikleri
-
yemek hazırlarken kedimin de yiyebileceği bir şey yere düştüğünde "bu senin payınmış" diyerek kabına koyardım, ki zaten çoğu zaman kabına koymama gerek bile kalmazdı. bir şeyler düşürürüm ümidi ile dibimden ayrılmazdı. tamam, itiraf ediyorum, bazen de bilerek düşürürdüm sırf o yesin diye. iki sene önce kedim öldüğünde onu apartmanımızın bahçesine gömdüm. şimdi yemek hazırlarken yere bir şey düştüğünde "bu senin payınmış" diyerek camdan, onu gömdüğüm yere atıyorum, en azından sokağımızın kedileri yesin onun payını diye.
yaran fıkralar
-
kayserili'nin eşi ölmüş,
gazeteye gitmiş, en ucuzundan standart bir ilan vermek istemiş.
önüne konan kağıda istediği ilanı yazmış:
"ayşe'yi kaybettim.üzgünüm."
ilan görevlisi ilanı görünce uyarmış,
"isterseniz 6 kelimeye kadar uzatabilirsiniz,üç kelime daha hakkınız var"
kayserili "aynı paraya mı?" demiş.
görevli "evet aynı paraya" diyince ;
kayserili üç kelime daha eklemiş:
"satılık toyota var !"
sürekli ertelendiği için huzur kaçıran işler
-
(bkz: sağlıklı yaşam)
sürekli erteliyoruz spor yapmayı, sağlıklı besinler tüketmeyi. erteledikçe de balon gibi şişiyoruz, hantallaşıyoruz git gide. yastığa kafamızı koyduğumuzda, ister istemez sağlıksız bedenimizin huzursuzluğu kaplıyor içimizi. ağırlığımızı hissediyoruz, sağlıksız halimiz nefes aldığımız her saniye bize kendini hissettiriyor. bu sağlıksız bedenimiz için de en ufak bir şey yapmaya üşeniyoruz. ikinci gün spor salonuna gitmemeye başlıyoruz, salı günü bir dilim pasta gömüyoruz. diğer pazartesi yeniden deniyoruz.* sağlıklı yaşamaktansa kolaya kaçıyoruz, aslında kolay olanın sağlıklı olmak olduğunu bilmeden. şiştikçe, hantallaştıkça vücudumuz hastalıklara gebe oluyor. zaten çoğu hastalığı kilolu olma faktörünün etkilediğini biliyoruz. biliyoruz da bir şey yapmaktan aciz gibi davranıyoruz.* bir daha gelmeyecek her geçen dakikamızı sağlıksız geçirmeye devam ediyoruz, belki istediğimiz her kıyafeti giyemiyoruz, iki merdiven çıktık mı nefes nefese kalıyoruz. her bir fazlalığımız aslında sırtımıza bağlanmış bir yük gibi, fark edemiyoruz. ya da edip yokmuş gibi davranıyoruz.
1 ay oldu sağlıklı yaşamaya başlayalı. sporu hayatımın bir parçası haline getirdim, sanki bunca yıl hantal yaşamamışım da sporcuymuşum gibi hissediyorum. *4.5 kg verdim. obezite problemi olan ya da aşırı kilosu olan biri değildim hiçbir zaman ama sağlıklı da değildim. fazlalıklarım var ve bana yük oluyorlar. her 1kg'dan sonra daha hafif hissettim. yeme alışkanlığımı geliştirdikçe "ne yiyormuşum bunca yıl ben be?" diye kendime kızdım. şu an bacaklarım dünkü spordan dolayı bayağı ağrıyor. ama yılmıyorum, sen de yılma. davamızı devam ettirelim.
unutma vazgeçersen kaybedersin.
sınav kağıdında hocaya not yazmak
-
orta okulda sınıfta bir çocuk vardı, hayrettin*
her sınavda 100 alırdı, kaçarı yok. bir gün türkçeden sınav oluyoruz kazık mı kazık ama sorular.
her şeyse kopyaydı mopyaydı geçirdik sınavı. aradan zaman geçti sınav sonuçları açıklandı.
mahmut 45, haydar 55, tuğçe 50 ozan 25 vs. vs. okuyor hoca. en yüksek not 55 şu ana kadar.
en sona bizim hayrettinin kağıdını ayırmış tabii.
en son kağıt geldi hayrettin 100 dedi, alışılmış bir şey tabii. her neyse hoca ayağa kaldırdı hayroyu tebrik etti
ve çocuklar biliyor musunuz, kağının sonuna ne yazmış hayrettin dedi.
''hocam, bu kadar kolay sorduğunuz için teşekkürler''
allah belanı versin hayrettin allah belanı versin...
not: vermedi tabii, boğaziçinde okuyor şimdi...
9 ay sonra facebook engelini kaldıran eski sevgili
-
on gün sonra daha büyük bir sürprizi ifşa edecektir.
mersin'de minibüsten düşerek can veren kadın
-
klima açmamak için kapıyı açık bırakan şoför tarafından katledilmiştir.