hesabın var mı? giriş yap

  • bunlardan biri de benim.
    ve şaşırdım;
    üzerine ne çok felsefeler yapılmış.

    acınacak haldeymişler, hallerine üzülünüyormuşlar falan.

    bence asıl acizlik bir iletişim programına bu kadar anlam yüklenilmesi.
    whatsapp dediğin şey bir iletişim aracı nihayetinde.
    sadece hoşlanılan kız veya erkek, sevgili, eş, aşk ile kullanılmıyor ki.

    bu iletişimi kolaylaştırma aracını bunca büyüterek sevgili ile arandaki bir vazgeçilmez unsur, last seen'i kafaya takacak kadar paranoyak olmuşsan zaten sen güven duygunu yitirmiş, başka bir evreye geçmişsin.
    bugün last seen için kızarsın birine, yarın yazdığı bir tweet için, diğer gün havaya neden baktın diye.

    bence zaten bunca saçma sapan şeyleri tasa ediyorsan, karşındaki insana gram güvenin yok demektir, o ilişkiyi sonlandırman, yürütmemen yararına olacaktır.

    şunu kafana koymalısın,
    biri seni aldatacaksa, aldatır güzel kardeşim.
    senin ruhun duymadan da yapar bunu.
    hangouts'tan yapar, başka bir app ile yapar, sms kullanır, başka hat kullanır ve mutlaka yapar.

    ama sen ne yazık ki, hayat denilen muazzam ayrıntılar ve güzelliklerle dolu ve her dakikası çok değerli bir yaşam içinde böylesine önemsiz şeylere kafanı takabiliyorsun.

    ya bu özellik hiç olmasaydı mesela?
    veya birden pat diye kaldırılsa;
    nasıl yaşayacaktın onca kurguyla kim bilir.

  • --- spoiler ---

    son yaptıklarıyla akp'nin yalakası olduğunu resmileştiren proje partisinin liderinin saçmalaması.
    --- spoiler ---

    o proje partisi sayesinde 25 yıl aradan sonra ankara ve istanbul'u chp aldı. kazanacak aday dedi, siz piro dediniz. yetti artık sizden olmayanı sizin gibi dusunmeyeni aktroll diye etiketlemeniz.
    evet tüm anketlerde önde olmalarına rağmen imamoğlu da mansur da aday olmaktan korkmuştur.

  • bu insanın yaptığı adamlıktır, efendiliktir, kendinden başkasını düşünmektir.

    haberler doğru ise adam paralarını neden bu kadar geç yatırıyorsunuz diye hesap sorup diziden uzaklaştırılıyor. takip etmiyorum ama yazılanlara bakılırsa bir kaç bölümdür yok piyasada.

    millete ne kadar yabancı bir işle uğraşıyorsa diziyi bitirecekse oynamasın, diziyi mahvetmesin deniyor. lan senin iki dakikalık seyir zevkin için uğraşan emekçilerin hakkını savundu diye adam işinden oluyor. belki de iş bulamayacak böyle davrandığı için belki. sen bu adama arka çıkacağına destek vereceğine, iki dakikalık dizi keyfimiz vardı piç etmesin diyebiliyorsun. ayıptır, günahtır lan.

    az akıllı olun, şu adama destek verin. yapımcının veyahut dizi ile alakalı kim varsa mail adreslerini bulup taciz edin, facebook sayfalarını işgal edin. bu adam canımız deyin. bu adama yapılan haksızlık bize yapılmış demektir deyin. böyle insanları harcatmayın oğlum!

  • insanlar algılama problemi yaşıyor, ya da olağanüstü derecede taşak geçme potansiyeline sahipler. okan bayülgen net bir şekilde tolga çevik'in insanlık tarihiyle neredeyse eşit olan tuluat kavramını sanki kendisinin bir icadıymış gibi göstermesine karşı çıkıyor. ve bunun izahını da çok güzel özetlemiş zaten:

    "bunu sahne sanatlarının doğasına aykırı bulduğum için, sahne sanatları yapmış bir kişiye bir fikrin, gece yatıp sabah gelemeyeceğini, bunların ancak yaşayan veya yaşamayan sahne adamlarının yaptıkları işlerin tekrarı ya da esinlenmesi olabileceğini düşündüğüm için bu mücadeleyi başlatıyorum"

    yani ne diyor? kırk yıllık pancar kıçımda sancar. tolga çevik bu fikrini bir icat olarak öne süremez, bunun patentini alamaz, tekel yaratmaya çalışamaz. ahde vefa denen şey var. "harici komutla doğaçlama hareket eden oyuncu" formatı bizim meddahlık kültürümüzün bile özünde var yahu. hatta hadisenin özüne tekabül eden tuluat, bizim bin yıllık geleneğimizdir. okan bayülgen bu değere sahip çıkıyor, bunun mücadelesini veriyor. her şey bu kadar basit ve ortadayken "peki ya okan kimden çaldı ehehe" cinliğiyle ortalama zekaya bile hitap etmeyen emsallerle yazılı olanı bambaşka mecralara çekmek de neyin nesi oluyor ben de onu anlayamıyorum işte...

  • hayat gerçekten enteresan. bjk arsenali ciddi şekilde zorlayıp neredeyse elerken ve futbol olarak da bence daha iyi oynarken gs'li arkadaşlar "aferin bjk'ye" diyeceğine "arsenal bu sene kötü yeaaa" demişlerdi. ve o arsenal döndü dolaştı gs'nin grubuna düştü. ilk maçta dalga geçti ikincisinde ise dalga geçmekten beter ediyor. hayat gerçekten enteresan.

  • okurken bile midemi bulandıran, bazen erkek olduğum için şanslı olduğumu hatırlatan günlüktür.

    bir erkek olarak çoğu zaman etek veya kısa kollu giymiş kadınlar otobüse bindiğinde insanların yüzlerine bakıyorum. çoğunluk erkeklerin yüzleri. kadınları kesen onları baştan aşağı süzen lanet gözleri görüyorum. midemi bulandırıyor. bir seviyeden sonra otomatikleşiyorum. kadınlar yerine erkeklere bakıyorum. ortamda bakımlı, farklı giyinen kadını gördüğüm anda gözlerin etrafta geziniyor. insanlığın ne kadar berbat olduğunu her seferinde fark ediyorum. eğer adam çok yakınımdaysa gidip sadece suratına odaklanıyorum. dibinde suratına bakıyorum. ama o gözler beni değil de farklı şeyleri arıyor. suratına baktığımı fark etmiyorlar çoğu zaman. eğer beyni biraz farkındalık sağlıyorsa ve yaptığı eylemin lanetliğini anlıyorlarsa kafalarını çeviriyorlar, bir daha bakmıyorlar. psikolojik savaş böyle olur lanet herif..

    her zaman olduğu gibi buraya saçma sapan entryler yazacak erkek yazarların bu gerçekleştirdiğim eylemi gerçekleştirmelerini istiyorum. birkaç kez bu eylemi yapınca insan şurada şu entryi okuyunca hissettiği hislerin katbekatını hissedecektir. eylem her zaman okumadan öndedir.

  • insanın hayatının büyük bir bölümüdür. minik bir hesap yapalım.

    her gün duş aldığını varsaysan. hadi diyelim kış falan var 2 günde bir duş.

    yılda 180 kez. 70 yıl yaşasan. 12600 kez duş alsan.

    şimdi bu duşta suyun sıcaklığını ayarlarken, ben mi malım bilmiyorum ama 4 5 dakika harcıyorum. çarp 12600 ile. 63 bin dakika.

    kaç saat eder? 1050. peki kaç gün? 45 civarı.

    yani toplam 45 günümüz duşta suyun sıcaklığını ayarlarken geçiyor. vay anasını, çokmuş lan.

  • edit: söylenenlere göre iş başkaymış. ilke'nin sevgilisi san francisco'daki hult business school'da olduğu için san francisco'ya gitmeye çalışıyormuş ilke. fonlanan ilke'nin eğitimi değil de başka bir şey sanırım:) bu bilgi şimdilik teyide muhtaç tabii.

    başlık sahibi kaçmış. ama herkes bilir ki bir kere internete konan şey asla yok olmaz. özetle arkadaşının sivas üniversitesi'nin amerika şubesine gidebilmesi için para toplamaya çalışıyordu. ekran görüntüsü görsel.

    dilencilik sayfası da şöyle bir şey görsel

    ne qs top universities ne de times higher education world university rankings'e girmeyi başarabilmiş, amerika'daki üniversiteler arasında da ilk 500'e ancak girebilmiş san francisco state university de yapılacak bir yüksek lisans için yapılan online dilencilik.

    bakın tekrar söylüyorum dünya çapında yapılmış sıralamalarda adı bile geçmiyor, listeye bile girememiş. amerika içinde yapılmış sıralamada da 401-500'üncü dilimine girebilmiş bir okul. aşağıdaki linkten bakabilirsiniz. derecenin us college rankings yani sadece abd üniversiteleri sıralaması olduğuna dikkat. türkiye'de bundan daha iyi en az on üniversite vardır.

    https://www.timeshighereducation.com/…te-university

    bu üniversiteler şu şekilde çalışır: başvuran ve aptal olmayan herkesin parasını verip yüksek linsans yapmasına izin verirler ki finansman sağlansın ve çark dönsün. amerikanın en iyi 500 üniversitesinden birine finansman sağlamak isteyenler burs verebilir.

    bu yöntem gerçekten güzel çalışıyor. abd'nin aksaray üniversitesi seviyesindeki yerlerden kabul alıp sonra insanların eğitim konusundaki hassasiyetlerini suistimal ederek para topluyorlar. alırsın kabulünü harvard'dan, stanford'dan sonra göğsünü gere gere bağış istersin ama sen gidip nişantaşı üniversitesi'nin abd şubesinden kabul alıp para topluyorsan bu dilenciliktir. hatta taahhüt ediyorum bu kız times higher education world university rankings'te ilk 50'ye girmiş bir üniversite'den kabul alsın ben de 500tl bağışta bulunacağım, hak etmiştir çünkü. ama bu haliyle olmaz.

    aşağıya ayrıca bursiyerimizin kalbi kadar temiz araştırma geçmişi sayfasını da bırakayım:)

    https://www.researchgate.net/…file/ilke-bayazitli-2

    gerçekten bıktım bu dilencilerden. bunlar yüzünden gerçekten başarılı ve hak eden arkadaşlarım çalışmaları için burs bulmakta zorlanıyor. bundan sonra gördüğümü böyle yerin dibine sokacağım. duyun sesimi ey vakıflar, dernekler! bu istismarcılara para kaptırmayın. hitay vakfı diye bir vakıf 3000tl bağışlamış görünüyor mesela. gerçekten faydalı yerlerde kullanılabilecek 3000tl potansiyel boşa gitti resmen. yazık.