hesabın var mı? giriş yap

  • 2018'den bugüne maaşlı çalışan insan için ev araba almak imkansıza yaklaştı, eviniz yoksa istanbul'da barınma hakkı büyük ölçüde elinizden alındı. 2028'e kadar daha neleri kaybedebileceğimizin farkında olmayan bir ülke dolusu dangalakla yaşıyoruz.

    merkez bankasında para yok. yakında ülke piyasa için hammaddeye, enerjiye ya da gıdaya dolar bulamayacak. belki gün içinde elektrik doğalgaz kesintileriyle yaşayacağız, belki mont ayakkabı alamaz duruma geleceğiz ya da marketteki alım gücümüz şu ankinin bile kat kat altına düşecek.

    bu sırada akp medyası avrupa'da da böyleymiş diye palavra sıkacak. patates soğan yemeseniz de olur vatan elden gitmesin diye şovenizm yapılacak. belki terör örgütleriyle anlaşmalı bir korku tiyatrosu oynanacak. akp ne kadar mağdur ve ne kadar mağrur olduğunu göstermek için karşı bir güvenlik tiyatrosu oynayacak. birileri ölecek. birileri aç kalacak. bankalar hala kredi veriyor olursa birileri cep telefonu almak için kredi çekecek. hayat bok gibi akıp gidecek. italya fransa kadar hayat yaşanabilecek bir ülkede yaşamak varken, türko, islami hassasiyetler ve insan çöplüğü yüzünden arjantin, endonezya, pakistan arası sik gibi bir ülkede ömür tüketmiş olacak.

    tüm bunlar sizin insanlık onurunuza dokunmuyor olabilir ama benimkine dokunuyor. sizin hayat dediğiniz şeye ben hayat demediğim için sonu gelmiş oluyor.

  • ya her şey iyi hoş da internet sitesi devlet malzeme ofisi gibi, bayındırlık bakanlığı gibi. nasıl desem doğu bloku gibi.

  • nasa 1997 yılında hubble uzay teleskobu'nda tuhaf arızaların ortaya çıktığını farkeder. öyle ki teleskop dünya çevresindeki yörüngesinde ilerlerken, üzerindeki hassas cihazlarda nedensizce bozulmalar meydana gelir. daha sonra farkedilir ki bu arızalar yalnız hubble'da değil, yörüngedeki diğer uydu ve teleskoplarda da oluşmaya başlar. neredeyse hergün ortaya çıkan nedensiz arızalar bilim adamlarının kafasını kurcalar haliyle, ve konuyla ilgili araştırma başlatılır.

    yapılan araştırmalar neticesinde arızaların enteresan bir ortak noktası keşfedilir. arızaların hepsi uzay araçları güney atlantik'in üzerinden geçerken ortaya çıkıyordu. kısa sürede bu bölge uzayın "bermuda şeytan üçgeni" olarak ünlendi. ününü de hakediyordu zira bu bölgeden geçen uzay mekiklerinin bilgisayar sistemleri bozuluyor, uydular arızalanıyor, astronotlar bu bölgede ışık parıltıları gördüklerini söylüyorlardı. güney atlantik anormalliği olarak adlandırılan bu olayların nedeni ise uzayın derinliklerinde değil dünyanın çekirdeğindeydi.

    dünyanın yerkabuğunun altında yaklaşık mars büyüklüğünde bir dış çekirdek bulunur. nikel demir alaşımından oluşan bu dış çekirdeğin sıcaklığı 3700 santigrad derece olduğundan burada bulunan metaller sıvı haldedir. dünyanın kendi etrafında dönmesi bu akışkanın hareket etmesini sağlar ve oluşan akıntılar dünya'nın üzerinde hayatı mümkün kılan manyetik alanı oluşturur.

    manyetik alan sayesinde uzayın derinliklerinden ve güneşten gelen yüklü parçacıklar bize ulaşmadan uzaya geri itelenir. dolayısıyla bu alanın zayıflaması ya da ortadan kalkması, bizim direkt olarak zararlı ışınlara maruz kalmamız demek olur.

    maalesef manyetik alanımız son 180 yıldır belirgin şekilde zayıflıyor. ve özellikle bir bölgede bu zayıflama daha hızlı gerçekleşiyor. tahmin edebileceğiniz gibi bu bölge güney atlantik. zayıflayan manyetik alan yüzünden buranın üzerinden geçen uydu ve uzay araçları güneş’ten gelen yüklü parçacıklara maruz kalıyorlar ve bu yüzden arızalanıyorlar. nasa’nın bu olay karşısında uyguladığı çözüm ise o bölge üzerinden geçen uydularını bir süreliğine kapatmak.

    bu zayıflamanın sebebi dış çekirdekteki akışkan metalde meydana gelen girdaplar, çalkantılar. bunlar zamanla manyetik alanda tersine yönelişe sebep oluyor. dolayısıyla manyetik alan zayıflıyor. bu süreç, manyetik alanın zayıflamasıyla başlayıp, tamamen ortadan kalkmasıyla devam edecek. daha sonra ters kutuplarda manyetik alan tekrar oluşacak. yani şimdiki kuzeyimiz güney, güneyimiz kuzey olacak. bu kesin olarak biliniyor çünkü bu tersine dönüşler daha önce yüzlerce kez yaşanmış. insanlardan önceki zamanlarda elbette. bu da eski kayaların içine hapsolmuş manyetik mineraller incelenerek ortaya çıkarılmış.

    daha enteresanı ise yaklaşık 7000 yıl süren bu tersine dönüş, tahmin edilenden daha karmaşık bir yapı ortaya çıkıp, dünya üzerinde 2 kuzey ve 2 güney oluşmasına, hatta kutupların ekvator çevresinde oluşmasına neden olabilir.

  • gezi parkı ile ilgili son konuşmasını gözlerim gördü, kulaklarım işitti ama bir türlü inanamadım. yıllardır programıyla sabahladığım hınzır, aykırı, cesur, muhalif adam bu değilmiş heralde; ya ben çok yanlış anlamışım ya da kendisi haysiyet kavramını belli bir menfaat karşılığı askıya almış. düşünebildiğim en iyi ihtimal çocuğu ile tehdit edilmiş olması. para karşılığı satılma olasılığını düşünmek gençliğime ihanet olur.

    gelelim %0 ihtimal veriyor olsam da, gerçekten dediklerine yürekten inanıyor olabilmesine, veya kendini bunlara inandırmış olabilme ihtimaline..

    sevgili okan, "hava güzeldi", "tek sebep bu" demişsin.. 31 mayıs cuma akşamı ben arkadaşlarla teras partisindeydim, hava da güzeldi evet. çok eğleniyorduk, mangal + içki + kızlar anlarsın. hiçbir kuvvet beni oradan alamazdı o gece, keyfim yerindeydi; ta ki facebooka girene kadar... taksimde oturma eylemi yapan insanların kafasının gaz kapsülü ile patlatıldığını, tomalar ile havada takla attırıldığını, böcek muamelesi yapıldığını gördüm. gözlerim doldu, sinirden nefesim kesildi, yerimde duramaz oldum, fırladım. insanlar nasıl başka insanları bu kadar kolay yaralayabilirdi? orada göz göre göre demokrasi katliamı yapılırken, benim ve herkesin konuşma özgürlüğünü savunan insanların öldürülmesini nasıl evde oturarak izleyebilirdim? biramı yudumlamaya devam etsem çocuğuma ne diyecektim, nasıl yüzüne bakacaktım ileride? sen nasıl bakacaksın? ona da mı palavra sıkacaksın? eğlenmeye gidiyorlar demişsin, oraya her gidişimde başıma bişey gelirse diye aileme yazdığım notu çalışma masamın üstünde bıraktığımı biliyor musun?

    "ne sizden ne onlardanım, tarafısızım" demişsin.. burada taraf yok okan, yanlışa yanlış diyebilmek var. sen yanlışa yanlış diyemediğin için tarafsın.

    sen mi çok iyi oyuncuydun bu anarşist muhalif adamı oynarken, yoksa biz mi çocuktuk o zamanlar?

    edit: http://www.youtube.com/watch?v=nbuje8kto-i

  • yellenmede(osuruk) belirgin koku artışının nedeni, protein tozununun adı üstünde başlı başına protein olmasıdır. yellenme sonucu ortaya çıkan gaz azot (n), karbokdioksit (co2), hidrojen (h), metan (ch4) ve oksijen (o2) maddelerinden oluşur ve bu gaza kokusunu veren ana bileşenler protein ve karbonhidratlardir. protein, amino asitlerden meydana gelen bir polimerdir ve amino asitler, amin(azot bulundurur) ve karboksil(karbon ve oksijen bulundurur) gruplar içeren bir monomerdir.

    yani siz vücudunuza normalde aldığınızdan daha fazla protein aldığınız zaman, kokuda da belirgin bir artış gözleniyor çünkü sindirim sırasında vücut, protein ile almış olduğunuz katı fazındaki azot, karbon ve oksijeni sindirimden sonra gaz fazında dışarı atıyor. (burada dikkat çekmek istediğim bir nokta şu ki vücudunuzun ihtiyacından fazla alıyorsunuz demiyorum, normalde alışık olduğunuzundan daha fazla alıyorsunuz ve alışık olduğunuz kokudan daha yoğun bir koku salıyorsunuz doğal olarak.)

    konu ile ilgili olarak şu (#6165528) entry'e göz atabilir ve vikipediden daha ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz.