ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sudan'a bile seçim sandığı kurup ırak'a kurmamak
-
akp nin yan kuruluşu ysk nın adaletli seçim sistemimize yaptığı yeni müdahalesi.
dün başlayan yurtdışı oy verme işlemleri için 54 ülkedeki başkonsolosluklarda ve yurt dışına açılan 7 kara, 17 hava ve 9 gümrük kapısında sandıklar kuruldu. bu ülkeler arasında sudan, bahreyn, bae gibi akp oylarının yüksek olması muhtemel bütün ülkeler es geçilmemişken, içlerinde nedense birtek ırak yok. ırak'ın ne gümrük kapısında ne de mevcut 5 konsolosluk ta seçim sandığı kurulmadı.
gerekçe ırak'ta çok az sayıda türkiye vatandaşının yaşıyor olmasıymış. oysa dışişleri bakanlığı verilerine göre ırak'ta yaklaşık 125 bin türkiye vatandaşı yaşıyor ve ırak almanya, fransa, hollanda gibi ülkelerden sonra en çok türkiye vatandaşının yaşadığı ülke.
şimdi biz daha başlamadan şaibe karışmış seçimin neresine güveneceğiz?
http://www.imctv.com.tr/…u-irakta-sandik-kurulmadi/
yurt dışında ermeniyle karşılaşmak
22 haziran 2015 yunanistan'ın iflas etmesi
-
yunanlar da gelsin lan ülkeye. suriyelilerin düşürdüğü seviyeyi dengelerler. çoh iyi olur çoh da güzel olur.
blu-ray
-
şimdi bu çözünürlük işlerini meslek edinmiş biri olarak "aradaki fark" kavramını bir de ben irdeleyeyim:
görsel bir medyanın hazırlanması gereken çözünürlük, izlenme mesafesi ile doğrudan orantılıdır. örneğin, yakın mesafeden yani en fazla 1-2 metre uzaktan görülecek bir görsel medya hazırlıyorsanız, bunun olabildiğince yüksek çözünürlükte üretilmesi kaçınılmazdır. fakat mesafe büyüdükçe, insan gözünün ayırma gücü de orantılı olarak azaldığı için, daha uzaktan izlenecek medyaların yüksek çözünürlükte hazırlanması anlamsızlaşır.
32-40 inç genişliğinde, 1280*720 çözünürlükte bir televizyonda oynayan filmi, 5 metre mesafeden izlediğinizde bunun dvd mi, yoksa hd yayın mı olduğunu anlamanız mümkün değildir. bu farkı anlayabilmeniz için ya televizyonun 70 inç olması, ya da siz televizyona iki metre daha yakınlaşmanız gerekir.
daha bilinen bir örnek verelim:
eğer kaliteli bir dergi üzerindeki fotoğrafa dikkatle bakarsınız, fotoğrafın çok küçük noktalardan oluştuğunu farkedersiniz. bu noktaların sayısı, dergiye bakılan mesafeden (30-50 cm) yeterli netliği yakalayabilmek adına inç karede 288 veya 300 adettir. aksi takdirde, daha az nokta kullanılırsa (çözünürlük düşerse) dergide göreceğiniz fotoğrafların da kalitesi düşer (bkz: gazete).
fakat aynı fotoğrafı, 3-10 metre uzaktan bakılması gereken 70x100'lük bir poster haline getirmek isterseniz, yüksek çözünürlükte baskı yapmanız anlamsızlaşır. bu nedenle poster baskılarının hemen tümü inç başına 300 değil de 100-150 noktadan oluşur. bu postere 3 metre mesafeden baktığınızda, dergideki ile aynı kalitede görürsünüz. oysa, çözünürlük yarı yarıya düşmüştür fakat bunu algılayamazsınız.
aynı fotoğrafı daha da büyütüp 7x10 metrelik dev bir poster haline getirdiğinizde ise kullanmanız gereken nokta sayısı dramatik bir biçimde azalır. çünkü bu boyutta bir fotoğrafa "bakılması gereken" mesafe 10 metrenin üzerine çıkar. dolayısıyla inç başına 15-30 nokta yeter de artar bile. bu dev postere de 10-15 metre mesafeden baktığınızda dergideki baskı kalitesiyle arasında fark olmadığını görürsünüz. çözünürlük neredeyse 1/10 oranında düşmüş olmasına rağmen gözünüz bunu ayırd edemez.
evinizdeki televizyon 32-42 inç civarındaysa ve siz bu televizyonu yaklaşık 5 metre mesafeden izliyorsanız blu-ray dvd farkını ayırd edemezsiniz. ya televizyonunuza biraz daha yaklaşın, ya da 50 inç'ten daha büyük bir televizyon alın.
haaa "saçmalama, arada bariz fark var ve görülüyor" diyorsanız, bu benim haksız olduğumu değil, sizin gözlerinizin ayırma gücünün normal insanlardan çok daha iyi olduğunu gösterir.
çağatay akman
-
yani benim duymadığım güllü'den, israilde duyup çaldılar he mi? yemezler aslanım.
hakkaten. anna rf yazıyodu en başta altta, nerden kim ne akıl verdiyse kaldırmışlar. ne gerek vardı? terbiyesizlik bu. yani anna rf grubu öyle bi grup değil ki sallamazlardı seni max üç beş telif atardın. ama hırsızlık başka bişi. kim akıl verdiyse telifi ona ödettirsin bence.
neyse anna rf'i seviyom. onlar da türkiye'yi seviyo. bu hırsız araya nifak tohumları sokmaya çalışıyo ama yemesler. raining in desert de çokzel şarkı. dinlenilir. tavsiye edilir.
+1 için alternatif isim önerileri
-
(bkz: yancı)
edepsizce sokağa çıkıyorlar
-
süper liderimizin yeni süper saçmalığı.
"başbakan tayyip erdoğan katıldığı törende internet sansürüne karşı eylem yapanları hedef aldı. "edepsiz görüntülere dokunma diyerek, edepsizce sokağa çıkıyorlar" diyen erdoğan, bir kez daha taksim'de yapılacak eylemlere izin vermeyeceklerini söyledi."
(bkz: ülke benim çıkartmam)
biraz daha mide bulantısı için:
"çok çok afedersiniz, kusura bakmayın, edepsiz görüntülere dokunma diyerek, edepsizce sokağa çıkıyor, bu paralel yapı onları destekliyor. allah ıslah etsin diyorum, başka da bir şey demiyorum. devletin kılcal damarlarına sızmaya çalışan bu örgüte fırsat tanımayacağız. yaptıkları ajanlığın casusluğun hesabını soracağız."
(bkz: edepsizliğin tanrısından edep kuralları)
15 nisan 2024 alanyaspor galatasaray maçı
-
bu sene ki şampiyonluk inanın bana hiç bir galatasaray'lının skinde bile değildi, zaten ömrümüzün yarısı gs şampiyonlukları ile geçmiş. ama bu sezon öyle belden aşağı vurdunuz, bizlere öyle öfke birktirttiniz ki o arkasında durduğunuz ağzı bozuk, kenafir gözlü zübbeyi sezon sonu bizzat sizlere gönderteceğiz, sokaklarda yürüyüş yapacaksınız istifa etsin diye.
mete han
-
evet,mete moğoldur, çinlidir.tibetli de olabilir.hatta aborjin bile olabilir ama türk olamaz.çin seddi de zaten sadece aztekler için yapılmıştı.iptidai bozkırlı olan türklerin ne haddine mete'yi sahiplenmek.çin kronikleri göktürkler,hunların devamıdır demesi tamamen mecazi anlamlıdır.bizans'ın selçuklular'a da hun demesi tamamen konuyu manipüle etmek için yaptığı birşeydir.aslında göktürkler irani bir devlettir.hanedan soğd asıllıdır.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
ek:
moğolların ana vatanı günümüz moğolistanı değildir.kadim devirlerde moğollar tung-hu'lar,siyenpiler,wuhan'lar gibi isimler ile anılmışlardır.yaşadıkları coğrafya mançurya bölgesiydi.orman-avcı moğolları ve göçebe-çoban moğolları olarak 2' şekilde yaşarlardı.milattan sonra 80 ile 150 dolaylarında asya hun devleti parçalanmış.kavimler göçüyle batıya göç başlamış ve moğolistan-ötüken'e(selenge,orhun, baykal gölü arasında bir yer) yani asya hun mülküne mançurya bölgesinden kitleler halinde moğollar inmiştir..şimdi moğolistanda moğollar yaşıyor öyleyse bundan 2000 veya 3000 sene önce de moğollar yaşıyordu ve mete moğoldu demek hatalı bir yaklaşımdır.
türkler'in ana vatanına gelirsek;hazar ve balkaş gölü civarından başka altay,sayan dağları,ordos bozkirlari,baykal gölü civarı.
sözlük yazarlarının uyudukları en ilginç yer
-
hücum yeleğinin ön ceplerinde bulunan iki el bombasıyla beraber, muhtelif dağ zirveleri. insan gençken ne kadar cesur oluyormuş.
(bkz: komando)