ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
irom sharmila
-
hindistan'da demir leydi olarak anılan azim dolu kadın.
2000 yılından beri özel timlerin kuzey hindistan’da faaliyet göstermesine izin veren yasanın kaldırılması için açlık grevi yapıyor. bu timlerin faliyetleri ise pek iç açıcı değil. zira timlerin birçok yargısız infaz, gözaltında kaybolanlar, işkenceler ve ölümlerle anılıyor. sharmila da hayatını bu yasanın kaldırılmasına adamış adı da bu yüzden demir leydi o olmasın da kim olsun hakikaten?
uluslararası af örgütü tarafından da "vicdan mahkumu" ilan edilmiş. yine 2014'te hindistan'da üst kadın simgesi olarak seçilmiş.
bu kadar duyarlı olabilmek mümkün mü bilemeyeceğim gerçekten. ama sharmila devlet tarafından zorla verilen serumlarla hayatına devam ediyor, yemek yemeden. davasının sonuna kadar arkasında. gerçekten inanılmaz.
kaynak
şinel
-
gogol'un beni, çevremi ve yaşadığımız garip süreci betimleyen, ve bunu yapabildiği için en kolay biçimde benimseyebildiğim, hayranlıkla okuyabildiğim öyküsü.
bürokrasi nedir, nasıl menem bir şeydir, kimin canını yakar, kimlere göz kırpar ? sorularının en güzel cevaplarını içermektedir.
beni içten içe rus edebiyatına bağlayan ve oraya sürükleyen öyküdür aynı zamanda. bir kapı niteliğindedir benim için.
james naismith
-
21 aralık 1891'de springfieldeki spor salonunun karşılıklı iki duvarına şeftali sepetleri astı. ögrencilere 1 top verdi ve yeni oyunun on üç kuralını açıkladı. böylece basketbol dogmuş oluyordu. hayatının geri kalanında vaizlik ve koçluk yapmıştır.(kansas üniversitesi) ilk basketbol kurallarında top sürmek yoktu. oyuncular topu pas vererek diger alana taşıyorlardı.
öğretmen öğrenci diyalogları
-
4. sınıf ingilizce dersinde, nedense ingiliz dili tarihi üzerine atıp tutarken, nasıl coşmuşsam artık.
- yani çocuklar düşünün 3000 yıl önceki türkçe ile şu anki türkçe aynı mıdır?
+ hocam daha 3000 yıl olmadı ki ama.
- nasıl yani?
+ 2012'deyiz daha.
sfdhlşkldnjfhdf hala gülüyorum lan, keşke herkes 4. sınıf olsa, böyle şirin, eğlenceli olsak.
writing'i geliştirme yöntemleri
-
(bkz: as a result of)
(bkz: consequently)
(bkz: in conclusion)
(bkz: to sum up)
(bkz: for example)
(bkz: to illustrate)
(bkz: for instance)
(bkz: furthermore)
(bkz: besides)
(bkz: morevoer)
(bkz: in addition)
(bkz: in my opinion)
(bkz: as a matter of fact)
(bkz: actually)
(bkz: in fact)
(bkz: virtually)
(bkz: meanwhile)
(bkz: neither nor)
(bkz: either or)
(bkz: due to)
(bkz: on account of)
(bkz: however)
(bkz: although)
(bkz: despite of)
(bkz: even though)
(bkz: regardless of)
(bkz: in order to)
(bkz: vice versa)
(bkz: by the way)
(bkz: thereby)
(bkz: whereby)
(bkz: despite the fact that)
(bkz: due to the fact that)
(bkz: inspite of the fact that)
(bkz: as though)
(bkz: as if)
(bkz: for the sake of)
(bkz: by means of)
(bkz: thoroughly)
(bkz: partially)
(bkz: apart from)
(bkz: as long as)
(bkz: as far as)
(bkz: as soon as)
(bkz: first of all)
(bkz: whereabouts)
(bkz: not only but also)
(bkz: according to)
(bkz: though)
(bkz: that is why)
(bkz: owing to)
(bkz: initially)
(bkz: thus)
(bkz: briefly)
(bkz: consideration)
(bkz: from my point of view)
(bkz: last but not least)
(bkz: literally)
(bkz: accustomed to)
(bkz: associated with)
(bkz: be made up of)
(bkz: opposed to)
(bkz: gain access to)
(bkz: get through)
(bkz: in the wake of)
(bkz: in return for)
(bkz: inasmuch as)
(bkz: in accordance with)
(bkz: in advance of)
(bkz: intrigued by)
(bkz: painstakingly)
(bkz: practically)
(bkz: range from to)
(bkz: provided that)
(bkz: supposed to)
(bkz: simultaneously)
(bkz: gradually)
(bkz: up till now)
(bkz: recently)
(bkz: irrespective of)
(bkz: spontaneously)
(bkz: pros and cons)
(bkz: on behalf of)
(bkz: on the contrary)
(bkz: on the grounds that)
(bkz: on the other hand)
(bkz: on the spot)
(bkz: make up one's mind)
(bkz: derive from)
(bkz: deal with)
(bkz: come to terms with)
(bkz: basically)
(bkz: as to)
(bkz: as well as)
(bkz: as regards)
(bkz: catch a glimpse of)
(bkz: deprive of)
tsubasa'daki sahanın uzunluğunun 18km olması
-
hesaplamalarıma göre olması gereken ölçülerdir. gelin hep beraber ölçelim. öncelikle captain tsubasa çizgi filmindeki çocuklar ilkokula gidiyordu. ortalama 12 yaşlarında olsalar boyları da ortalama 130 cm olur. bu kenarda kalsın. bir kalenin yüksekliği zeminden 2.44 metre imiş. çocuklara özel kale olduğunu varsayalım ve düz hesap 2 metre kabul edelim. çizgi filmi izleyenler bilir. bu veletler ceza sahasına yaklaşırken bile rakip kaleyi yeni yeni görmeye başlıyorlardı. hadi biz iyimser olalım ve kaleyi orta sahadan görmeye başladıklarını kabul edelim.
dünyanın çevresi yaklaşık 40000 km'dir. bundan sonra tüm birimleri km cinsinden yazacağım. oyuncunun yüksekliği 0.0013 km. , kalenin yüksekliği de 0.002 km'dir.
tsubasanın vücudunun ağırlık merkezinin ekseninin, dünyanın merkezini kesecek şekilde durduğunu düşünelim.
https://eksiup.com/p/xy687157ux9n
kalenin de uzantısını dünyanın merkezinden geçecek şekilde kabul edelim.
https://eksiup.com/p/sr68718ws76u
tsubasanın kaleyi görmeye başlaması için öncelikle tsubasanın gözünden dünyamıza bir teğet alacağız.
https://eksiup.com/p/hp6872448ib6
tsubasanın gözünden çıkan doğru dünyanın yüzeyinden teğet geçerek öyle bir noktaya doğru uzamalı ki kesişen nokta kalenin en üst noktasına gelsin. bu durumdan sonra tsubasa ileriye doğru gittiğinde artık kaleyi görmeye başlayacaktır.
https://eksiup.com/p/tj6873356ave
çizim programından faydalanıp yaptığım hesaplamalara göre o an orta sahada duran tsubasanın teğete kadar olan uzaklığı 4.06 km, teğet noktasının kalenin üst noktasına kadar olan uzaklığı ise 5.05 km bulunmuştur. toplamda 9.11 km yapan bu uzaklık sahanın yarısını kapsadığı için toplam mesafe yaklaşlık 18.22 km olacaktır.
https://eksiup.com/p/v3687415fz87
edit: matematiksel açıklama biraz eksik kalmış. teğet noktasından uzatılan doğru parçası,aslında yarı çapı dünyanın yarıçapından sadece 2 metre daha fazla olan bir çembere uzatılıyor. o kesişim noktası kalenin tam olması gereken noktadır.
mesafeleri nasıl bulduğuma gelince, aslında çok basit dikkat ederseniz dünyanın merkezinden teğet noktasına doğru dik geliyor yan yana iki tane dik üçgen oluşuyor. dünyanın yarı çapı 40000/pi/2'dir. tsubasanın boyu 0.0013 km demiştik. kısacası uzunluğu ((40000/pi/2)+0.0013) km olan bir hipotenüs ortaya çıkıyor. diğer tarafta da kale var, orada da uzunluğu ((40000/pi/2)+0.002) km olan bir hipotenüs çıkıyor. mesafelerden bir tanesi olan tsubasanın teğete olan uzaklığını bulalım. dik üçgen kuralımız nedir. a kare+b kare= c kare. c burada hipotenüs oluyor. mesafeyi a kabul edersek, b dünyanın direk yarı çapı oluyor. formülümüz c kare-b kare= a kare'dir. yani kısacası a, c kare-b kare'nin kareköküne eşittir ve şöyle bir sonuç çıkıyor.
https://eksiup.com/p/cy69355auk58
diğer mesafeyi de buluyoruz.
https://eksiup.com/p/gj6935634gtx
edit: 90'larda çocuk olan, şu an 33 yaşında işi ve mesleği olan bir mimarım.
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
iki-uc hafta evi hic supurmeyip sonra temizlik esnasinda elektrik supurgesinin yerden cektiklerinin borudan gecerken cikardigi citirtilari keyifle dinlemek.
çocuklarla evliliği savunan profesöre derste tepki
-
içimin yağlarını eriten tepkidir. işte atatürk'ün ülkeyi emanet ettiği gençlik bu gençliktir. helal olsun kardeşlerim.
beklenen büyük istanbul depremi
-
istanbul'da daha rahat yaşayabilmek için bunu kurtarıcı olarak görenler varmış, bugün bunu da gördüm. kardeş doğal seleksiyona katkıda bulunmak istiyorsan sık kafana bir tane, bak ne trafik kalıyor, ne kalabalık, ne kargaşa. böyle bir deprem olursa o ölülerin içinde sevdiklerinin de olabileceğini unutma. yok onlarda umrunda değilse insanların hassas noktalarına dokunabilecek lafları orda burda düşünmeden çıkarma o boş çenenden.
gölcük depreminde 2 yakınını (19 ve 27 yaşlarında) kaybetmiş bir insan olarak söylüyorum. yıkıntıların arasında sevdiklerini aramaktan iyidir istanbul'un kaosu.
japon bakan 4+4+4 eğitim sistemine gıpta etti
-
(bkz: sınavı kazanamayanların şinto hatip okullarına kaydedilmesi)
(bkz: okulların şinto hatip'e dönüştürülmesi)
adama ne anlatmadınız acaba: imam hatiplere zorla öğrenci kaydını mi? bilal vasıfsızının müdürleri toplamasını mı? seçmeli diye yutturulan din derslerinin, öğretmensizlikten zorunlu tutulmasını mı? kimya dersini din dersiyle kıyaslayan eğitim mühendisinizi mi? parası olanın gevşek gevşek üniversite okuyup, olmayanın deli gibi kasmasını mı? dünya sıralamasında "okuduğunu anlamada" türkiye öğrencilerinin altmış küsür ülke arasından kırk küsürüncü olmasını mı? ne anlatmadınız acaba?
bir de düşünsenize: adam -kulandığınız her türlü teknolojik aleti üreten ülkenin başkanı- koşullarının uygun olmadığından bahsediyor. bir düşün yani: ne demek istiyor? nasıl bir şey tahayyül ediyor ki koşul moşul diyor. az düşün ya!
canlı yayında kavşak izlemek
-
ağlamıyorum beyler, gözüme medeniyet kaçtı.
debe edit: 20 kasım dünya çocuk hakları günü (bkz: #56391081)
bana eşiniz gibi günde 50 kişi yazıyor
-
"evli erkek abazanligi der susarım" dedikten sonra 2 cilt kendini öven suserları görmemize neden olan durum.
yurtdışında yaşasa zengin olacağını zanneden insan
-
zengin olmayabilir ama en azından daha insanca koşullarda yaşar.
kimse oraya gidince zengin olabilirim diye düşünmüyor burada gördüğü yozluklardan bir nebze olsun uzaklaşmak için orada yaşamayı düşünüyor.