hesabın var mı? giriş yap

  • etil alkol ingilizce'de ethly alcohol, almanca'da athylalkohol, fransızca'da alcool diye anılan önemli bir organik bileşiktir. molekül formülü c2h5oh dır. etan'dan (c2h6) bir hidrojen'in çıkıp bir hidroksil grubunun bağlanmasıyla oluşur.

    saf etil alkol berrak, renksiz, karakteristik kokulu bir sıvıdır. 78,4 santigrat derecede kaynar, -114,5 santigrat derecede ise donar. sıcaklık ile hacim büyümesi doğru orantılı ve muntazam olduğu için, evlerde renklendirici içeren (boyar madde) halleriyle termometrelerde kullanılır. yoğunluğu 20 santigratta 0,789 g/cm3 tür. su ile karıştırıldığında hacim küçülmesine uğrar. su ile karıştırıldığında soluk, mavimsi, issiz bir alevle yanar.

    etanolun üç önemli üretim kaynağı vardır.

    1. fermantasyon ile üretme: alkolik fermantasyonda şekerler başlıca olarak monosakkaritler (glikoz ve früktoz) kompleks enzim zymas ihtiva eden maya mevcudiyetinde, etanol ve karbondioksit verecek şekilde bozunurlar.

    c6h12o6---->2c2h5oh6 + 2co2

    2. asetaldehidin indirgenmesi ile: asetilen kullanılarak elde edilen asetaldehit, 100 - 130 santigrat derecede, nikel katalizörlüğünde hidrojenlenerek etanole indirgenir.

    3. etilenin hidrasyonu ile: endüstriyel üretimde önemli bir metoddur. bir petrol ürünü olan etilen hidrasyonu ( bir su molekülü katılması) değişik şartlarda yapılabilir. etilen, 100 santigrat derecede derişik sülfürik asit ile tutulduğunda etil hidrojen sülfat ve etil sülfat ara ürünleri meydana gelir. daha sonra reaksiyon karışımı eşit miktarda sıcak su ile hidroliz edilirse, etanol ve sülfürik asit meydana gelir.

    etanol genel olarak bütün alkollü içeceklerde bulunur. iyi bir çözücü olduğu için, esansların yapımında ve parfümeride kullanılır. petrolün çok pahalı olduğu bazı ülkelerde motor yakıtı bileşeni olarak kullanılır.

  • okuyunca nasıl bir yokluk içinde okuduğuma şaşırtan yazıdır.
    biz de kızlı erkekli oturduk ama hiç bir kız gelip kucağıma oturmadı. demek sorun sadece bizim lisedeydi.
    karşılıklı münazaralar yaptık, fikirlerini dinledik, fikirlerimizi çarpıştırdık. beraber ders çalıştık, ders dinledik, ders astık.
    okuldan kaçıp dönercide 1.5 porsiyon döner yedik, sinemaya gittik güldük muhabbet ettik.
    bazen karşılıklı futbol oynadık, kavga ettik, beraber sevdik, sevdiğimizi müzikleri bir kulaklıkla dinledik.
    bak bu kitap çok güzel diyerek birbirimize kitaplarımızı paylaştık, bazen de gençliğin verdiği heyecanla ağzımızdan tükürükler saçarak kavga ettik fikir ayrılıklarımız yüzünden.
    birbirimizi güzel/yakışıklı bulduk, aşık olduk.
    kadın ya da erkek hepsinin birer adı vardı hepsi birer bireydi başta.
    fikirleri, hayalleri, hedefleri olan kızlar tıpkı erkekler gibi. evet hiç biri kucağıma oturmadı ne yazık ki.

  • mozambik tekniği, bir tabanca kullanma tekniği. klasik iki göğüse bir kafaya tekniğinin ismidir. afrika'nın, güney batı kısmında, 90'ların başına kadar sürmüş olan, angola ve güney afrika ekseninde dönen, zimbabve, tanzanya, nambiya, uganda, mozambik ve birçok ülkenin, militan ve askeri güvenlik şirketini dahil olduğu, bir tarafın batı, bir tarafın doğu bloku tarafından desteklendiği, on binlerce küba (evet küba) askerinin gönderdildiği, toplamda 30 yıldan fazla süren geniş çaplı bir eş zamanlı savaşlar dizisi yaşandı. savaşın neticesinde bu ülkelerde hala doğu yanlısı rejimler var ve nato vb. herhangi bir batı gücü yok. bunu sebebi angola'da, sovyetler ve mpla'nın başı çektiği tarafın, sahada muazzam başarılar kazanmış olmasıdır.
    her neyse, 1978'e kadar var olan, rhodezya isimli devletten olduğu bilinen bir paralı asker, amerikan ve antikomünist milislerin tarafında savaşmaktadır. mozambik, maputo'daki hava alanında, kendisinden 10 adım uzaktaki bir, mozambikli frelımo milisi ak-47'sini paralı askere doğrultur, asker milisin göğsüne browning hp35'yle iki el ateş eder, hala ilermekete olduğunu görünce kafasına da ateş ederek milisi öldürür.
    handgun uzmanı ve gunsite academy'nin kurucusu, jeff cooper, bunu ayrı bir tabanca kullanma metodu olarak öğretmeye başlamıştır. göğüse yapılan iki atıştan sonra, kafaya yapılan atışta, kurşunun omurilik soğanına ilerlemesi için, hedefin üst dudağı ve gözlerinin arasında hedef alınmalıdır. mükemmel bir atış hedefi yere düşmeden öldürebilir.
    ingilizce litaratürde mozambique drill, yada double tap olarak geçer.
    örnek 1
    örnek 2
    4 kasım 2016'da, king faisal hava üssünde, üç yeşil bereli, orada görevli olan bir ürdün askeri tarafından öldürülmüştü. konvoydaki arabalardan yeşil olanının arkasındaki beyaz arabadaki iki amerikalı arabadan inemeden öldürülüyor. ürdünlü asker yarı otomatik m-16'sıyla ateş açmaya devam ediyor. yeşil bereliler önce arabaların yanındaki, daha sonra da gerideki bariyerlere siper alıyor. 5:24'te asker bariyerlerin üzerine koşmaya başlıyor, bir amerikalıyı daha vururken, diğeri 5:29'da mozambik tekniği stiliyle ateş açıyor, ama ürdünlüyü kafadan vuramıyor. neticede etkisiz hale geliyor. ürdünlü olan hayatta kalmayı başarırken vurulan diğer amerikalı da ölüyor.
    1980 yılından beri lapd (los angeles police department) swat personeline bu teknik öğretilmektedir.

  • gerçekten çok duygulandım. canım benim, kim derdi ki o ortada oturan sarı, tatlımı tatlı çocuk bir ulusun geleceğini kurtarıp, bir ülke, bir cumhuriyet ve bir sürü sayılamayacak şey bırakacak. gerçi o yaşında bile lider lider oturuyor yakışıklım. nurlar içinde uyu ata' m. bu millet seni sevmekten hiç vazgeçmeyecek.
    tanım: görebileceğimiz en güzel fotoğraftır.

  • rabbim bu millete bir daha çakma sağlık raporuyla gazilik ünvanı alan ve malum partinin talan-yağma hareketine katılan şerefsizlere fırsat vermesin.

  • ing. teyid etme (onaylama) önyargisi. belli bir hipotezi deneylerle reddetmekten cok teyid etmeyi amaclayan arastirmacilarin önyargilari. secilim önyargisiyla (selection bias) yakindan alakali.

    insanlarin cesitli önyargilardan mustarip oldugunu iddia eden calismalarin da (ara: bias) onaylama önyargisindan ne kadar etkilenmis olduklari merak konusudur.

  • "şirin "

    isim garip çünkü büyük büyük dedemin ismi. teknik olarak soyum şirin baba'ya dayanıyor.