ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilk dört madde değişirse silahla direniriz
-
anayasal düzeni bozmak suçtur, darbe girişimidir. darbeye direneceğini söylemiştir. sevmesem de kendisi haklıdır.
izmir otogarı
-
20 araçlık ücretsiz otoparkı, bakımsızlığı, pislik içindeki tuvaletleri, mafyavari berbat çalışanları, çukurları, tabelasız kavşakları ve kötü yollarıyla tam bir izmir klasiği olarak ülkenin 3. büyük şehrinin otogarıdır.
işletmesini otobüs girişi-çıkışı ve kiracıları nedeniyle para basan izotaş yapar. bilmem kaç yıllığına aldıkları için kimse dokunmaz yolcu umurlarında değildir.
fatih portakal
-
tarih seni haberci diye değil vatan evladı diye yazacak. namusuyla, şerefiyle, cesurca işini yapan bu ülkenin güzel insanlarının sesi. varol sen.
sözlükçülerin stadyumda izledikleri en güzel gol
-
elbetteki hagi reyiz'in monaco'ya attığı gol.
hatta kapalıya dönüp eliyle bayrağı salla diye işaret etmiş (15. saniye)ve o soğukta üst bedeni nü olan ben o zamanlarda bir akım başlattığımız büyük (3'e 5 m)sopalı bayrağı alıp nasıl koydun laaaan diye bağırıp kendimden geçip sallamıştım(38.saniye)
(bkz: ifşa olduk amk)
ahanda
ekşi itiraf
-
"babaların kız çocuklarına duydukları aşk" başlığındaki entrileri okuyunca farkına vardım da millet ne dert üstü murat üstü yetişmiş arkadaş. baba tarafından aşkla sevilmeler, el üstünde tutulmalar, pohpohlanmalar falan...
biz babamızdan böyle görmedik valla. sorumluluk, disiplin, çalışkanlık, mütevazilik, tutumluluk falan gibi şeyler gördük öğrendik sadece. yani biz aşkı babadan görmedik, aşkta hep babayı aldık.
türkiye tarihinin en korkusuz gazetecisi
-
(bkz: uğur mumcu)
fatih altaylı'yı seviyorum
memur olup sıradan bir hayatla geberip gitmek
-
dsıde çalışan bir mühendisseniz, köy köy dolaşıp gölet yapıyor, sulama sistemleriyle ilgileniyor olabilirsiniz.
ziraat bankasında uzman mühendisseniz, karış karış gezip tarıma kredi vermiş bir insan olabilirsiniz.
maden şirketinde memursanız, işçilerin hakkını alması konusunda destek vermiş, gerekli düzenlemeleri getirmiş, enerji komitelerinde görev almış olabilirsiniz.
devlet demiryollarında memursanız, dağ taş gezip anadolunun olmadık yerlerine bayramda seyranda gidip sorun çözen bir insan olabilirsiniz.
öğretmen olabilirsiniz, doktor olabilirsiniz, hakim savcı olabilirsiniz.
bu insanlar benim dedem, babam, anam, teyzem. hayatlarını insanlara faydalı olacak şeyler yapmaya çalışarak geçirdiler. vatana millete faydalı olmak için okumuşlardı. plazada yabancı bir firmanın temsilciğinde çalışmaktan daha az kazandırdığı doğrudur. ama güvenceleri, tatilleri, lojmanları, dostları, müdürü çekiştirdikleri iş arkadaşları, ve örgütleri vardı.
memur dediğimiz insanlar her ne kadar bugün devletin çürümüşlüğü içinde kalsalar da ülkeyi çekip çeviren çalışanlar ordusudur. onların emekleri bir devleti sosyal devlete dönüştüren şeydir. manevi olarak zengin bir hayattır. sosyal olarak güzel bir hayattır. sizi özel sektör gibi birbirine maaşını söylemediğin, yanında oturanla rekabet ettiğin bir dünyadan alır, aynı amaçlar için mücadele ettiğin ortağa çevirir. akşamları hobi edinecek çoluk çocukla oynayacak zaman bırakır.
kar için değil, insanlar için çalışırsınız. onurlu ve anlamlı bir yaşamdır.
ek:
“hiçbir zaman inandıramadım seni kahramansız bir dünyaya neden inandığıma. hiçbir zaman inandıramadım seni o kahramanları uyduran zavallı yazarların neden kahraman olmadıklarına. hiçbir zaman inandıramadım seni o dergilerde resimleri çıkanların bizden başka bir soydan olduğuna. hiçbir zaman inandıramadım seni sıradan bir hayata razı olman gerektiğine. hiçbir zaman inandıramadım seni, o sıradan hayatta benim de bir yerim olması gerektiğine.” orhan pamuk, kara kitap
video sanatı
-
sinemanın baş amacı olan eğlenmeye ve eğlendirmeye karşı durarak telegörselliğin sınırlarını keşfederek izleyicinin alışılmış beklentisine saldırır ardından beyin fırtınası yaşatır.
ayrıca, kısa filmle karıştırılmamalıdır çünkü kendiliğinden gelişen bir kurguya sahiptir, önceden hazırlanmış diyalog, oyuncu ve senaryosu yoktur.
patiswiss'in ödediği vergi
-
firmanın 3 senede toplam ödediği vergi, maaşlı bir çalışanın 1 senelik ödediği verginin büyük ihtimal yarısı..
öğrenmek ve anlamak için soruyorum. patiswiss veya farklı firmalar nasıl oluyor da dünyanın parasını kazanırken iş vergiye gelince sokaktaki simitçiden, asgari ücretli herhangi birinden bile daha az vergi ödüyorlar?
ne yapıyorlar? evlerine aldıkları çorabı bile şirket yatırımı olarak mı gösteriyorlar? ya da ev, araba, arsa alıp bunları şirket gideri gibi mi gösteriyorlar?
sayın şimşek ,
esnafların iban'a istedikleri paraları takip etmeye gelene kadar öncesinde böyle kurumların vergi matrah doğrulamasını yapmak daha kritik değil midir?
24 ocak 2019 fenerbahçe ümraniyespor maçı
-
ekran başında duvarları dövüyoruz hala gol bulamadık. yazıklar olsun bu camia bunu hak ediyor mu?
ümraniye bitmiş.
sabah 8'de başlayan derse full makyaj gelen kız
-
maalesef olamadığım kızdır. :((
edit: mesaj atmasanıza lan abazalar erkeğim ben.
erkek olduğum için o "kız" olamıyorum dedim.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''kızlı erkekli yaşıyorlar ihbarı üzerine polis evimi bastı. memur beyle şu an kızı arıyoruz. inşallah doğrudur.''