hesabın var mı? giriş yap

  • normal sezon bugün itibariyle tamamlandı ve haftaya cumartesi wild card turu başlayacak. bu entryde wild card yapan takımlardan bahsedeceğim.

    new england patriots: son şampiyon sezona fikstür avantajının da etkisiyle 8de 8 yaparak başlamıştı. ancak son hafta evinde dolphins'e kaybederek wild carda kaldılar. 2009'dan sonra ilk kez wild card oynayacaklar. titans onları bu turda pek zorlayamaz ama patriots superbowl yapar mı emin değilim bu sene.

    tenessee titans: daha önceki 3 sezonda olduğu gibi titans bu sezonu da 9-7 bitirdi ve 2017'de olduğu gibi playoff oynamaya hak kazandı. bana göre bu takımın maksimumu da bu. oyunculuğu döneminde patriots'la 3 şampiyonluk yaşayan koç mike vrabel ve 5. haftdan itibaren mariota'nın yerini alan ryan tannehill ilk playoff maçlarına çıkacak ve altışar yüzüğü bulunan belichick brady ikilisine karşı işleri çok zor.

    buffalo bills: bills ligin en iyi savunma yapan takımlarından biri ancak hücumda josh allen'in iyi performansına rağmen kısıtlılar. bu da onları bahis siteleri nezdinde superbowl'u kazanma olasılığı en düşük takım yapıyor. houston karşısında favori değiller ancak kazanmaları da çok büyük sürpriz olmaz.

    houston texans: texans da rakibinin tersine savunmada kötü hücumda iyi. bana göre tam bir normal sezonu takımı. bills maçı çetin geçecektir.

    philadelphia eagles: eaglew rams'den kötü dereceye sahip olmasına rağmen nfc east birincisi olarak playoff yaptı. bu sene gerçekten çok inişli çıkışlı ve sakatlık sorunlarıyla geçti, buna rağmen son 4 maçı kazandılar. sürekli sakatlık sorunu yaşayan qb carston wentz ironik şekilde şu anda takımdaki yıldızlardan tek sağlıklı olanı. bu kadar sakatlık sıkıntısı olmasaydı koç doug peterson şapkadan tavşan çıkarır derdim ama bu şartlarda seahawks'ı geçmeleri çok zor.

    seattle seahawks: seahawks için olumlu şeyler; deplasmandaki 7-1lik dereceleri ve russel wilson'un mvp standartlarında bir sezon geçirmesi. kolu kanadı kırık eagles'ı geçerler ama sonrası zor gözüküyor.

    minnesota vikings: kirk cousins belki de istikrarsızlığın tanımı. haftaya pazar iyi cousins'ı mı kötü cousins'ı mı izleyeceğiz büyük muamma. bu sene vikings deplasmanlarda kazanma derecesine sahip hiçbir takımı yenemedi. ayrıca son playoff deplasman galibiyetini 2004'de aldı. iyi bir sezon geçiren dalvin cook büyük ihtimal pazar günü sahada olacak ama superdome'da saints'ı yenmeleri için sıradışı şeyler olması gerekiyor.

    new orleans saints: saints, izlemekten en keyif aldığım takımlardan biri. sezon başında başparmağından ameliyat olan drew brees çok formda. micheal thomas da aynı şekilde. geçen sene verilmeyen passing interference kararıyla superbowl yapamamışlardı. bu sene her ne kadar superbowl yolları çok engebeli olsa da başaracaklarını düşünüyorum. wild cardda vikings'i geçmeleri çok olası.

  • ibb cidden halkın yararı için çabalıyor.ellerinden geleni yapıyorlar.inşallah yeni sistem bir an önce uygulanır.

  • alır hakkıdır. ama bir daha oradan alışveriş yapmamak da bizim hakkımızdır. esnaf böyle ufak tefek şeylerin peşine düşerse çok kaybeder. bu kadar keskin sınırlarla iş yaparsa, biz de standartların olduğu büyük firmalara yöneliriz. aynı kaliteyi aynı fiyata alırız.

  • geziyi falan boşver de, senin arkanda kim var onu açıkla yalçın akdoğan.
    sen pendik belediyesi halka ilişkiler biriminde işçi statüsünde çalışırken nasıl birkaç yıl içinde önce başbakan danışmanı sonra başbakan yardımcısı oldun. bi anlat bakalım da öğrenelim, önünde arkanda üstünde kim vardı kim yoktu.
    debe edit: (bkz: arda için yardım topluyoruz)

  • kısa tarihi hakkında bilgiler verelim. kendisi, genel toplama baktığımızda türkiye'de açık ara en çok okunan çizgi roman formatıdır. zamanında baby boomer kuşağının akıllı telefonu olan bu italyan çizgi roman ekolü, ii. dünya savaşı'nın ertesinde bildiğimiz şeklini almışsa da, kökenleri 19. yüzyıl'a dayanacak kadar eski. ilk resimli hiciv yayını 1848'de, l'arlecchino gazetesinde basıldı. abd'de the yellow kid bant serisi yayınlandıktan birkaç yıl sonra, italya'da 1908 yılında il corriere dei piccoli çocuk dergisi yayınlandı. iki ekol de benzer dönemde başladı diyebiliriz. hatta ikisi de çizgi romanı bugünkü gibi özgün bir sanat dalı değil, bir çocuk işi olarak görüyordu. ve replikler ile açıklamalar, konuşma balonları yerine kareler içine yazılıyordu. aralıklı olarak çizgi roman girişimleri italya'da devam ettti. mussolini döneminde devletin propaganda aracı olarak da kullanıldı. ikinci dünya savaşı'nın ertesinde çizgi roman yayını hız kazandı ve bu süre içinde italyan ekolü kendi rengini buldu. 1940'ta büyülü rüzgar, zagor ve martin mysteré gibi bildiğimiz pek çok italyan kahramanını yayınlayacak olan bonelli comics kuruldu. essegesse isimli başka bir yayıncı tarafından captain miki -bizim bildiğimiz adıyla tommiks- 1951'de, teksas olarak bildiğimiz il grande blek ise 1954'te yayınlanmaya başladı.

    kağıt kıtlığı yaşanan bir dönemde, daha az sayfalı şeyler basmak zorunda kalan bonelli, tex'in maceralarını her sayfaya altı kare sığacak şekilde basmaya başladı. bu zamanla standart hale geldi ve bildiğimiz 96 sayfalı, renksiz fumetti formatının temelini oluşturdu. 80'lerde tv'nin yükselişiyle düşüşe geçen dönemde sergio bonelli, martin mysteré, mister no, dylan dog gibi karakterlerle bu tehlikeyi atlattı, zagor ve tex'e de yeniden hayat verdi. sergio bonelli'yi maalesef 2011'de kaybettik ancak fumetti ekolü günümüzde hala tam gaz devam ediyor ve diğer akımlardan bunalan okurlara rahat bir nefes aldırmaya devam ediyor diyebiliriz. benim de en sevdiğim çizgi roman serisi olan büyülü rüzgar (magico vento) bu ekolün bir ürünüdür, tüm sayılarını topladım ancak hemen bitmesin diye azar azar okumaya devam ediyorum.* günümüzde türkiye'deki popülerliği eskide kalmış ve yerini amerikan ana akım ve biraz da amerikan bağımsız ekolüne bırakmışsa da, gönüllerde ayrı bir yeri olacaktır her zaman.

    edit: teksas ve tommiks'in yayıncısına bonelli demişim, allah çarpar valla. düzelttim.

  • sosyal medya diye tabir edilen olayın düzenli kullanımı sonrası arkadaş / akraba / kuzen / iş arkadaşı, vs diye tabir edilen kitlenin bütün itibarını, kıymetini kaybetmesi süreci.

    lan negzel eskiden birileriyle görüştüğünde, konuştuğunda kafanda bi fikir olurdu; "o da şöyle, bu da böyle birisi..." falan. adamla oturup derin derin konuşuyorsun, ciddi ciddi fikirlerini dinliyorsun falan iyi güzel. sabah bi kalkıyorsun herif metrobüslü yılmaz özdil yazısı paylaşmış feysbukta. bi hafta önce mevlana'nın lafı diye ittirdiği yazıyı sonraki hafta "can yücel'in sözleri, anlayana..." diye bi daha yayınlamış. kendisinin bile farkında değil. toplantıda herkesi susturan inovatif personel önce terörü lanetlemiş, 4 dakika sonra da uyuyan, gerinen kedi resimleri paylaşmış. 7 arkadaşı da bunu beğenmiş amk saadet zincirine gel. günaşırı benzin zammı protestosu hastag'ini zorlayan arabasız kuzenden "aziz başganımıza komplo kuruyorlar!!1!" diye sinirli tweet atan kelli felli 20 senelik arkadaşlara kadar kendi imajını zkip atmak için sıraya girmiş herkes.

    milletle ilgili ne kadar yargı varsa kafamda yıktın geçtin, ocağın kurusun facebook twitter.

  • valla turkiye sinirlarinda hakli olarak kabul edilmeyecek bi tiptir. sebebi sizin(ve bizim) gibi kopeklerinizin de psikolojik sorunlu olmasidir.

    yurtdisinda restorana kopekle giriyor adam. hatta tasmasi dahi yok bak dikkatini çekiyorum, tasma yok, dev gibi köpek. kopek icerde dolaniyor, yanina geliyor. resmen dost arkadas. zerre zarari yok. tek bi havlama yok, huzursuzluk yok. en ufak endişe duymuyorum. muhabbet etsen dinler o derece sakin huzurlu bakiyor gozlerine zerre tanimadigim 1 metre boyunda kopek.

    turkiyede oyle mi? kopek saga cekistiriyor sahibi sola. kendini egitememis ki kopegini egitsin. sokakta dikkat edin tasmali sahipli kopegine bile yön veremez cogu insan. kopek cekistirir sahibini. neden?? egitimsiz cunku. kopekler huzursuz, kavgaci, saldirgan. nerdeyse hepsi psikolojik sorunlu.
    ben de istemem kopekle girmesini burda kimsenin restorana. ama yurtdisinda keyf bile aliyorum.

    gecen gun muglada adamin biri golden ile bi kafeye oturuyor. goldenda sorun yok belki bilmiyorum. bu sefer sokaktan gecen psikolojisini bozdugunuz o sokak kopekleri (3 tane) goldena saldiriyor aniden. mekan darmadagin. tvde de
    gosterdiler. 1-2 kisi de ayirmaya calisirken isiriliyor hafifce.

    ulan yurtdisinda havlayan kopek gormedim ben nerdeyse. italyada kopek sosyallesme parklarina bile gittim. 100 tane kopek birarada keyfle oynuyor sevisiyor opusuyor.

    ulan almanyadayim. 500 kisi var icerde sabah kahvaltisi dev gibi mekan. sadece 1 tane bebek vizildiyor surekli. garsonlar bile susturmaya calisiyor. nereli?? istanbullu bi turk ailesinin bebegi tabiki nereli olcak.

    huzursuzluklar ulkesi burasi. herkes psikolojik sorunlu. hayvanlar dahi.

    ek: bu arada bence her şeye rağmen restorana tasmasını kısa ve kontrollü tutmak kaydı ile köpekle girilebilir ama o köpek bi kişiye saldırdıgında ya da rahatsız ettiğinde onun cezasını en ağır şekilde sahibine verecek yasal düzenlemeler yapılmalı. bu koşulda bence zerre sorun yok.