hesabın var mı? giriş yap

  • evet demelerine memnun olduğum ünlüler. bunlardan bir tanesi hayır dese şüpheye düşerdim. acaba ben mi yanlış düşünüyorum diye.

  • lafı uzatmadan bence bir filme konu olması gereken gerçek bir hikayeyle kıssadan hisse verecem:

    sene ben diyeyim 1942, siz deyin 43. ikinci dünya savaşı yılları. müttefikler libya, mısır ve suriye'den kaldırdıkları b24 bombardıman uçaklarıyla, nazilerin romanya'daki petrol rafinerilerini bombalamaya gidiyolar.

    saldırı sırasında birçok uçak düşürülüyor. bir kısmının izlenen rota gereği geri dönecek yakıtı yok. az bir kısmı mecbur tarafsız türkiye hava sahasına kaçıyor. bunlardan 3 tanesi ankara'ya inmeyi başarıyor, biri adapazarı'nda bir tarlaya sert iniş yapıyor.

    tarafsızlık ilkesi gereği uçaklara el koyup, 80 civarı mürettebatı enterne ediyoruz. o zamanki hükümetin girişimleriyle abd uçakları bize vermeyi ve ayrıca 5-6 adet abd'li mürettebatı da türk havacılarını eğitmek üzere görevlendirmeyi kabul ediyor.

    daha sonra bu abd'li mürettebat uçakları eğitim ayağına tamir ediyor, içinde yakıt olup hasarlı olan bir uçaktan, hasarsız olup fakat yakıtı biten bir uçağa aktarım yapıp diğer bir takım mürettebatla birlikte kıbrıs'a kaçıyorlar. bir b 10 kaldırıp kovalıyoruz, ama umutsuz vaka, yakalamasına imkan yok*daha sonra hükümetin girişimleriyle uçak türkiye'ye iade ediliyor.

    şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere. kaçan pilotlardan biri, on yıllar sonra hatıratında türkiye'de enterne edildiği günleri şöyle anlatıyor:

    "hiçbir şeyleri yoktu, çok fakirlerdi. açlıktan hepimiz zayıflamıştık, kaçmaktan başka çare kalmamıştı. yiyececek olarak bulabildiğimiz çoğu şey berbattı. bunun tek istisnası, sıcak pide arası beyaz peynirdi."

    2. dünya savaşı yokluk yıllarında esirlerine beyaz peynir yediren türkiye'den, ekonominin anasını silkip, milleti peynir alamaz hale getirip, bir de üstüne utanmadan borazan militan yayın organlarından "aman ha yemeyin.. zararlı" şeklinde alçakça propaganda yapmaya kalkışan türkiye'ye...

    emeği geçenlerin kimler olduğunu hepiniz biliyorsunuz.

    edit: sıcak pide taşfırın ekmeği olacak, beyaz peynir de keçi tulumu. hikaye de tabii ki sözlüğün efsanelerinden olan anglachelm'e aitmiş. onun entrysi olduğunu unutmuşum, ama hikayenin kendisi unutulmayacak kadar iyi:

    https://seyler.eksisozluk.com/…cen-film-gibi-hikaye

  • olm ne illuminatisi lan, adam zaten öyle bir dans ediyor ki, dikkatli incelenirse 3 siyasi parti, 4 gizli örgüt, 7 sivil toplum kuruluşu ve 9 müzik akımına selam çaktığı görülebilir.

  • süper insandır. bende hiç öyle olmuyor, hemen zaten halihazırda dört gram kalan aklımı kaçırıyorum bonkörce. uyku felci falan olaylarını da bildiğim halde bende çalışmıyor, keriz gibi kanıyorum valla.

    bakınız, şu örnekte nasıl da keriz gibi kanmışım;

    http://sketchtoy.com/68539805

  • çok güzel işler yapıyor kendi kanalında. çirkinliği seven bir insan olarak çarpık estetik anlayışına bayılıyorum. ''kötü'' video çekmek zordur. insan bir süre sonra ''yaa aslında bunlar şaka, ben de deli değilim'' demek ister ama ablamız tematik yapısını hiç bozmuyor.

    sıradan ''go vegan'' videoları çekse binlercesi arasında kaybolup gidecekti. bu şekilde kalıcı olmuş. bir kişinin bile veganlığı merak etmesini sağlasa başarıa ulaşmış demektir. saygıyla eğiliyorum önünde.

  • izmir'in ödemiş ilçesine yaklaşık 10 km uzaklıktaki terkedilmiş bir köydür.

    içerisinde paranormal aktiviteler bulunması kuvvetle muhtemel olan bir köy ayrıca. şu an için köyde resmi olarak 3 kişi yaşamakta ve bu 3 kişinin akli durumunun standarttan biraz farklı olduğu yönünde duyumlar var.

    köy kurtuluş savaşı zamanında efelerin ve zeybeklerin geçiş noktalarından bir tanesiymiş. köyün tarihi neolitik çağlara kadar uzanmaktadır. ancak yaklaşık olarak son 30 yıldır terkedilmiş ve harap halde.

    tüm bunlardan sonra bu köyle ilgili içerisinde paranormal durumların söz konusu olduğu yönünde duyumlar aldık. diğer bir ifadeyle cin denilen varlıklar.

    bir nevi korku turizmi benzeri gezi olacak şekilde ve ayriyetten olası bir paranormal duruma denk gelme heyecanı ile birlikte aksi bir durum oluşmaz ise yaklaşık 3 saat sonra bu köye doğru yol alıcaz.

    gece yarısından sabaha kadar bu ıssız köyde vakit geçirip gözlem yapıcaz. sabah da köyde yaşayan bu 3 kişi ile ufak bir röportaj yapıp ilk keşfimizi sonlandırıcaz.

    belki hiç bir şey bulamayabiliriz. ancak küçük bir olasılık bile insanı heyecanlandırıyor.

    eğer olur da hayatta kalırsak bu entrye edit geçeceğim. swh

    köyün bir kaç resmi:

    lübbey 1

    lübbey 2

    lübbey 3

    gece karanlığında köyün ürkütücülüğü ile baş etmek oldukça zor olacak gibi görünüyor.

    (bkz: yusuf yusuf)

  • köprünün adını mimar sinan koy ve o köprü göçsün. öbür tarafta yakanıza yapışır ismimi lekelediniz diye.

  • başlık: 154 boyum var 76 kiloyum body e başladım
    entry: ne zaman kaslar çıkmaya başlar beyler kol ve bacak çalışıyorum ikisi birlikte bi sixpacks yapsam yeter

    @6 154 adamı tahtaya oturtup traş ediyorlar amk

    hayal gücünüze sokayım yaa..

  • bir umut sarıkaya karikatürü

    not: ampül abi de uyardı ancak her şeyi ayrı yazınca başlık 51 karakter oluyor ve açılamıyor. aynı zamanda umut sarıkaya'nın karikatüründe de her şeyin birleşik yazılmış olması gözümden kaçmadı, rahat olun. her şeyin farkındayım ve bu durumdan memnun değilim.

  • bunun 3-5 bin isteyeni 10bin isteyeni de var.
    adaletli hakime saygılarımızı sunarız.
    kimse gazeteci diye hapse girmeyecek doktor diye hapse girmeyecek diye birşey yok.
    çatır çatır milleti yolarken iyi.
    yargılanmaya gelince ben doçentim yok.

  • izmir'de 1800 tl'ye hatta 1600 tl'ye de razı olan tipler olabilir mesela. çok şaapmamak lazım. üniversiteyi uzatmadan bitirmiş, 1 dönem erasmus programıyla yurtdışında eğitim almış, ingilizce'yi iyi bilen, fransızca öğrenen, sektörün istediği bilgisayar programlarının daha fazlasını bilen ve sertifikalarına sekörün lider kuruluşu tarafından sahip olan, stajını sorunsuz halletmiş, yazları da okuduğu bölüme pratik tecrübe sağlamak için dönemsel olarak çalışmış, zorunlu askerlik hizmetini tamamlamış bir turizm işletmeciliği mezunu olarak söylüyorum bunu.

    asgari ücretin 1000 tl olduğu ülkemde bana hala 1000-1300 tl arası maaş teklif ediliyor. genellikle haftasonu izni yok, haftalık izin yok, yıllık izin yok, 10-12 saat arası çalışma, gece shiftleri ve düzensiz bir hayat da cabası.

    2000 tl, izmir için çok iyi bir maaş. düşünün ki 'razı' olduğum halde alamıyorum ben bu maaşı.

    ne diyelim; bu boktan sistemde bölümü ne olursa olsun üniversite mezunlarına hala asgari ücret teklif edenler utansın.

  • boşlukta bir cisim sabit dursaydı haber değeri olurdu, dönmesinde şaşırılacak bir şey yok.

    tanım: boşlukta duran bir cisme etkiyen çok küçük bir kuvvet bile onun dönmeye başlaması için yeterlidir. bu kuvvet bir uzay cisminin çarpmasından da meydana gelebilir, yüzeyindeki girinti çıkıntıların yerçekiminde neden olduğu küçük farklılıklardan da.

    edit: dünyada sürtünmeli ortam olduğu için cisimlerin hareketsiz durmasına alışığız. zira sürtünme kuvveti sürekli harekete ters yönde kuvvet uygulayarak cisimleri durduruyor. ancak uzayda böyle bir kuvvet yok.