hesabın var mı? giriş yap

  • çok konuşan ama bir türlü restoranın adını ve konumunu söylemeyen anne.

    söylesin de kapsama alanımızdaysa gidip elin eniğinin zırıltısını dırıltısını dinlemeden huzur içinde bir yemek yiyelim.

  • ülkemizde kaç çeşit vergi var, bilen var mı?
    google'da arasak binlerce buluruz. kazandığımızın %70'i vergiye gidiyor diye tahmin ediyorum.
    benliğimin oluştuğu 4 yaşımdan beri anlamadığım şey; kazanırken ödenen vergi; harcarken neden tekrar ödeniyor?

  • "serbes açık cezaevine geçtikten sonra covid-19 salgını tedbirleri nedeniyle tahliye edilmişti."

    kaynak

    2017 yılında yüzde yüz kusurlu olarak 3 kişiyi öldür, 2020 de sokağa geri dön.

    benim için allahsızlığın en can sıkıcı noktalarından biri de tüm bu yaşananların bir bedelinin olmaması. adalet olsa belki biraz ama o da yok.

    sen takıl emrah, ye, iç, partile. 3-5 yıla bişiler yazarsın. kendimle hesaplaşma falan. oh, yuvarlanıp gidersin.

    dünya tam sana göre. bizler için zor.

  • 2018'den bugüne maaşlı çalışan insan için ev araba almak imkansıza yaklaştı, eviniz yoksa istanbul'da barınma hakkı büyük ölçüde elinizden alındı. 2028'e kadar daha neleri kaybedebileceğimizin farkında olmayan bir ülke dolusu dangalakla yaşıyoruz.

    merkez bankasında para yok. yakında ülke piyasa için hammaddeye, enerjiye ya da gıdaya dolar bulamayacak. belki gün içinde elektrik doğalgaz kesintileriyle yaşayacağız, belki mont ayakkabı alamaz duruma geleceğiz ya da marketteki alım gücümüz şu ankinin bile kat kat altına düşecek.

    bu sırada akp medyası avrupa'da da böyleymiş diye palavra sıkacak. patates soğan yemeseniz de olur vatan elden gitmesin diye şovenizm yapılacak. belki terör örgütleriyle anlaşmalı bir korku tiyatrosu oynanacak. akp ne kadar mağdur ve ne kadar mağrur olduğunu göstermek için karşı bir güvenlik tiyatrosu oynayacak. birileri ölecek. birileri aç kalacak. bankalar hala kredi veriyor olursa birileri cep telefonu almak için kredi çekecek. hayat bok gibi akıp gidecek. italya fransa kadar hayat yaşanabilecek bir ülkede yaşamak varken, türko, islami hassasiyetler ve insan çöplüğü yüzünden arjantin, endonezya, pakistan arası sik gibi bir ülkede ömür tüketmiş olacak.

    tüm bunlar sizin insanlık onurunuza dokunmuyor olabilir ama benimkine dokunuyor. sizin hayat dediğiniz şeye ben hayat demediğim için sonu gelmiş oluyor.

  • oturdugu semt ve bulundugu cevre boyunca hic suriyeli ile karsilasmadigi icin bu sekilde konusur tabi.
    1 hafta fatih'de yasasin bakalim ayni seyleri soyleyecekmi

  • titreme, soguk terleme, goz karartisi, tansiyon artisi gibi belirtileri vardir.
    hemen, tercihen önce sekerli sivi alinmali, ardindan sekerli bir seyler yenilmelidir.
    alinan seker, kana karisma süresi geç olan ve "yavas seker" tabir edilen seker ihtiva eden ekmek, bisküvi gibi gidalarla desteklenmelidir.
    keza hipoglisemiden hemen sonra alacaginiz fruktoz ve glukoz gibi "hizli seker" (ki meyve de ve bilumum tatli yiyecek içecekte vardir), kandaki seker seviyesini arttiracak, bu sefer de vücut tepkisel olarak fazla insulin üreteceginden tekrar hipoglisemiye varilacaktir.

    en iyisi reçelli ekmek, veya yogut+bal ve yanina bir dilim kepek ekmegi. hem dogal seker tüketmis olursunuz, hem kana geç karisan cinsinden de tüketmis olmanizdan dolayi kan sekeri yoyo yapmaz.

  • kompleksli bir kadın. programlarına kültür, eğitim ve yaşam olarak kendinden aşağıda olan insanlar çıktığı için, bunların arasında kendini entelektüel ve bilge sanıyor. insanlara tepeden bakıyor, narsisizm belirtileri taşıyor.

  • uçakta zaten hostesler 700-800 km hızla koştukları için birisinin kafasına konması yeterlidir. boşa yorulmasın.