ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
age of empires'te düşmanın sağ kalan son köylüsü
-
zevk alınan ufak sapıklıklar kıvamında, hardest veya multiplayer modda düşmanı zar zor yenmeye ramak kala son köylü ile acaba ne tür şeyler yaparak toparlanmaya çalışıcak diye kendi haline bırakılan son köylüdür, özellikle bilgisayara karşı oynayıp saatlerce hile ile odun, altın toplayan bilgisayarın aciz bir şekilde neler yapabileceği izlenir. insan o son köylüyü izlemeye doyamaz , zavallım bir maden ocağı açar, bir odun keser, bir kuzu güder, uğraşır durur gariban..
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
-
14. yüzyılın ilk yarısında avrupa'da yaşamak belki de sıradan insanlar* için en zorlu çağ ve coğrafyaydı.
batı roma'nın çöküşü sonrası akın akın gelen göçler sebebiyle durmaksızın yapılan savaşlar, peşine yaşanan bubonic plague*, iberya'da müslüman akınları sebebiyle kan ağlayan avrupa'da, 1000-1300 yılları arası sular biraz durulmuştur. medieval warm period* ve artık göçlerin sona ermesi sonucu kurulan feodaliteyle birlikte oturan stabil siyasi konjonktür, nüfusun 38.5 milyondan 73.5 milyona yani neredeyse ikiye katlanmasını sağlamış. (iklim grafiği)
14. yüzyılda ise avrupa nüfusu tekrar yarı yarıya azalmış, bunun başlıca sebebinin ise 1257'de endonezya'da bulunan samalas yanardağı'nın patlaması olduğu düşünülmektedir. milattan sonra tambora ile birlikte gözlemlenen en büyük patlamaymış. vei* ölçeğine göre 7 büyüklüğündeymiş.
bu patlama sonucunda çin'in sichuan ve yunnan bölgelerinde salgın hastalıklar vuku bulmuş ve moğol hanı möngke bile bu hastalıktan yakasını kurtaramamıştır. moğollar'ın çin fethi gecikmiş ve bu payeye kubilay han vakıf olmuştur.
aynı zamanda kore ve japonya'da da kıtlık baş göstermiştir. kore'de büyük bir tahıl kıtlığı görülmüş ve sonucunda moğollar'a vassal olmuşlardır. japonya'da da durum benzerdir. budizm'in bir kolunu kuracak olan rahip nichiren, dönemi şöyle anlatmıştır:
"son yıllarda, imparatorluğun her köşesini etkileyip tüm ülkeye yayılan garip olaylar, kıtlık ve salgın hastalıklar var. öküzler ve atlar sokaklarda cansız bir şekilde yatıyor. nüfusun yarısından fazlası yaşamını yitirdi ve her ailede biri yas tutuyor."
zaten bu 1300-1350 arası öyle lanet bir dönem ki avrasya'da önce buzullar kıtanın çoğunluğu kaplamış. 1300'lerde kuzey avrupa'da sıcak bir yaz görülmemeye başlamış, radyokarbon testleri bitkilerin buzul yüzünden öldüğünü gösteriyormuş. 1315-1317 arası ise o kadar çok yağmur yağmış ki fransa kralı x. louis, low countries'e yaptığı seferi yarıda kesmek zorunda kalmış. çünkü o bölgeyi, olduğu gibi sele kapılmış ve bataklık halinde bulmuş.
avrupa'da tarlalarda çalışacak kimse kalmamasından dolayı hayatta kalabilen serfler, lordlara karşı birtakım haklar elde etmiş. etmiş etmesine ancak önce dondan, daha sonra ise durmak bilmeyen yağmurlardan dolayı yiyecek kıtlığı had safhaya ulaşmış. o kadar ki ingiliz kralı ii. edward, kırsalda bulunan st. alban katedralini ziyarete gittiğinde kendisi ve şurekası için ikram edilecek bir ekmek bile bulunamamış.
tam her şeyi atlatıp rahat nefes alacağız derken asya'dan(en eski örnekler kırgızistan'da bulunmuş), daha doğrusu cani bey han'ın genoalıları* kuşatırken, mancınıkla vebalı askerleri düşmana fırlatmak suretiyle önce kefe, oradan da italya ve avrupa'ya taşınan kara vebayla birlikte nüfusun 3'te 2'si kırılmış. hastalığın yayılım haritası
fransa ve ispanya'nın bazı kırsal kesimlerinde 1300 öncesindeki popülasyon yoğunluğu günümüzde bile erişilememiş durumdaymış.
gel gelelim, kara veba'nın da ortaya çıkışında en önemli etkenin, meşhur tambora patlamasının sebep olduğu little ice age'ten önceki küçük buz çağı olduğu düşünülüyormuş. havaların soğuması sebebiyle(bkz: yukarıdaki iklim grafiği) hastalıklı pirelere sahip fareler, insanların korunaklı barınaklarına hücum etmiş ve dolayısıyla hastalığın insana geçişi gerçekleşmiş. evet fareler değil, farelerin taşıdığı red rat flea cinsindeki pireler bu hastalığı taşıyormuş. (bkz: adi sıçan piresi)
bütün bu felaketler sonrasında deliye dönen insanlar, günahları yüzünden bunların olduğunu düşünerek kerbela'da yapıldığı gibi kendilerine işkence etmeye başlamış ve tanrıdan merhamet dilenip kefaret ödemişler. o kadar moda haline gelmiş ki kendini sokaklarda kırbaçlamak, kilise önce ses çıkaramamış. daha sonra dönemin kutsal roma imparatoru iv. karl'ın "aman hocam bunlar kendilerini deli gibi yaptı" ısrarıyla papa bu bedel ödeyen bdsmcileri heretic ilan etmiş...görsel görsel
e haliyle avrupa insanları, kilisenin üst üste yaşanan felaketlere karşı işlevsizliğini görünce, kilise otoritesini ilk sorguladığı dönem bu dönem olmuş. bu kadar felaket yaşayıp din adamlarından bir fayda göremeyince kiliseye karşı ilk isyanlar baş göstermiş. önce ingiltere'de lollard hareketi (bkz: john wycliffe), sonra bohemya'da* hussite hareketi (bkz: jan hus) kilise otoritesine karşı ayaklanmış. bütün bu hareketler elbette martin luther ve reformasyon'a temel oluşturmuş.
edit: imla ve birtakım düzeltmeler.
euro'nun 2.80 tl olması
-
ön edit: bu entry'nin bu kadar tutmasini beklemiyordum ama destek için çok teşekkür ederim.
(bkz: ben hep 50 liralık euro alıyorum)
aylar sonra gelen edit: vay amk 50 tl ye 22 € aliyormusum o zamanlar. simdi 15€ alabiliyorum. yuruye dur turkiyem euro 4 tl olmadan rahat olmasin yataklarda bizlere.
edit2: 14,6 € alabiliyoruz sözlük patron çıldırdı.
edit3: 12.75 € 'ya düştü sözlük. // 19.04.2017
edit4: 12.09 € 'ya düştü sözlük. // 10.08.2017
edit5: 10.72 €'ya düştü sözlük. // 01.02.2018
edit6: 9.84 €'ya düştü sözlük. //
09.05.2018
edit7: 8.74 €'ya düştü sözlük. //
23.05.2018 normalde bu kadar sık yazmiyorum ama üstün kur artışı yazdırdı sözlük.
edit8: 8.44 €'ya düştü sözlük. //02.08.2018
edit9: 7.3 €'ya düştü sözlük. //12.10.2018
edit10: 7.95 €'ya yükseldik sözlük. // 09.01.2019
edit11: 7.95 €'da sabitledik sözlük. // 19.09.2019
edit12: 7.49 € ile şükürler olsun rahibi bırakmadığımız krizde olan euro kuruna geldik. // 05.01.2020
edit13: 7.05 € ile gördüğüm en yüksek kura dayandı. ne diyeyim - hakkımızda hayırlısı.
23.03.2020
edit14: 6.39 € ile rekorumu yeniledi. konu hakkında bir sürü mesaj alıyorum. sık editlemek istemiyorum çünkü anlık/günlük/haftalık yükselmeleri pek istemiyorum ama şunu bilin döviz konusunda en çok üzülenlerden biriyim.
7.05.202
edit15: 5.67€ ile rekor tazelendi. istikrarlı şekilde düşüyoruz. acaba ne zaman yere çarpacağız.
edit16: 4.81€ ile rekor yinelendi. daha çarpamadik tabana. // 01.06.2021
edit17: 4.51 € ile rekor yine yeniden tazelendi. ne yazık ki hala çarpamadık tabana. çok üzgünüm ama hala güncelliyorum. // 22.10.2021
edit18: 3.42€ ile rekor yine yeniden cıncık gibi tazelendi. // 24.11.2021
edit19: 3.08€ kelimeler kifayetsiz. bir para birimin edit1'den buralara gelmesi inanılmaz üzücü. çok üzgünüm. // 13.12.2021
edit20: 2.75€ iyi para kanka. işin kötüsü herkes şunu biliyor umarım olmaz ama yakında dahada düşecek bu sayı// 19.06.2022
edit21: bu sefer iki farklı kur yazacağım. bence bu bile yorum yapmamamı açıklar.
merkez bankasına göre : 2.33€
akbank'a göre : 2.19€
not: daha önce hep akbank'a göre yazıyordum. // 27.04.2023
edit22: malum kur bu aralar hareketli. hareketin başında not olsun diye notumuzu alalım hemen. ne yazık ki artık türkiyede üç farklı kur oldu.
merkez bankasına göre : 2.18€
akbank'a göre : 1.97€
altınkaynak'a göre : 2.01€
kısa not: altınkaynak'a göre yazmamın nedeni artık nakit olarak alıyorum. altınkaynak kurundan veriyor döviz burosu. // 07.06.2023
edit23: bence iyi haber bankalar ile altınkaynak birbirilerine yaklaşıyor ancak merkez bankası hala uzak.
//23.06.2023
merkez bankasına göre : 1.92€
akbank'a göre : 1.78€
altınkaynak'a göre : 1.81€
edit24: kur yükseliyor bu oldukça kötü bir durum ancak merkez bankası kuru ile altınkaynak kuru aynı yere oturdu. en azından reel bir duruma döndük. bence kötü olan her yazdığımda 10% düşüşler oluşu. bazıları ne zaman bırakacağımı soruyor. bence 1 olunca bırakırım.
//17.10.2023
merkez bankasına göre : 1.70€
akbank'a göre : 1.65€
altınkaynak'a göre: 1.69€
edit25: kur tahminimden hızlı yükseliyor. 31 mart'dan önce ki son iş günü yine güncelleyeceğim. ancak yine banka fiyatları - piyasa ve merkez bankası üçü de farklı kura döndüler. 4 ayda aşağı yukarı 10%'luk bir artış olmuş. gerçekten korkunç.
//22.03.2024
merkez bankasına göre : 1.53€
akbank'a göre : 1.50€
altınkaynak'a göre: 1.54€
yanlış eve uyuşturucu baskını yapan polis
-
aylık 5-6 bin maaş al, devletin tüm imkanları elinde olsun, 10 kişi yan yana ol, biri de adresi doğru bulamasın. şaka gibi amk.
varlıklı ve yetenekli türkler ülkeyi terk ediyor
-
the new york times'da yayınlanan bir habermiş:
amerikan new york times gazetesi, rekor rakamlara ulaşan "türkiye'den yurt dışına göç" konusu ile ilgili haberinde, göçün başlıca nedenleri için "kayırmacılık ve artan otoriterleşmeyi" gösterdi.
"erdoğan'ın vizyonuna hararetle karşı çıkan türkler, yeteneklerini ve varlıklarını da alarak, sürüler halinde ülkeyi terk ediyor" başlığı ile yayımlanan haberde, ülkeden ayrılanların profillerine dikkat çekildi.
"ülkenin kuruluşundan bu yana ilk kez, kültür ve iş hayatına yön veren üst sınıf ailelerin türkiye'yi terk ettiği" de belirtildi.
rapordaki şu ifadelere de new york times'ın haberinde yer veriliyor: "eğer tarihte, ülkelerin yaşadığı önemli yıkımlara bakılırsa, bu yıkımların öncesinde varlıklı insanların o ülkeden göç ettiği görülür"
https://www.bbc.com/turkce/46743522
orjinal kaynak: https://www.nytimes.com/…ey-emigration-erdogan.html
yazarların 1 cümle ile futbol mantalitesi
sevilmediğini kabullenmek
-
rahatlatır lan. kabul eder, çeker gidersin. tamam zordur üzülürsün, ağlarsın zırlarsın hatta önceleri öfkeden ne yapacağını bilemezsin. canını acıtırsın, can acıtırsın. ama kabullenmek iyidir. kalpte bıraktığı etki fenadır ama eninde sonunda en iyisidir. bir yalana sarılmaktansa, yalnızlığı göğüsleyip tek başına devam etmek en iyisidir.
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
sabahları camdan aşağı tükürüp duran, beni her gördüğünde "sen ezgi misin? senin bende mektubun var. *" diyen çılgın üst komşumuz 90 yaşındaki himmet dede kapıda kalmıştı. kapının üstünde anahtarını unutmuş, cebinde de yedek anahtarı kapıyı açmaya çalışmış ama başaramamış. tam kahvaltıya oturmak üzereyiz, gelmiş bizim kapıya elleriyle dizini dövüyor, "ne yapacağım ben!" diye.
çıktım yukarı. kapıyı biraz zorlayıp, sarstım. sanırım bir süre sonra arkadaki anahtar geriye kaçtı ve ve diğer anahtarla kapı açıldı. nasıl mutlu oldu, ne dualar etti canım benim. neyse, aşağı indim. oturdum kahvaltıya. o sırada evde şekerin bittiğini fark ettim. "neyse çayı şekersiz içeriz" diye düşünürken kapı çaldı. himmet dedem elinde bir kase küp şeker "evde bir tek bu vardı. teşekkür için getirdim" diyor. o sırada evdeki herkes şok.
sanırım o zamandan sonra kimimiz allah'a, kimimiz karmaya inandı. kimimizin de sikinde bile olmamış olabilir olay. emin olamadım.
edit: himmet dedem 2 hafta önce vefat etmiş lan.
ilk kez bir kızla yemeğe çıkacak erkeğe tavsiyeler
kış saati uygulamasının kaldırılması
-
çalıştığım için karanlıkta evden çıkıp, karanlıkta eve dönen biri olarak aydınlığımı çalanlara ''allah belanızı versin, gözünüzdeki ışığı alıp dünyanızı karartsın'' diye dualar ettiğim uygulama.
mansur yavaş'ın çalışanlara sakal yasağı getirmesi
-
doğru kararın ötesinde pratiktir. işid sakalıyla gezecek diye duman zehirlenmesinden ölen itfaiye personeli rezilliktir. oksijen maskesi takması gereken bir meslek alanında çalışan adam sakal, geniş bıyık vb. bırakmamalıdır.