ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
andreas beck
-
beck isminde bek alıyoruz.
artık bundan sonra da bek bek diye sayıklayan olursa odunla kovalanmalı.
7 aralık 2023 sokak köpeği saldırısı
-
yahu arkadaş 2024 e giricez 2024!
koskoca bir ülkenin "başkentinde", vahşi hayvanlar dolaşıyor, insan avlıyor.
tekrar ediyorum, bir ülkenin başkentinde vahşi hayvanlar insan avlıyor. burası bir afrika ülkesi değil.
orta asyanın veya hindistanın unutulmuş bir köyü de değil.
türkiye burası türkiye. utanın be utanın. utanın.
ek; zafer partisinden bu konunun kökten, temelli çözümü ile ilgili çalışma ve vaatler bekliyorum. bir siz varsınız bu ülkede bizi düşünen. lütfen görün, duyun bizi.
sözlükçülerin evlerinde bulundurdukları silahlar
-
kız arkadaşım.
45 metre menzile, parça tesirli trip atabiliyor.
bende bir değişiklik fark ettin mi
-
bu soruya maruz kalan erkek, yapılan değişikliği beş saniye içerisinde fark etmediği takdirde kendi kendini imha etmeye programlıdır.
- bende bir değişiklik fark ettin mi aşkım?
- sistem geçersiz bir işlem yürüttü ve şimdi kapatılacak.
ilber ortaylı'nın cansu canan'a yürümesi
-
evli bir kadınla bu şekilde konuşmak doğru değil. iltifat eden kişi ilber hoca yerine başka biri olsa nasıl tepki verilirdi acaba.
bim'in başarısının sırrı
-
şüphesiz ki ucuz ve samimi olmasıdır.
tezgahlar mütevazidir, ürünler kaliteli, fiyatlar uygundur.
içeri girerken dükkandaki en pahalı şeyi alabileceğini bilmek insanın öz güvenini artıran bir şey arkadaş. ben bunu bilirim, bunu söylerim.
bcaa
-
branched chain amino acids.
dallanmış molekül yapısına sahip aminoasitler. merkezi karbonatomuna bağlı olan ve aminoasidin türünü belirleyen grupta dallanmalar olduğu için bu adı alırlar. vücut tarafından üretilemeyen ve dışarıdan alınması zorunlu olan temel aminoasitlerdendirler. üç tanedirler: isoleucin, leucin, valine. sporcular tarafından çokça tüketilirler.
hasan mezarcı'nın tesettürü kaldırması
-
bu adam kadar temiz delireni yok şu ülkede, kimseye zararı olmadan yaşıyor. bir şeyler söylüyor, susuyor.
emekli milletvekili maaşı ile hangi torbacıyı ihya ediyorsa helal olsun. adam sağlam mal veriyor.
ve hala inanmayanlar var bu adama, diyanetin "kamu bankalarından faiz caiz" demesine inanıyorsun da buna mı inanmıyorsun?
balıkları kurtarmak için üstlerine su atan köpek
-
insanlığı ayakta tutmaya çalışan köpek.
köpeğin cinsi*akita inu imiş bilgilerinize efendim.
nazan öncel şarkılarındaki yalnızlık vurgusu
-
var sanki böyle bir şey. şarkılar ve şarkıların içinde geçen bazı sözleri inceleyelim:
(bkz: bu havada gidilmez): “beni bırakıp gitme bir yere, gidersen unutursun”
(bkz: gidelim buralardan): “yükleyin ne varsa gönlüme demlensin, ayrılığın üstüne hasretim eklensin”
(bkz: gitme kal bu şehirde): “bu ayrılık bir de hasret çekilmez oldu”
(bkz: geceler kara tren): “günlerdir kapımı kimseler çalmıyor, göğsümden içeri yokluğun sızıyor”
(bkz: kunduram sandukam zembilim): “sen gidersin can gider, gerisi burada kalır, sen bana ben sana hasret mi öleceğiz?”
(bkz: 7’n bitirdin): “senle aynı ağaca adını yazmayacak, sen de gittin ya...”
(bkz: nereye böyle): “anlamadan dinlemeden son sözümü söylemeden nereye böyle”
şimdi alfabetik olarak devam edeceğiz:
(bkz: adam sen de yeter): “eller ayırdı yeter, git yavaştan, git yeter”
(bkz: ağla erkeğim ağla): “demek sen de gidiyorsun, başın alıp uzaklara”
(bkz: ağlama gönlüm): “bu yalnızlıktır, ya çok sevdim unutuldum, ya birinde çok şey buldum”
(bkz: ah anam): “ah anam ah oğlun çok dertli anacığım, ah anam ah oğlun çok yalnız”
(bkz: anlayama çalış): “ne kavuştuk ne ayrıldık, çok üzüldük çok ağladık”
(bkz: ankaralı sevgilim): “bir başıma bırakmayacak, üç gün sonra unutmayacak”
(bkz: aşık değilim olabilirim): “artık sana git diyebilirim, kendim kendime yetebilirim”
(bkz: aşıklar parkı): “aşıklar parkına gittim, seni aradı gözlerim”
(bkz: aşk işini biliyor): “unutmuş olsam ne olur, kırdığın yer acıyor”
(bkz: aşkım baksana bana): “gece mi gezerdin, hazır mı yerdin, unuttum”
(bkz: aşkitom): “yalnızım, evimdeyim, gecenin köründeyim, yalnızlığa ısınmış, olmadı günlerdeyim”
(bkz: bahanesi aşktandır): “o kadar yalnızım ki, o kadar mı olur”
(bkz: bana özel): “gittiğin yerde kal, gittiğin yer güzel, ben senin yalnız ağacın, hasretim bana özel”
(bkz: bazı şeyler): “korkarım kavuşmayacak, bu iki kalp bir daha”
(bkz: ben böyle aşk görmedim): “uyma ellerin tuzaklarına, atma beni uzaklarına”
(bkz: beni bu koca şehirde yalnız bırakma): (söz yazmaya gerek yok, şarkının adı yeter)
(bkz: beni düşün): “yalnızsam da yalnızım, sorun değil sorun sensin”
(bkz: beni hatırla): “her telefona sen çık, her kapıya sen koş, beni hatırla”
(bkz: beni söyletme): “içmek istiyorum içmek unutmak, beni ayık gönderme”
(bkz: bırak seveyim rahat edeyim): “unuttum gitti geberik, unuttum gitti, unuttum gitti
ben akşamları sevmem, akşamlar sorun yaratır”
(bkz: bir şarkı tut): “biri kaldı, biri gitti, biri yalnızlığı seçti”
(bkz: bir hadise var): “asığım fakat hasretin deli, ezelden beri”
(bkz: bir umut işte): “ah o susmaların, başını eğmelerin, ya o gitmelerin yok mu, dönüp gitmelerin yok mu”
(bkz: bittimse bittim): “o günden beri hiç sokaklara çıkmadım, saçımı taramadım aynaya bakmadım”
(bkz: boncuk): “kollarıma düş bu yaz, “gel beni avut biraz”
(bkz: canım benim nasılsın): “bir sen yoksun yanımda, pamuk bunun farkında”
(bkz: canım bir yanlış yapmak istiyor): “beş yıldızlı yalnızlık bitmiyor”
(bkz: direkten döndüm): “mutlulukla hiç karşılaşmadım, ıp ıssızım”
(bkz: eveleme geveleme develeme bitti): “jetonu mu yoktu aramadı, geçti, velhasıl bitti”
(bkz: geberik): “gidenler gider, gider be geberik”
(bkz: hani böyle olmazdık): “hani yoktu hiç hesapta, biz böyle ayrılmazdık”
(bkz: hatırına sustum): “geceler diken bana, hangi gecemi yakayım”
(bkz: hep yalnız): (ismi ile müsemma)
(bkz: hokka): “kime anlattın dertlerini, kimlerle geçirdin günlerini, kimler ısıttı ellerini, kimler kuşattı gecelerini”
(bkz: kaçıncı bahar): “bir sevdiğim sen vardın, kaç bahar geçti görmeyeli”
(bkz: korkunun üstüne yürüyorum): “yalnız geldim yalnız giderim”
(bkz: nazlı ay): “ah gücüme gidiyor yalnızlığım böyle”
(bkz: ne güzel olur): “bir yalnızın halinden bir yalnız anlar”
(bkz: nereye gitti bu adam): “nereye gitti bu adam, ne kadar sürecek bu dram”
(bkz: omzumda ağla): “bu ev sensiz yaşanmıyor, odalarına girilmiyor”
(bkz: ölüyorum anlasana): “semtine bile uğramam, seni bırakıyorum sana”
(bkz: öp barışalım): “allah büyük kavuşturur, isterse günün birinde”
(bkz: sana kul köle olmuşum): “şimdi artık bir hayalsin, istemezdim böyle olsun”
(bkz: sen beni öldürüyorsun): “ne vakit seni istesem, sen hiç yanımda olmazdın”
(bkz: yağmur duası): “terk edip de gitmeseydin, seni böyle sevmeseydim”
(bkz: zehirli sarmaşık): “ben yalnızlar yalnızı, bu umutsuzlar sandalı”
öz kızına tecavüz eden izmirli baba
-
bir "utanç" haberini alıp, daha sonra bunu "belli bir kesimi aşağılamak" amacıyla açık açık şehir ismi vererek ve de "modernler guya" altyapısıyla servis etmeye çalışmak, en az o utanç haberine konu olan kişinin yaptığı kadar büyük bir ahlaksızlıktır.
türkiye'nin en muhafazakar illerinden biri olan erzurum'da öz kızına tecavüz eden,
yine muhafazakarlığın kitabının yazıldığı konya'da öz kızına tecavüz edip hamile bırakan ve doğan çocuğu dereye atarak öldüren,
delikanlılığıyla meşhur adana'da kızlarına tecavüz eden,
ülkenin başkenti ankara'da iki kızına yıllarca tecavüz eden,
kocaeli'de yıllar boyu kendi kızına tecavüz eden,
amasya'da çocuğuna tecavüz edip hamile bırakan, doğan çocuğu da öldürüp gömen babalar gibi, her yerde olabilecek ve olan bu tür olayları şehir bazında "bok atma" amaçlı kullanmanın nasıl bir cibiliyetsizlik örneği olduğu sanırım herkesin malumu...
ancak ahmaklık ve geri zekalılık, muhafazakarlıkla birlikte üçlü bir paket halinde doğuştan geliyor bazı insanlarda. üzerine ahlaksızlık sosuyla servis edildiğinde ise tadından yenmiyor...
tacizci adamın aile boyu tecavüze uğraması
-
topuklu ayakkabı giydirip, makyaj yapıp sonra elbise giydirdikleri tacizciye ceza adı altında kendi kafalarındaki fantazileri uygulanması.
oruç tutmak
-
televizyonlar kaç gündür haber üstüne haber yapıyor. "bu ramazan 17 saat oruç tutacağız, ayvayı yedik!" kabilinden. 17 saat rakamı milletin gözünün içine, kulağının dibine o kadar çok sokuluyor ki, bu yıl pek çok kişi "17 saat çok uzun, iftar gelmez. ben kesin dellenirim. orucu yerim" lafları etmeye başlamıştır bile. haliyle ben de etkilendim bu haberlerden. 17 saat aç kalmak sorun değil ama susuzluk kafama takılıyordu. onu da valide sultan'ın telkinleriyle çözdüm. bizimki sözlüğün otomatik mesaj gönderme fasilitesi gibi aşmı$, yarmı$ bir şahsiyet. 3 ayların 2'sini oruçlu devirdi, yarınki oruç ona çerez. he ne diyordum, "oğlum bol bol su iç" dedi. aldım dolaptan 1.5 litrelik sanki denizden çıkmış buz gibi suyu. diktim kafaya. şimdilerde damacana gibiyim. bir tek pompam ve örtüm eksik. hareket ettiğimde midemde deryalar dalgalanıyor. ancak mutlu ve huzurluyum. gece damacana, gündüz termos gibi dolaşacağım memlekette.
allah herkese kolaylık versin. atayist arkadaşlar da lütfen bu entrye salça olmasın. onlar satürn'ün halkalarını ve hemen her evde esraregiz bir şekilde kaybolan çorap teklerini açıklasınlar?!?!