hesabın var mı? giriş yap

  • abimin eşinin babası ile gerçekleştirdim. öpüşenlerden biri bıyıklı ise berbat bir his yaratıyor iki erkeğin dudak dudağa öpüşmesi.

    bundan yıllar önce yine böyle bir ramazan gününde yengemin babası ile tokalaşıp yanak yanağa öpüşmek için kafalarımızı birbirine yaklaştırmaya başladık. malum, uyumlu bir şekilde yanak yanağa öpüşebilmek için iki kişinin de sağ ya da iki kişinin de sol yanağını yaklaştırması lazım. aksi takdirde kafamızı kuş gibi geriye doğru zorlamamız gerekir yanakların birbirine temas edebilmesi için. yengemin babası sol, ben ise sağ yanağımla yaklaşmaya başlayınca bu uyumsuzluk hemen ortaya çıktı ve ne yazık ki bunu ikimiz de aynı anda fark ettik. ikimiz de aynı anda fark edince ikimiz de aynı anda yanak değiştirdik ve yine uyumsuz bir durum yaratmış olduk. kafalarımız hala hızla birbirine doğru yaklaşmaktaydı, zaman daralıyordu ve ikimizden -sadece- birinin yeni bir hamle yapması gerekiyordu. (uzun uzun anlatıyorum ama bunlar tabii ki saliseler içinde oluyor.) beklenen hamleyi yine ikimiz aynı anda yaptık, yine, yine, yine derken sağa sola ufak hareketlerle titrer gibi görünen kafalarımız birbirine iyice yaklaştı ve hasan amca ile dudaklarımız birleşti. muhteşem bir birleşme idi! adamın ıslak bıyıkları ağzımın içindeydi ve ramazan dolayısıyla bıyıklarına sürdüğü hacı misinin bir anda ağzımın tamamını kaplayan iğrenç, yağlı kokusunun tüm benliğimi ele geçirmesi yaklaşık bir saniye sürdü. alt dudağım da hafiften onun dudaklarının arasında kalmıştı. bilirsiniz bazı yaşlılar yanak yanağa öpüşme esnasında iki kollarıyla birlikte gençleri çok fena kavrar; işte o kavrama da duruma eklenince resmen tecavüzü yaşadım ben o gün.

    nasıl kurtuldum hatırlamıyorum. sonrasında kendime ne zaman geldiğim de hatıralarımda net değil.

  • (bkz: mcdonaldization) sonuçlarından biridir. kapitalist abiler , şirket kartelleri ve özellikle dünyayı yöneten bankerler sayesinde bütün ülkelerin geleceği son noktadır. büyük bir çoğunluk her zaman asgari ücretle çalıştırılır.
    bu abiler için zaten gini coefficient pek önemli bir şey değildir. (bkz: gini katsayısı) 700-900tl asgari ücret alanların zaten fazla kültürel aktiviteleri de olamayacağı için sistemi eleştiremezler. böylece :

    * zengin daha zengin olarak istediği politikacıyı başa getirir.
    * politikacılar koyunları güder ve oyları toplar.
    * zengin abiler ve politikacılar mutlu mesut yaşarlar.
    * asgari ücret alanlar da sistem ve din kölesi olup çükleriyle oynarlar. çoğalırlar. öbür tarafta kendilerine vaat edilenlerin hayaliyle yaşarlar ve mutlu olurlar.

    kurtar bizi (bkz: bombacı mülayim)

  • iyice kafayı yedi bunlar, şirket kar açıkladı diye hedef gösteriyorlar. kar etmesi manidar bulunmuş, ahahaha.

    adamlar 33 milyar liralık satış yapmış, 1.25 milyar kar elde etmiş. %4 bile değil. elbette edecek bu ciroda bu kadar kar, neyin fırsatçılığıymış bu?

    gören de hayır kurumu zannedecek.

  • verdigim vergiler emekliye gitsin ne mutlu bana. herkesin anasi babasi mahalledeki yasli komsusu emekli bu kimseye koymaz. helali hos olsun. zaten bu insanlar on yillarca calisip emekli olmus prim odemis.

    ama bi arastirsinlar bakalim turkiyede calisanlar emekliler icin mi calisiyor yoksa suriyeliler afganlar vs icin mi calisiyor artik?

  • iyi bir yüzücü olmama rağmen suyun çok derinleşmesinden hoşlanmam. sonuçta doğal ortamım değil ve doğa bazen sürpriz yapmayı sever. hayatınızda bir kez bile levrek temizlediyseniz balığın aslında ufak olmasına rağmen nasıl korunaklı olduğunu görürsünüz. karadeniz'de sahil şeridi bulanık iken açıklar daha temiz olduğundan dolayı bazen açılmak zorunda kalıyorsunuz. bunlardan birinde yunus sürüsü gelmişti yanıma. gerçekten panik yapıyorsunuz, en nihayetinde balık bu amk hoşttan anlamaz, kışttan anlamaz. tamam flipper falan sempatimiz var ama hiç mi kötüsü yok ulan bu familyanın? organize olup köpekbalığı öldürebilen bir grup hayvandan bahsediyoruz. suyun içinde biri döndürüp öteki .... kımıldayamazsın ki, zevk için yapıyormuş bu hınzırlar da bizim gibi. sözün özü, iyi yüzerim ama tırsarım gençler. siz de tırsın.

    asla aralarına katılmayacağım amcalardır.

    edit: imla ve ifadeler.

  • board game olarak bilinen oyun türünün ülkemizde yaygın olarak kullanılan adı.

    türkiye'de aslında var olan bir kültür ama nedense çağın çok gerisindeyiz. çocukluğumuz bu oyunlarla geçti. monopoly, scrabble, tabu, risk en bilinen örneklerden. sadece hasbro ne getirdiyse onu oynayabildik. yuma aile oyunları*** da en meşhur yerel üreticimiz. aslında tombala, kızma birader hatta okey, satranç, tavla bile bu kategoride. sadece ne olduğunu bilmiyoruz.

    bir de kenarda köşede satılan, özensiz hazırlanmış 2-3 liralık çakma oyunlar var. belki de bu oyunlar sektörün ülkemizde gelişmesini uzun süre engelledi. çünkü kaliteli bir oyun yaptığınızda veya ithal ettiğinizde belli bir fiyata satmanız gerekiyor. yuma'nın sahibi de aynı şeyden yakınmış ve bu yüzden üretimi durdurmak zorunda kaldıklarını açıklamıştı.

    dünya ise çok farklı bir yerde. yeni nesil kutu oyunları diye bir kavram var. monopoly gibi sektörü ele geçirmiş çok köklü oyunlara alternatif üretilen oyunları ifade ediyor. bu konuyla az çok ilgilenen herkesin bildiği boardgamegeek adlı site, bu işin imdb'si. 15 binin üstünde oyun var şu anda ve her geçen gün yenileri ve daha kalitelileri ekleniyor (güncelleme: 2021 itibariyle 20 bini geçti. gelişimi takip etmek için silmedim, 3 yılda 5 bin oyun eklenmiş.). sona ekleyeceğim listeye bakarsanız monopoly bu listenin en kötü 10 oyunu arasında. neler oynadığımızı siz anlayın.

    son zamanlarda bizde de canlanmalar var. ben de yaklaşık 2015'ten beri yeni nesil kutu oyunlarıyla ilgileniyorum. kendimce yorumlarımı ve tavsiyelerimi ayrı bir entry'de toparlayacağım, var olmayan oyunların da başlıklarını açmayı düşünüyorum.

    peki oyunlara nasıl ulaşacağız? arkadaş çevremle, oyunları neotroygames.com sayesinde almaya başladık. daha sonra amazon.com ve özellikle kampanya zamanında amazon.de üzerinden oyunlar getirttik. (güncelleme: şu an amazon'dan oyun getirmek aşırı pahalı). tabii ki bütçe olarak zorluyor bu şekilde 100 liradan aşağı mal etmek çok zor. (güncelleme: 100 liraya oyun kalmadı. 400-500 standardımız oldu, üst sınır yok). neotroy o açıdan çok iyi oldu, hem türkçeleştiriyorlar hem de uygun fiyatlara alabiliyorsunuz. almayayım sadece oynayayım diyenler için daha güzel fırsatlar var. ankara'da da vinci escape & board game cafe'de epey bir miktar vakit öldürdük. bildiğim kadarıyla istanbul, izmir ve eskişehir'de de bu konseptte cafeler var. orada yaşayan arkadaşlar derlerse daha iyi olur. lafı daha fazla uzatmadan linkleri ekliyorum.

    (bkz: boardgamegeek.com) kutu oyunları imdb'si. en iyi oyunlar listesi
    oyunların puanlarının yanı sıra, kaç kişiyle oynanabileceği, oyun süresi, zorluk derecesi gibi bilgiler var. her oyuna ait forumda birçok içeriğe ulaşılabiliyor.
    en iyi oyunlar reddit listesi

    ingilizce sınırsız sayıda içerik var, türkçe içerikler de çoğalıyor ama oyun öğrenmek için ingilizceniz varsa youtube'da her türlü kural anlatım ve inceleme videosuna ulaşabilirsiniz. 3 tane en beğendiğim kanalı ekliyorum.
    (bkz: watch it played) rodney smith abimiz en güzel anlatanlardan biri. matematik bilmeyene yks'de 40 net yaptırır.
    (bkz: rahdo) anlatıp oynayarak güzelce öğretiyor. youtube kanalı
    (bkz: tom vasel) dünya tatlısı adam. iki arkadaşıyla yürüttüğü youtube kanalı

    (bkz: melodice) kutu oyunlarına uygun müzik listeleri bulabileceğiniz bir site.

    -ankara'daki kafeler:
    (bkz: da vinci board game cafe) 200 küsür oyunları mevcut. kesinlikle deneyin. (2023 itibariyle 500 küsür oyuna ulaştılar. bahçelievler'e ek olarak neorama'da 2. şubelerini açtılar.)
    (bkz: misthios store) cinnah'ta.
    (bkz: sauron board game & coffee) eryaman'da.
    (bkz: bam cafe) ümitköy'de.
    (bkz: pegasus oyuncak) buranın da ankara şubesi mevcut. neotroy oyunlarını ücretsiz deneyebilirsiniz. daha çok magic ve warhammer oynayanlara yönelik frp cafe.
    (bkz: hypatia kütüphane & cafe) kızılay'da, neotroy oyunları mevcut.
    (bkz: ulson cafe) altındağ'da, şimdilik sadece cumartesileri.

    -istanbul*:
    (bkz: goblin cafe) caferağa, kadıköy
    (bkz: periwinkle xl board game cafe) neotroy'un yeni mekanı, bakırköy'de
    (bkz: game gallery) bahariye, kadıköy
    (bkz: pegasus oyuncak) merkezi beşiktaş'ta
    (bkz: kiddie home) kozyatağı'nda daha küçük yaş çocuklara başlangıç seviyesinde kutu oyunları satıyor.
    (bkz: board game zone) esenyurt'ta
    (bkz: grimdark) (moda, kadıköy)*
    (bkz: gizli bahçe game zone) kadıköy

    -izmir
    (bkz: d20 masaüstü oyun kulübü)
    (bkz: meeples & peoples)

    -eskişehir
    (bkz: meeple board game cafe)

    -tekirdağ
    (bkz: nakavt burger & board game cafe)

    -antalya
    (bkz: lorien coffee)

    -kayseri
    (bkz: lava coffee)

    -türkiye'den oyunları alabileceğiniz siteler*
    (bkz: neotroygames.com) en başarılısı. yurt dışındaki oyunların lisansını alıp türkçeleştirerek uygun fiyata satıyorlar. üretimleri de çok kaliteli. bu konuda ülkemizde öncü.
    (bkz: goblin cafe) 2021 itibariyle türkçe lisans işine girdiler. kalburüstü oyunlarla güzel bir giriş yaptılar, devamı gelecek. buradan

    onun dışında bazı oyunlar d&r'larda da yer almaya başladı. codenames bunlardan biri. zerens oyunları da gelmiş. neotroy oyunları arkadaş kitabevi ve nezih'lere gelmiş, satış noktalarından bakabilirsiniz.
    güncelleme: neotroy oyunlarının bazıları idefix üzerinde de mevcut, arada indirimler oluyor.

    anne.com.tr genellikle çocuklara yönelik zeka oyunları var ama kutu oyunu olarak dixit ve kingdomino oyunlarının türkçe lisanslı versiyonları mevcut.

    -zamanın ötesine gidenler
    biguen türkçe lisans işine girmişti, ne yazık ki bahsettiğim sebeplerden dolayı bu trenden ayrıldı.
    (bkz: puhu games) yeni açıldılar, yolları açık olsun. güncelleme: maalesef kapandı.
    (bkz: kertenpelex.com) buradan da eski yuma ve benzeri yerel oyunları bulabilirsiniz.* güncelleme: hiçbiri kalmamış.

    -facebook grupları
    board game türkiye facebook grubu hobiye giriş yapacaklara kesinlikle tavsiye ederim.
    board games türkiye benzer şekilde.
    bunun dışında fiyatlar uçuk seviyeye geldiği için 2. el oyun piyasası oldukça gelişti. 2 tane facebook grubu var. board game takas ve satış ve board game sales - turkey
    online kutu oyuncuları platformu online oynama deneyimi pandemi döneminde oldukça önem kazandı.
    ankara, istanbul, antalya gibi şehirlerin board game enthusiasts grupları var. yerelde oyun buluşmaları, turnuvalar için katılabilirsiniz.

    -türkçe içerikli youtube kanalları
    masa üssü
    online kutu oyuncuları
    board game lovers tr
    kutu oyunu falan
    masa başı
    studio gizo
    meepublic
    neotroy ve goblin kanalları.
    unuttuklarım alınmasın, mesaj atın.

    -türkçe podcast
    (bkz: saat yönü podcast) spotify
    (bkz: zincirsiz podcast) youtube

    -twitter
    ihsan yeniçeri

    -online board game platformları
    boardgamearena en kullanışlısı.
    yucata.de arayüzü kötü, oyunları daha iyi, euro game ağırlıklı.
    boiteajeux.net benzer şekilde
    board game play yeni açıldı, içeriği kısıtlı.
    bunlar tamamen lisanslı ve ücretsiz. bunun dışında steam veya mobil mağazalar üzerinden oyunların resmi uygulamalarını edinebilirsiniz. mobilde pahalı ama steam'de daha uygun fiyatlar.
    tabletopia ve tabletop simulator başlangıç için önermem, çünkü oyunu bilen birinin oynatması gerekiyor. tabletopia yine lisanslı içerik ama tts'de korsan sürümler de olabiliyor.
    burayı anlamadım bir de izleyeyim diyenler

    -yurt dışından alışveriş için öneri yazmayacağım. çünkü güncelliğini her an yitiriyor. kur çok yüksek, kargo ücretleri zamlandı. ayrıca şanslıysanız %18-20 gümrük vergisi var. daha fazla vergi çıkma riski var, gümrüğe takılma gibi riskler var. bunları içine girdikçe ayrıntılı öğrenirsiniz. başlangıç için tavsiye edemem. mesaj atabilirsiniz.

    -türk yapımcılar
    (bkz: tunca zeki berkkurt) ihtilal ve ittifak adlı iki türk oyununa sahip. serinin 3. sü inkılap yolda.
    (bkz: tca games) incorporated ve alchemistry türk yapımcılardan ingilizce oyunlar.
    (bkz: parley) yine türk yapımı ingilizce bir oyun.
    (bkz: arif nezih savı) sinners oyunu neotroy'dan çıktı.
    (bkz: zerens) biraz daha genele hitap eden oyunlar üreten türk firma.
    (bkz: arvis games) board royale oyunları kickstarter'da 200 bin dolar fonlandı.
    (bkz: meetingames) onur & sena şencan
    (bkz: elemental) 2011 yapımı kart oyunu

    (bkz: goblin cafe) yeni oyunları hazırlık aşamasında.

    -diğer türkçe içerikler
    meepublic tamamen board game odaklı türkçe içerik.
    masadaoyunvar yapım aşamasında.
    (bkz: kahramangiller) burdan tek içeriği bu değil ama kutu oyunları içeriği de hayli geniş.
    (bkz: geekyapar.com) aynı şekilde

    eksiklerim olmuştur. aklıma geldiği şekilde özetledim. mesaj atarsanız ekleme yapabilirim. kutu oyunları kültürünün ülkemizde yaygınlaşması dileğiyle, iyi eğlenceler.

    edit: so far so good so what izmir ve istanbul için öneriler gönderdi, teşekkürler.

    edit 2021: içerikler güncellendi.

    edit 2022: ufak güncellemeler.

    edit 2023: ankara'ya yeni açılan cafeler eklendi.

    edit 2024: tekirdağ, periwinkle, game gallery, antalya, kayseri

  • annemin bir dayısı var, ekrem dayı, biz bildiğimizden bu yana bekar, kendi halinde takılan, sessiz sedasız bir adam. izmir'de yaşıyor ama ne zaman başka birilerinin evinde kalması icap etse, evlerde öyle pek de istenmeyen bir adam oluyor. sebebini çok sonraları, vefatının ardından annemden öğrendim.

    ekrem dayı, yakışıklı bir adam, bakınca gençliği hızlı geçmiştir diyeceğiniz insanlar var ya, onlardan. saçları beyaz ama hala gür, güzel güler hatta keyfi yerindeyse şöyle bir kahkaha savurur, sağlam içer. gençliğinde bir kadına aşık olmuş, evliyken ve çocuklarına rağmen. hani hep öyle gelir ya insana, çocuk olunca gönül işleri bitirilmeli gibi, ya da çocuklar büyüyene kadar bu işler ertelenmeli, doğrusunu böyle bildik hepimiz. ekrem dayı, bildiklerine öğrendiklerine rağmen aşkının peşinden gitmiş, sonra da kavuşmamışlar hiç kadınla. günahı boyunlarına ama kadın da biraz şeymiş diyorlar, bilirsiniz, kötü kadın işte. bu lafı duyunca da kötülük mevzusunu bir kere daha masaya yatırası gelir insanın.

    sonrası beklenen son, sevdiğine kavuşamayan, hani hiçbir zaman o eskisi gibi olamayan insanlardan ekrem dayı da. kavuşamadıkça içmiş, içtikçe işinden olmuş, işinden oldukça içmiş, içtikçe yalnızlaşmış. insanların evinde olmasından rahatsız olacağı, çocuklara kötü örnek bir adam olarak kabul edilmiş çoğusu tarafından.

    mevzunun sonunda, yani benim aklım onu tanıyacak kadar erdiğinde, kimseye bir zararını görmediğim, neden arkasından öyle kısık sesle konuşmalar yapıldığını anlamadığım, az gülen ve az konuşan bir adamdı. kulübeden hallice bir yerde yaşıyormuş ve ölümünden önce, o kadar parasızlık çekmiş ki, cebine para koyan uzaktan akrabaları kanser olan babalarını ekrem dayının sırtında taşıtıyormuş hastane odasına kadar.

    ekrem dayı, bir sanayi sitesinde, eski arabasını yaptırıp dönerken tamirci çırağının yaptığı kaza sonrası vefat etti. kazayı duyanlar, ilkin, alkollü araba kullandığı için sonunda kendini öldürdüğü yakıştırmasını yapmış da gerçeği öğrenip evine gidence, yalnızlığını ve yoksulluğunu anlatıp durdular. ölünün arkasından yalnızlığa, vefasız akrabalara, hayırsız çocuklara, hayattayken nasıl da kıymet bilinmediğine ağıt yakmak bizde bir cenaze ritüelidir zaten. öldüğünde o derme çatma kulübeye gitmişler ya, "bir tane çürümeye yüz tutmuş mandalina varmış masanın üstüne, tabağın içinde" dedi annem, başka da yiyecek hiçbir şey yokmuş.

    nasıl bazı yerler bazı insanları, bazı kokular bazı anları hatırlatır. mandalina da bana hep ekrem dayı'yı hatırlatır ve ağır roman'daki o sözler gelir aklıma:

    "savrulurken raconun kırmızı pelerini o zarif öfkeye, zaman ki sana hasta olmuş, incelikli haytasın. nüksederken raksına mahallenin maşallahı, eyvallahı; güzelleş be oğlum şimdilik ölümüne kadar hayattasın. şimdilik, ölümüne kadar hayattasın..."