ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
299 bin 995 tl'ye satılan burberry trençkot
-
300 lira okuyan bir ben miyim diye sorduran reklam.
nasa da kim biz onlardan iyiyiz
-
sonra laf edince suçlu biz oluyoruz
yahu uzun uzun yazmayacağım, bu ülke gerçekten çok yorucu çünkü.
nasa dedigin kuruluş 40 sene evvel uzaya araç yollamış, o araçlar şuan şu saniye taaa güneş sistemimizin bile ötesinde yıldızlararası derin uzaya ulaşmış, sen ne anlatıyorsun? sen daha beylikdüzüne yeni sorunsuzca gidebiliyorsun..
ınan yabancı hayranlığından değil ama haddinizi bilin yahu azıcık..
tamam ülkenizi seviyorsunuz, duygusal bakıyorsunuz ama az biraz mantıklı konuşun allahaşkına!
ve en önemlisi sokaktaki dolmuş şöförü bu yorumu yapsa tebessüm bile ederim belki ama koskoca bir devlet bakanı bunları söylüyor?
nasıl yani arkadaş, nasıl??
pokemon go
-
evin içinde zubat yakaladım az önce.
(bkz: eve yarasa girmesi)
edit: bizim evin karşısında cami var ve orası bana üç tane poke topu verdi. sen büyüksün allah'ım.
football manager 2016 camianın evladı modu
-
efsane oyun fm'nin yeni çıkacak serisinden sızdırılan bir özellik. bu modda oyuna başlarsanız takım içi dengeleri gözetmek zorundasınız. uyruğu bulunduğunuz ülkenin vatandaşı futbolculara zamlı kontratlar imzalatmazsanız ''camianın evlatlarının arkasında durmayalım mı?'' uyarısı verip oyundan atıyormuş. ayrıca her basın toplantısı için en az bir ''ilgilenmiyoruz'' butonu olacağı da gelen bilgiler arasında.
mühendis fıkraları
-
bir mühendis bir rahip ve bir doktor bowling oynamaya giderler. gelin görün ki bowling salonu doludur. bir iki saat bekleyip de sıranın kendilerine gelmediğini görünce salon sahibinin yanına giderler ve durumu anlatırlar. adam bunları dinler ve açıklamasını yapar:
- bakın arkadaşlar sizleri anlıyorum, lakin durum sizin bildiğiniz gibi değil, içeride bowling oynayanlar aslında itfaiyeciler. bundan yıllar önce burada bir yangın çıkmıştı ve bu arkadaşlar canları pahasına yangını söndürdüler. ama ne yazık ki kör oldular. ben de onlara olan borcumu ödemek için istedikleri kadar bowling oynama hakkı tanıdım onlara.
demiş.
bunun üzerine rahip:
- çok acıklı bir hikaye, bütün rahip arkadaşlarıma haber verip onlar için dua edeceğim. tanrıya gözlerinin açılması için yalvaracağım, demiş
ve doktor da:
- evet tam bir drama ne yazık ki. ben de doktor arkadaşlarla düşünüp ve tıbbın bütün imkanlarını zorlayıp bu insanlara gün ışığını bir kere daha göstermek için çalışacağım.
bunları dinleyen mühendis biraz düşünür ve konuşmaya başlar:
- bu arkadaşlar neden gece oynamıyor...
zenon paradoksları
-
achilles ve kaplumbağanın yarışını konu alan paradokslar. (bkz: cevaplamasi zor sorular/4)'te bir tanesi ele alınmış. bu paradoksun basitleştirilmiş iki versiyonu şöyledir:
1- amacımız a noktasından b noktasına gitmek olsun. bu yolu tamamlamak için önce yolun yarısını hele bi katedelim. geri kalan yolu yeni gorev olarak ele alalım ve aynı yaklaşımla hele bir yarısını gidelim bakalım.. bir süre bu şekilde devam edelim. sonra birden anlayalım ki, ne kadar gidersek gidelim, bu yol hiç bitmez, çünkü sonradan mutlaka gidecek bir "öteki yarı" kalır.
2- aynı problemi ele alalım. a'dan b'ye gitmek için öncelikle mesafenin yarısını "hele bi" katetmek gerekiyor. peki bu "yarım" mesafeyi aslında katedebilmek için öncelikle onun da yarısını katetmemiz gerekmiyor mu? hayhay, edelim fakat bu "çeyrek" mesafenin de öncelikle ilk yarısını bitirmemiz gerekmiyor mu ki sonradan diğer yarısını düşünelim? aaa ilk paradoksta anlatılan "hedefe ulaşamamak" şöyle dursun, yerimizden bile kıpırdıyamıyormuşuz demek ki.
zenon sanırım burda sapıtıyordu, lafı "hareket yoktur" demeye getiriyordu. örnek olarak da şöyle bir paradoksla çıkagelmişti.
3- havaya bir ok attığınızı düşünün. bu ok size hareket ediyormuş gibi gelebilir, sebebi x süre içinde y kadar mesafe gitmesidir. x'i küçük aralıklara bölün, birer saniye mesela, o zaman diyebilirsiniz ki birinci saniye boyunca ok şu kadar gitti, 2. saniyede şu kadar, bunları topladım y'yi verdi. zaman aralıklarını daha da küçültelim, hatta öyle küçük olsunlar ki, bir daha bölünemesinler, buna "an" diyelim. şimdi bakalım bu ok "an" sürede ne kadar mesafe gider? hiç gitmez. (okun fotoğrafını çektiğinizi düşünün, ok fotoğrafta durmaktadır değil mi?) e her "an" 0 mesafe giden bir ok nasıl olur da hareket eder?
zenon'un devrinde büyük ihtimalle infial yaratan bu paradokslar yıllar sonra limitin, sonsuz toplamın vesairenin devreye girmesiyle çözülüvermiştir.
19 mayıs 2015 bira fiyatlarının düşmesi
-
(bkz: eksini verdim kardeşim)
29 ekim kutlaması yapanların arasında kalan adam
-
yobaz olan videoya o adamı çekendir. bu beyinsizler tükenmedikçe iktidar vs. olamazsınız. adam saygısızlık yapmamış bir şey yapmamış. yazık gerçekten.
rus turiste ahlaksız teklifte bulunan tiktokçu
-
türk kızlarının videolarını çeken mültecilerden hiçbir farkı olmayan bir yavşağın röportajıdır. kadın da otel deyince muhtemelen anlıyor, ama haklı olarak bu davarla muhatap olmak istemiyor.
bu ahlaksız kişi hakkında derhal soruşturma başlatılmalıdır.
2002 öncesi isviçre gibiydik algısı
-
yanlış bir algı. 2002 öncesi türkiye gibiydik. şu anda ise neye benzediği belli olmayan, uçurumdan aşağı giden islamcı bir ülkeyiz.
vedat milor
-
keske beyaz show'a cikmasaymis dediğim adam. sen o kadar kültür gor, rüyamızda göremediğimiz okullarda öğretim gorevliligi yap, inanılmaz bir gecmisin olsun, sonra yanında şafak sezer diye bir adam civiklik yapsın. bu adam üzerinden komiklik yapmaya çalışmayın arkadas. soru sorun cevaplasın feyiz alın biraz.
bill gates'in bilgisayara oturunca ilk yaptığı iş
-
bir terslik oldugunu farkedip bilgisayarin tepesinden inip sandalyeye oturmak..