hesabın var mı? giriş yap

  • hem şahsen yardımda bulunup hem de kendi hesaplarımdan paylaştığım bu kampanyayı yürüten kişi tarafından "sedet ibnesi" ünvanına layık görülmüşüm. gerekçe olarak da ekşi sözlük'ün kampanyayı olan biten'de duyurmamış olması gösterilmiş. bunun niye öyle olmadığının izahati yüzyıllardır sözlükte mevcut (bkz: ekşi sözlük yardım kampanyaları/@ssg).

    hani kampanyayı kösteklemeye çalışmış olsam, sansürlemiş, kampanyayı yürütenleri görevden alıp, bir gecede sözlük kurallarını kampanyayı dışlayacak şekilde değiştirmiş olsam, yandaşlarıma "faili meçhulleri özledik" diye demeçler verdirsem, yazarlara kefen giydirip yürütsem anlayacağım da, bu haliyle haksızlık bence.

    imza: sedet

  • hastalığın sebebi: yabancı olarak görülen organın beyinde sahip olması gereken sinirsel bir karşılığı olmadığının düşünülmesidir. yani yabancı olarak görülen organ uyarıldığında beyinde gerçekleşmesi gereken bir aktivite görülmemektedir. bu hastalar organlarının neresinden itibaren yabancı olarak gördüklerine dair kesin bir çizgi çekebilirler. bazen bu kısımlarından kurtulmak için buzda dondurup ölmesini sağlamak, bilerek bir arabanın önüne atlamak ve hatta tren raylarına yatmak gibi kulağa inanılmaz gelebilecek çözümlere başvurabilirler. daha da ilginc olani aslinda bu hastalarin herhangi bir akli yetersizliklerinin olmamasidir. bu kisiler normal bir sekilde aile kurmakta ve coluga cocuga karisabilmektedir. yani sonuc olarak normal insanlar ama normal olmadigi hissedilen uzuvlar soz konusudur bu hastalikta.

  • 93m ile mecidiyeköy'den zeytinburnu tarafına ilerliyorum. sağımda, pencere kenarında bir kız oturuyor. önümde en son durakta binmiş bir kız oturuyor. onun yanında da bir erkek ama belli fırlama biraz. bu kişiler, bir birlerine tamamen yabancı.

    e5'te seyir halindeyken sağ tarafımızda, çok alakasız bir yerde, havai fişekler patlamaya başlıyor, tabii herkes dönüp izlemeye başlıyor. o arada ön çaprazımdaki fırlama, yanındaki kıza dönüyor birden ve "bak sen yanıma oturdun diye havai fişek gösterisi yaptırıyorum" dedi, herkes gülmeye başlıyor ve ben o arada havai fişeklere doğru sağa dönüyorum, tabii doğrultu olarak yanımdaki kıza bakıyorum da zannedilebilir. o anda kız benim ondan tarafa baktığımı görünce bana dönüp "o kadar zaman oldu, yanımda oturuyorsun, hiç havai fişek patlatmadın" dedi. bu arada hal-i hazırda gülmekte olanlar yerlere düşmeye başladılar. ben ne diyeceğimi bilemez halde, kem küm ettim biraz. insana böyle de yüklenilmez ki!

  • usul esastan önce gelir.
    doğru bir şeyi yanlış şekilde söylemiş kişidir. yaptığı da net şekilde yanlıştır.

  • aslında buraya çok uzun bir entri yazmıştım ama en özet şekliyle türk kızının farkı şudur: naz yapar kezban olur, naz yapmaz adı malum sıfata çıkar. evlilik düşünür gene kezban olur evlilik düşünmez sadece yatılıp kalkılacak kadın olur. aşırı makyaj yapar doğal olmaz (ama erkekler nedense bayılır) makyaj yapmaz bu sefer de kimse beğenmez. net olur, iyi bir kadın olmaya çalışır kolay kadın olur (yabancı kadın yapsa çok net kadın abi ya olur) net olmasa bu sefer de ne isteğini bilmiyor olur. maddiyata önem vermez yalancı olur önem verir paragöz olur.

    kısaca her şekilde türk kadını ne yaparsa yapsın yaftalama altına alınacaktır. isterse en iyisi olsun isterse en kötüsü olsun karşılaşacağı muamele bellidir. yabancı kadınlar yapsa "abi kadın çok klas ya" denilecek şeyler türk kadını söz konusu olduğu zaman sonuna mutlaka bir "ama" ile başlayan cümle getirilmiş olacaktır.

  • bir matematikçi, bir fizikçi ve bir mühendisin önüne küçük turuncu zıplayan birer top koyup onlara bu topların hacimlerini ölçmelerini istemişler.

    matematikçi düşünmüş, bir mezura yardımıyla, küçük turuncu zıplayan topun yarıçapını bulmuş, ordan hacim formülünden hacmini hesaplamış.

    fizikçi düşünmüş, sonuna kadar dolu bir bardak su istemiş ve içine küçük turuncu zıplayan topu atmış. taşan suyun ağırlığını tartmış, ve ardından hacmini bulmuş.

    mühendis küçük turuncu zıplayan topa bakmış ve "bana küçük turuncu zıplayan top katoloğunu verir misiniz?" demiş...

  • bir arkadaşım anlatmıştı:

    “abi, yemin ediyorum en huzurlu olduğum yer servis. ne işin stresi, ne evin stresi, ikisinin arasında arafta gibi, kurtarılmış bölge sanki...”

    adamın servis dediği de yarım saatlik yol amk, o zaman dilimini hayat kabul etmiş. yaptığı bir şey de yok, müzik dinliyor, dizi izliyor falan.

  • sadece kemalistler değil; ingiltere kralı, rahmetli başkan kennedy, taçsız kral pele, backenbauer, kaleci mayer, nadia komanaçi, brigitte bardot ve fenerbahçeli cemil de sorumludur.

  • übermensch yani üstinsan kavraminin yaraticisi.
    kimi zaman yokluga adadiklariyla nihilizmin babalarindan da denebilir.
    insani hayvan ve üstinsan arasinda bir koprü olarak gordü.
    insanin eksiklerinden arinarak ya$amasinin daha iyi bir dünya yaratacigini dü$ündü.asla bir insanin digerine üstünlügünden bahsetmedi,aksine insanlarin topyekün varolan insan kiliflarini a$malarini hedefledi.
    cogu zaman irkcilikla suclanmasinin yegane nedeni hitler ve nazistlerin kendi kirli sava$larina nietzsche'yi alet etmi$ olmalaridir.
    zerdü$t boyle diyordu adli eseri en cok basilmi$ ve farkli dillere cevrilmi$ eseridir.bu eserde üc büyük din oncesindeki en büyük din olan ve kaynagini irandan alan mazdaizm'den etkilendigi gorülür.mazdaizm dininde ahura-mazdaya inanilirdi,inanca gore ahura-mazda herkesin icindeydi.bu dinin en büyük ozelligi ya$ama tarzlariyla komünizme benziyor olu$uydu.ozel mülkiyet yoktu.lüks ve gereksiz tüketim kar$itligi vardi.mazdekler gittikleri heryerde merkeziyetcilige ve lüks hayata kar$i ciktiklari icin güclü devlet yapilari icinde kabul gormediler.onlardan geriye hicbir yazili belge kalmam$ti,ancak nietzsche'nin onlardan bahseden cok eski latince par$ömenler üzerinde cali$tigi biliniyor.
    mazdekci anlayi$ nazilere maledilemeyecegi gibi nietzsche de sosyal fa$izmle alakasi olmayan büyük bir dü$ünürdür.
    kafasi cali$an cogu insan gibi o da delirerek olmü$tür.

    'kendin alabilecegin bir hakki asla ba$kasinin sana vermesine izin verme' - f.nietszche