ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
izmir'de polis tarafından öldürülen köpek
-
bu köpeğin katili sahibidir.
kemalistlerin yunan hayranı olması
-
sülalece arap yarrağına hayran olanların sanrısıdır efendim. biz denize döker geçeriz
haynap
-
cerkescede "ayip" anlamina gelir. her turlu saygisizlik ve onaylanmayacak hareket bu kapsama girer, yapmaktan ozenle kacinilmasi gerekir. bir nevi tek kelimelik adab-i muaseret kuralidir.
sıfır arabayı çizip kaçan şeref yoksunu insan
-
yavaş ol şampiyon onu yapan kendi çocuğun bile olabilir. bu kadar değer vermeyin eşyaya.
şimdi şöyle bir anımı anlatayım.
üç kuruş fazla olsun kırmızı olsun deyip x markanın en janjanlı paketini aldım.
araba kırmızı ışıl mı ışıl yanıyor. ilk arabam olması nedeni ile ayrı bir sevgi besliyorum ona.
park ettiğimde mahallenin çocukları etrafına toplanır arabayı incelerdi. hatta tanımadığım
insanların gelip satıyor musun fiyatı nedir? gibi sorularıyla karşılaştım. hafiften gururum okşanmadı değil.
hayır bana ne oluyosa beğenilen araba ama g.tü kalkan ben. gerçi arabam hatchback di haliyle oda g.tü kalkık sayılır.
neyse konuya gelelim. günlerden bir gün çok sevgili arabamın yanına doğru yaklaşınca arabada bir gariplik olduğunu fark ettim. iyice yaklaştım. arabanın sol tarafı boydan boya tabloya dönüştürülmüş.
evet bildiğiniz tablo. bildiğiniz ev resmedilmiş, el ele iki çocuk, dereye benzer bir kazıntı, sonra bob abinin dediği gibi şurada bir ağaç olsun diye düşünülüp derenin kenarına ağaç yerleştirilmiş.
derenin evin kapısıyla birleşmesi bir sürrealist çalışma gibi geldi bana.
kan beynime sıçradı resmen. nasıl ya kim neden yapmış derken. komşunun 4 yaşındaki oğlu mehdi'yi elinde demir çubukla arabanın bir kaç metre ilerisinde gördüm. her şey anlaşılmıştı. bizim komşu ressamlığa heves etmiş bunu da benim arabam üzerinde denemiş.
itiraf etmeliyim ki o yaşa ve ilk denemeye göre oldukça başarılır bir eser çıkarmıştı ortaya. çocuğa baktım dövsen dövülmez, sövsen sövülmez.
sen mi yaptın sorusuna hayır cevabı aldım. ama elindeki suç aleti onu yalanlıyordu.
neyse boynumu büküp arabaya bindim.
sonra o çok sevdiğim arabanın komşu çocuğunun sanat sevgisinden daha önemli olmadığına kanaat getirdim. ertesi gün bizim ufaklığı yakaladım. bir daha yapacak mısın dedim, hayır abi söz yapmıycam dedi.
ve bir daha da yapmadı gerçekten.
bende bizim minik mehdi'nin hatırına onun eserini boyatmadım.
araba perte çıkana kadar 4 yaşındaki sürrealist ressamın tablosuyla dolaştım.
kim bilir belki de o kazadan sağ çıkmam kırmadığım o küçük kalbin duası sayesinde oldu.
şimdi bir araba için sövüp sayan bu zat-ı muhtereme söyleyeceğim şey; eşyaya bu kadar değer verme.
bir kaza geçirirsin gelen keşke mala gelseydi dersin.
ve ayrıca kim bilir belki de bizim küçük mehdi ile komşu olmuşsundur ve o çizikler asıl tablonun sadece başlangıcıdır.
edit:imla
tanım: mahallenin dahi çocuğu
cb amblemli maske poşetinde hediyedir yazması
-
devleti ve milleti bir kişinin malıymış gibi gösterme çabasıdır.
insanların kazançlarına oranla çok yüksek miktarda ödedikleri vergilerin karşılığı maaş+faturadan muaflık olması gerekirken iki tane maskeyi kendi mallını bağışlar gibi gösterip siyasi şov yapıyorlar.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kızlar aslında sevmek değil; güvenmek istiyor. ama nedense hep yakışıklı birine güvenmek istiyor."
bağcılar'da sokak ortasında doğum
-
- pardon hanımefendi bebeğinizi düşürdünüz.
+ bu benim değil kendisini ilk defa şimdi görüyorum.
- ama sizden düştü.
+ öyle mi? dur bi bakiym (karnını kontrol eder). aaaa evet benim galiba. çok teşekkür ederim çok naziksiniz.
- rica ederim.
avrupa tatiline kota getirilsin kampanyası
ankara metrosu
-
sincan eklentisi ile beraber sincan - kızılay 40 dakikadan 1 saate inmiştir.