hesabın var mı? giriş yap

  • yıllardır her gördüğümde selam verir laf atarım*, bir tane bile kabasabasına rastlamadım..

    oturduğum sitede selam verdiğimde alınmadığı çok olur.. üstü-başı temiz, eğitimli, belli bir sosyal görmüş geçirmişlikte olması beklenen insan müsveddeleri.. ama bu civanmertlerin bırakın selamı almamayı, karşılık verirken gülümsemeyenine bile rastlamadım.. hepsi aslan parçası..

    selamınızı, iyi dileğinizi eksik etmeyin onlardan..

  • en yakın arkadaşım 2 sene önce evlendi. öncesinde 4 sene devam eden ilişki ve nişan süreci vardı. toplamda 6 sene. ben nikah şahidi oldum, o derece yakınız. evlerine gidip gelirdim, ilişki başından beri eşini de çok iyi tanıma imkanım oldu. ev istediler, arsalarını vs satıp sıfır ev aldı benim arkadaş. kır düğünü istediler en güzeli yapıldı. eşya şu marka 10 tane bilezik bilmem kaç tane ondan dediler hepsi yapıldı. gerçekten sevdiği için arkadaşımın tüm ailesi seferber oldu maddi ve manevi. her şey istedikleri gibi yapıldı. sonra 2 sene evlilik süreci sonunda, arkadaşımın bu virüs yüzünden işsiz kalması ile kız değişmeye başladı. ki o süreçte aldığı işsizlik maaşı ile geçimini devam ettirdi. ama daha ilk zorlukta kız sen bana bakamıyorsun, istediğim gibi gezip tozamıyorum demeye başladı. boşanmak istedi. biz şaşırdık. evin içinde tartışmalar olmuş tabii bize de anlattılar. ama sonra ailesi gelip kızlarını aldı. sonra biraz beklediler ama babası arayıp kızım boşanacak, altınların hepsi bizim olacak, eşyaların yarısını istiyoruz demiş. niyetleri para olduğu belli oldu, bizim arkadaş biraz saf ve yuvasını kurtarma derdinde baktığından olaylara diğer yüzünü görememiş, işsizlik üstüne eşinden darbe yemesi onu bunalıma soktu. o da istemiyorum artık, bu zor durumda en ufak sorunda bu hale geldiyse daha olmaz dedi. ki 2 hafta sonra dava açmışlar. mahkeme celbini okudum, 100 milyar talep edip, tüm altınları, eşyaların yarısını ve 1000 tl nafaka istemişler işsiz adamdan. yazdıkları iftiralara okudukça ben güldüm ama kendimi onun yerine koyup düşününce, bu kadar emek sonrası karşılığında yazanları okuyunca, inanılmaz ağır. kızın avukatı zaten boşuna uğraşmayın, altınları ne yaparsanız yapın mahkeme bize verecek, kanun böyle demiş. neden yazdım bunu derseniz. genellemelerinizden nefret ediyorum. her erkek aynı değil! köpek gibi çalışıp, evden dışarı bile adım atmayan, akşam eve gelip eşine yemek yaparken bile yardım eden bir adamı bile bu şekilde terk edebilen kadınlar var! demem o ki, herkes aynı değil, herkesin hikayesi de aynı değil!

  • keske beyaz show'a cikmasaymis dediğim adam. sen o kadar kültür gor, rüyamızda göremediğimiz okullarda öğretim gorevliligi yap, inanılmaz bir gecmisin olsun, sonra yanında şafak sezer diye bir adam civiklik yapsın. bu adam üzerinden komiklik yapmaya çalışmayın arkadas. soru sorun cevaplasın feyiz alın biraz.

  • abd'de olsa "murder & armed robbery 80 years " şeklinde ceza alıp bir daha gün yüzü göremeyecek barbarlar türk hukuk sistemi sayesinde 3 yıl sonra aynen devamke şeklinde takılıyor.

  • geçenlerde sevdiğim bir aile dostumuzun yanına gittim. beni bulunca da arkadaşının hukuki bir konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyip beni arkadaşına kitledi*

    abinin yanına gittim. altmışlı yaşlarda bir abi, söze eşini kaybettiğini söyleyerek başladı. o kadar rahat ve kanıksamış bir şekilde söyledi ki kendi kendime eşi öleli en az 2 sene olmuştur diye düşündüm. eşimden geriye miras kaldı, bu işi nasıl çözeriz? dedi. hemen aklımdan beynimde yerleşik olan insanların ne kadar maddiyatçı olduğuna dair fikir dizisi geçti (klasik hikaye işte ölenler ölür kalanlar mal kavgası yapar). sonra konuştukça hikaye biraz daha açıldı. abinin ve rahmetlinin çocukları olmamış. rahmetli eşin üzerine de sadece bir araba varmış. veraset ilamı almışlar tam 42 kişi rahmetlinin mirasçısıymış. abimiz de bu mirasçıların paylarını ödeyip arabayı almak istiyormuş. aklımdan arabanın değeri epey yüksek galiba başka türlü 42 kişiyle uğraşılmaz düşüncesi geçti. konuştukça arabanın da pek para etmediğini öğrendim. en sonunda "hocam yanlış anlamayın ama ben sizin yerinizde olsam bu kadar uğraşmazdım. 42 kişiden vekalet toplamak imkansız gibi bir şey. bana 50.000 lira verseler bu işle uğraşmam, zahmetine değmez ayrıca sonuç da garanti değil" dedim. kendisi sonuna kadar bu şekilde uğraşacağını belirtti. benim sunduğum alternatifleri de dinlemedi.

    sonra muhabbet biraz ilerledi. eşinin 18 yıl boyunca kanserle mücadele ettiğini, tedavisi için kolaylık olur umuduyla 3 yıl önce bu arabayı aldıklarını ve arabaya 36 bin lira verdiklerini ama eski araba olduğu için çok arıza yaptığını bir araba parası da tamir için verdiklerini, eşinin kanserle mücadelesini, cesaretini anlattı. öldüğü günü en ince ayrıntısına kadar hatırlıyordu ve hikayenin sonu yaklaştıkça gözleri dolmaya ve sesi titremeye başladı.

    eşi ölünce dünyasının başına yıkıldığını, eşinin her şeyi olduğunu, eşi olmadan ne kadar eksik ve aciz kaldığını anlattı. en sonunda da "bu miras işiyle de beni biraz meşgul etsin diye uğraşıyorum, derdimden uzaklaşmak için" dedi ve insanların birbiriyle yalnızca menfaat temelli ilişkiler kuran duygusuz yaratıklar olduğuna dair ön yargım uzun bir aradan sonra yıkıldı. bu kadar ön yargılı olduğum için kendime de epey kızdım.

  • başlık altında herkesin nokia ve windows örneği verdiğini görüyorum. mantıklı da bir örnek ama gözden kaçırılan bir nokta var.

    üste edit: google bunu ilk defa huawei’ye yapmıyor. zte’ye de yaptı. huawei salak bir şirket değilse zaten bunu bekliyordur. kısaca elindeki kartı oynama sırası çin tarafında.

    1) google zaten çinde yıllardır yasak. yani çinde aldığınız herhangi bir huawei telefonda, xiaomi telefonda zaten google play yoktu. insanlar google play ne zaten bilmiyorlar. peki hangi app store kullanıyorlar ? mi store, baidu store falan gibi çeşitli platformlar var. kısaca huawei’nin çin içinde işleri bu olaydan etkilenmeyecektir. çin diyip geçmeyin, 850 milyon telefon kullanıcısına ulaşan bir pazardan bahsediyoruz, üstelik giderek büyüyor. abd’nin toplam nüfusu 350 milyon civarı.

    2) mevcut girişim, eğer çin normal bir ülke olsaydı, huaweiyi etkiler ve sadece onu sarsardı. fakat huaweinin böylesi bir platform değişikliğinde, çok net ifade ediyorum, xiaomi, oppo, oneplus gibi diğer devler de kendisini takip edecektir. etmeseler de ettirilecekler. yurtiçinde bunu kullanmak mecburiyetinde bırakılacaklar. burada çinden bahsediyoruz, çin = devlet = huawei.

    3) geliştiriciler tarafından yeterince tutulur mu ? uluslararası geliştiriciler tarafından zor. ama çinli geliştiriciler zaten google play’a hiç girmemişti ki ? ortalama bir çinli app geliştiricisi zaten baidu store’a oynuyordu. şimdi o adam için değişen çok da bişey olmayacak. kısaca çinin elinde koca bir yazılımcı ordusu (çinin yazılımda geri olduğunu iddia etmeyin bir zahmet, abd kadar değil ama onların da bir etkisi var) ve kendi platrformları kalacak. bu platform yurtiçinde yeterince büyüyünce yurtdışına açılabilir.

    kısaca dünyadaki diğer örneklerden farklı olarak, huawei bu sefer dünyanın geri kalanıyla yarışmayacak. microsoft’un bile kazanamadığı bir savaşı huawei kazanamaz evet. fakat huawei’nin çin gibi güvenli bir limanı var. yabancı pazardan uzak, sadece kendine odaklanabildiği, etkilerden korunabildiği bir yer. küçülecek mi ? çok. yıkılacak mı ? beceriksiz yönetilirse bu süreç evet, becerikli yönetilirse hayır.

    asıl düşünmesi gerekenler bence çinli diğer telefon üreticileri. huaweiyi desteklemezlerse çin devleti iç pazarda huawei’ye boşluk bırakın diye baskı yapar, desteklerlerse google bunları da banlar. kısaca huawei’yi hayatta tutmak için, onlar da küçülecek. zira çin iç pazarında da baya çekişme var ve huawei zaten piyasada pahalı kalan bir marka. şimdi mecburen ucuzlayacak, diğer ucuz firmaların da biraz ona (devlet eliyle) yer açması gerekecek.

    asılban meselesi google play değil, çip meselesi. çinli firmalar yüksek işlem gücüne sahip çipleri amerikadan alamazlarsa o zaman iş yaş. asıl o zaman seyreyle gümbürtüyü.

    eyyorlamam bu kadar.

  • biz vatandaş olarak o 239 milyarı ödeseydik, bu ödenmeyen para merkez bankasında basılmasaydı daha az zararımız olurdu.

    vergi gelirinden vazgeçtiniz de nasıl sübvanse ettiniz durumu? para basarak.

    enflasyon bir de bu sebepten patladı.