hesabın var mı? giriş yap

  • birgün dedi ki, '' bir sincabım var. çok severim sincapları. arka bahçemden ormana gönderdim. umarım aile kurup, gelip bana gösterir.'' o günden sonra naifliğine mi sevinsem, sincaba yeni ev kurmuş oğlan çocuğu muamelesi yapmasına mı şaşırsam bilemedim. ne zaman sincap görsem aklıma gelir, zaten hiç de görmüyorum ama görsem aklıma gelir.

    dünyanın; onca hırsızın, zalimin, hatta ruhsuzun yanı sıra, ait olduğu doğaya salıverdiği bir sincabın akibetini merak etmiş böyle insanları da kucaklamış olması umut verici. umarım resimlerindeki gibi, mutlu ağaçlarla dolu bir yere gitmiştir. umarım o sincap çoluk çocuğa karışmıştır. erken ölmem ama umarım babamın da öldüğünü görmem ve umarım unutulur notalar da benden sonra o güzel şarkıları söylemezler.

  • zeytin ağacı dizisi hakkında yapılan bir röportajda “oynadığınız karaktere benziyor musunuz” sorusuna evet cevabı vermiş.

    tubacım bebeğim sen zaten herhangi bir karakteri oynamıyorsun, sen oynamıyorsun, sen hep kendinsin, karakter yaratmak gibi bir yeteneğin yok senin üzgünüm. çok don yağı gibisin ama evet çok güzelsin.

  • zeki demirkubuz'un 2015 yılında hürriyet'e verdiği röportaj sayesinde öğrendiğim olay.

    kulislerde zaten yıllardır konuşulan küslük olayı, 2015'te zeki demirkubuz'a sorulan "nuri bilge ceylan'la küs olduğunuz doğru mu?" sorusuna karşılık "evet, 2006'dan beri konuşmuyoruz" cevabıyla resmileşmiş. ben de bu olay üzerine internetten konuyla ilgili bir dedikodu toparlaması yapmak istedim.

    yaptıkları iş sebebiyle ortak noktaları da bir hayli çok olan ikili, bir dönem ciddi anlamda sıkı dostlar. derin sinema kulislerine göre zeki demirkubuz, bir gün nuri bilge ceylan ile sohbeti sırasında ceylan'a yılmaz güney'in baba filminin yeni versiyonunu çekmek istediğini, hatta oyuncu arayışlarına da başladığını söyler. bu konuşmanın yapılmasının üzerinden çok fazla zaman geçmeden demirkubuz'un kulağına, nuri bilge ceylan'ın üç maymun adlı bir filme başladığı dedikodusu gelir; ceylan'ın 2008 yılında vizyona giren filmi üç maymun'un omurgası tıpkı baba filmindeki gibi cezaevindeki bir adamın ailesinin, o cezaevinden çıkana kadar yaşadığı değişimdir. bu haberle sarsılan zeki demirkubuz, nuri bilge ceylan'a küser.

    ikili arasında yaşanan bu olaylar, o tarihten 2012'ye kadar sinema kulislerinde konuşulur ancak kimse meseleden tam olarak emin olamaz. 2012'ye gelindiğinde zeki demirkubuz, engin günaydın'ın başrolde olduğu yeraltı adlı bir film yapar. dostoyevski'nin "yeraltından notlar" adlı romanından esinlenilerek yapılan filmde sıkıntılı bir memur hayatı yaşayan kahramanımız, zamanla çok meşhur bir yazara dönüşen eski arkadaşının düzenlediği bir meyhane muhabbetine katılır. ankara sıkıntısı adlı bir kitapla büyük üne kavuşan, sağdan soldan çalıp çırptıklarıyla meşhur olan yazar ve şakşakçı arkadaşlarına sinir olan kahramanımız o rakı sofrasında masadakilere demediğini bırakmaz. hatta bir ara "sen bu gidişle nobel de alırsın oscar da alırsın..." gibi bir cümle de kurar. bilindiği gibi nuri bilge ceylan'ın mayıs sıkıntısı adlı bir filmi var ve kendisi iki kez türkiye'nin oscar aday adayı oldu. işte bu sahneden sonra derin sinema kulisleri, demirkubuz'un "yeraltı" filminde nuri bilge ceylan'a gönderme yaptığından emin olurlar.

    bitti mi? hayır... eylül 2012'de yeraltı filmiyle 19. adana altın koza film festivali'ne en iyi film dalında aday olan demirkubuz, festivalden eli boş döndü. o dönem birçok eleştirmenin "senenin en iyi filmi" olarak üzerinde birleştiği "yeraltı" böyle bir festivalden nasıl eli boş döndü? bu olayla alakalı olarak ahmet hakan'ın da köşe yazısına taşıdığı bir kulis dedikodusu vardı: nuri bilge ceylan'ın filmlerinin yapımcılığını üstlenen zeynep atakan, jüri koltuğundaydı ve iddiaya göre nuri bilge ceylan'ın, "yeraltı" filminin ödül alamamasında etkisi vardı. zeki demirkubuz, o dönem attığı bir tweet'le sonuçlara olan tepkisini şöyle göstermişti: “bu filmleri kendileri jürilik yapsın diye çektiğimi zanneden gerzeklerden çok sıkıldım artık. bundan sonra türk festivallerinde yarışmak yok.”

    evet, olaylar böyle... her ne kadar zeki demirkubuz, 2015 yılında hürriyet'e verdiği röportajda bu küslükle alakalı olarak "hayat böyledir. insanın arkadaşları olur, sevgilileri, ahbapları olur; bir dönem sonra herkes yoluna gider." gibi basit bir cümle kursa da yıllar yılı yaşananlar bu cümlede anlatılandan çok daha fazla gibi.

    edit: yol filmi, baba olarak değiştirildi.

  • en az 10 yillik satranc tecrubesine sahip profesyonel oyuncularin uyguladigi, siradan oyuncular tarafindan uygulamasi tehlikeli olabilen teknikler butunu.. bilinenleri $unlardir:

    sadece sah'iniz kalmi$sa kuytu bir ko$eye saklanin.. vezir ve filleriyle ortalikta fink atan rakip sizi goremeyince "bu yone gitmi$ olmalilar!" deyip tahtanin yanindan gecip gidecektir.. karanlik bastirinca atiniza atlayip kacin..

  • ilk olarak iki varlığın yaratımlarına bakalım.
    balrogları iluvatar yaratmışken , ejderhaları ise iluvatarın yarattığı melkor yaratmıştır. bu bile yeterli açıklama aslında.

    eru iluvatar elfleri , insanları ve ardayı yaratmadan çok önce ainuru kendi düşüncelerinden yarattı.
    en güçlü ainurlara valar denildi ve vaların güçte birbirlerine denk olan liderleri manwe ve melkordu. erunun aklında bu ikili kardeştiler.
    ainurun güçte daha zayıf olanlarına maia denildi. valara yardımcı olarak onların halkı oldular.
    balroglar ilk savaş sırasında melkor tarafından baştan çıkartılarak onun tarafına geçen ve çağlar boyunca karanlık lordun en sadık ve en ölümcül hizmetkarları olan ateş mailarıdır.
    balroglar maiar olarak yaradılışın başında eru iluvatar tarafından yaratılmışlardır.
    ölümlü varlıkların hayal güçleri ötesinde büyü yapabilirler. ölümsüzlerdir. elementleri olan ateş üzerinde mutlak kontrolleri vardır.
    alev kılıçları, alev kırbaşları ve zırh kuşanırlar savaşta.

    son beleriand savaşının ardından gelen gondolinin düşüş zamanına kadar orta dünya da hiç bir balrog ölümlüler tarafından öldürülememiştir.
    iki ağacın gücüyle kudreti melkora denk hale gelen ungoliantı yaralayarak , acı içinde geri çekilip kaçmasını sağlayan güç balroglardır.
    noldorun en soyluları en kudretli zamanlarında balrogları öldürememiştir. iki noldor kralı iki büyük savaşta balrogların lordu tarafından öldürülmüştür.
    gondolin de ise ecthalion ve glorfindel gibi iki büyük lord tarafından iki balrog öldürülmüştür ki bu düelloların sonucunda ecthalion ile glorfindel de ölmüşlerdir. üstelik her iki savaşta da elflerin güçleri yetmemiş rakiplerini kuyu ve uçuruma düşürerek öldürebilmişlerdir.
    tarihte ki tek şok edici balrog ölümü gondolinin öfke çekiçleri isimli demirci klanının cinnet geçirip son adama kadar ölme pahasına balroglara saldırması ve onlarca balrogu öldürmeleri sonucu olmuştur.

    gazap savaşında ise kendilerine denk olan maia güçleri tarafından bir kaç tanesi dışında tüm balroglar öldürülmüştür.
    bu öyle bir savaştı ki koca bir kıta yok oldu. balrogları ve melkorun hizmetkarı diğer maiar güçlerini öldürebilmek için valar ve eonwe komutasında ki maiarın ortaya saldığı gücü hayal edin.
    bir kaç milyon orc ya da alnında silmaril olan bir yarım elf ve kartalların öldürebildikleri ejderhaları yenmek için böyle bir güç salınmaz ortaya.

    ejderhalar ise ilk çağın sonlarında , ilk savaştan , lambalardan , ağaçlardan , elflerin uyanışından , silmarillerden ve iki beleriand savaşından sonra melkor tarafından silmarillerin gücüyle yaratılmış olan inanılmaz güçlü varlıklardır. büyü yapabilir , ateş soluyabilirler ve en güçlüleri uçabilirler.
    gazap savaşında valar ordularının ilerleyişini durdurabilmiş olsalar bile ölümlü eller tarafından öldürülebilirler.
    entler , cüceler , ungoliant tohumları örümcekler ve melkorun diğer karanlık yaratımları olan orclar , troller gibi yaşayan canlı varlıklardır. iluvatar tarafından yaratılmamışlardır.
    uykuya , besine ihtiyaç duyarlar. üreyebilirler ve kuzey de yumurtadan çıktıktan sonra çağlarla ölçülen bir ömre başlarlar.

    ilk çağda bilinen en güçlü üyesi glaurung bir insan , gazap savaşında valar ordularını yavaşlatabilen ancalagon bir yarım elf ve üçüncü çağın en güçlüsü smaug yine bir insan tarafından öldürülmüşlerdir.
    rohan kralları olan eorl hanedanının atalarından biri glaurung soyundan gelen kanatsız bir ejderhayı öldürebilmiştir.
    tek gerçek balrog ölümünün olduğu gondolinin düşüşü sırasında bir insan olan tuor bir tanesini baltayla öldürmüştür.
    gondolinin düşüşü sırasında tüm orduyu kontrol ettikleri gibi ejderhaları da kontrol edenler balroglardır.

    bu uzun entry nin özeti şudur. balroglar ejderhalardan güçlü varlıklardır.
    ejderhalar emirleri balroglardan alırlar. eğer savaşmaları gerekirse ejderhanın balrog tarafından yok edilmesi oldukça kısa sürecektir. ejderha ya kaçar ya da balrog tarafından öldürülür.

  • bankta tek başıma maskesiz otursam polis gelir ceza yazar. ama uludağ'da parti yapsam bir şey olmaz.

    hafta sonu gidip iki bira alamıyorum marketten. ama uludağ'da sıcak şarap içebilirim.

    ama aynen bakanım koronaya karşı savaşımız tam gaz devam ediyor. biz kazanacağız:d

  • neyzen tevfik bu akit gibiler için demişti gerekeni.

    "ben sana bok demem,
    boklar duyar ar eder.
    bir zerren düşse boka,
    onu da mundar eder.

    tanrı senin hamurunu
    necasetle yoğurmuş,
    anan seni sıçar iken
    yanlışlıkla doğurmuş..."