hesabın var mı? giriş yap

  • kaval kemiğine benzer kemikleriyle "ulan insan mı yedirtiyolar bize" diye düşündürten ardından, "her gün bu kadar insanı nerden bulup da pişircekler" kuşkusuyla oh çektiren yaratık.

  • nazım'a bile çektirmiş bu sorgu ki, adam dünyanın en ayarlı şiirini yazmış. (bkz: nuzhet berkin)

    o mavi gözlü bir devdi,
    minnacık bir kadın sevdi,
    kadının hayali minnacık bir evdi,
    bahçesinde ebruliii
    hanımeli
    açan bir ev,

    bir dev gibi seviyordu dev,
    ve elleri öyle büyük işler için
    hazırlanmıştı ki devin,
    yapamazdı yapısını,
    çalamazdı kapısını
    bahçesinde ebruliiii
    hanımeli
    açan evin.

    o mavi gözlü bir devdi.
    minnacık bir kadın sevdi.
    mini minnacıktı kadın.
    rahata acıktı kadın
    yoruldu devin büyük yolunda.
    ve elveda ! deyip mavi gözlü deve,
    girdi zengin bir cücenin kolunda
    bahçesinde ebruliiii
    hanımeli
    açan eve.

    şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
    dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
    bahçesinde ebruliiiii
    hanımeli
    açan ev..

  • anne: necati hoşgeldin.. aldın mı burak'ın fotolarını!! (baba liseden mezun olan kardeşin okuluna gitmiş, mezuniyet fotolarını almıştır)
    baba: aldım aldım... (suratı biraz limoni, kendisi az buçuk keyifsizdir)
    anne: ver bakıyım...
    baba: al.. (anne zarfı açarken baba dikkatle tepki olcer)

    anne: necati bu burak değil ki!!!
    baba: değil mi... ?
    anne: sen oğlunu tanımıyo musun necati???
    baba: ya aslında bana da bi gariplik var gibi geldi, ama butun resimlere baktım burak'ınki yoktu, en çok bu çocuk benziyodu bende bunu aldım geldim...
    anne: bulamadıysan başka çocuğun resmini niye alıyosun??
    baba: emin olamadım ne biliyim, fotografcı da iste abi sana cok benziyo kesin senin oğlundur bu dedi... yanılttı beni eşek herif...

    bu sırada ben ve kardeşimin gülmekten gozunden yaş gelmiştir, anne sinirinden güler, hatta baba da dayanamaz kendi kendine güler...

    baba: ya bakın ama kravata da dikat ettim bak burak seninki de boyle çizgili değilmiydi oğlum ya... ??
    anne: necati ilk iş yarın gidiyosun o okula değiştiriyosun o resimleri, bu olaydan da bahsetmiyoruz kimseye...

    not: bu olay tek bir kelimesi abartılmadan aktarılmıştır.

  • ülkemiz özelinde, vergiden ibarettir.

    robot süpürgeler öyle duvara çarpan oyuncaklar gibi çalışmazlar; bazısı yakınlık sensörü, bazısı radar, bazısı lidar, bazısı yapay zeka kamerası bile kullanır. bütün evi süpürür, sonra gider kendini şarja takarlar. o yüzdendir ki dünya çapında büyük rağbet görmektedirler.
    iki yıl önce 1700 liraya aldığım süpürgenin yeni vergilerle 7000 liraya satılıyor olması, diğer ülkelerde kolayca alınan bir ev aleti olduğu gerçeğini değiştirmez.

  • şirket içinde kovulma eşiği akşam çıkarken sandalyesini yamuk veya masasını dağınık bırakması olan (abartmıyorum) çalışanların yaptığı videodur.üç sene önce toplu olarak tazminatsız kovulan arkadaşlarınızdan utanın bari diyeceğim de sizin de işgüzar yöneticilerin kurbanı olduğunuz videodaki yapmacık hareketlerden belli zaten.