hesabın var mı? giriş yap

  • rüştü'nün günlük hayatında kullandığı kelime sayısını ti'ye alan adamın konuşurken karşısındaki insanı kanser eden biri olması ironik. köşeyi başkalarının yazdığını ima eden bu mektubun da kendisinin elinden çıkmadığı oldukça aşikar, bu da ironinin katmerlisi.
    alttan alta edilen tehditler, seni biliyoruzlar mektubu yazan kişinin terim'i iyi tanıdığının ve işini iyi yaptığının göstergesi.
    yasal yollara başvuracakmış, birini istifaya çağırmak hangi yasada suçtur acep?

  • orhun yazıtlarından beri kullanıldığını sandığım türk özdeyişi.

    - tonyukuk, abi "orhun yazıtları" diyelim mi bu yazdırdıklarımızın adına?
    - yazıt mı? çince $½§ã yerine mi?
    - evet abi.
    - hmm.. yazıt.. yok yahu, olmuyor; bu $½§ã'nin türkçe'de tam karşılığı yok sanırım.
    - ulan herhalde olmayacak, ilk defa biz bir şeyler çizittiriyoruz taşa, biz bir şeyler bulmazsak karşılığı olmaz tabi.
    - değil ama, aynı tadı vermiyor, yazıt ziyadesiyle ajite edici, çok diskonnektivitant, çok maskülen.
    - bak sen.

  • şu hayatta cevabını en çok merak ettiğim şeylerden biri de bu. diğeri de kitapların önsözünün birileri tarafından okunup okunmadığı. ben, kitabın sahibinin de, editörün de, yayıncının da okumadığını düşünüyorum.

    peki neden övgü bekliyor çayı şekersiz içenler. ne yapmamızı istiyorlar. madalya mı takalım, ayağa kalkıp alkışlayalım mı, torpil mi patlatalım, kızkaçıran mı yakalım, çatapat mı gömelim ne yapalım istiyorlar. böyle bir vakur duruşlar, poz kesmeler, takdir beklemeler falan. gerçekten çok sinir bozucu. hayır 2 tane küp şeker harcamadık diye memleket mi kalkındı. peki benim şeker pancarı üreten köylüm ne yapacak, nasıl geçimini sağlayacak. üç beş tane entel mutlu olacak diye köylümüzü yedirmeyiz arkadaş. şekerli çay içmiyorsanız gidin dağda yaşayın.

  • geç uyuduğum bazı gecelerde çok afedersiniz amsalak bir arkadaşımı gizli numaradan arayıp sesini dinleyip kapatıyorum.

    diyeceksiniz ki ne keyif alıyorsun bundan?

    aga çocuk beni kız sanıyor. 1 tek gün bile ters bir şey söylemedi. ulan sabah 05.00'te arıyorum, herif uykudan uyanıyor, yavşaklar gibi "hehe kimsin canım sen yaaa" diyor. sonra kapatıyor.

    benim la ben hayvan...

  • tadı damakta kalan oyun.

    hem achievement'ları %100 yapmak, hem de kıyıda köşede kalmış easter egg'leri keşfetmek için oyuna yeniden başlayacaktım, ama öncelikle oyunu sadece mouse ile daha konforlu kontrol edebilmek için ne yapabilirim diye baktım ve aşağıdakileri buldum:

    oyunun prefs.json dosyasını düzenleyerek mouse orta tuşuna envanteri atamak mümkün! öncelikle prefs.json dosyasının yerini bulalım:

    windows - %appdata%\terrible toybox\return to monkey ısland\
    macos - ~/library/application support/terrible toybox/return to monkey ısland/

    sonra her ihtimale karşı dosyanın yedeğini alıp, her zamanki gibi notepad ile açıp dosyanın en sonuna aşağıdaki kodu ekleyelim (*) ve kaydedelim:

    keybindings: {
    skipdialog: "period"
    pausegame: "space"
    overridecutscene: "esc"
    quit: "control+q"
    fastquit: "alt+q"
    showoptions: "o"
    showhelp: "h"
    takescreenshotuı: "shift+control+s"
    esc: "esc"
    inventory: "i"
    inventoryalt: "v"
    map: "m"
    todo: "t"
    showlastsayline: "comma"
    shownextsayline: "m"
    savegame: "command+s"
    loadgame: "command+l"
    showhotspots: "tab"
    }

    bunlar oyunun default tuşları. bundan sonra istediğiniz tuşları değiştirebilirsiniz. örneğin envanteri mouse orta tuşuna atamak için: inventory: "i" satırını inventory: "mousemiddle" olarak değiştirmeniz yeterli.

    mouse sağ tuşuna diyalogları hızlı geçmeyi atamak için ise dosyanın en sonuna aşağıdaki satırı ekleyebilirsiniz:

    rightclickskipsdialog: 1

    kaynak: https://www.speedrun.com/rtmi/guide/iiyrt
    * bu arada yukarıdaki kodlar büyük küçük harf duyarlı olduğundan kaynak sitedeki kodları kullanmanız [ve envantere orta tuşu atayacaksanız, o kodlardaki skipdialog2: "mousemiddle" satırını da silmeniz] lazım, ekşi sözlüğün küçük harf takıntısı bu konularda duvara toslamamıza neden oluyor. f1 aracında saatte 300 km. ile giderken duvara çarpıp ölmek de güzel bir ölüm şekli aslında! [fazla serbest çağrışım =)].

  • son yıllarda ortaya çıkan ilginç bir tür. 1 yıl süren çalışmalarımın sonucunda hazırladığım raporu yayınlıyorum. buyrun:

    -genellikle gri eşofman giyiyorlar. fenotipi* bronz olanların beyaz gömlek giydikleri gözlemlendi.
    -populasyon kendi içinde ellerini göğüs hizasına kadar kaldırıp tokalaşıyor, sanırım bir tür şifre.
    -çoğunun bileğinde dövme olduğu düşünülen karartılar var.
    bir kısmı vücudunun bütün kıllarını kirli sakal uzunluğunda alıyorken kalan kısım sadece sakallarını 3 numara kesiyor.
    - lise-vakıf üniversitesi-devlet üniversitesinde yapılan nicel gözlemlerde tüm eğitim kurumlarında eşit yoğunlukta bulundukları tespit edildi.
    -tüm illerden gelen sonuçlar değerlendirildiğinde kıyı şehirlerinde yoğunlukları artarken sadece bilecik'ten sonuç gelmedi.
    -kıyı şeritlerinde(tophane, bostancı, bakırköy vs) daha sık görülüyorlar.
    -havalar ısınınca kıyı şeritlerine nargile kokusuna iniyorlar. sıvı ihtiyaçlarını kola, votka-red bull, rakı, çay gibi likitlerden karşılıyorlar.
    -yaşam alanlarındaki tüm tütün kaynakları tükenene kadar çoğalıyorlar.
    -üniversite 1. sınıf olanları genellikle her yere 15'er kişilik gruplarla giderken daha yaşlı olanların populasyon büyüklükleri 4-5 kişiye iniyor.
    -gençlik dizilerine kadar yayılan bu türün aralarında şifre olarak kardeşim yerine kankaaağğ dedikleri de gözlemlendi.
    -populasyon içi çatışmalara genelde derbi maçlarından sonra rastlansa da ölümcül kavgalar genellikle dişiler için yapılıyor.
    -grupların alfa erkekleri genellikle araba sahibi oluyor.
    -aralarında verimli döller oluşturamamalarına rağmen sayıları esrarengiz biçimde durmadan artıyor.
    -üreme konusunda mitoz bölünmeden şüpheleniliyor.