hesabın var mı? giriş yap

  • adam on numara konuşmuş. hiç üstelememiş. baya da centilmen davranmış. ama anasını sattığım kezbanı ünlü olmak için mesajları ifşalamış. helal lan czn gözüme girdin.

  • aslında müteahhitten önce sıfat olarak o'lu kelime kullanacaktım da , gg olmasın durduk yere diye koymadım. hala sinirden elim ayağım titriyor.

    haysiyetsiz herif, evini vermeyen 82 yaşında ki kadının kapısının önünü 5 metre kazıp hapsediyor, elektriğini suyunu kesiyor. peki belediye ne yapıyor ? ne yapacak ki,teyzenin parası mı var da onu korusun,savunsun .

    not : yer sivas, sözde yiğidin harman olduğu yer,hadi oradan.

    link

  • sigarayı bıraktım, 1 hafta oldu, canım çok istediğinde kendimi oyalamak için e-sigara içiyorum. fazlasıyla işe yarıyor. karşınızda yakın arkadaşınız fosur fosur sigara içerken canınız çekerse iki "fırt" çekiyorsunuz e-sigaranızdan ve hop, bir anda istek geçiyor. üstelik o karşınızda sigara içen kişinin sigara kokusu burnunuza gelirse iğreniyorsunuz. iradeniz var ise, ver bir tane de ben yakayım demiyorsunuz.
    bırakmak isteyenler için neler olduğunu ben birinci ağızdan anlatayım;

    1- öncelikle vücut ağrılarım geçti. kendimi daha mutlu hissediyorum
    2- göz altlarımdaki morluklar geçti, yüzüm daha genç ve güzel görünüyor
    3- akciğerlerim resmen kendini temizliyor. bunu hissedebiliyorum sürekli öksürüyorum ve sabahları boğazım kuru uyanıyorum ama bunun bir temizlik süreci olduğunu biliyorum.
    4- ilk 3 gün burnum tıkandı ancak şimdi çok daha iyi nefes alıyorum.
    5- psikolojik olarak daha iyi hissediyorum. sinirli ya da gergin değilim, beynimdeki gerilim hattı normale dönmüş gibi...
    6- sabahları daha zinde ve mutlu uyanıyorum üstelik uyandığımda ağzımdaki kötü tat ve odamdaki kötü koku da artık yok.

    vücuduma yardımcı olmak için bir de keçi boynuzu özü aldım. keçi boynuzu özü akciğerlerin temizlenmesine yardımcı oluyormuş. sanıyorum 1-2 haftaya çok daha iyi hissedeceğim, inşallah... ancak bu başlık altına yazılanları görünce gözlerime inanamadım. yazdıklarınız, bırakmak isteyenlere kötülük etmekten başka bir şey değil. siz yeniden başlamış olabilirsiniz, iradenize sahip çıkamıyor olabilirsiniz ancak herkes böyle olacak herkesin sonu sizinkiyle aynı olacak diye bir şey yok. üstelik bırakmak isteyenlere de şart koşuyorsunuz bu yazdıklarınızla. insanlar ne de olsa bırakamayacağım diye düşünüyor. çok etkileniyorsa sinirleriniz bu durumdan e-sigara alabilirsiniz... olay "yapmak istemek"te bitiyor. "gaza geldim bırakıyorum" ile olmuyor. kendiniz ve sağlığınız için bırakmak istiyorsanız oluyor.

    önerim; bırakmak istiyorsanız arkadaşlarınıza ve yakın çevrenize bunu pek söylemeyin. uzatıldığında; "canım şimdi istemiyor" yalanını söyleyebilirsiniz. yoksa yukarıdaki arkadaşların yaptığı gibi yorumlar alarak beyninizi bırakamayacağınıza şartlamış olursunuz. benim elektronik sigaraya geçmeme bile laf eden, gülen, "görürüm ben seni" diyen arkadaşlarım var. bunun adı kıskançlıktır, kendilerinden farklı olmanızı istemiyorlar. en yakınınız bile olsa bu böyle, insan doğasında var kıskançlık.
    yapabilirsiniz...

    üstelik vücudunuzdaki değişikliği ve bu mutluluğu tattıktan sonra asla dönmek istemeyeceksiniz. ve unutmayın, bir alışkanlıktan kurtulmak için 22 gün gerekli...

    edit: sigarayı bırakalı 3 ay kadar oluyor ve değişimi bırakmayı düşünen arkadaşlarla paylaşmak istedim. öncelikle artık yokuş, merdiven vs. çıkarken nefes nefese kalmıyorum. e-sigarayı o kadar az içiyorum ki neredeyse onu da bıraktım, ve bir süre sonra ihtiyaç duymamaya başlıyorsunuz. başlarda zaman geçmiyor sigara olmayınca ancak daha sonra anlıyorsunuz ki daha kıymetli zaman geçiriyorsunuz. beynimdeki gerginlik hissi tamamen kayboldu ve artık daha huzurlu, daha az sinirli bir insana dönüştüm. artık herhangi bir öksürüğüm yok, nefesimde herhangi bir hırıltı da yok.

    insanlar yanımda yaktıklarında anlık bir istek geliyor ancak 2 saniye kadar falan sürüyor bu istek ve sonrasında duruluyor, hatta kokusu geldiğinde iğreniyorum midem bulanıyor. özellikle e-sigaraya başladıysanız yanında asla normal sigara içmemeniz gerekir, gerçekten bırakmak için çok önemli. nefsinize hakim olabilirseniz bir kaç güne zaten tiksineceksiniz..

    altın kural: "bir kerecik içeyim ne olacak yaa", "bana bir şey olmaz" gibi cümleler kurmamak. ağzınıza bile sürmemenizi tavsiye ederim.
    "bırakamayanlara" selamlar,
    bırakmak isteyenlere sağlıklı günler dilerim...

  • askerliğini izmir'de yapmış biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki göstermelik bir hadise değildir.
    çarşı izinlerim sırasında otobüse bindiğimde yerinden kalkan amcalar gördüm ben izmir'de
    manavın önünden geçerken meyve ikram edenler gördüm
    içtiğimiz çayın parasını almayan insanlar gördüm

    izmirin insanı askerini sever.
    izmirin insanı sıcakkanlıdır.
    vicdanlıdır.

  • genelde yaşlıdırlar, konu komşusu dışında pek kimseleri yoktur.
    yaşları gereği teknolojiyle araları iyi değildir.
    hayatın sillesini yemiş, yoklukla büyümüş, umutları, hayalleri milyarlarca kez örselenmiş kişilerdir.
    3 kuruş parayla hayatını idame etmeye çalışırlar.
    sen ne anlatırsan anlat eline ödediğine dair makbuz alamayınca borcunu ödememiş hisseder.
    plazada oturup, maybach'a binen kişi trilyonlarca vergi affından rahatsız olmaz da bu amcalar/teyzeler 100 liralık faturayı zamanında ödemek için ar eder...

    geçenlerde bankada denk geldim. yaşlı bi teyze, banka personeline otomatik ödeme vermiş.
    ''size zor oluyo mu oğlum bu faturaları yatırmak'' diye sordu...
    kadın, bankacının belediyeye gidip su faturası sırasında bekleyip yatırdığını sanıyor...
    çok görmeyin, kınamayın. iyi, temiz, masum insanlar bunlar.

  • çocuklar bizim malımız değil onların özelini paylaşamayız.anneler evlatlarının koruyucusu olur sahibi değil.tamam modern olun da kendinize olun.isteyen her yerini açar koyar ama 18 yaş altı bir bireyin özelini paylaşamaz.kim olursa olsun.yetti yani ilgi görmek için çocuk kullanma modası.

  • 19 parça kahvaltılığın 750 tl olmasından ziyade bunun bir lüks olarak görülmesi çok daha üzücü bence.insan gibi yaşamayı ne zaman gerçekten isteyeceğiz acaba

  • devamında her osuranın yaptığı gibi bülent hanım'ın salağa yatmaya çalıştığı biyolojik felakettir. kendisi etrafa öyle masum masum bakmıştır ki ben izlerken kendimden şüphelendim acaba ben mi osurdum diye.

  • süper sakin bir şekilde thy internet sitesine girilir. 1 hafta sonrasına business class 2 tane new york bileti bakılır. akabinde bilgisayar başından kalkılır. yavaş adımlarla kapıya doğru gidilir. apartman merdivenlerinden sakin bir şekilde inilir. 4 kat aşağıda sizi bekleyen çıkış kapısına ulaşılır. kartal'ın sokaklarına son bir bakış atıldıktan sonra "alllllaaaaahhhhhhhhhhhhhhhh" diye bağırılarak sahile kadar koşulur.

    önemli not: "allllaaahhhhhhhhhhh" nidası için pi'yi şener şen alınız.