hesabın var mı? giriş yap

  • sıfır çekti manşetleri neden tarih olsun? maç kaybetmeyi değil beraberliği kaldırıyor.

    t: yüksek ihtimal biz katılamayacağımız için bizi ilgilendirmeyen kuraldır.

    edit: ulan bende mi bi yanlıs var yoksa sizde mi anlamadım. herkes kaybeden 1 puan alacak 0 çekmek yok diyor. bakın haberde yazan; berabere kalan maçlarda penaltılara gidilecek kazanan 2 kaybeden 1 puan alacak. penaltılarla kaybeden için diyor bunu. bi takım penaltılara bile gidemeden gelen geçenden 3, 5 yerse puan alamaz. ben mi yanlışım bi deyin hele. paranoyak ettiniz beni.

  • kendinizi layık gördüğünüz işte bir başkası çalışacak;
    istediğiniz arabaya bir başkası binecek;
    beğendiğiniz kıyafetleri bir başkası giyecek;

    ve hatta
    sevdiğiniz kadın bir başkasıyla evlenecek.

    üzülmeyin...

  • - ya sevgilim ben neden sayfa açamıyorum bu bilgisayarda şunu bi yapsana.
    - bak şimdi aç internet explorerı. toolsdan internet optionsa gel.
    - ya bana anlatma gel yap şunu iki dakikada işim çok acele noolur.
    - ya ben her zaman yanında olmayabilirim. kendin yapacaksın, öğreneceksin!
    - sonra öğrenirim söz. şimdi sen yap.
    - illa bana balık ver diyorsun ya! hayır vermeyeceğim. balık tutmasını öğreteceğim sen yap benim dediğimi toolsdan options....

    gecenin ilerleyen saatleri yatay vaziyetler.

    - hanimiş benim minik kuşum gel bakiim buraya bik bik.
    - necmi dur şimdi bişi öğreticem sana.
    - oo öğret bebeğim öğret
    - şimdi ellerini benim üstümden çek.
    - ee
    - göbeğinin üstüne koy. sonra yavaşça aşağı indir.
    - nası yani? böyle mi, eee?
    - eesi ben her zaman yanında olmayabilirim!
    - hönk?!?
    - işim acele diyoruz hâlâ yok tools yok options... indir elini indir. hah, tuttun mu balığı şimdi, eşşoğlueşşek seni be!

  • türkiye'de mimar olmak zordur da, kamuda mimar olmak hepsinden de zordur. autocad den 3d den falan önce word excel bilmek gerekir. resmi yazışma kurallarını öğrenmek lazımdır. yoksa öğrenciyken hocanızın parçaladığı maket gibi, üzeri çiziktirilmiş oarak döner bütün yazılarınız. ayrıca da bila, şifahi vs kelimelerinin anlamlarını bilmeli ve gerekli yerlerde kullanmalısınızdır. bunları halletikten sonra 20 yıllık projeleri senin revize etmeni isterler. ne kadar yaparsan o kadar çok isterler.
    içerde sana bu muamele yapılırken, dışarda da sen mimar mısın, ne anlarsın projeden derler, yok efendim ben kaç yıllık mimarım, sen mi benim projemi onaylayacaksın derler.
    elin kolun bağlı, imar yönetmeliği, sığınak yönetmeliği, yangın yönetmeliği vs uydurmaya çalışırsın projeleri, benim işime müdahale ediyorsun derler. sonra yangın çıkar o binada, eee, sen onayladın bu projeyi, neden yangın yönetmeliğine uygun değil derler.
    türkiye'de mimar olmak zordur. kamuda daha zordur. aslında zaten bu ülkede her yerde, herkes mimardır. işte bu hepsinden de zordur.

  • amca mamca diyerek yaşlandırmak istemiyorum ama babam abi bu. 3 4 günlük tatile gidersin, son gününde öğlen yola çıkılacaktır, sabah 7'de kalkar bir kahvaltıdan önce girer, kahvaltıda bu cümleyi sarf eder, sonra iki posta da öğlene kadar girer denize. bu tespiti buraya armağan eden arkadaşı can-ı gönülden kutluyorum.

  • türk ordusunda asker olan atilla hülagü,her daim yenlikçi fikirleri olan, bu fikirleriyle çığır açacak atılımlar yapmayı hedefleyen bir askerdi.kendisinden yüzlerce yıl önce yaşayan leonardo da vinci'nin su üzerinde yürüyen insan çizimlerinin bir benzerini, suda yürümeyi sağlayacak ayakkabıları tasarladı.

    atilla hülagü eşiyle birlikte 2 yıl boyunca boğazı yürüyerek geçme fikri konusunda titizlikte çalıştı.öyle sadece suyun yüzeyinde durabilecek iki parça yeterli değildi, fizik kanunlarına sırtını yaslaması gerekiyordu. bu yüzden de üç fizik kanununu göz önüne alarak bir taslak ortaya çıkardı. ve ortaya çıkan projede ihtiyaçları sadece şunlardı: ,90 metrekare teneke, 50 gram lehim, iki el içi boyutunda bez parçası, 3 metre lastik, 1 metrekare alüminyum plaka.

    bu işi kotarabileceği bir esnafa gider ve istediği ayakkabıyı tarif eder.ayakkabı istediği gibi olur, 150 santimetre uzunluğunda ufak çaplı bir su ayakkabısıdır bu. bu ayakkabıda alüminyum plakaların alameti ise, yürüyüşü kolaylaştıracak bir mekanizma oluşturmalarıyla ilgili. padıl olarak adlandırılan plakalar ayak suya basınca açılıyor, kaldırınca kapanıyor.

    ayakkabısı artık hazır olan hülagü, beylerbeyi'nde astsubay hazırlama okulu'nun havuzunda pratik yapmaya başlar.ayakkabı ve pratik yapma sonrası iş en uygun rota seçimine gelir.boğazın en dar noktası olan anadolu-rumeli hisarı arasını belirler ve ilk denemesinde şiddetli akım yüzünden başarısız olur.

    pes etmeyen atilla hülagü,tanıkların önünde bu sefer doğru akıntıyı hesaplayarak yola çıkar ve 4 bin 452 adım ve 56 dakika sonra küçüksu'ya ulaşır.

    atilla hülagü boğazı geçtikten sonra hedefini cebelitarık boğazı olarak belirler,fakat ömrü bunu gerçekleştirmeye yetmez.1982 yılında aramızdan ayrılır.

  • https://www.gov.uk/…vice/turkey/safety-and-security

    --- spoiler ---

    stray dogs

    most towns and cities have stray dogs. local authorities take action to control and manage numbers but packs congregate in parks and wastelands and can be aggressive. take care, remain calm, and avoid approaching stray dogs. ıf you’re bitten, seek medical advice as rabies and other animal borne diseases are present in turkey.

    --- spoiler ---

    herkes 7-8 dil bildiği için çevirme gereği duymadım