hesabın var mı? giriş yap

  • 16 yaşındayım,tek başıma şehri keşfetmek gibi bir huyum var,arkadaşlarıma ailemleyim,aileme arkadaşlarımlayım diyerek arazi oldum o gün.
    tekin olmadığını bildiğim bir semtte gözlemeci-kahvehane ama kadınlı erkekli bir kutlamanın yapıldığı bir yere denk geldim.süslenmiş dışarısı;aynalar,boncuklar beğendim fotoğrafını çekiyorum.
    işte o an farkettim ki içerdeki herkes bana bakıyo.bir kadın bir adam bana doğru yürümeye başladı içerden,sıçtım,adamın belinde silah var.turist sanmışlar beni,hello welcome falan diyerek içeri buyur ettiler,bakın yedi yaşından itibaren ingilizce öğrenmeye başladım ama ben bile öyle konuşabildiğimi bilmiyordum adeta bülbül misali şakıyorum ama kimse bi bok anlamıyo,yinede işimi sağlama aldım italyanım sandılar.
    türkün misafirperverliğini ben orda gördüm.çiğ köfte,içli köfte,baklava özellikle bir börek yedim tadı hala damağımda,halay çektim "hemende öğrendi" diyolar bide,çüş.dört saat takıldım orda,asker dönüşü kutlanıyordu,fakat biliyorum ki eğer türk olduğumu anlasalardı o denli nazik ve sevecen davranmazlardı.bunuda kimseye anlatmamıştım.

  • kedi, kırmızı şarap ve winter chill out albümleri hazır bekliyorum. hadi amk, yağıyorsa yağsın. kediyi kestireceksiniz bana burada.

    ekleme: yağdı sayılmaz. kar mı bu? yer; halkalı/atakent mahallesi.

    kediyi affettim, şarap iptal, jagermeister'a devam.

  • muazzez ersoy'un kendisine ithafen seslendirdigi parcadan bir kisim..

    ...
    sakın bir söz söyleme,
    yüzüme bakma sakın
    sesini duyan olur...

  • diprosopus "iki" anlamına gelen "di-" ön eki ve "yüz" anlamına gelen "prosopon" sözcüğünün birleştirilmesi ile oluşturulmuş bir hastalık ismidir. hastalığın ismi ile paralel olarak bu hastalıktan muzdarip olanların birden fazla yüzü vardır.

    her ne kadar sık sık karıştırılsa da diprosopus daha sık rastlanan "çift başlı" bebeklerin durumu ile aynı patolojiyi ifade etmez. parazitik ikizler ile yapışık ikizler kendi aralarında bir takım farklılıklar gösterirler ancak her ikisinin de etiyolojisi diprosopustan farklıdır.

    parazitik ikizlerde anormal fetüs sağlıklı fetüse bağımlı olarak yaşamını sürdürürken yapışık ikizlerde parazitizm söz konusu değildir. 50000'de bir görülen yapışık ikizleri ortaya çıkaran mekanizma bölünmenin başarısız olması iken diprosopusun etiyolojisi bölünmeye bağlı değildir.

    hastalığın ortaya çıkışı ile ilgili önerilen iki mekanizma mevcuttur:

    1) nörülasyon sırasında notokordun kranyal çatallanması.
    2) shh ekspresyonunda bir artış. (shh'nin adını sonic the hedgehog'dan aldığını not edelim. nerdler bilim insanı olduğunda protein isimleri de bundan ister istemez etkileniyor.)

    amnion sıvısının anormal derecede fazla olması (polihidramnios), annenin ileri yaşlarda olması ve akraba evliliği gibi durumlar hastalığının risk faktörleri arasındadır. (ilgili makale)

    örnek bir vaka olarak bir klinikten hidrosefali tanısı ile başka bir kliniğe sevk edilen 24 yaşındaki ve hamileliğinin 21. haftasındaki bir kadın verilebilir. obstetrik ultrasonografi ile fetüsün bir kafa, iki yüz, dört göz, bir vücut ve iki kollu olduğu görülmüştür ve bu bulgular mri ile de doğrulanmıştır.

    etik kurulunda yapılan bir tartışmadan sonra hasta ve eşinin yazılı onayı alınmış ve hamileliğin sonlandırılmasına karar verilmiştir. (ilgili makale)

    diprosopus bebeklerin çoğu ölü doğar. istisnai durumlardan biri ise tres johnson'dır. johnson hem epilepsi hem de diprosopus hastasıdır ve 10 yaşını çoktan geçmiştir.

    tres'in youtube videosu:
    https://www.youtube.com/watch?v=44z97i-ek0q

    bu hastalıkta asıl merak edilen konulardan biri elbette beynin patolojiden nasıl etkileneceğidir. bu sorunun tek bir yanıtı yoktur. beyin gelişimi hastadan hastadan farklılık gösterir. beyin gelişimi olmayabilir veya beyin de yüz gibi çift gelişebilir.

    peki bu hastaların bilinçleri ne durumdadır? tek bir kişiler midir, yoksa çift mi?

    bunun yanıtı beynin ne derece kopyalandığına göre değişecektir.

    diprosopus hastalarının çift bilinçli olabileceğini geçtiğimiz yıllarda kayda geçen bir kedi vakasından yola çıkarak az çok anlamamız mümkündür zira oldukça nadir görülen bu kraniyofasiyal malformasyona yalnızca insanlarda değil kediler ve domuzlar gibi hayvanlarda da rastlanmaktadır.

    2 yıl önce duo adında çift yüzlü bir kedinin konu olduğu vaka duo 4 aylıkken haberlere çıkmıştır. insanların her ne kadar ilgisini çekse de annesi onu kardeşlerinden ayrı tutmuş ve dışlamıştır. duo'nun iki burnunun da ayrı ayrı nefes aldığı ve iki ağzının ayrı ayrı miyavladığı kaydedilmiştir. (haber linki)

    kedinin ağızlarının ayrı ayrı miyavlamasından aynı bedenin aslında iki farklı bilinci barındırdığı sonucunu çıkarmamız mümkün olabilir. lakin beyin oluşumunda yeterli duplikasyon gerçekleşmemiş bir hayvan veya insanda iki ayrı bilincin oluşması olası değildir.

    bilincin nasıl ortaya çıktığına dair pek çok teori vardır. konuyla ilgilenenler claustrumla ilgili hipotezlere (bkz: claustrum/@highpriestess)veya gerald maurice edelman gibi biyologların çalışmalarına ((bkz: neural darwinism/@highpriestess) göz atabilir. diprosopus hastalığında beyin yapılarının kopyalanma derecesine göre bilinç oluşumunun izlenmesi de bilinçle ilgili gizemleri çözümlemeye yardımcı olabilir.

  • 1. az önce sevgilimi birisinin arabasında gördüm amk. telefon edip nerdesin diye sorduğumda çalışıyorum dedi. dünyam yıkıldı. ne yapacağımı bilmiyorum.

    2. doğruyu söylemiş işte. kız işteymiş amk.

  • s.o.s.

    bir airbus a380 atlantik üzerinde uçmaktadır..
    derken, bir f-16 görünür. avcı jetinin pilotu yavaşlar, airbus'un yanına yaklaşır ve yolcu uçağının pilotunu telsizden selamlar:
    "sıkıcı bir uçuş değil mi meslektaşım, bak şimdi beni izle !"

    jeti aniden hızlandırır, ses bariyerini kırar, hızla baş döndürücü bir yüksekliğe çıkar, neredeyse nefes kesen bir dalışla deniz seviyesine alçalır ve sonra son hızla a380’in yanına geri döner ve yavaşlayıp ; “ne dersin, nasıldı?” diye sorar.
    a380'in pilotu cevap verir: "çok etkileyici, şimdi de sen beni izle !"

    jet pilotu a380'i izler, ancak hiçbir şey olmaz. beş dakika sonra, airbus pilotu telsizden şöyle haber verir: "nasıldı arkadaşım, sen buna ne dersin?"

    jet pilotunun kafası karışmıştır: “ne yaptın ki ?” der. airbus kaptanı güler ve şöyle der:
    ayağa kalktım, bacaklarımı gerdim, tuvalete gittim, kendime bir bardak tarçın çayı, bir dilim havuçlu kek aldım ve sonraki üç gece için işverenim tarafından ödenecek 5 yıldızlı bir otel ayarladım.."

    hikayenin ana fikri; gençken, hız ve adrenalin harikadır, ancak yaşlandıkça ve olgunlaştıkça, rahatlık ve huzur daha önemlidir.

    buna s.o.s. denir ;
    slower. older. smarter.
    (daha sakin, daha olgun, daha akıllı!..)

    hayatin her evresini guzel gecirmeniz dilegi ile….

  • pazartesi diziler tekrar başlar, sonra eğlence mekanları açılır, sonra geliri deprem zedelere bağışlanmak üzere konserler yapılır.

    ligin adı şehit hatay-maraş-adıyaman olur, sonra futbol maçlarının geliri deprem zedelere bağışlanır.

    1-2 aya tüm enkazlar kaldırılır. seçim mitingleriyle yeni binaların parkların açılışı yapılır.

    depremin suçlusu yine muhalefet ilan edilir.

    bu afet için futbol ailesinin yardımları, desteği ve gücü çok ön plana çıktı. futbol sadece futbol değildir görmüş olduk. ama bugün bunu konuşmanın zamanı değil bence.

    her şeyin normale dönmesi ve iyileşmek için hayatın rutinleri bir şekilde başlamalı ama bence enkaz altında tek bir beden kalmadıktan sonra ancak…