hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: based on a true story)
    bir grup türk öğrenci new york'ta bir cafede oturmuş türkçe muhabbet etmektedir. yanlarına izbandut ya da zebellah olarak nitelendirilebilecek irilikte bir zenci yaklaşır, eğilir:
    - birader, türk müsünüz?
    sanki bir amerikan filmine dublaj yapılmış kadar düzgün türkçe konuşan bu amerikalı zenci, arkadaşları dumura uğratır, olaylar gelişir:
    - ııh, evet abi.. ee, sen?
    - yok ben amerikalıyım, incirlik'te dört sene kaldım da, ondan bu kadar iyi türkçe konuşuyorum.. burada güzel adana yapan bi yer biliyor musunuz diye soracaktım..
    - yok abi, biz de yeni geldik new york'a..
    - ulan koduumun memleketinde de güzel bi adana yapan yer yok mına koyiim!!

  • hayvan gibi dürtülerine hakim olamayıp üreyenlerce linç edilen insanlardır. evladım parası yoktur, imkanı yoktur, sağlık sorunu vardır, ne bileyim denk gelmemiştir hayatını birleştirecek birisi, evlendiği kadında veya erkekte sağlık problemi vardır, çocuğu olmuyordur, borçları çoktur...

    bir gelecek bırakamayacağı bir can dünyaya getirmek istemiyordur. ulan hepiniz çocuğunuza iyi bir hayat vereceğinizden emin misiniz? o çocuklar büyüdüğünde iş aradığında, üç kuruş için sabahın beşinde metrobüs beklediğinde göreceğim sizi. evlatlarınız sizi nasıl anacak bekleyin bakalım.

    yemin ediyorum maymundan hallice yorumlar baştan aşağı hayvansal dürtü. birisi "soyumun devam etmesi için" demiş evladım sen kimsin? senin soyun devam etse ne olur etmese ne olur? sen olmasan dünya ne kaybeder olsan ne kazanır?

  • muthis eglenceli hadise.

    yakin zamanda kurbagalama yuzme hareketiyle ucabildigimi farkedip eski mahallemizi dolasmistim. hersey kendi kontrolumde ve cok eglenceliydi. ucarak bakkala girmis ve ulker cikolati gofret almistim. (sadece tahmin; kirmizi bir paketti) sabah uyandigimda "oha" dedigimi animsiyorum.

  • 3 doz oldum aşı, aşı çıkmadan önce çok ağır covid geçirdim, öleceğimi düşündüm evde karantinadayken,10 kilometre,yi 46 dakikada koşuyorum, yaş 43, yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum.görsel

  • bilet almanin kolay olmadigi tren seferi. simdiden soyleyeyim biraz uzun bir entry olacak. (en asagida bildigim kadariyla bilet alma yontemleri de anlatmaya calistim. )

    su siralar populer olmasi guzel olmadigi anlamina gelmiyor. evde got buyutmekten iyidir. kars’in ekonomisi bu populerlik sayesinde asiri derecede canlanmis, haliyle halk turistleri cok seviyor. kars henuz bakirken gitmenizi oneririm, henuz magnetci bile yok!

    donmus gölün ustunde yurumek cok farkli bir tecrube, ayrica ani harabeleri de muhtesem! “rus yapilari cok guzel” demek icimden gelmiyor, bir elin parmagi kadar kalmislar. diger binalar ise göze guzel gelmekten olabildigince uzak klasik turk binalari. gravyer ustalarini da zamaninda ruslar getirmis. insan bazen “rusya kars’i isgal etmeseymis sehrin yozgat’tan farki olmazmis” diye dusunuyor malesef.

    ankara’dan binecekler ankara gar’dan otobusle irmak istasyonuna gidiyor ( 2 saatlik yol), ordan trene biniyorlar. biz istanbul’dan kayseriye ucup trene ordan binmeyi sectik. tren gece 1 civari ordan gectigi icin hem bir gun az izin almis olduk, hem de otobuse binmemis olduk. aksam vakti disarda pek bir sey gozukmuyor, trene biner binmez uyuyup gunun ilk isiklariyla uyanmak guzel oldu. birazcik rotarla aksam 8’e dogru kars’a varmistik. (kars kaz evi o saatte acik ancak ac olmadigimiz icin gitmedik)

    yatakli vagon cok rahat, yatak/carsaf temiz. yastik kilifi getirebilirsiniz, biz getirmedik. odada lavabo, bir adet masa ve buzdolabi bulunuyor. buzdolabinin icinde ikram olarak su,cubuk kraker(<3) ve cikolata var.

    yemekli vagona pek guvenmeyin, yaniniza sandvic vs. alin. erzurum’a gelmeden herkes cag kebabi soyluyor, (tanesi 10 lira, normalde erzurum’da daha ucuzmus) siz de soyleyebilirsiniz.

    konduktorle aranizi iyi tutarsaniz tren hareket halindeyken kapiyi acabilir, telefonunu dusurenler oluyormus aman dikkat. bize kapiyi acip kapadiktan sonra biri gelip direk “abi kapiyi acar misin, fotograf cekicem” dediginde adamin cevabi “yasak, acamam” oldu.

    artik trenlere ek vagon eklendigi icin lokomotifin arkasindaki jenerator yetmiyor, en arkaya ek jenerator ekliyorlar. arkayi goremiyorsunuz. (konduktor gelin gosterim dedi, jeneratorun icine girdik, gercekten gozukmuyor arka taraf :( )

    nasil bilet alabilirim?

    bir ay sonrasinin biletleri sabah 7-10 arasi bir saatte cikar, ancak bu biletler acentalar tarafindan coktan rezerve edildigi icin trenin cogu dolu gozukur.

    bilet alma yollari(bildigim iki tanesi):
    1- eger o vagonda yer varsa bu durum vagon isminin yaninda parantez olarak gorunur. o vagonlari gozumuze kestiriyoruz, parantez icindeki sayi 0 olmadigi muddetce umut var.

    +parantez icindeki sayi bos yer sayisiysa neden vagonda bos yatak goremiyorum?
    -bir kisi bos olan koltuga tikladiginda sistem o koltugu ona 10 dakikaligina rezerve eder. rezerve edildigi icin ekranda bos olarak gozukmez ama parantez icinde gozukur. insanlar arkadaslariyla ayni kusette/odada yer almak icin rezerve edip diger yataklarin bosa dusmesini bekliyorlar. hedefimiz bu 10 dakikanin sonunda o yatagi almak!

    bu ekranda surekli f5 yapiyoruz. 2 kisiysek bir kisi cinsiyetleri erkek, bir kisi kadin yaparak denerse sans yukselir. (ekran acilir acilmaz cinsiyetleri secelim ki bos yere tikladigimizda cinsiyet sormasin) cunku kadin olan odada kadin, erkek olan odada erkek bileti alinabiliyor. kadinlarin yani mi bosaldi? hop arkadasiniz o yatagi alir, erkeklerin yanindaki mi bosaldi? hop siz aldiniz. ayni yontemle bekleyerek diger yatagi da alabilirsiniz.

    2- benim de bilet buldugum daha fazla sansa dayali yontem. birinci yontemde iki kisiyi yan yana denk getirememistik,hep farkli kusetlere dustuk, uzulduk. o gunun aksami bir ay sonrasina baktik, hepsi alinmis. sonra onceki gunlere bakayim derken iki hafta onceki cuma gununde yatakli vagondaki bir odanin bos oldugunu gordum, laps diye aldim. muhtemelen biri iptal etti ve bu bana denk geldi, bu tur durumlara rastlayabilirsiniz. az once baktim uc hafta sonrasina bir adet yatakli oda hala bos gozukuyor ornegin. ne zaman kime denk gelir bilinmez. planlar her zaman bozulur, biletler her zaman iptal edilir. onemli olan size denk gelmesi.

  • zaten gitmesine sebebiyet veren mahlukatların , gelip altına 5 gram beyniyle "tutan mı var" minvalinde yorum yapması da giderek ne kadar iyi yaptığını göstermesi açısından epik olmuş.

    amerika' ya bavulda "mal" statüsünde bile gidemeyecek tiplerin de, niye mühendis olarak gitmemişmiş, kendini geliştirememişmiş diye laf söylemeye çalışması da epey ironik.
    ------------------------------------------------------
    ekleme: "ben amerika' ya gitmesine değil, bakıcı olarak gitmesine (bkz: laf söyledim)" diyen var. ya birader sorun da burada zaten, niye laf söylüyorsun, ya siz niye herkese laf söylemeye çalışıyorsunuz? iyi veya kötü burada kalmaktansa gitmeyi tercih etmiş işte. konu bu, bu kadar.

    senin görüşünü, senin mesleğini, seni, daha değerli kılan ne?
    neyse ya kendini bir bok sanan sizin gibi tiplerden yılıp gittiydim zaten ben de, bir kez daha anladım ki, iyi etmişim.

    siz aynen devam.

  • ciddi anlamda yaran bir tanesiyle karsilastim ve hala gulmekteyim.

    trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip sormus:
    > -ehliyet ruhsat lutfen
    > -tabi buyrun demis sofor ve vermis. polis bakmis bi
    > problem yok.
    > -pekii demis polis, cevre vergisi pulu?
    > -burada, buyrun demis adam.
    > -ilk yardim cantaniz var mi? demis polis.
    > -tabii deyip bagaji acmis adam. polis bakmis icinde
    > eksik yok.
    > -yangin sondurucu?
    > -burada buyrun.
    > -zincir?
    > -derhal
    derhal cikarayim buyrun.
    > polis daha sonra tekrar sormus:
    > -mezdeke kaseti var mi?
    > sofor cok sasirmis.
    > -evet var buyrun demis.
    > polis: tamam siz onu takin teybe ve sesini acin
    > demis ve baslamis polis oynamaya. soforun saskinligi
    > daha da artmis
    ve dayanamamis sormus. -hayrola memur
    > bey?
    > polis cevap vermis:
    > -ee essek degilsin artik takarsin bi 20 milyon...

  • buralardaki kezban ile alakası olmayan kadın karakter.

    chp'li teyzelerle de uzaktan yakından alakası yok ama * internet capslerinde ısrarla vurgulanan saç kesimi veya renginden dolayı benzerlik kurmak/ benzer pozisyonda göstermek gibi bir dangozluk söz konusu.

    oysa karen karakterinin asıl alametleri kalın kafalı ve inatçı olmaları, "dik durduk yeri gelince diklendik ama ödün vermedik" vurguları ve hatalı duruma düştükleri anda bile bunu kabul etmemeleri ki bu durum şu anda tek bir partinin kitlesine tekabül ediyor.

    bbc mevzuyu şöyle açıklamış.