hesabın var mı? giriş yap

  • _________________________________________________________
    +/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\güncelleme başlangıcı/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+

    fotoğraflarıyla geliştirilen tarifimiz şöyle:

    4 patates (rendele)
    4 kabak (rendele)
    4 havuç (rendele)
    2 soğan (rendele)
    2 yemek kaşığı en hakikisinden acı biber salçası
    baharatlar (kimyon, karabiber, kekik, kırmızıbiber ve damak tadına göre tuz)
    6 yumurta
    2-3 kahve fincanı kadar un

    rendelenecekler rendelenip hepsinin suları iyice sıkılır (bu sebze sularını bir kapta toplayıp çorbada kullanabilirsiniz, ziyan etmeyin) kalan harcın içine salça, baharat, un ve yumurtalar eklenir iyice karıştırılır..

    sonuç şu: harç

    harç tavada hamburger köftesi boyutunda kızartılır..
    kızartma başladı
    diğer yüz de kızarıyor

    ve dilenen dekorasyonla (marul, hardal, ketçap, mayonez, turşu, domates) hamburger ekmeği içine alınarak afiyetle lüpletilir..

    anfiye dolsun

    dibine notella: bu tarifteki oranlarla en kocamanından hamburger köftesi boyutunda 11 adet köfte çıktı.. siz oranlarla oynayıp kendi durumunuza göre revize edebilirsiniz..

    ____________________________________________________
    +/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\güncelleme sonu/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+

    tamamen vegan olmasa da (yumurta giriyor çünkü içine) etsiz diyebileceğimiz reçetemi oluşturduğum spesiyal sebze burgere verdiğim isim.. bizim sıpalar sünger bob hayranı oldukları için müşteri manipülasyonu amacıyla da bu adı seçmiş olabilirim tabii..*

    şaka bir yana müthiş lezzet ve düşük maliyet dolayısıyla inanılmaz bir sonuç çıktı ortaya.. bay yengeç görse gözleri yaşarırdı.. bu ekonomik şartlarda eti ikame edip aynı anda sıpaları tatmin de edebilecek bir alternatif olması açısından tam bir bütçe dostu diyebiliriz.. yarı yarıya falan değil, ete kıyasla neredeyse 1/10 gibi bir masraf farkı var..

    neyse efenim,

    10 adet kocaman ve kalın burger köftesi için gereken malzeme:

    4 patates (rendele)
    2 kabak (rendele)
    2 soğan (rendele)
    2 havuç (rendele)
    5-6 diş sarmısak (ez)
    4 yumurta
    4 kahve fincanı un
    2 - 3 dolu dolu yemek kaşığı kimyon
    2 dolu dolu yemek kaşığı kekik
    3 dolu dolu yemek kaşığı pul biber
    damak tadınız kadar tuz (ben 2 tatlı kaşığı koydum)

    bu malzemeler iyice karıştırılıp bir süre (15-20 dakika) dinlendirildikten sonra delikli kepçeyi kalıp gibi kullanarak ve kalınlık olarak de 1cm'den ince olmamak şartıyla oluşturulan köfteler az yağda kızartılır.. delikli kepçe boyutu çok iyi ayarlıyor, tavsiye ederim.. etle yapılan köfteler kızardıktan sonra ufacık kalır ama bu arkadaş kızarırken zinhar hacim kaybetmediği için ekmekten taşan köftesiyle müthiş görünümlü burgerler çıkıyor ortaya..

    burger dekorasyonunu zevkinize göre yaparsınız; çedardır, kaşardır, turşudur, domates sosu veya ketçap, mayonez, hardal ve saire..

    sonuç:
    pişmiş sebze yedirmekte zorluk yaşadığımız küçük oğlan tabağı yalıyordu en son..

    -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-
    edit hun:
    birkaç ayrıntıyı belirtmem gerek;

    pul biber miktarı gözünüze fazla gelmesin.. bu asla acı bir köfte değil.. biberin orada yapığı iş sebzenin kendine has rayihasını kimyon ve kekikle birlikte biraz olsun bastırmak ve et köftesine biraz daha yakın bir aroma kazandırmak.. yedi yaşındaki çocuk rahat rahat yiyebiliyorsa size de acı gelmez, endişe etmeyin..

    patatesler miktar olarak bir tık fazla olduğu için çok su bırakıyorlar rendelendiklerinde.. ben ilk önce onları rendeledikten sonra sularını sıkıp (abartmaya gerek yok, hafifçe sıkıp suyunu akıtın yeterli) akıtmıştım.. diğer sebzeleri sıkmadım, onların suları zaten un ve yumurtayla birleşip pekleşecek..

    bu köfteleri önceden yapıp derin dondurucuya atabilirsiniz.. birbirlerine değmeyecek şekilde buzdolabı poşetiyle falan porsiyonlara ayırıp dondurucuya atın ve böylece daima kullanmaya hazır yengeç burgerler olsun dolabınızda =)

  • ülkenin niye tayyip erdoğan tarafından yönetildiğini izah eden bir çıkarım.

  • beklenen büyük istanbul depremi gerçekleşti, depremden sağ kurtuldunuz. resmi olarak 16 milyon insanın yaşadığı şehirde mevcut bina stoğunun önemli kısmının depreme dayanıklı olmadığı bilinen bir gerçek. 1999'da bile depremden ciddi etkilenen avcılar ilçesinde kentsel dönüşüme girmesi gereken bina sayısı 20 bine yakın, ilk aşamada 11 bin binanın hemen dönüştürülmesi zaman kaybetmeden gerçekleştirilmesi gereken bir adım.

    deprem oldu ve hemen her sokakta yıkılan binalar var. caddelerin çoğu, ana yolların bir kısmı ciddi zarar görmüş olacak. istanbul'a giriş ve çıkış ciddi anlamda imkansız hale gelecek. sağ kurtulduğunuz binaya tekrar girmeniz riskli olabilir. artçı depremlerin de yıkıma sebep olabileceğini unutmayın. devrilebilecek eşyalar ve cam kırıkları hayati yaralanmalara sebep olabilir.

    ilk adıma geçmek için deprem öncesi yapmanız gereken kritik hazırlıklardan bahsetmek gerekir. öncelikle bir plan yapmalısınız.

    neye göre? kime göre? nasıl bir plan?

    ikamet ettiğiniz yerleri belirleyin. tek yaşıyorsanız daha kolay. aileniz ile birlikteyseniz bunları da listeleyin. belki sevgiliniz var ve farklı lokasyonlarda yaşıyorsunuz, kesinlikle romantik olmayacak bir plan da yapmanız gerekebilir.

    listenizdeki yerlere örnekler;

    -oturduğunuz ev,
    -iş yeriniz,
    -diğer yakın aile bireylerinin oturduğu evler,
    -varsa çocuğunuzun okulu/kreşi
    -çocuklarınız yaşça büyük olabilir, onların iş yerleri,

    deprem sonrasında bir araya gelme ''operasyonu'' yapacak kişilerin her birinin farklı lokasyonlarda olma ihtimaline karşı birden fazla buluşma yeri belirlemelisiniz. gün içinde herkes farklı bir noktadayken buluşulacak nokta ile herkesin evde olduğu bir anda gerçekleşen deprem sonrası krizi ilk atlatıp beka probleminizi çözmek için geçmeniz gereken yer başka olacaktır. bu noktada hangi noktada ne kadar süre boyunca buluşacağınız kişileri bekleyeceğinizi de kararlaştırmalısınız. çünkü telefonlarınız çalışmıyor.

    tehlikeyi atlatma bölgesi seçerken nelere dikkat etmelisiniz?

    -öncelikle yardımların ulaşabileceği ve çok büyük bir depremden sonra bile operasyonel olabilecek yerleri belirleyin.

    -artçı depremlerden etkilenmeyecek bir açıklıkta olmasına dikkat edin.

    -asayiş önlemlerinin alınabileceği korunaklı bir yer olmasına dikkat edin.

    bu tür yerlere örnek vermek gerekirse:

    -askeri bölgeler ve kışlalar. beklenen depremin boyutunu düşünecek olursak silahlı kuvvetlerin büyük anlamda operasyonel destek vereceğini tahmin etmek güç değil. askeri bölgelerin ve kışlaların sivillere açılabileceği çadır/konteynır kurulabileceği de ihtimal dahilinde. barınmaya ek olarak ilk yardım ve beslenme imkanları da askeri birlik bünyesinde çözülebilecek sorunlardır. savaş esnasında lojistik faaliyetlerini planlayabilen bir kurum böyle bir süreçte de gerekli ikmali sağlayıp hayatta kalanlara güvence olabilir. istanbul için en ideali samandıra 4. kara havacılık alayı ve yeşilköy hava harp okulu. atatürk harp oyunu ve kültür merkezi yani harp akademileri.

    -havalimanları. istanbul'da faaliyette olan 4 havalimanı var. atatürk, sabiha gökçen, istanbul ve hazerfen havalimanları. uluslararası yardımlar ve türkiye'nin diğer bölgelerinden gelecek yardımlar en kolay bu noktalara ulaştırılabilir ve buralardan dağıtımı yapılabilir. beslenme ve barınma sorunlarıyla uğraşmazsınız. ulaşacak ilk sağlık ekipleri de buralarda olacaktır. sığınılacak en güvenli yerler arasında zirveye oynar.

    -en son sıraya itü, boğaziçi, yıldız teknik gibi kampsüleri geniş üniversiteleri ekleyebilirsiniz. buralardaki görevli kadronun size herhangi bir hizmet vermesini bekleyemezsiniz ancak asgari asayiş şartlarını sağlarlar. ayrıca buralarda oluşacak kümelenmeler nedeniyle gönüllü ekipleri ve yardımlar kısa süre içerisinde size ulaşacaktır.

    -belediye personellerinin büyük kısmı da deprem sonrası operasyonel faaliyetleri sürdüremeyecek durumda olabilirler. belediyelerin toplanma alanları ile ilgili bilgileri ikamet ettiğiniz ilçe belediyesini arayarak öğrenebilirsiniz. yerel yönetimler bu gibi durumlarda genelde en hazırlıksız kurumlar olmaktalar. ideal bir seçenek değil.

    deprem sonrası oluşacak can kaybı büyük olabilir. şehir fonksiyonlarının çoğunu kaybedebilir. altyapı gerekli cevabı veremeyebilir. barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçları gidermek ve deprem sonrası ne yapacağınıza nereye gideceğinize ve oluşan yeni durumla ilgili nasıl bir başlangıç yapacağınıza karar vermek için bir noktada durup, düşünüp, karar vermeniz gerekecek.

    tüm bunları sağlıklı olarak yürütebilmek için bu çerçevede bir plan yapıp belirli periyotlarla - mesela 3 ayda bir - tatbikat yapın. her senaryo için ayrı ayrı tatbikat yapmanız faydalı olur. en ufak depremde mobil iletişim ağı çöküyor, telefonla iletişim kurmak seçenek dışı olabilir. 1800'lerde böyle bir şey yaşıyor olsaydınız ne yapardınız sorusuna cevap verin ve her ihtimali mutlaka değerlendirin. yine de bir süreliğine idare edebilecek su, gıda gibi temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir çanta lazım olacak. powerbank her halükarda lazım olacak ki bunları da aynı çanta içinde muhafaza edin ve günlük olarak kullanmayın. kızılay ilk yardım kursları düzenliyor, bu kurslara katılabilirsiniz.

    eğer üstüne bir bina yıkılmamış bir aracınız varsa ve onunla anayollara ulaşabilirseniz en ideali avrupa yakası için trakya tarafına; anadolu yakası için kocaeli kent ormanı güzergahındaki yol üzerinden kocaeli'ne doğrudan yola çıkmak olacaktır. ancak yolun mevcut durumunu bilmeden bu güzergahlara doğru ilerlerseniz 2-3 gün boyunca devam edecek bir trafikle karşılaşabilir ya da yolun açılması için enkazların kaldırılmasını bekleyebilirsiniz. o yüzden bu seçeneği tehlikeyi atlatma bölgesine ulaştıktan sonra değerlendirmelisiniz.

    eğer küçük çocuklarınız varsa onları bu kriz anında travmatik sonuçlardan en az etkiyle kurtarmak için önlemler almalısınız. 3 günlük temel ihtiyaçlarını temin edecek seçenekleri önceden planlamalı ve bu tatbikatlara onları da dahil etmelisiniz. daha ayrıntılı bilgi için pedagoglara danışabilirsiniz.

    aileniz, sevdikleriniz ya da daha önemlisi ''kendiniz'' için bir sorumluluğunuz varsa bu planı yapmak size düşüyor. mantık basit. depremden önce gerekli önlemleri al ve hazırlık yap. depremden sağ kurtul. tehlikeyi atlatma bölgesine git. en son olarak şehri en azından bir süreliğine terk et. şehirden ayrılma ve bir süreliğine başka bir yerde kalma imkanı olan herkesin şehirden ayrılması önemli bir sorumluluk. enkaz halinde bir şehir, binlerce ölü, onbinlerce yaralı ve yüzbinlerce evsizin olduğu bir şehrin tüm hareketi durmuşken gidecek yeri olmayanlar için gerekli ikmali sağlamak daha kolay olacaktır. yani geride kalmak zorunda olanlar için eğer gitme imkanınız varsa gidin. üstelik oluşacak insani krizle birlikte ekonomik kriz (nüfusun %20'si ve ekonominin %40'ı deprem bölgesinde) yüzünden ciddi bir asayiş sorunu da yaşanabilir. altyapı hizmetlerinin eksikliği salgın hastalıklara sebep olabilir.

    istanbul'u yıkıp sil baştan yeniden yapana kadar bu önlemleri ve daha fazlasını almalısınız.

  • kumar bağımlılığının sonudur. kriptolar bir kumardır, kim aksini söylerse söylesin.

    açın hesabını bakın bakalım neler yazmış diye. sağdan grafik atmış, soldan grafik atmış. yükseliş bkeliyorum demiş, dediğinin ertesi günü bitcoin %15 üzerinde düşüşe girmiş.

    kripto dünyasında sağdan soldan grafik çizip kendini kandırıyor millet.
    asıl yaptıkları şey kumar oynamak. büyük ihtimalle kaldıraçlı oynuyordu, sonu bu oldu.

    kripto kumardır, kaldıraç kumarın hasıdır.

  • kayıp yazar olduğum günlerde, tuvalette oturmuş çamaşır makinesinin üzerindeki orkid paketinin üzerindeki yazıları okurken aklıma geldi.

    prehistorik dönem kadınlarının regl çilesi, insanları hayatlarından soğutan çok beter bir şey olmalı. isa'nın çilesinden eski, kanlı, sancılı ve zorlu bir süreç... bu çile, doğal seleksiyonun insan ırkını mükemmelleştirmesi için de bir adımdır bence.

    düşünsene, mağaralarda yaşıyorsun... hijyenik ped diye bir olay yok. onu geçtim hijyenik hiçbişey yok zaten. mikrop kapmaya müsaitsin. kan kokuyorsun, vahşi hayvanları bulunduğun bölgeye çekiyorsun...

    hadi hepsini geçtim... majezik yok lan!!! majezik olmadan olur mu? olmaz! çikolata yok, sıcak su torbası yok...

    iyi ki bu dönemde doğmuşum.

  • ya menüden geçtim. niye araplar gibi yerde yiyorsunuz kardeşim? ne bu arap özentiliği?
    masa var sandalye var insan gibi otursanıza.

    mide bulandıran görüntü.

  • kirli pijamayla çıktığı astral seyahatte haklı sebeplerle içeri alınmayan bir yolcu. boyutlar arası tura çıkıyorsun adamakıllı giyinseydin ya! hiç mi 8. boyuttaki ihsan beylere saygın yok?

    eskiden 5. boyuta bile kravatla çıkılırmış azizim. şamanlar da bozdu kendini. hey gidi hey!

  • mimari ve sosyoloji/psikoloji üzerine yaptığım uzun okumalar sonucu ulaştığım kanaat. üstelik yalnızca sosyolojik ve psikolojik açıdan değil; deprem gibi afetlere karşı da müstakil bahçeli evler diğerlerine göre daha güvenli.

  • kişi başına yaklaşık 90 tl yapar. 5 kişilik bir ailenin yıllık 450 tl ödemesi demektir. bir yıllık lig tv için pahalı diyerek almaktan vazgeçen kişi, bu diyanet payını ödemiyor olsaydı evinde 1 yıl lig tv izleyebilirdi.

    90 tl verdiğime değiyor mu diye bir fiyat/performans değerlendirmesi yaparsanız; her hafta 1 kez cuma'ya yılda iki kez de bayram namazına gitseniz 54 namaz yapar. bu da namaz başına 1.75 tl falan eder. eğer vakit namazlarına da camiye gidiyorsanız namaz başına maliyetiniz 10 kuruşun bile altına iner ki bu devirde bu fiyata bulunmaz bence.

    vakit namazlarına gitmiyorsanız biraz pahalı bi hizmet oluyor. (bkz: kombine boşa gitmesin diye maça gitmek)

    (bkz: donanımhaber sıcak fırsatlar)