hesabın var mı? giriş yap

  • cem garipoğlu tarafından hunharca katledilmiş cancağızım, rahmetli.

    o dönem otopsi raporunu okumuştum, okuyup ağladığımı hatırlıyorum.
    bir de ismini unuttuğum bir programda, sezen aksu-firuze eşliğinde anılmıştı.
    şimdi ne zaman firuze çalsa, aklıma münevver karabulut gelir.

    "üzüm buğusu gibi..."

    ne zaman protez tırnak taksam, cem garipoğlu'nun evinde, yerde bulunan tırnakları geliyor aklıma, poşetten çıkan kanlı çamaşırlar beliriyor sonra gözümde. sonra testere geliyor aklıma, başının gövdesinden ayrılma sahnesi... daha sonra onun bulunduğu, cenaze için, kafasının gövdesine dikildiği...

    amcası, bileklerinden bahsetmişti bir yerde... "bileklerini telle mi neyle bağladılarsa, bilekleri..." deyip yutkunmuştu adamcağız...

    ölüm anında aklından geçenleri düşünüyorum, ne kadar ürküp, ne kadar korktuğunu...

    allah rahmet eylesin. ben bu cancağızıma hala çok üzülüyorum.

  • muğlalıyım ve sülalem 7 göbek chplidir.

    muğla büyükşehir ve ilçe belediyeler tıpkı diğer tüm partilerin belediyeleri gibi rezalet durumdadır. liyakat sıfırdır ve şöförüne kadar torpille işe alım yapılır. beyaz yaka ve teknik bilgi gerektiren bölümlere ise alımlar tamamen seçim dönemi en çok bağışı yapan ailenin ağzından çıkan laflarla olur. örneğin marmaris’te bu aile malatyalı bir kürt aşiretidir. belediyedeki tüm kadrolar muğlalı veya marmarisli olmayan doğulu vatandaşlarımıza verilmektedir. neredeyse tüm ihaleler aynı kişilere verilir, usulünce yapılmaz. örneğin mühendislik bürosu işlettiğim dönemde açılan ihalelerden ya son gün ya da kapanmasına 1 saat kala haber alıyordum. ailem chp’li ve yerli olduğu halde fen işleri 1 saat önceden arayıp ihalemizin süresi bitiyor 1 saat içersinde teklifinizi verin diyordu (mühendislik projesi bu!). son dakikaya kadar hiç bir platformda açıklama yapmazlardı.

    özetle chp’nin ve belediyelerinin akpli olanlardan en ufak bir farkı yoktur. yöneticiler aynı liyakatsızlığı ve adam kayırmayı korkunç bir biçimde icra etmektedirler

    gördüğünüz gibi restorasyonu yaptıran koca şubede bir tane bile işini düzgün yapan, potansiyeli olan, liyakatli adam yokmuş ki çıkıp da “ağa bu nedir” diyememiş.

  • dolu dolu 13 sene, sıfır çocuk sıfır sorun.

    gecenin 4 ünde arabaya atlayıp 600 km uzaktaki antik kenti görmeye gitmek, sabah kahvaltıdan sonra şirince'ye şarap tatmaya gitmek, 2 küçük valizle istediğin ülkeye seyahat etmek. hatta son gittiğimiz tanzanya'ya tek büyük bir bavulla gitmek. akşamları evde rahatça film izleyip 12 den sonra iki tek atmaya rahatça çıkmak. iki kapılı araba sahibi olup bagaja ihtiyaç duymamak.

    neşe ve huzurla dolu 13 sene ve daha nice senelere.

  • soğuk ve yağmurlu bir havada incecik giyinmiş türk sevgilisine zorla kapşonunu taktırmak isteyen ve bunu hem pratik olsun hem sempatiklik olsun amaçlı türkçe söyleyen sevgili ile girilen diyalog:

    - takar mısın şu kapşonu kafana!
    + hayır ya, sanane
    - taksana ya, hasta olacaksın!
    + sana ne beeee! annem misinn ya!( o sırada ben senin annenim şeklinde türkçe bir cümle kurmak isterken)
    - ben senin ananın :) (yüzde o baaak nası da süper cümle kurdum ifadesi)
    +üdjsdhgs, oha.

  • dünyanın en büyük yapay zeka atılımını yapan nvidia'ya karşı suserlerın yalanlamalarını okuyacağımız iddia. üzgünüm jensen hiç şansın yok…

  • melih gümüşbıçak değildir.

    "arda arda arda arda, arda gidiyor, arda arda arda, şimdi pasını verdi umut, umut umut umut....." bu ne lan?