hesabın var mı? giriş yap

  • bi ara biri hamileler dışarı çıkmasın demişti de ne kızmıştınız. şimdi bana onu hatırlattı bu muhabbet.
    çıksınlar canım, sadece bizim istediğimiz gibi giyinsinler ama. göbeklerini "ifşa" etmesinler, dar giyinmesinler, esprili tişört giymesinler vs. vs. vs.
    kendinizi işte o adamdan farklı sanıyorsunuz ya, değilsiniz.

    bakın önümüz de yaz, ben 6 aylık hamileyim şu an. bikinimle denize havuza falan gircem daha. bi de dar giyinmeyin falan diyorlar ya lan. ahahahah.

  • krizin daha da büyüyeceğinin habercisidir. artık ülkeler isteseler de anlaşamayacaklar.

  • japoncada, okula gitmeyi reddetme, okula gitmeme durumu. aynı konuyu anlatabilecek ''school refusal'' teriminden farklı olarak, japon sosyal hayatına ait bir tabir.
    günlük hayatta anne, babasıyla yeterli zaman geçiremeyen, bu sebeple japoncası, günlük hayatını sürdürmeye yetse de, okulda, derslerde güçlük çeken çocukların, okula olan reddini tanımlamakta. bu çocuklar, işçi sınıfı ailelerde sık görülmekte. bu sosyal sınıfta anne, baba genelde eve çok geç gelmekte olup, beraber yemek yendikten sonra sosyal yaşam alışveriş merkezlerinde, kısıtlı verbal ilişki kurulan yerlerde sürdürülegelmekteymiş.
    bir diğer etken ise, brezilya'ya göç etmiş japonlar. bu özel gruba ait çocuklar da japonya eğitim sistemine tam olarak alışamadıklarından, okula gitmeyi istememekteler. daha ayrıntılı bilgi için;
    (bkz: brezilya'ya göç etmiş japonlar/@dontgetanybigideas)
    yine bu okula gitmek istememe haliyle ilintili, sosyal çekilme hastalığı bağlamında;
    (bkz: hikikomori/@dontgetanybigideas)

  • tam adı jean paul getty'dir. cimriliğinin kitabını yazmıştır. 83 yaşında öldüğü 6 haziran 1976'da 6 milyar dolarlık servete sahiptir. servetinin bugünkü karşılığı yaklaşık 30.25 milyar dolardır.

    o kadar cimridir ki torunu "iii. jean paul getty" sık sık kaçırılma taklidi yaparak kendisinden para koparacağının şakasını yapmıştır. tesadüf bu ya 10 temmuz 1973 günü torunu iii. jean paul getty kaçırılmış ve kaçıranlar tarafından kendisini sağ sağlim teslim etmek üzere 17 milyon dolar fidye istenmiştir.

    dede pauld getty, oğlu john paul getty, jr.'ın (ii. jean paul getty) tüm ısrarlarına rağmen kaçırılmanın gerçek olmadığına ve kendisinden para koparmaya çalışan torununun oyunu olduğuna inanır.

    kasım 1973'te torun getty'ye ait kesik bir kulak, günlük gazete ile birlikte zarfa koyulup gönderildiği halde dede getty 17 milyon dolarlık fidyeyi çok bularak ödemeye yanaşmaz.

    "fidyecilere para ödenmemesi gerektiğine inanıyorum. 14 torunum var ve şimdi bir kuruş ödersem 14 tane kaçırılmış torunum olacak." sözü kendisine aittir.

    torununu kaçıranlar, karşılarındaki kişinin ne kadar cimri olduğunu öğrenince fidye pazarlığına otururlar ve torununu bırakmak için en son 3 milyon doları kabul edeceklerini belirtirler.

    dede getty ise bu parayı da çok bulur. vergiden düşülebilecek maksimum tutar olan 2.2 milyon doları ödemeyi kabul eder. fidyecilere bunu kabul ettiremez ancak 3 milyon dolardan kalan tutarı, oğlunun baskılarına dayanamayarak borç olarak verir. oğlundan bu parayı %4 faiz ile geri alır.

    torun getty ise kaçırılma olayından sonra 5 şubat 2011'de ölene kadar psikolojik sorunlar yaşamıştır.

  • - ilkokulda iken ben; hani hep hayaller kurardin ya.. oglum yakisikli olsun.. kara kasli, karagozlu.. hafif bir sakal biraksin.. ben onu yolcu edeyim uzaklara diye.. kiyamadigin icin, beni paylasamadigin icin hic kiz arkadasim olsun istemezdin ya.. ama capkin olacagim ihtimali icinde hep bir tebessum dururdu dudaklarinin kenarinda.. o canlar yakacak kara oglani sen dogurdugun, senin bir parcan oldugu icin.. hatirliyorsun degil mi?

    hatta babam yatili okula gondermek istediginde beni "- ben oglumu gondermem o kadar uzaklara, ayrilamam ben ondan" demistin de gitmemistim bende.. hatta ben universiteye askere gittigimde sende ben nereye gidersem orada gelip ev tutacaktik.. hatta ben askere gittigimde de ayni seyi yapacaktin.. yine nereye gidersem ev tutup haftasonlari benim gelmemi bekleyecektin.. ya da aksamlari.. her yemegini sevdigim icin ozel bir sey bile yapmayacaktin.. ispanakli borek ve ayran haric tabi.. hatirlarsin..

    saclarimi uzattim.. taa belime kadar hemde.. 5 yil hic kestirmedim.. sakalda biraktim hafifinden..belki bir iki can yakmisimdir senin tebessumumun hatirina.. belki benimde canim yanmistir bilmiyorum ama olsun.. onemli degil hayatin yaninda..

    gecen gun yine fotograflarina baktik.. babamla cekildiginiz var sahil kenarinda.. bas basa vermissiniz.. bir digerinde babam omuzlarini sikarken cikmis :) ..

    aradan gecen 13 yil sonra ne mi hissediyorum... bunlari yazarken ellerim titriyor.. bogazimdaki dugumu anlatabilmem beni cok zorluyor.. babam... hepimiz ....
    gozlerim yaniyor simdi.. kapatmaliyim.. parmaklarim biraz daha fazla titremeye basladi..

    kalbimde huzur icinde uyu.. bende seninle uyurum.. seni cok seviyorum..
    kara oglun..

  • adam sakin sakin otururken göz göre göre cinayete kurban gitti. izlerken bir yakınımı kaybetmiş gibi üzüldüm. adam öldürmek bu kadar kolay işte bu ülkede.

    edit: bazı aklıevveller “bu ülkede” lafıma takılmışlar. ülkeyi kötülüyormuşum da dünyanın her yerinde böyle oluyormuş da... size açıklama yapmakla uğraşmayacağım, boş yere mesaj atmayın.

  • ben çoçukluğumdan beri hep bir abim olsun isterdim, dertleşebileceğim, akıl danışacağım, sırtımı yaslayabileceğim bir abi. işte bu dingili tanıdıktan sonra vazgeçtim amk. iyi ki abim falan yokmuş lan, ya o da bunun gibi olsaydı? evlerden ırak ya töbeler olsun.

  • yıllar yılları kovalarken ve sen her gün aynı sandalyede dünyayı kurtardığını sanırken, pencerenin dışında dönen mevsimler... ilkbahar- yaz-sonbahar-kış.

    egolarını tatmin ederken sen, çürüyen hayatlar... evet kölesin. ama modern!!

    aslında duygularımın tercümanı yine bu adam.
    kocca şiirinden bir kuble..

    can yücel den geliyor:

    sabah 9, akşam 18
    sonra başka mecburiyetler
    sıkışıp kaldık.
    sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
    bu kadar ağır olmamalı.

    hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
    bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
    ne saçma...

  • 2023 kadınlar milletler ligi'ni ebrarlı, melissalı, cansulu, elifli, gizem örgeli milli takımın kazanması olayıdır.

    baş belası olan ve milli takımı vakıf bank'ın hazırlık kampı olarak gören guidetti gittiği anda şampiyon olduk. melissa vargas'ın takıma katılması ise bir diğer etkendi...

    bu ülkede bu kadınların bir şeyler başarabilmesi, sevinebilmesi, gülebilmesi, kazanabilmesi içimizi umutla dolduruyor. her şeye rağmen senelerdir bu kızlar sayesinde nefes alıyoruz. futbol takımımız hiçbir halt başaramayıp pişkin pişkin sırıtırken bu kızlar her yenilgi sonrasında hüngür hüngür ağladı. şimdi bu sevinç gözyaşlarını en çok onlar hak ediyor.

    not: şu anda dünya sıralamasında lideriz, zirveyiz. zaten buraya dünyanın en iyi takımları olan italya, çin, abd gibi devleri dev'irerek geldik.
    görsel