hesabın var mı? giriş yap

  • aşk acısını ve ayrılığı/terk edilmeyi ruhsal açıdan işlemekle ilgili bir çok farklı etmen söz konusu.

    bu etmenlerin başında kişinin bağlanma örüntüsü geliyor. bir kadın düşünelim; babası annesini, o küçükken terk etmiş ve çocuğuyla bağlantısını koparmış, onu senelerce görmemiş olsun. bu durum, çocuğun zihninde sevdiklerinin yitimiyle ilgili travmatik bir anı yaratır ve bağlanma örüntüsünü zedeler. bu kadın için her terk edilme, ilk terk edilmenin yasını alevlendirir. bağ kurmaktan kaçınabilir. bağ kurarsa terk edilmemek için çılgınca çabalayabilir ya da terk edildikten sonra günlerce yataktan çıkmayacak şekilde paralize olabilir. bunun aşkın büyüklüğü, cinsiyet gibi faktörlerle değil, bağlanma örüntüsüyle ilişkisi vardır.

    ikinci önemli husus, partner kaynaklı ilişki dinamikleri. özellikle partnerde belirgin narsistik kişilik özellikleri mevcutsa ayrılık acısı daha sert yaşanabiliyor. narsist partner, karşısındaki kişiyi hayranlığını elde etmek amaçlı yüceltir, sonra çevresinden izole eder, ardından sert eleştirilerle kişiliksizleştirir. kişi kendinden bile emin olamaz hale gelebilir*. bu tip ilişkilerin bitiminde narsist partnerin kurbanı olan kişi, mağdur olmasına rağmen kendini suçlu ve değersiz görebilir. partnerini ise tümgüçlü ve değerli görüyordur. kendiliğin onarılması sürecinde ayrılık acısı şiddetli yaşanır ancak bu acı, narsist partnerin, kişinin ancak narsistle birlikte olarak değer kazanacağı şeklinde kurguladığı sahte dünyadan mahrum kalmanın yasıdır. kişi kendiliğini onarabilir ve ilişkisine dışarıdan objektif olarak bakabilirse ilişki ve ayrılığı zihninde yeniden yapılandırır. ancak şu önemli bir detay, narsistler sıklıkla bağımlı kişilik özellikleri gösteren partnerler bulurlar, bu kişilerin de bu bağdan tam olarak kopmaları çok güç olur.

    borderline kişilik örüntüsüne sahip kişiler de karşılarındaki kişiye karşı tutarsız bir algıya sahiptir. yüceltme ve ardından yerin dibine sokma hali borderline'larda sıktır. partner bu duyguları anlamakta zorlanır. borderline bireyler tipik örüntülerinden olan bir ayrılıp bir barışma halini sık sık yaşarlar. bu da partnerin ayrılığı kabullenmesini ve ilişkinin yasını tutmasını güçleştirir.

    üçüncü husus ilişkinin tipi. ilişkinin süresi, yoğunluğu, çift bağı dışındaki bağlar(mesela ebeveynlik, ekonomik ya da mesleki ortaklık vs) ayrılık süreci üzerinde etki eder. evlilik gibi toplumsal kabul sağladığı düşünülen bir bağı koparmak her zaman daha zordur. bazı kişiler sadece evli olma statüsünü kaybetmemek için ayrılıktan uzak dururlar. uzun süreli evliliklerde, karşılıklı vefa hissi, alışkanlıklar, geniş aile bağları gibi meseleler ayrılmayı zorlaştırır ve ayrılık sonrası yas sürecini komplike hale getirebilir. çiftin partnerlik dışında bağları varsa bu durum daha büyük güçlüklere neden olur. ebeveynlik bağı iki kişinin birbirinden tam olarak kopmasını imkansızlaştırdığı için ayrılık sürecini güçleştirebilir.

    dördüncü önemli etmen, ilişkinin sonlanma şekli. ilişkinin kim tarafından sonlandırıldığı da önemli bir konudur. terk eden taraf her zaman avantajlıdır çünkü ilişkinin sonlanması süreci, onun zihninde ayrılıktan çok daha önce başlamıştır. sevdiklerinin ölümünü yaşayan insanların, kronik bir hastalık - mesela kanser - sonrası yitimleri işlemesi, ani ölümlere kıyasla nispeten daha kolay olmaktadır. çünkü yas henüz kişi hayattayken kısmen başlamış ve süreç ilerlemiştir. ilişkiyi bitiren taraf için de böyle bir avantaj söz konusudur, ilişkinin olumsuzluklarına daha fazla maruz kaldığına inanıp duygusal yatırımını ilişkiden kademeli olarak çeker. ayrılık vuku bulduğunda duygusal yatırımın büyük kısmı geri çekilmiştir. terk edilen kişi ise, ayrılık sinyallerini fark etmiş bile olsa bununla ilgili önemli bir adım atmayan ve bu sinyalleri göz ardı etmiş bir kişidir. bu nedenle hem ani bitişin etkisi hem de geçmişe yönelik pişmanlıkları ve hesaplaşmaları daha sert yaşar ve ayrılık acısını daha yoğun hisseder.

    özetle, ayrılık sürecinin işlenmesi cinsiyetten ziyade ruhsal yapıya, bağlanma örüntüsüne ve ilişkinin özeliklerine bağlıdır.

  • benim arabayla 1,5 saatte ulaştığım yere mahallemizin delisinin koşarak benden önce ulaştığı trafiktir.

  • cumhuriyetin kurulduğu zamanlar, yeni fabrikalar da beraberinde açılmış ama çalışmak isteyen işçi bulunamadığı için işçilerin en az 5 yıl çalışmaları karşılığında ayrılsalar bile alabilecekleri paranın teminatı olarak ortaya çıkmış bir şeydir bu kıdem tazminatı ve zamanla şimdiki halini almıştır. velev ki bugün kaldırılması gündemde, hal böyleyken bizler ötv’nin çok yüksek olduğunu, kaldırılması isterken. hükümet daha da tezat bir hareketle kıdem tazminatını kaldırmak istemektedir, bu ne yaman bir çelişkidir? bizleri yok etmek mi istiyorsunuz? kolayca işten çıkarılıp, taş mı kemirelim istiyorsunuz?! hiç mi vicdan, allah korkusu yok siz de? bu nasıl bir aymazlıktır, yardım et allah’ım!

  • olsa olsa en fazla 9 yaşında. elindeki kutunun içindeki oyuncak ve benzerleriyle oturuyor köprünün ayağında.
    derken birden, önünden geçen kadınlara sesleniyor;

    - abla... oyuncak alın çocuğunuzu sevindirin.

    hoffffffff. o ablaların alsın onları, çocuklarını da sevindirsin elbet. sevindirsin de, sen ne ara büyüyüp çocuk sevindirmeyi öğrendin be yavrum? arada sen de oynuyor musun onlarla?
    bir çocuk oyuncaklarla oynamayı kaç yaşında bırakır?

    bazen, bazı sorulara cevap veremiyor insan.

  • üç tarafı denizlerle çevrili ülkenin yüzme bilmeyen vatandaşlarının umurunda olmayan skordur. *

    daha öncede rusya'ya 29-0, hollanda'ya 25-0 mağlup olarak müthiş bir performans göstermişiz.

    haber linki

    edit: "ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen yüzme bile bilmiyoruz ve su sporlarındaki başarısızlıklar da kimsenin umurunda değil" minvalindeki entrymde, herkes su topu takımının aldığı sonuca giydirdiğime ilişkin iddiada bulunmuş. su topunun denizde oynanmadığını falan söylemiş. spor yapmayan bir hımbıl olduğumu iddia eden bile var. neredeyse su topu takımının başarısızlığından sorumlu tutulmak üzereyim a dostlar.

    manyak mısınız lan? nerenizle okuyorsunuz entryleri.

    editin editi: su topunu bitişik yazarak ülkemizde bu sporun piri olduğunu kanıtlayan bir sürü spor duayeni varken, hala başarısız olmamız bakın şimdi beni de şaşırttı.

    editin editinin editi: hay üç tarafınızdaki denizlerde boğulun inşallah.