ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
anneanne evi detayları
sahibinden.com'da 600 tl kira istenen zindan
-
gece uyurken yanlislikla osurulursa sabaha bogularak olebileceginiz şirin yuva
edit: öküz anlamamış olabilir...ölebileceğiniz olacak o...
ali koç
-
doğum sırasında hastanede karıştı galiba bebekken.
commandante ali koç'un yeni açıklaması;
"eşitsizliği gönüllü düzeltmezsek, emin olun birileri zorla düzeltir"
http://www.cumhuriyet.com.tr/…i_zorla_duzeltir.html
otogar tuvaletini yıllık 600 bin tl'ye almak
-
- beyler 800 bin lira ciro yaparak kara geçtik. sorusu olan?
+ paraları kim tümletecek?
kürt işadamı kaliforniya'da kendi ülkesini kurdu
-
elektriği kaçak mı çekiyor acaba?
babayla yapılan bilgisayar diyalogları
-
- ne oynuyorsunuz öyle ?
- basket baba, ben yeniyorum oglunu...
- verin biraz da ben oynayayim bari...
- baba cok heyecanli, ya sonra oynatiriz seni...
- olm iki dakka oynayayim, neymi$ merak ettim
- babaaaaa
- bu yüzden gelmiyorum, ilgilenmiyorum i$te, sizin gibi ewlatlarin ben anasini... nerde annen ?
apple watch
-
ilk nesilde dakika olmayacaktır. sadece saati gösterir.
fanboylar aslında dakikanın ne kadar gereksiz olduğunu söyleyecektir.
ikinci nesilde dakika gelecek ve devrim olacaktır. ne dahice be. haha.
şimdiden hayal edebiliyorum.
yaya geçidinin türkler için anlamı
-
yoktur. insanlara yaya geçidinin ne işe yaradığını anlatmaya gerek de yoktur. çünkü üniversite mezunundan tut da sperm terke kadar bütün türkler yaya geçidini yola dikine çizilen beyaz kalın çizgiler olarak görmekten öteye gidememektedirler.
kamuda başörtüsüne özgürlük
-
görev yaptığım okuldaki toplam 10 kadın öğretmenden sadece 2 tanesi açıkken ve kapalı olanlar halihazırda başörtülü derse giriyorken, açıklar ve kapalılar arasında çoktan zıtlaşmalar oluşmuşken, okul idaresi açık kadın öğretmenlere cephe almışken, yıldırma politikalarını hızlandırmışken, beni sadece acı acı gülümseten kampanyadır.
not: açık kadın öğretmenlerden biri benim.
rte'nin verdiği resepsiyonda şarap ikram etmesi
-
adam "70 milyonun cumhurbaşkanı olacağım" dediğinde "yaw he he" tepkisi verip şarap ikram edince de "aa gördün mü nasıl tutarsız" diye eleştirmekte de bir gariplik var. ne istiyorsun karar ver. sen de halk olarak pek tutarlı sayılmazsın açıkçası.
lümpen proletarya
-
kommunist manifesto'da "dangerous class" -tahminen viktoryen whig edebiyatina bir gonderme olarak tirnak icine alinmistir- ve social scum olarak tanimlanmis sinifsal parca/fraksiyon.
marx ve engels'e gore eski duzenin bir kalintisidir- ve buyuk ihtimalle scum bu nedenle kullanilmistir. hem en asagilik noktayi, hem de kalinti olma durumunu temsilen.
ne var ki yedek isgucu ordusu uzerine fikirleri daha olgunlasmamistir marx'in, bu baglamda lumpenproletaryanin aslinda bir kalinti degil, bizatihi kapitalist uretim biciminin yeniden uretiminin bir ogesi oldugu goz ardi edilmistir. belki kapital'in ucuncu cildinin sonunda goz atabildigimiz siniflar uzerine bolumu tamamlayabilseydi daha acik bir tanima ulasabilirdik.
o nedenle daha saglam bir arguman lumpenproletarya'nin isci sinifinin durak noktalarindan birisi oldugu, nasil kati olan hersey buharlasiyorsa, isci sinifinin da -oznel olarak degil, ama nesnel olarak- lumpenproletaryaya donusmesinin kacinilmaz oldugudur.
suc ve kriminal fikrin olusumu, buna ilaveten kapatilmanin genellesmesi, bu donusumun olmazsa olmaz parcalaridir.
yaran diyaloglar
-
sabah kahve almaya çıktım, önümde de bir tane kız var ama ölüyor tikilikten, kokoşluktan, kezbanlıktan... siz artık hangisini daha çok seviyorsanız. kahvesini söyledi, sonra da geçti oturdu, taktı kulaklığını. adı söylendi, duymadı; birkaç kere daha bu devam edince oradaki bir beyefendi aldı kahveyi ve koydu kızın masasına, tamamen iyi maksatlı:
- yalnız benim sevgilim gelecek birazdan. (olabildiğince lafı sündürerek)
+ şu arkadaki kadını görüyor musun?
- evet?
+ hah işte o benim nişanlım, attan inip eşşeğe binmem ben.
sonra da havalı bir biçimde geçti yerine oturdu. hani lisede birisi laf sokunca "oooo nası koydu lafı", "o lafın altında kalacağına gel benimkinin altında kal" falan denir ya, öyle bir uğultu yükseldi tüm mekandan. kız da kahveyi mahveyi almadan çıktı gitti. hatıra fotoğrafları çekildi, elemana verildi mendil halay başı edildi, onların hesabı ortaklaşa ödendi, iki waffle ısmarlandı, bir başka gün toplanmak için telefonlar paylaşıldı. sabah mutsuz uyanmıştım, vallahi iyi geldi.
bu da benim anım hüsnü.
insanların mutsuz olmasının tek sebebi
-
"tüm belâlar, yalnız kalma yeteneğimizin olmayışından gelir başımıza."
jean de la bruyere